|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
05-08-2010, 13:19 | #1 |
|
avukat hakkında alınacak aciz vesikası..
Borçlu bir meslektaşımız fiilen avukatlık mesleğini icra ediyor.Avukat hakkında tüm adreslerde (iş yeri dahil) hacze gidildi.Haczi kabil malı bulunamadı.Tüm resmi kurumlara yazılan müzekkere cevapları olumsuz geldi.Ancak ilgili meslektaş icra dosyasına "borcu kabul ediyorum,sabit bir gelirim var,taahhüt anlamına gelmemek koşulu ile iş bu borcu peyder pey ödeyeceğim" şeklinde beyanda bulunmuş.Akabinde her ay aksatmadan dosyaya ara ara borca mahsup edilmek üzere ödeme yapmış.Azda olsa aksatmadan(50 TL-100 TL gibi..) her ay borcu dosyaya ödüyor.Bu durumda ilgili avukat arkadaş hakkında aciz vesikası alabilirmiyiz?.Dosyaya yapılan düzenli ödeme aciz vesikasının önünü keser mi?Meslektaşlarıma şimdiden teşekür ederim..
|
05-08-2010, 14:05 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Ayrıca Avukatlık Kanunu’nun 5.maddesi gereğince aciz vesikası düzenlenmesi avukatlığa engeldir. Bu hususun borçlu avukata hatırlatılması meslektaş dayanışması adına uygun olur. Saygılarımla |
05-08-2010, 14:25 | #3 |
|
Sayın meslektaşım cevap için saolun.Bu gün icra dosyasını incelediğimde borçlu avukat arkadaş mal beyanı olarak,bir müvekkili ile yapmış olduğu ücreti vekalet sözleşmesindeki alacağını ve çeşitli icra dosyalarındaki vekalet ücreti alacaklarını mal beyanı olarak göstermiş.Bu gösterdiği alacakları borcu karşılar görünüyor. Bu durumda aciz vesikasının önü sanırım kesilir diye düşünüyorum. saygılarımla...
|
05-08-2010, 15:00 | #4 |
|
avukat hakkında alınan aciz vesikası hayati önem arzeden bir belge.Avukatın meslekten uzaklaştırılmasına sebep.
Ben haddim olmayarak,eğer meslektaşımız borcun ödenmesi için elinden gelen gayreti gösteriyorsa zaman tanıyınız diyorum. |
05-08-2010, 15:08 | #5 |
|
Ben bu tartışılan konuyu protesto ediyor ve cüppemi çıkarıyorum.
|
05-08-2010, 15:55 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben de bu görüşünüze katılıyorum. Hiçbir avukat bilerek ve isteyerek kendini o duruma düşürmez. Mutlaka elinde olmayan bir durum olmalıdır. Kaldı ki 100 lira 150 lira da olsa sözünde durmaya, borcunu ödemeye çalışmış! Esasen bu tür olaylarda Baronun olaya -meslektaşımızı meslekten atmak için asla değil-, çözüm bulmak için el atması zorunludur. |
05-08-2010, 16:14 | #7 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|
05-08-2010, 16:56 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Neden protesto ettiğinizi ben de anlayamadım? "Kötüniyetli borçlu" oluyor ve hakkında "aciz vesikası" alınıyor da; "Kötüniyetli borçlu avukat" hakkında neden aciz vesikası alınmasın? |
06-08-2010, 09:38 | #9 |
|
Kanun No: 1136
Avukatlık Kanunu Kabul Tarihi: 19.03.1969 R.G. Tarihi: 07.04.1969 R.G. No: 13168 Avukatlığın mahiyeti: Madde 1 - Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir. (DEĞİŞİK FIKRA RGT: 10.05.2001 RG NO: 24398 KANUN NO: 4667/1) Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder. Sayın Suat Ergin, borç batağındaki yargının kurucu unsuru ve teknik savunma makamı olan meslektaşımızın içinde bulunduğu durumu nasıl kabullenebiliyorsunuz? Yıllarca vatan evlatlarını doğurmuş, büyütmüş, Mehmetçiğe cephede mermi taşımış, cepheden dönmeyen evlat acısı, eş acısı çekmiş, yoksulluktan kurtulamamış Türk analarının evlerine icra kamyonları giderken nasıl vicdanım sızlıyorsa, aynı şekilde bir meslektaşımızın borçlarını ödemeden aczi sebebiyle mesleğini kaybetme riskini taşıması ve bunun burada tartışılmasını protesto ediyorum. |
06-08-2010, 09:57 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Anadolu Kartalı,
Türk Hukuk Sitesi herşeyden önce hukukun karşısında eşitlik ve hukuka üstünlüğü ilkelerini gözetir ve bu ilkeler karşısında da borçlu bir avukatın, borçlu bir başka şahıstan kanun karşısında farkı ya da bir ayrıcalığı yoktur. Kişisel görüşleriniz doğrultusunda bu konuya yanıt vermemeyi tercih edebilirsiniz, bu görüşünüze saygılıyım ancak site kurallarımıza aykırı bulunmayan bir konunun polemik yaratacak, konu bütünlüğünü bozacak, üyelerimizin yardımlaşma duygularını olumsuz etkileyecek şekilde konu içinde "protesto edilmesi"ne takdir edersiniz ki gerek bulunmamaktadır. Bu açıdan bu konuya yanıt vermeyi tercih edecek meslektaşlarımızın sorulan soruya odaklanmalarını, konunun etik yönüne ilişkin tartışmalara bu başlık içinde girmemelerini, dilerlerse konunun bu yönüne özgü ayrı bir tartışma başlığını ilgili forumda kendilerinin yaratmalarını rica ederiz. |
06-08-2010, 10:24 | #11 | |||||||||||||||||||
|
Katılıyorum. |
06-08-2010, 21:21 | #12 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Size cevap verebilirim. Hatta bir avukat hakkında yaptığımız suç duyurusuna ait dilekçemden pasajları buraya aktarabilirim. Şu soruma yanıt vermenizi istiyorum. Ülke genelinde 65.000-66.000 civarında avukat bulunmaktadır. Sizce bu meslektaşlarımızın hepsi, meslek ahlak ve ilkelerine göre mesleğini icra ediyorlar mı? Bunların bazıları avukatlık mesleği dışında ticari faaliyette bulunuyorlar mı? Ticari faaliyette bulunanların bir kısmı mesleki bilgisini kötüniyetle kullanıyorlar mı? Yeni duyduğum bir olayı anlatayım. Meslektaşım diyemeyeceğim bir avukat, çalıştığı bir hukuk bürosunu (Eski parayla) 1 Trilyon civarında(Yıllar içinde) dolandırmış. Yine hatırlatayım, benim başımdan geçen bir dolandırıcılık öyküsünü duymak ister misiniz? Sayın Admin'in yukarıdaki uyarısı nedeniyle yazamıyorum. Bana Avukatlık Kanunu'ndan madde aktarmışsınız. O halde "Levhadan Silinmeyi Gerektiren Haller" başlığı altındaki 72/a madde delaletiyle 5 inci maddenin konuluş gerekçesini de anlatır mısınız? Şimdi soru sahibi meslektaşımızın forumdaki mesajlarına tekrar bakar mısınız? Hiçbir genelleme yapmadan, somut bir olaydan söz etmektedir. Borçlu avukat ne yapmaktadır? Borcu ödeme niyeti var mıdır? 50-100 TL dosyaya yatırarak, "aciz belgesi" alınmasını engellemek istemektedir. Yaptığı tüm hamleler borcu ödemeye yönelik olmayan ama aciz belgesi alınmasını engellemeye yönelik hamleler. Alacaklıya ne öneriyorsunuz peki.
Alacaklıya da böyle deyip, alacağını silmesini mi öneriyorsunuz. |
06-08-2010, 21:32 | #13 |
|
İcra takibinin amacı nedir?Alacaklının alacağına kavuşmasıdır yani alacaklının tatmin edilmesidir.Meslektaş hiç ödeme yapmıyor değil,peyder pey ödeme yapmaktaysa Sayın Armağan Konyalı Bey'in söylediği üzere aciz vesikası alınmasında ivedilik arzeden bir durum var mıdır?Aciz vesikası alınan avukat mesleğini kaybetmekle karşı karşıya kalacaktır ve gelir kapısı kapanıp kapanacaktır.Şimdi soruyorum zaman tanıyıp alacağı tahsil etmek ve meslektaşımızın meslekte kalmasını sağlamak mı önemlidir;yoksa kısmi ödemelerle bu iş olmaz aciz vesikası alıp ne olacaksa olsun demek mi önemlidir.Bu husus tamamen avukatlık etiği ile müvekkil menfaati arasındaki ince bir çizgidir.SAYGILARIMLA.
|
06-08-2010, 21:48 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Suimisal, misal değildir, Suat Bey. İnsanlar içinde de her türlü sapık, ayyaş, cani,katil vs. bolca mevcut. Hal böyle diye, insanlara da mı sevgi kapımızı kapatalım. Bu ülkede ekonomik suça bile ekonomik ceza verilirken, salt ekonomik bir sıkıntı (suç da değil!) nedeniyle bir avukatı mesleğinden etmek de neyin nesidir bunu ben anlayamıyorum... Bizim ülke gibi zor koşulların cari olduğu bir ülkede ekonomik sıkıntı (siz buna acz hali deyin!) hali avukatlar için de olağandır, sıradandır, vakai adiyedir! Avukatlık kanunundaki bu hükmün acilen gözden geçirilmesi şarttır. Allah kimseyi dara sokmasın! |
06-08-2010, 22:05 | #15 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Saim Bey, ben genelleme yapmıyorum. Somut olay üzerinden görüşlerimi yazıyorum.
Bir avukatın evinde ve işyerinde haczi kabil mal olmaz mı? Televizyon, buzdolabı???
Şöyle demiyor yani " Ayda 50 TL de olsa borcu ödemeyi kabul ediyorum." ne diyor:" taahhüt anlamına gelmemek kaydıyla" yani şöyle düşünüyor:" ne olur ne olmaz, taahhüdü ihlalden ceza almayayım"
İnsanlara sevgi kapımızı kapatmıyoruz tabii ki. Ama size bir müvekkiliniz gelse ve dese ki "X kişisi benim küçük kızıma tacizde bulundu, şikayetçi olmak istiyorum" ne dersiniz? Sorudaki meslektaş misalen şöyle bir şey yaşamış olabilir mi? Genç bir meslektaşımız olsun. Yine ofisini yeni açmış kendi yağıyla kavrulan bir meslektaşımız olsun. Bir trafik kazasında ölümlü kazaya karışmış olup kusur da kendisinde olsun. Tazminat davası neticesinde kendisinden istenen miktar, ödeme gücünün çok üstünden olsun. O zaman size hak verebilirim. Ama ne zaman? Soru sahibinin yazdığı atraksiyonlara girmeden dürüstçe halini anlatırsa o zaman hak verebilirim. Ben olayın gidişatından o izlenimi edinmedim. Belki yaşadığım olayda bana meslektaşımın attığı kazığı unutamadığım için olabilir, ama borçlu avukatın davranışları pek makul görünmüyor. Soru sahibi meslektaşımız borcun kaynağını ve miktarını açıklarsa olay daha netleşir, diye düşünüyorum. |
07-08-2010, 12:35 | #16 |
|
THS Hazine sandığının en önemli yanı, sandığın içinde neler olduğunu, sandığı açmadan önce, bilememektir. Gizli bir hazine bu yanı ile THS-Hazine sandığı. 'Avukat hakkında alınacak aciz vesikası' başlığı genelde teknik bir konu olduğu için, başlığı ilk okuduğumda üzerinde fazla durmadım. Sandığın kapağını açtıktan sonra, tartışmanın THS'de üzerinde ne fazla tartışılan konularından birisi olan 'mesleki dayanışma' ya dönüştüğünü gördüm.
Yılda 50 den fazla borçluya yardım ederek onlar için iflas mahkemesinde iflas muamelesi başlatan birisi olarak, borcunu ödemekten aciz olan kişilerin durumunu bildiği kanısında olan ve onları anlıadığın zanneden birisi olarak, konu hakkındaki düşüncelerimi sıralamak istiyorum. 1. borçlu olan kimsenin, borçlu duruma düşmesinde kusuru ve suçu olduğu düşüncesi yanlış. Çoğu borçlu, ya tecrübesizliğinin, ya alacaklıların üçkağıtçılığının, ya yaptığı hesapların doğru çıkmamasının, ya genel piyasa koşullarının, ya da boşanma, hastalık, ölüm ve işsizlik gibi öngörülemeyen kişisel olayların kurbanıdır. Sebepleri çoğaltmak mümkün. 2. Bunun yanında, diğerlerinin sırtından avantadan geçinmek isteyenlerin ve sonunda borç batağına saplanan kişilerin sayısı da az değildir. 3. İlk iki durumdan yola çıkarak, borçlu sadece borçlu değildir, her borçlunun arkasında bir insan yatar diyebiliriz. 4. Herhangi bir meslek mensubu, örneğin avukatlık mesleğinin, borçlanamaz, üçkağıtçılık yapamaz, hırlı hırsız olamaz, adam öldüremez türünden bir tabiat kanunu yoktur. 5. Aldığı eğitim ve sosyalisasyon ve icra ettiği meslek gereği, kendisinden başka türlü bir davranış beklenilse bile, bir avukat veya bir hukukçu da neticede bir insandır. Bir insan olarak ta iyi ve kötü yanları, zaafları, arzu ve istekleri vardır. 6. Böyle olunca da borcunu ödemekten aciz bir duruma düşen avukat, mühendis, doktor, asker ve sivil her kim olursa olsun, tartışılır, birileri tartışmayı protesto edip cübbesini çıkarsa bile. 7. Özellikle bir hukukçunun 'mesleki şövenizm' saiki ile konu üzerindeki tartışmayı kesmeye çalışması adalet ve hukuk düşüncesine ters düşer, benim görüşüme göre. 8. Borcunu ödemeyi, muğlak bir ifade ile olmuş olsa bile, taahüt eden ve verdiği taahüt doğrultusunda ödemelerde bulunan borçlu hakkında, aciz vesikasına evet mi, hayır mı, demeden önce şu noktaların açığa çıkarılması gerekir bence: 8.1. borçlunun borcunu geri ödeyecek mali gücü var mı, yok mu? 8.2. yaptığı ödemeler, borç miktarı ile orantılı mı? Elli bin liralık bir borç için 50,- liralık ödeme yetmez ama 2-3 bin liralık bir borç için yeterli olabilir bence. 8.3. Aciz vesikası borcun tahsiline yol açabilecek mi? 9. Aciz vesikası borçlunun mesleğini icra etmesini engelliyecek mi konusu, borçlunun avukat mı yoksa başka bir meslek sahibi mi olduğu ayırımı yapılmadan, değerlendirilmesi gereken bir konu. Özellikle hukukçuların üzerinde düşünmeleri gereken konu: Mesleki dayanışma ile hukuki ve sosyal ayırımcılığın kesiştiği nokta! Saygılarımla |
09-08-2010, 00:37 | #17 |
|
aciz vesikası koşulları oluşmuştur
içra müdürü aciz ves verirse tebliğ edilir ve prosedür işler vermezse de işler saygılar |
31-10-2013, 00:56 | #18 |
|
Konunun tartışılmasının üzerinden oldukça uzun bir zaman geçtiğinin farkındayım ama yine de görüşümü yazmak istedim. Bence bu konunun tartışılmasının protesto edilecek bir yanı yok. Mesleki dayanışma demek, meslektaşlarımızın yaptığı hataları görmezden gelmek değildir. Bir avukat acze düşmemelidir. Kanunla aciz vesikası hakkında nasıl bir düzenleme yapıldıysa, onun uygulanması da doğal ve etik.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Aciz vesikası | Av.F.Demirhan Seçilmiş | Meslektaşların Soruları | 18 | 26-02-2013 11:56 |
Aciz Vesikası | beyazbulut | Meslektaşların Soruları | 4 | 28-06-2011 13:29 |
aciz vesikası!!! | Av. Caner | Meslektaşların Soruları | 5 | 26-04-2010 17:15 |
Borçlulardan sadece biri hakkında aciz vesikası alınabilir mi? | justice is lost | Meslektaşların Soruları | 5 | 07-05-2009 17:32 |
aciz vesikası | Av.Ebru Caner | Meslektaşların Soruları | 9 | 07-05-2009 11:44 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |