eski HUMK'ya göre açılan dava, HMK'ya göre eksik avans için kesin süre, usulden red

Arkadaşlar,
asliye hukukda alacak davası. 2010'da (eski HUMK zamanında) açılan bir dava. davada tanık-bilirkişi vs tüm aşamalar tamamlanmış, karar aşamasına gelinmiş. yeni HMK yürürlüğe girince ekim/2011'deki duruşmada yeni yasaya göre hesaplanan avansın eksik kısmının yatırılması için kesin süre verilmiş. sonuçları anlatılmış. para yatırılmış ama kesin süre geçtikten sonra, müteakip duruşmadan önce yatırılmış. mahkeme süresinde yatırılmadığından davanın usulden reddine karar vermiş. bu dava bana henüz geldi, dosyaya baktım karar yazılmış ama tebliğe çıkmamış, yani temyiz süresi dolmamış.
temyiz etmek mi, davayı yeniden açmak mı daha doğru? çünkü temyiz edilirse, temyizde bozulacağı net değil, yeniden dava açılırsa da derdestlik/kesin hüküm nedeniyle dava reddedilir mi?

Alıntı: Yazan GECE Arkadaşlar, asliye hukukda alacak davası. 2010'da (eski HUMK zamanında) açılan bir dava. davada tanık-bilirkişi vs tüm aşamalar tamamlanmış, karar aşamasına gelinmiş. yeni HMK yürürlüğe girince ekim/2011'deki duruşmada yeni yasaya göre hesaplanan avansın eksik kısmının yatırılması için kesin süre verilmiş. sonuçları anlatılmış. para yatırılmış ama kesin süre geçtikten sonra, müteakip duruşmadan önce yatırılmış. mahkeme süresinde yatırılmadığından davanın usulden reddine karar vermiş. bu dava bana henüz geldi, dosyaya baktım karar yazılmış ama tebliğe çıkmamış, yani temyiz süresi dolmamış. temyiz etmek mi, davayı yeniden açmak mı daha doğru? çünkü temyiz edilirse, temyizde bozulacağı net değil, yeniden dava açılırsa da derdestlik/kesin hüküm nedeniyle dava reddedilir mi?

Temyiz edilir de okunursa(!) kesinlikle bozulur( Kesin sürenin amacı hasıl olduğu için). Yeni dava açmak için ise, eldeki dava kesinleştirilir. Aksi takdirde derdestlik itirazı ile karşılaşırsınız. Kesin hüküm iddiası dinlenmez. Çünkü usulden red edilmiştir.

Av. suat Ergin'e katılmakla birlikte, kanuımca öncelikle kararı mutlaka temyiz edin. Yargıtay kararı onaması halinde tekrar dava açmanızda fayda var. ayrıca vekil olarak temyiz etmeniz gerektiğinden müvekkilinizden temyiz etmezseniz olur alın,

1086 sayılı kanun döneminde Yargıtay, süresinden sonra fakat duruşmadan önce yerine gelen kesin süreye tabi işlerin geçerli olduğunu değerlendirmekteydi. Bu konuda birçok içtihat mevcuttur. Sanıyorum 6100 sayılı kanunda da durum böyle değerlendirilecektir. Sonuçta evrensel ilkeler eski kanun-yeni kanun demeden her zaman geçerli (usul ekonomisi gibi). Temyiz edin, bozulacağını düşünüyorum.

Ancak umarım yakın zamanaşımı gibi bir sorununuz yoktur!