Tebligat Kanunu Madde 20-21

Tebligat, muhatabın geçici olarak hacca gittiğini ve ne zaman geleceğinin belli olmadığını beyan eden kardeşi imzadan imtina ettiğinden muhtara bırakılmış. Tebliğ zarfında bu husustan, 2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığından ve kardeşine haber verildiğinden bahsedilmiş. Ayrıca kardeşin muhatap hacca gitti şeklinde beyanının altında imzası var ancak tebliğ evrakını almamış. Bu durumda tebligat, Tebligat Kanunu’ nun 20. maddesine göre mi 21. maddesine göre mi yapılmış sayılır? Benim kafamı karıştıran 20. maddedeki “ Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veyaihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır ” kısmı. Zira yine 20. maddede “13,14,16,17 ve 18'inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın (Değişik ibare: 4829 - 19.3.2003 / m.4) "adı ve soyadı" tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar ” kısmı var. Bu durumda başka yere gittiği yönündeki beyan ve imzaya rağmen tebliğ evrakını almaya mecbur olan kişi almamış olmuyor mu? Dolayısıyla itiraz için ek 15 günlük süre var mı yok mu? 21. madde de bu kişiler tebellüğden imtina ederlerse muhtara tebligat yapılır ve ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebligat tarihi sayılır deniliyor. İtiraz için ek 15 günlük süre var mı yok mu? L

Doğrudan TEB 21 maddesine göre yapılan tebligatlarda tebliğ süresi yasal sürelerdir. 20. maddenin yollamasıyla yapılan tebligatlarda 15 günlük ek süre vardır. fakat Diyarbakırda icea dairelerinin bazıları 15 günlük ek süreye uyuyor bazıları uymuyor. (ne tuhaftır ki benim borçlu tüzelkişilik olmasına rağmen --tüzelkişiliğin geçici ikameti sözkonusu olmaz--- ek 15 günlük süreyi şart koştular.

Sayın Olcayk sizin olayınızda muhatabın yakını tarafından tebligat alınmasından imtina edilmesi nedeniyle ihbarname kapıya yapıştırılmış olup, Tebligat Kanununun 20.maddesine göre yapılmıştır ve muhtara bırakıldığı tarihden itibaren 15 gün sonra yapılmış sayılır. Eğer adreste kimse olmadığından- yani imtina sözkonusu olmadan tebligat muhtara bırakılarak ihbarname kapıya yapıştırılmış olsaydı tebligat 21.maddeye göre yapılmış olurdu.

Arkadaslar,

Muvekkil gecici sureyle (tatil amacli) yurtdisinda iken adli kolluk marifetiyle birlikte yasadigi aile uyelerinden birine (anne veya babasina) idari bir tebligat yapilmis olsa ve muvekkilin ailesi muvekkilin gecici olarak yurtdisinda oldugunu soylemis olsa ve teblig evrakina bu hususu yazdirdiktan sonra imzalayip tebligati kabul etmis olsa bu durumda tebligat suresi aileye verildigi tarihten itibaren 15 gun sonrami baslar?

teb.kan.mad.20 ve 21 lafzi anlamda kafa karistirici sanki kendi icinden anlam celiskisi var.

Egerki aile cocugu olan muvekkilin gecici olarak yurtdisinda oldugunu belirtse ama tebligati imza etmekten ve almaktan imtina etmis olsa bu duruma tebligat muhtara birakildigi tarihten itibaren 15 gun sonra mi yapilmis sayilir?

Yorumlarini paylasan arkadaslara simdiden tesekkurler ve herkese basarilar diliyorum. Saygilarimla. (bu arada boylesine celiskili kanun metni hazirlayanlari kiniyorum)

Alıntı: Yazan avcengizcaliskan Arkadaslar, Muvekkil gecici sureyle (tatil amacli) yurtdisinda iken adli kolluk marifetiyle birlikte yasadigi aile uyelerinden birine (anne veya babasina) idari bir tebligat yapilmis olsa ve muvekkilin ailesi muvekkilin gecici olarak yurtdisinda oldugunu soylemis olsa ve teblig evrakina bu hususu yazdirdiktan sonra imzalayip tebligati kabul etmis olsa bu durumda tebligat suresi aileye verildigi tarihten itibaren 15 gun sonrami baslar? teb.kan.mad.20 ve 21 lafzi anlamda kafa karistirici sanki kendi icinden anlam celiskisi var. Egerki aile cocugu olan muvekkilin gecici olarak yurtdisinda oldugunu belirtse ama tebligati imza etmekten ve almaktan imtina etmis olsa bu duruma tebligat muhtara birakildigi tarihten itibaren 15 gun sonra mi yapilmis sayilir? Yorumlarini paylasan arkadaslara simdiden tesekkurler ve herkese basarilar diliyorum. Saygilarimla. (bu arada boylesine celiskili kanun metni hazirlayanlari kiniyorum)

Aslında çelişik bir durum bulunmamaktadır. Tebigat Kanununun 20 inci maddesi şu şekildedir:

Alıntı: MUHATABIN MUVAKKATEN BAŞKA YERE GİTMESİ MADDE 20 - (Değişik: 3220 - 6.6.1985) 13,14,16,17 ve 18'inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın (Değişik ibare: 4829 - 19.3.2003 / m.4) "adı ve soyadı" tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21'inci maddeye göre yapılır. (Değişik son cümle: 4829 - 19.3.2003 / m.4) Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır

Sorunuzdaki iki seçenekte de tebligat 15 gün sonra yapılmış olacaktır. 2003 yılında yapılan değişiklikle, geçici olarak adresten ayrılan muhatapların, hak kaybına uğramaması için böyle bir ek süre konulmuş.

21 inci maddedeki tebellüğ imkansızlığı ile geçici olarak adresten ayrılma karıştırılmaktadır. 21 inci maddede muhatap adreste sadece tebligat sırasında yok ve birlikte oturanlar tebligatı almaktan imtina etmektedirler. Burada muhatabın korunmasına gerek yoktur.

Sayin meslektasim,
Aciklayici bilginiz icin tesekkur ediyorum. Forumlarda genelde uyelerin 15 gunluk ek tebligat suresinin kullaniminda sikintilar yasadiklarini okuyorum, sanirim problem uygulamada adliye burokrasinden kaynaklaniyor cunku ayni adliye icinde dairenin birisi 15 gunluk ek sure hakkini tanirken diğeri tanimiyor ve dolayisiyla sikayete veya itirazlara konu oluyor tabi ki bu durum islerimizi uzatiyor.
Cevabinizda da degindiginiz gibi "muhatabin hak kaybina ugramamasi icin yapilan degisiklik" zaten tek basina konuyu acikliyor.
Calismalarinizda basarilar diliyorum.

Merhabalar benim sorum şu;tebligatın yapılamaması durumunda icradan veya mahkemeden ilgili maddeye göre yeni bir tebliği biz mi isteyeceğiz.Örneğin bila tebliğ gelmişse veya memur 21 i uygulamamışsa; 21 göre yapılması gerekiyorsa bunu tebliğ memuru mu avukat mıicra müdürü mü hakim mi talebedecek.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 02.02.2005 tarih ve 2005/12-21 Esas ve 2005/4 Karar sayılı kararından;

Somut olayda: ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçasında aynen "birlikte çalıştığı daimi işçisi Erol Altınışık imzadan imtina ettiğinden evrak mahalle muhtarı Hasan Hüseyin Baytuğ'a tebliğ edildi. 2 nolu ihbar kağıdı kapıya yapıştırıldı. Keyfiyet işçisi Erol Altınışık'a bildirildi." açıklaması yer almaktadır.

11.12.2003 tarihinde yapılan tebliğ işlemindeki bu açıklama; adreste muhatabın bulunmaması nedeniyle tebligatın, 7201 sayılı Kanunun 17. maddesinde sayılan ve tebliğ sırasında adreste hazır bulunan daimi işçisine yapılmak istendiğini, ancak adı geçenin imzadan ve tebellüğden imtina nedeniyle aynı Kanunun 20. maddesinde yapılan atıfla yine aynı Kanunun 21. maddesine göre tamamlandığını göstermektedir.

Tebligat 7201 sayılı Kanunun 20. maddesine göre değil, açıklandığı şekilde 21. maddesine göre yapıldığına ve bu maddede de tebliğ tarihi "İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih" olarak düzenlendiğine göre, ödeme emri borçluya 11.12.2003 tarihinde tebliğ edilmiş olup, yasal süre geçtikten sonra 26.12.2003 tarihinde yapılan şikayet süresinde değildir.

Şikayetin süre yönünden reddine karar vermek gerekirken, işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır.