|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
09-07-2010, 10:42 | #1 |
|
Taahhüdü İhlal
Selam,arkadaşlar içinden çıkamadıgımız 5 ayrı tahhüdü ihlal dosyamız var acilen ,bilgi ve önerilerinizi bekliyorum.Alacaklısı ve borçlusu aynı olan 5 ayrı tahhüdü ihlal doyamız var.Borçlu aynı gün gelerek herbir icra dosyası için taahhütte bulundu.Her bir dosyanın ödeme tarihleri aynı Ancak hiçbirini zamanda ödemedi.Arada kendi insiyatifiyle taahhütteki tarih ve miktarlarla bağdaşmayan kısmi ödemeler bulundu ancak bu ödemeleri banka hesabına yaptı ve ödememelerin hangi dosya için olduğuna yönelik bir açıklama dekontlarda yer almıyor..Borçlunun 5 dosyadan toplam borcu 116.000,00-TL iken haricen yaptığıödemeler toplam 35.000,00-TL yani halen yüklü miktarda borcu var.Borçlu sanık duruşmalara gelerek sanki bu ödemeleri herbir dosya içi ayrı ayrı yapmış gibi aynı dekontlarıdosyalara sundu.Şimdi bu ödemeleri hangi dosyaya yapmış kabul edilecek,Tahhüdü ihlal suçu oluşacak mı?
|
09-07-2010, 10:48 | #2 |
|
taahhüdü ihlal suçu oluşmuştur. İyi çalışmalar
|
09-07-2010, 11:19 | #3 | |||||||||||||||||||
|
Sayın rasklanikow cevabınızın gerekçesi nedir. Cevabın meslektaşa ve kendi adıma konuya olan ilgimden dolayı bir fayda sağlaması için suçun neden oluştuğunu açıklayabilirmisiniz. |
09-07-2010, 11:28 | #4 |
|
Hangi dosya borcu için ne kadar miktar ödediğini ispatlayacak olan kişi bu açıdan borçludur. Bu nedenle bütün dosyaları her bir mahkemeye bildirmeniz ve dosya borçlusuna hangi dosya borcu için bu ödemeleri yaptığını bildirmesi ve bunu ispat etmesi gerektiğini iddia edebilirsiniz.
İspat yükü konusunda hakimi ikna edemezseniz, bütün ödemeleri en eski tarihten itibaren mahsup edeceğinizi/ettiğinizi buna göre de bakiyeler yönünden ödeme yapılmadığını söylebilirsiniz. Diye düşünüyorum. Bu arada aynı makbuzu mükerrer kullanmasına engel olmak için bankadan ayrıntılı ve tasdikli hesap ekstresini celp edin. |
09-07-2010, 11:56 | #5 |
|
taahhüt
taaahüdü ihlal ile ilgili dava ve şikayetler le ilgili hemen her gün farklı uygulamalara şahit oluyoruz, bazı yerlerde oturmuş olsada bir çok yerde değişen hakimlere göre uygulamada değişiyor. sizin olayınızda borçlu yaptığı ödemeleri hangi dosya borcuna mahsuben yapmış olduğunu açıkça belirtmediğine göre, burada vadesi önce gelen dosya borcuna mahsup etseydiniz kanaatimce sadece infaz olan dosyalarla ilgili ceza verilemez, tabiiki taahhüt usule uygun alınmışsa. Bunun dayanağı da BK .Madde 101- Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir ... Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. ....
Ancak siz dosyaya yansıtmadığınıza göre bu maddeye dayanarak ödemelerin dayanak belgede vadesi önce gelen takibe ilişkin bu ödemelerin yapıldığını savunun derim. kolay gelsin |
09-07-2010, 12:03 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Cevap için teşşekürler ancak,her takip dosyasının da vade tarihleri aynı |
09-07-2010, 12:22 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Aysun Hanım ispat yükü borçludadır. |
09-07-2010, 12:25 | #8 |
|
sayın göğüş taahhüdü ihlal davalarında en can alıcı husus taahhüdün hukuka uygun olması. Nitekim Yargıtay kararlarında taahhüdün açık bir şekilde yapılacağının ne kadarlık bir borcun, hangi sürede ve hangi vade tarihleri arasında ödeneceğinin çok açık bir bir biçimde belirtilmesi gerekeceğine dair kararları mevcut.Taahhüd hukuki açıdan şartları varsa geçerli ise yani karşı tarafta buna uymadı ise belirtilen tarihlerde belirtilen rakamı ödemedi ise hangi dosya ya ödediğinin bir anlamı yok. Zira ispat yükü karşı taraftadır ve o ispatlasın hangi dosyaya ne ödediğini. Bunu nasıl ispatlayacak?
|
09-07-2010, 17:36 | #9 |
|
Sayın Özkan Atalay'ın da belirttiği gibi ödemeler belirtilen tarihte ve miktarda gerçekleşmedi ise suç oluşur. Ancak her şeyden önce usulüne uygun bir şekilde alınmış taahhüt olması gerekmektedir.
|
09-07-2010, 17:52 | #10 |
|
Aynı husus bir icra dosyasında benimde başıma gelmişti.Bu tür durumlarda Yargıtay kararı sunarak savunma yapmanın daha doğru olacağı görüşündeyim.İİK 340.madde de belirtilen tahhhüdü ihlal suçunun oluşması için gerekli olan maddi unsur makul bir sebep olmadan taahhüdün ihlal edilmesidir.Şöyle ki;usulüne uygun olarak alınmış olan taahhütte ilk taksit ihlal edilmiş ise taahhüdü ihlal suçu oluşmuştur.İlgili Yargıtay kararının özetini sunuyorum.İlgili kararın mefhum-u muhalifi sizin olayınızın çözümüne yardımcı olacaktır.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Y.8.C.D T:27/09/2000 E:2000/17383 K:2000/15348 "Tahhüdü ihlal suçunun oluşabilmesi için usulüne uygun olarak alınan taahhüdün ilk taksidinin ihlal edilmesi gerekir,taahhüdü ihlal suçunun ilk taksidin ihlali ile oluşacağı,sonraki ihlallerin yeni bir suç oluşturmayacağı,ikinci taksidin şikayet edilmesi veilk taksidin ödendiğine ilişkin(tahhütte belirtilen miktarın tamamını ödeme) dosyada bir bilgi yada belge de bulunmaması karşısında sanığın beraatı yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,bozmayı gerektirmiştir." |
11-07-2010, 21:43 | #11 |
|
wellanın sunduğu yargıtay kararına ne demeli acaba...Muhtemelen taahhüt usulüne uygun bulunmayabilecektir.Zira Yüksek mahkemenin aradığı usul kısaca taahhütün her yönüyle açık olması.Benim tahminime göre Mahkeme ödeme yapan borçlu lehine bir yorum yapmak için uğraşacaktır.Bu sebeple öncelikle taahhütün usulüne uygun olduğu yönünde ciddi olarak hazırlık yapın.
|
12-07-2010, 09:38 | #12 |
|
Ali Ekmekçi meslektaşıma aynen katılıyorum, kanaatimce burada en uygun yol önceki cevabım ekseninde düşünerek vade tarihi aynı olan ödemelere ilişkin mahsubun nasıl yapılacağına ilişkin yargıtay kararı araştırmaktır. eğer bulabilirsem yanıt olarak ekleyeceğim.
|
12-07-2010, 11:09 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Yusuf Bey ben çok araştırdım ,ancak,olaya uygun bir karar bulamadım.Eğer bulur ve paylaşırşanız çok sevinirim. |
22-07-2010, 09:39 | #14 |
|
BK. 86 ncı maddeye ilişkin yargıtay kararlarına ihitiyacınız var bence benim elimdeki hukuk prolarında ben sizin olayınıza uygun bulamadım ancak "ödemelerin öncelikle icra takibine konu olan borca mahsup edileceğine dair kararlar var." bulursam eklerim kolay gelsin
|
23-07-2010, 21:12 | #15 |
|
BK 84.maddesinin uygulanması ile ilgili güncel Yargıtay kararlarını aşağıda bilgilerinize sunuyorum.Ayrıca ilgili konu önceden tartışma konusu yapılmış olup ilgili linkini de aşağıda belirtiyorum.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=28402 T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2003/22777 K. 2003/26808 T. 30.12.2003 • KISMİ ÖDEMELERİN ÖNCELİKLE ASIL ALACAKTAN DÜŞÜLMESİ ( Borçlunun Faiz ve Masrafları Ödemede Gecikmemiş Olmasının Zorunlu Olması ) • ÖDEMELERİN ÖNCELİKLE ASIL ALACAKTAN DÜŞÜLMESİ ( Borçlunun Faiz ve Masrafları Ödemede Gecikmemiş Olmasının Zorunlu Olması ) 818/m.84 ÖZET : BK.nun 84. maddesi gereğince ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması zorunludur. Anılan hükmün uygulanabilmesi, takip talepnamesinde ayrıca istenilmesi koşuluna bağlı olmayıp işlemin memurlukça re'sen ve sözü edilen hükme uygun biçimde yapılması zorunludur. DAVA : Mahalli mahkemesinden verilen merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Hukuk Genel Kurulunun 27.9.2000 tarih ve 2000/12-1148 esas, 2000/1193 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, B.K.nun 84. maddesi gereğince ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması zorunludur. Anılan hükmün uygulanabilmesi takip talepnamesinde ayrıca istenilmesi koşuluna bağlı olmayıp işlemin memurlukça re'sen ve yukarıda açıklanan hükme uygun biçimde yapılması zorunludur. Mercice yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen rapor yukarıda açıklanan ilkelere uygun değildir. O halde, B.K.nun 84. maddesi kendiliğinden uygulanarak hesaplama yapılması ve kalan borçla ilgili şikayetin buna göre değerlendirilmesi gerekirken, yasaya uygun görülmeyen rapor esas alınıp yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 30.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. T.C YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2002/1073 K. 2002/2461 T. 7.2.2002 • BAKİYE ALACAĞIN HESAPLANMASI ( Ödemelerin Öncelikle Faize Mahsubu Talebinin Kabulü ) • FAİZE MAHSUP EDİLMESİ ( Bakiye Alacağın Hesaplanmasında Ödemelerin Öncelikle Faize Mahsubu Talebinin Kabulü ) • TAKİP TALEPNAMESİ ( Bakiye Alacağın Hesaplanmasında Ödemelerin Öncelikle Faize Mahsubu Talebi-Takip Talepnamesinde Ayrıca İstenilmesine Gerek Olmaması ) 818/m 84/1 ÖZET : Alacaklı vekilinin İcra Dairesine başvurarak bakiye alacağın hesaplanmasında BK. 84 maddesinin nazara alınmasını ve ödemelerin öncelikle faize mahsup edilmesini talep ettiği başvurunun değerlendirilmesi için takip talepnamesinde ayrıca istenilmesi gerekli olmayıp, anılan madde memurlukça re'sen uygulanmalıdır. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : KARAR : Alacaklı vekilinin İcra Dairesine başvurarak bakiye alacağın hesaplanmasında BK 84 maddesinin nazara alınmasını ve ödemelerin öncelikle faize mahsup edilmesinin talep ettiği memurlukça takip talepnamesinde, anılan konuda bir istek bulunmadığı için, alacaklı talebinin red edildiği ve şikayet üzerine de mercice de aynı doğrultunda hüküm tesis edildiği görülmektedir. Borçlar Kanunu 84/l. Maddesine maddesine dayalı bu başvurunun değerlendirilmesi için takip talepnamesinde ayrıca istenilmesi gerekli olmayıp, anılan madde memurlukça re'sen uygulanmalıdır. Dairemizin öteden beri süreklilik arzeden uygulaması bu yöndedir. O halde, mercice şikayetin kabülu yerine reddi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 7.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
24-07-2010, 12:11 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu durumda aslında akıl oyunu yapmaya çalışan borçluya sizde akıl oynuyla karşılık verebilirsiniz. Eğer dosyalar aynı yargı yerindeyse, aynı gün duruşma tarihlerini alın ve mecburen bir dosyaya ilişkin "borcumu ödedim" şeklindeki banka dekontu destekli belgesini sunacak olan borçlu, aynı dekont ile diğer dosyalarda aynı beyanı sunamayacaktır. Yani mahkeme içi ikrar ile en azından 4 tane dosyadan dolayı taahhüdü ihlalden dolayı ceza çıkartabilirsiniz. Farklı mahkemelerde ise, dosyaların mahkeme hakimlerine borçlunun beyanının ve sunduğu banka dekontunu göstererek, farklı banka dekontu olmadığını ispatlama şansınız da bulunmaktadır. Burada 5 dosyadan 4 tanesinden ceza kararı çıkar. |
24-07-2010, 12:15 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım, burada bir hususta bilgi vermek isterim. Borçlunun yapmış olduğu ödemenin neye ilişkin olduğunu ispatlama mecburiyeti yok. Alıcı böyle bir ödemenin, farklı bir sebebe ilişkin olduğunu ispat etmeli. Bu anlamda borçlunun mahkeme içi ikrarıyla 1 dosyadan kurtulabileceği; ancak diğer 4 dosyadan dolayı -eğer usulüne uygun taahhüt te bulundurulmuşsa- ceza alacaktır. |
24-07-2010, 14:52 | #18 |
|
İlginç bir durum fakat duruşma tarihleri farklı ise ilk duruşmada borçlu ceza almamak için borcunu ödediğini beyan edip dekontunu dosyaya sunacaktır. Bu durumda aynı dekontun diğer dosyaya sunulmak (ve kullanılmak) istenilmesi durumunda, önceki dosyaya atıfta bulunarak, duruşma tutanağını sunabilir veya dosyanın celbedilerek durumun netlik kazanmasını sağlayabilir ve "borçlunun bir taşla birden çok kuş vurma" hayallerini suya düşürebilirsiniz.
|
05-08-2010, 11:12 | #19 |
|
Sayın Özkan Atalay'a katılıyorum. Süresinde ödeme yapılmadı ise neye ne kadar ödedi bir anlamı olmayacağını düşünüyorum. Kanunen böyle , ama uygulamada böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. Bence Dua edin hakim ogün tersinden kalkmış olsun.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Taahhüdü İhlal | avslh | Meslektaşların Soruları | 53 | 09-06-2017 14:58 |
Taahhüdü İhlal | stj.av.şükran84 | Meslektaşların Soruları | 2 | 26-05-2010 21:44 |
TaahhÜdÜ İhlal | wellan | Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu | 11 | 01-05-2010 18:51 |
Taahhüdü İhlal | Av.İsa UYSAL | Meslektaşların Soruları | 5 | 13-01-2010 15:24 |
Taahhüdü İhlal- Ödeme Şartını İhlal eden Borçluya 3 Günlük Ceza Verilir mi? | Av.Adem Süpçin | Meslektaşların Soruları | 12 | 15-12-2009 15:29 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |