Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

YKD 1997 Yılı Sayfa 1123 Keşidecinin Dava açabilmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-02-2013, 17:40   #1
av.buğra

 
İnceleme YKD 1997 Yılı Sayfa 1123 Keşidecinin Dava açabilmesi

Y 19 HD 'nin 06.02.1997,1996/6249, 1997/959 K. ( YKD 1997, s.1123 ) ilgili yargıtay kararını arıyorum ilgilenirseniz sevinirim...
Old 22-02-2013, 17:50   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.buğra
Y 19 HD 'nin 06.02.1997,1996/6249, 1997/959 K. ( YKD 1997, s.1123 ) ilgili yargıtay kararını arıyorum ilgilenirseniz sevinirim...

Aktarıyorum ama sanırım aleyhinize bir karar.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 1996/6249
K. 1997/951
T. 6.2.1997
• ÇEKTEN CAYMAK ( Keşidecisinin Rızası Hilafına Elden Çıkan )
• ÇEK KEŞİDECİSİNİN ÖDEME YASAĞI KOYMASI VE BANKAYA BİLDİRMESİ ( İptal Davası Açılmasına Gerek Olmadığı )
• ÇEK İPTALİ DAVASININ 3. KİŞİLERİ BAĞLAMAMASI ( Çalıntı Çek )
• MENFİ TESBİT DAVASI ( Çek İptali Davasının 3. Kişileri Bağlamaması )
6762/m.711/3
ÖZET : Çekin, keşidecisinin rızası hilafına elden çıktığı durumlarda, keşidecinin ödeme yasağı koyması ve bankaya bildirmesi yeterli olup, ayrıca bir iptal davası açması gerekmez. Açılan iptal davası hasımsız olup, dava sonucunda verilecek iptal kararı çek hamili üçüncü kişileri bağlamaz. Bu nedenle, iptal kararından sonra çeki takibe koyan hamil aleyhine açılacak menfi tespit davasında, davacı bu çekten dolayı borçlu olmadığını ispat etmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili; müvekkilinin işyerinin hırsızlar tarafından soyulduğunu, hırsızların bir kısım mallarla birlikte çek karnesini de götürdüklerini, çek karnesinden 6369270 numaralı çek yaprağının, 48.500.000 TL. meblağ yazılarak takibe konulduğunu, icra takibinden önce açılan çek iptal davasının lehine sonuçlandığını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve bu çekten dolayı borcu bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin takibe konu çekten dolayı borçlu olmadığının tesbitine, çekin iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında; iddiaların gerçek olmadığını, davacının çeklerinin çalınmadığını, müvekkilinin çeki Süleyman isimli bir şahsa verdiği mal karşılığı aldığını, 30.3.1994'de bankaya ibraz edilen çekin karşılığı olmadığından, arkasının yazdırıldığını ve takibe konulduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre dava konusu çekin, aynı mahkemenin 22.2.1995 tarih ve 1995/43-19 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, davalının yaptığı takip ve koyduğu haczin dayanağı kalmadığı gerekçesiyle dava ve takip konusu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı; davalı tarafından takibe konulan 30.3.1994 keşide tarihli 48.500.000 TL.lık çekin işyerinden çalındığını, sahte olarak düzenlenip takibe konulduğunu, imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, bu davayı açmıştır. Mahkemece, daha önce çeklerin iptaline karar verildiği, takibin ve haczin dayanağı kalmadığı gerekçesiyle davacının, davalı şirkete borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiştir. Çekin keşidecisinin rızası hilafına elden çıktığı durumlarda, keşidecinin ödeme yasağı koyması ve bankaya bildirmesi yeterli olup, ayrıca bir iptal davası açması gerekmez ( TTK. m. 711/3 ), Açılan iptal davası hasımsız olup dava sonucunda verilecek iptal kararı çek hamili üçüncü kişileri bağlamaz. Bu nedenle, iptal kararından sonra çeki takibe koyan hamil aleyhine açılacak menfi tesbit davasında, davacı bu çekten dolayı borçlu olmadığını ispat etmesi gerekir. Davacı, senedin çalındığını ve sahte olarak doldurulduğunu ileri sürdüğüne göre, taraflardan iddia ve savunma doğrultusunda delilleri sorulup, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 6.2.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Old 22-02-2013, 17:51   #3
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 1996/6249
Karar: 1997/951
Karar Tarihi: 06.02.1997


MENFİ TESPİT DAVASI - DAVACININ İDDİASINI İSPAT EDECEĞİ - SENEDİN ÇALINDIĞI VE SAHTE OLARAK DOLDURULDUĞU İDDİALARI - TARAF DELİLLERİNİN TOPLANARAK SONUCUNA GÖRE HÜKÜM KURULMASI GEREĞİ

ÖZET: İptal kararından sonra çeki takibe koyan hamil aleyhine açılacak menfi tespit davasında, davacı bu çekten dolayı borçlu olmadığını ispat etmesi gerekir. Davacı, senedin çalındığını ve sahte olarak doldurulduğunu ileri sürdüğüne göre, taraflardan iddia ve savunma doğrultusunda delilleri sorulup, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 72) (6762 S. K. m. 711)

Dava: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili; müvekkilinin işyerinin hırsızlar tarafından soyulduğunu, hırsızların bir kısım mallarla birlikte çek karnesini de götürdüklerini, çek karnesinden 6369270 numaralı çek yaprağının, 48.500.000 TL. meblağ yazılarak takibe konulduğunu, icra takibinden önce açılan çek iptal davasının lehine sonuçlandığını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve bu çekten dolayı borcu bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin takibe konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, çekin iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında; iddiaların gerçek olmadığını, davacının çeklerinin çalınmadığını, müvekkilinin çeki Süleyman isimli bir şahsa verdiği mal karşılığı aldığını, 30.3.1994'de bankaya ibraz edilen çekin karşılığı olmadığından, arkasının yazdırıldığını ve takibe konulduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre dava konusu çekin, aynı mahkemenin 22.2.1995 tarih ve 1995/43-19 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, davalının yaptığı takip ve koyduğu haczin dayanağı kalmadığı gerekçesiyle dava ve takip konusu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı; davalı tarafından takibe konulan 30.3.1994 keşide tarihli 48.500.000 TL'lik çekin işyerinden çalındığını, sahte olarak düzenlenip takibe konulduğunu, imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, bu davayı açmıştır. Mahkemece, daha önce çeklerin iptaline karar verildiği, takibin ve haczin dayanağı kalmadığı gerekçesiyle davacının, davalı şirkete borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiştir. Çekin keşidecisinin rızası hilafına elden çıktığı durumlarda, keşidecinin ödeme yasağı koyması ve bankaya bildirmesi yeterli olup, ayrıca bir iptal davası açması gerekmez (TTK. m. 711/3). Açılan iptal davası hasımsız olup dava sonucunda verilecek iptal kararı çek hamili üçüncü kişileri bağlamaz. Bu nedenle, iptal kararından sonra çeki takibe koyan hamil aleyhine açılacak menfi tespit davasında, davacı bu çekten dolayı borçlu olmadığını ispat etmesi gerekir. Davacı, senedin çalındığını ve sahte olarak doldurulduğunu ileri sürdüğüne göre, taraflardan iddia ve savunma doğrultusunda delilleri sorulup, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.02.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.

KARAR NUMARASINDA YA SİZDE YA BENDE HATA VAR !!!
Old 22-02-2013, 18:01   #4
av.buğra

 
İnceleme

ttk 711 Md. nin iptalinden sonra , keşidecinin çek iptal davası da açamıyacağı karşısında iyi niyetli keşidecinin hukuki koruma altında olmaması sebebiyle yargıtayın yeni bir kararında "elinde çekin kaybolduğu,çalındığı" keşidecinin aynı zamanda hamil olması karşısında iptal davası açabileceği şeklinde bir karar olduğu söyleniyor... esasen , bahis edilen efsane kararı arıyorum...teşekkür ederim...
Old 22-02-2013, 18:05   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.buğra
ttk 711 Md. nin iptalinden sonra , keşidecinin çek iptal davası da açamıyacağı karşısında iyi niyetli keşidecinin hukuki koruma altında olmaması sebebiyle yargıtayın yeni bir kararında "elinde çekin kaybolduğu,çalındığı" keşidecinin aynı zamanda hamil olması karşısında iptal davası açabileceği şeklinde bir karar olduğu söyleniyor... esasen , bahis edilen efsane kararı arıyorum...teşekkür ederim...

Bahsettiğiniz efsane kararı ben de merak ediyorum. Ama çıktığını da sanmıyorum. Çok gürültü çıkaracağı için mutlaka THS'de yayınlanırdı.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Keşidecinin dava hakkı SOFTWARE Meslektaşların Soruları 2 01-04-2009 16:07
Boş Olarak Çalinan Çek - keşidecinin dava açma hakkı AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 13 14-06-2008 00:57
Ycgk'nun 1997/129-140 Karar Sayili İlami akarsu Meslektaşların Soruları 2 21-11-2007 10:47
2007 yılı itibariyle Mahkemelerinde dava açma sınırı ıhlara Hukuk Soruları Arşivi 16 16-02-2007 15:27
2006 yılı dava değerinin Y.D.O'nda artırılması ve sorunlar terazinin kefesi Meslektaşların Soruları 5 21-12-2006 13:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04380107 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.