Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yasal fatura itiraz süresini değiştiren sözleşme geçerli midir?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-08-2012, 15:32   #1
gaius

 
Soru Yasal fatura itiraz süresini değiştiren sözleşme geçerli midir?

Merhaba,

Yasal fatura itiraz süresini değiştiren sözleşme geçerli midir?
Old 28-08-2012, 15:45   #2
avukat ışık

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/7750
K. 2007/882
T. 14.2.2007
• FATURA TEBLİĞİ ( Faturayı Alan Kimsenin Aldığı Tarihten İtibaren Sekiz Gün İçinde Kapsamı Hakkında İtirazda Bulunmaması Sonucu Fatura Kapsamını Kabul Etmiş Sayılabilmesi İçin Faturanın Yanlar Arasındaki Yazılı Sözleşme Şartını Değiştirecek İçerikli Olmaması Gerektiği )
• YAZILI SÖZLEŞME ŞARTI ( Faturayı Alan Kimsenin Aldığı Tarihten İtibaren Sekiz Gün İçinde Kapsamı Hakkında İtirazda Bulunmaması Sonucu Fatura Kapsamını Kabul Etmiş Sayılabilmesi İçin Faturanın Yanlar Arasındaki Yazılı Sözleşme Şartını Değiştirecek İçerikli Olmaması Gerektiği )
• SEKİZ GÜN İÇİNDE FATURA KAPSAMINA İTİRAZDA BULUNMAMA ( Faturayı Alan Kimsenin Fatura Kapsamını Kabul Etmiş Sayılabilmesi İçin Faturanın Yanlar Arasındaki Yazılı Sözleşme Şartını Değiştirecek İçerikli Olmaması Gerektiği )
6762/m.23/2
ÖZET : Türk Ticaret Kanunu'nun 23/2. maddesi gereğince; faturayı alan kimsenin, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde kapsamı hakkında itirazda bulunmaması sonucu fatura kapsamını kabul etmiş sayılabilmesi için faturanın, yanlar arasındaki yazılı sözleşme şartını değiştirecek içerikli olmaması gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat Mustafa Bir ile davalı vekili avukat Haydar Gökçe geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, yanlar arasında adi yazılı şekilde yapılan 24.12.1994 tarihli sözleşmeye dayalı olarak açılmış olup; davada, elektrolitik bakır fiyatlarının sözleşmede belirtilen koşullara uygun olarak belirlenmemiş ve dolayısıyla yüksek fiyat gösterilmiş olması sonucu davalıya ( 60.000,00 )YTL fazla ödeme yapıldığı ileri sürülerek, fazlaya ilişkin hak da saklı tutularak ( 1.000,00 )YTL.nın davalıdan tahsili istenmiştir.
Davalı vekili, tahsil edilen iş bedelinin yanlar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olarak belirlendiğini; davacıya tebliğ olunan ve Türk Ticaret Kanunu'nun 23/2. maddesinde öngörülen sekiz günlük süresi içinde de davalı yanca itiraza uğramadığından kapsamı kesinleşen faturalarda gösterildiğini ve fazla iş bedeli tahsil olunmadığını; yapılan işin bedelinin de asıl iş sahibi şirketten davacı tarafından tahsil edildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yanlar arasında adi yazılı şekilde yapılan ve Borçlar Kanunu'nun 355. maddesinde tanımlandığı üzere; niteliğince bir `eser` sözleşmesi olan 24.12.1994 tarihli sözleşme ve eklerinin kapsamının doğruluğu tarafların da kabulündedir. Bu sözleşme gereğince, yüklenici davacının yapımını yüklendiği Antalya bölgeleri santral sahalarında telefon şebekesi yapımı işi kapsamındaki `telefon kablolarının` imali ve davacıya teslimini alt yüklenici sıfatıyla davalı yüklenmiştir. Sözleşmenin `kablo eskalasyon formülü` başlıklı ekinin ( B )maddesinin 2. fıkrasında; elektrolik bakır fiyatının hangi şirketlerin fiyatlarına göre belirlenmesi gerektiği açıklanmış olup; içeriği ise `Dahili piyasadan temin olunması halinde ise, ihale tarihindeki Rabak veya Sarkusyan A.Ş.nin elektrolitik bakır fiyatı, Petkim Yarımca teslimi PE-PVC ve dolgu maddesi fiyatları, Nasaş'ın fabrika teslimi alüminyum şerit fiyatı, çelik halat tel sanayinin fabrika teslimi çelik askı teli fiyatı esas alınacaktır` şeklindedir. Sözleşmenin bu maddesi hükmü ile yurt içinden temin edilerek imalatta kullanılması halinde `elektrolitik bakır fiyatının` belirlenmesi hususu yanlarca kararlaştırılmış olduğuna göre, bu madde hükmü, HUMK.nun 287. maddesi gereğince `delil sözleşmesi` niteliğindedir ve belirtilen uyuşmazlığın çözümünde anılan madde hükmünün uygulanması zorunludur. O halde, uyuşmazlık konusu işin bedeli, taraflar arasındaki sözleşmenin belirtilen hükmüne göre ve ayrıca sözleşmenin diğer şartları ve özellikle eskalasyon uygulaması koşulları da ayrıca gözetilerek saptanması gerekir.
Türk Ticaret Kanunu'nun 23/2. maddesi gereğince; faturayı alan kimsenin, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde kapsamı hakkında itirazda bulunmaması sonucu fatura kapsamını kabul etmiş sayılabilmesi için faturanın, yanlar arasındaki yazılı sözleşme şartını değiştirecek içerikli olmaması gerekir. Çünkü, yanlar arasında bir yazılı sözleşme mevcut ise, taraflardan birisi tek yanlı olarak sözleşme hükümlerini değiştiremez. Ancak, taraflar arasında bir yazılı sözleşme yoksa, fatura kapsamına sekiz gün içinde itiraz edilmemiş olması halinde, fatura bir yazılı delil niteliği kazanmış ve karşı tarafın susması sonucu olarakta `sözlü` sözleşmenin koşulunun değiştirilmesi hususunda taraf iradeleri birleşmiş olur. Somut olayda ise, az yukarıda açıklandığı üzere; delil sözleşmesine uygun olarak, bedeli uyuşmazlık konusu olan işin fiyatının belirlenmediği davacı tarafça ileri sürülmektedir. İş bedeli delil sözleşmesine göre belirlenmemişse, fatura kapsamına süresinde itiraz etme zorunluluğu yoktur.
Yanlar arasındaki sözleşmenin Özel Şartlar bölümünün 4/2. maddesinde, 31.12.1995 tarihine kadar geçerli olduğu yazılıdır. Dava dosyası kapsamındaki faturalar incelendiğinde ise, taraflar arasındaki iş ilişkisinin 1995 ve 1996 yıllarını kapsadığı anlaşılmaktadır. Sözleşme 1996 yılı içinde yanlarca yürürlükte tutulmuşsa, başka bir anlatımla 1996 yılı içinde uygulama süresi, tarafların açık yada örtülü olarak bileşen iradeleri sonucu uzatılmış ise, 1995 ve 1996 yılları içinde yapılan işlerin, sözleşme konusu işler olarak kabulü gerekecektir. Aksi halde, sözleşmenin geçerliliği süresi dışındaki işler, ya sözleşme dışı iş veya yapılmış ise `sözlü` sözleşme konusu iş olacaktır. O halde, 24.12.1994 günlü yazılı sözleşmenin kapsamındaki işlerden olan `elektrolitik bakır` işinin fiyatı, yukarıda belirtilen sözleşme hükmüne göre belirlenmesi; sözleşme dışı işlere ise sözleşme hükümleri uygulanamayacağından ve ayrıca sözlü sözleşme yapılmış ise o sözleşme konusu işlere de yazılı sözleşme uygulanamayacağı açıkça bilinmesi gereken bir husus olduğundan, bunlara göre yaptırılan işlere ilişkin fatura kapsamları, İİK.nun 23/2. maddesi gereğince kesinleşmiş olması durumunda da mahkemece dikkate alınması gerekmektedir.
Saptanan ve hukuksal durum bu olunca da mahkemece yapılacak iş; delil sözleşmesi niteliğindeki ve içeriği yukarıda belirtilen sözleşme hükmünde kararlaştırılan şirketlerden Sarkusyan A.Ş.nin elektrolitik bakır fiyatının bedelin tesbitinde esas alındığı bildirilmiş ve fiyat listelerinin de bu şirket tarafından dosya kapsamına sunulmuş olmasına karşın davacı taraf, bu listelerin gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek itirazda bulunmuş olmasına göre; HUMK.nun 333 ila 336. maddeleri hükümleri uygulanarak, üçüncü kişi durumundaki Sarkusyan A.Ş.nin ticari defter ve belgeleri; yanlar arasındaki yazılı sözleşme kapsamında kalan uyuşmazlık konusu işin fiyatlarının belirlenmesine yönelik olarak oluşturulacak inceleme konusunu işi bilir üç kişilik bilirkişi kuruluna, anılan şirketin mahkemeye sunduğu 05.12.1999 tarihli yazı da gözetilerek, HUMK.nun 227/2. maddesi gereğince gerektiğinde yetki verilmek suretiyle incelettirilmesi ve ayrıca İstanbul Ticaret Odası'na sözleşme konusu işlerin belirlenmesi gereken tarihler itibariyle uyuşmazlık konusu işin yapımında kullanılan bakır fiyatlarını Sarkusyan A.Ş.nin bildirip bildirmediğinin sorulup tespiti ve bildirilmiş ise fiyat listelerinin istenerek bilirkişi kuruluna sunulmasıyla bilirkişi kurulundan denetime elverişli rapor alınarak varılacak sonucuna göre bir karar vermekten ibaret olmalıdır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeden, eksik inceleme sonucu verilen karar doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeple temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davacı yararına BOZULMASINA, 400,00 YTL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 14.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx
Old 28-08-2012, 16:30   #3
gaius

 
Varsayılan

Sayın meslekdaşım avukat ışık,

Teşekkür ederim fakat cevabınız sorumu yanıtlamıyor.
Old 29-08-2012, 09:16   #4
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan Görüş...

Alıntı:
Yazan gaius
Merhaba,

Yasal fatura itiraz süresini değiştiren sözleşme geçerli midir?

Yasa ile öngörülen bu sürenin emredici nitelikte olduğu, kısaltılamayacağı veya uzatılamayacağı kanısındayım.

TTK.m.6'da yazılı yasakoyucunun iradesi, geniş şekilde yorumlanarak itiraz süresi açısından da benimsenebilir. Yine konuyla ilgili maddede (TTK.m.21) aksi sözleşme ile kararlaştırılmadıkça veya buna benzer bir ifade olmaması da bu açıdan değerlendirilmelidir. Zira, yasa birçok maddesinde bu tarz ibarelerle, aksinin kararlaştırılmasına cevaz verdiği düzenlemeler getirmiştir. Ancak TTK.m.21'de böyle bir istisna da getirilmemiştir.
Old 29-08-2012, 09:52   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Faturaya itiraz süresinin hukuki niteliğinin hak düşürücü süre olduğu hususu, gerek sürenin hak düşürücü sürelerin karakteristik özelliği itibariyle kısa olmasından gerekse süre geçtikten sonra yapılan itirazın fatura içeriğinin doğruluğu anlamında "karine" oluşturmaya engel olmaması (yani karşı tarafça ileri sürülmedikçe fatura içeriğinin kesinleşmeyeceğine dair aksi yönde bir yaklaşımın olmaması) ile ortadadır.

TTK.6. maddede kanunda yer alan "zamanaşımı" sürelerinin emredici mahiyette olduğu ve değiştirilemeyeceğine yönelik açık vurgu olmakla beraber, hak düşürücü süreler için böyle bir açık hüküm yoktur. Ancak kıyasen hak düşürücü sürelere de TTK.6. maddenin uygulanabileceğine dair Sayın Güntay'ın görüşüne katılıyorum. Esasen zamanaşımı sürelerinin değiştirilemeyeceğine ilişkin genel prensip Borçlar kanunundaki süreler bakımından da aynıdır. (TBK.148)

Hal böyle olsa da, itiraz süresinin geçmiş olması durumunda bile sadece fatura içeriğinin aksi ispat edilene kadar doğru sayılacağı (karine), karşı tarafça fatura içeriğinin (karinenin) doğru olmadığının uygun yazılı delillerle her zaman ispatlanabileceğini hatırda tutmak gerekir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
sgk itiraz süresini kaçırma kaganelli Meslektaşların Soruları 2 24-11-2013 15:37
Kambiyo takibinde, imzaya itiraz, itiraz süresini keser mi? mehmetardic Meslektaşların Soruları 6 09-03-2012 11:48
hangi sözleşme geçerli avukatderyaozmutlu Meslektaşların Soruları 3 23-09-2011 12:46
Davacıya yasal danışman atanması önceki dava açma süresini keser mi? ATARAS Meslektaşların Soruları 15 20-12-2010 01:04
Süre tutum dilekçesi tutukluluğa itiraz süresini de keser mi Tolga İşcan Meslektaşların Soruları 1 05-03-2010 16:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06066990 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.