Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Vekille açılan takibin iptali kararının yalnızca asile tebliği

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-09-2017, 12:04   #1
keenlemyekün

 
Mesaj Vekille açılan takibin iptali kararının yalnızca asile tebliği

Sayın meslektaşlarım, selamlar.

Vekil olarak açtığımız bir takibin iptali kararı yalnızca asile tebliğ edilmiş. Bu tebligat usulsüz olur mu?

Aynı şekilde, takibin iptali kararıyla verilen yargılama vekalet ücreti de takibe konmuş ve muhatap vekil olarak biz değil müvekkil gösterilmiş.

Usulsüz olduğunu düşündüğüm bu iki tebligata ilişkin yapabileceğimiz bir hamle var mıdır?

Saygılarımla.
Old 25-09-2017, 22:08   #2
usual suspect

 
Varsayılan

12. Hukuk Dairesi 2015/33565 E. , 2016/5370 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu vekilinin, diğer nedenlerin yanında; ihale öncesi çıkarılan tebligatların eksik çıkarıldığını da ileri sürerek, ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile Takip Edilen İşlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.
Borçlunun,. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/64 E. sayılı kıymet takdirine itiraz dosyasında kendisini Av. ... ile temsil ettirdiği görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının vekile tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, artık borçlunun takipte Vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Öte yandan, Takip dosyasında vekilin satış kararından önce azledildiğine veya vekalet görevinden çekildiğine dair bir belge de bulunmamaktadır. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken Asile gönderilen satış ilanı tebligatı, yok hükmünde olup sonuç doğurmaz. Şu hale göre, vekil ile Takip Edilen İşlerde vekile Tebligat zorunlu olduğundan, Asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir.

İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur.
Somut olayda, satış ilanının ve 21.04.2015 tarihinde yapılan kıymet takdirine ilişkin raporun, borçlu vekiline tebliğ edilmediği görülmektedir.
O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


https://www.karartek.com.tr/#/anasayfa
Old 26-09-2017, 10:18   #3
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım merhaba,

Süre kaçırma gibi bir durum mu söz konusu? Ona göre yanıt vereceğim.

Malum, İcra Mahkemelerinde son duruşmaya katıldıysanız, sürenin tefhimle başlaması ve süre tutum dilekçesi sunmuş olmanız gereği gündeme gelecek...

İcra takibi yönünden de ilgili karar kesinleştiyse, herhangi bir yola başvurmanızın anlamı kalmayacak.

Eğer durumunuz böyle değilse o zaman tabii ki başvurulacak ve sonuç alınabilecek yollar var. Bir cevap hazırladım, ona göre paylaşacağım.

T.C. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/429 Esas
KARAR NO : 2017/426 Karar
KARAR TARİHİ14/03/2017:
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


DAVANIN KONUSU: Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
KARAR TARİHİ: 14/03/2017
KARARIN YAZILDIĞI
TARİHİ: 15/03/2017

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki tüm belgeler incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

İncelenen dosya kapsamına göre İlk Derece Mahkemesi tarafından tarafların hazır bulunduğu 09.08.2016 tarihli celsede tarafların yüzüne karşı kararın tefhim olunduğu, İ.İ.K 363.maddesine göre istinaf yoluna başvuru süresinin tefhim veya tebliğinden itibaren 10 gün olduğu, ve kararın tarafların yüzüne karşı tefhim olunması nedeni ile istinaf süresinin tefhimden itibaren başlayacağı ve başvurunun yapıldığı 10/10/2016 tarihi itibariyle yasada belirtilen başvuru süresinin geçtiği anlaşılmakla istinaf talebinin usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.


HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf talebini içerir dilekçenin yasal süresinde verilmediği anlaşıldığından, istinaf talebinin USULDEN REDDİNE;
2-a)Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına;
b)İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına;
3-Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda İ.İ.K 365/3.maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 14/03/2017

* Bölge Adliye Mahkemesi kararı http://kararara.com/forum/viewtopic.php?f=203&t=171855adresinden temin edilmiştir.
Old 26-09-2017, 10:23   #4
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Yukarıdaki mesajıma istinaden;

Şayet süre kaçırma durumu yok ise aşağıdaki yanıtımı dikkate alabilirsiniz.


Mesajınızın ilk kısmında;
Alıntı:
Vekil olarak açtığımız bir takibin iptali kararı yalnızca asile tebliğ edilmiş. Bu tebligat usulsüz olur mu?
diye sormuşsunuz.

Mahkemeye bir dilekçe ile başvurup dosyayı vekil olarak takip ettiğinizi ancak buna rağmen kararın sadece asile tebliğ edildiğini, kararın vekil olarak tarafınıza da tebliğini talep ettiğinizi bildiren bir dilekçe sunun.

Mahkemece bu istem kabul edilir ve size tebligat yapılırsa süreler bu tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.

Bu talebiniz kabul edilmezse bu durumda istinaf dilekçenizde, giriş kısmına bu yöndeki açıklamalarınızı yazın. Karar vekil olarak tarafımıza tebliğ edilmediğinden ve ../../.... tarihinde muttali olduğumuzdan istinaf süremiz içerisinde dilekçemizi sunuyoruz diyerek bir giriş yapın. Sonuç istemde de bir cümle ile ../../.... tarihi itibari ile karara muttali olduğumuz göz önüne alınarak istinaf dilekçemizin kabulüne;
ve devam taleplerinizi yazınız.

***
Sorunuzun ikinci kısmında;

Alıntı:
...takibin iptali kararıyla verilen yargılama vekalet ücreti de takibe konmuş ve muhatap vekil olarak biz değil müvekkil gösterilmiş.

Bu icra takibinde asile tebligat çıkarılmış olması bir usulsüzlük değildir. Burada, vekil ile takip edilen bir işte, vekil varken sadece asile tebligat çıkarılması nedeni ile işlemde eksiklik vardır.

Asile tebliğ çıkarılmış olabilir fakat vekil ile takip edilen işlerde vekile de mutlaka tebliğ çıkarılması gerekir. (Tebligat K. m. 11 + Yönetmelik hükümleri) Süreler de asile yapılan tebliğ ile birlikte değil; vekile yapılacak tebliğ ile birlikte işlemeye başlar.

Dolayısıyla memur muamelesini şikayet yoluna başvurabilirsiniz. Ancak burada şikayetinizde, asile yapılan tebligatın usulsüzlüğü ileri sürülmemeli, vekil olarak tarafınıza tebligat çıkarılmamış olması şikayet edilmelidir.

T.C. YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ

E. 2016/7148 K. 2016/9420

T. 30.5.2016


• TAKİBİN İPTALİ ( Borçlu Vekilinin Boşanma İlamında Vekil Olduğu Halde İcra Takibinde Asile Çıkarılan İcra Emri Tebligatının Kendisine Yapılması Gerektiği Sebebiyle İptalini İstediği - Mahkemenin de Kabulünde Olduğu Üzere Asile Yapılan Tabligatın İptali Gerekmez İse de Vekile de Tebligat Çıkartılması Gerektiği Yönünde Şikayetin Kabulü Gerekirken Şikayetin Reddinin Doğru Olmadığı )

• VEKİLLE TAKİP EDİLEN İŞLEMLERDE ASİLE TEBLİGAT ( Vekile Tebligat Yapılmasının Zorunlu Olduğu Tebligatın Vekile Yapılması İle Yasal Sürelerin İşlemeye Başlayacağı/Yine Bu Tarihe Göre Takip Kesinleştirilerek Takibe Devam İşlemlerinin Yapılcağı Ancak Vekile Tebliğ Zorunluluğunun Bulunmasının Asile Tebligat Yapılması Lüzumunu Ortadan Kaldırmayacağı )

6100/m.73,81,82,83

2004/m.76

7201/m.11

1136/m.41

ÖZET : Borçlu vekili boşanma ilamında vekil olduğu halde icra takibinde asile çıkarılan icra emri tebligatının kendisine yapılması gerektiği sebebiyle iptalini istemiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere asile yapılan tabligatın iptali gerekmez ise de vekile de tebligat çıkartılması gerektiği yönünde şikayetin kabulü gerekirken şikayetin reddi doğru değildir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda; icra emrinin, vekil olduğu halde asile çıkarıldığını, asile gönderilen icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece şikayetin reddi ile borçlu vekiline icra emri tebliğine karar verilmiş olup hüküm borçlu velikince temyiz edilmiştir.

HMK'nun 73, 81, 82, 83, Avukatlık Kanunu'nun 41., Tebligat Kanunu'nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Anılan bu düzenlemeler gereğince tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başlar, yine bu tarihe göre takip kesinleştirilerek takibe devam işlemleri yapılır.

Ne var ki vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmaz. Şöyle ki, 2004 Sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. ( Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280 ) Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur.

Somut olayda; borçlu vekili şikayetinde boşanma ilamında vekil olduğu halde icra takibinde asile çıkarılan icra emri tebligatının kendisine yapılması gerektiği sebebiyle iptalini istemiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere asile yapılan tabligatın iptali gerekmez ise de vekile de tebligat çıkartılması gerektiği yönünde şikayetin kabulü gerekirken şikayetin reddi doğru değildir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. ( HMK.m.297/ç ) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

* Yargıtay kararı Kazancı İçtihat Bankası'ndan temin edilmiştir.
Old 26-09-2017, 15:17   #5
orhanclkn

 
Varsayılan

Eğer genel mahkemede açılacak bir itirazın iptali davası olsaydı asile tebligat usule uydun olurdu.Zira takipte vekille temsil edilmenin itirazın iptali davasında da aynı vekille temsili gerektirmez.Ancak,soruda olduğu gibi İcra Hukuk Mahkemesinde yapılan takibi istemi talebi bir dava olmadığından ve de takibin devamını sağlamaya yönelik olduğundan bu istemde tebligat vekile yapılmak zorundadır.Dolayısıyla asile yapılan tebligat geçersiz olup kararın bu yönden bozulması gereklidir diye düşünürüm...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kıymet takdir raporunun asile tebliği Av.Selen Meslektaşların Soruları 2 25-11-2013 22:11
takibin iptali kararının kesinleşme avukat1980 Meslektaşların Soruları 4 13-03-2012 16:57
vekil yüzüne okunan kararın asile tebliği av.yağmur deniz Meslektaşların Soruları 1 16-11-2011 15:45
dava dilekçesinin davalı asile tebliği zorunlumudur? law in law Meslektaşların Soruları 12 17-10-2011 10:07
ölü kişi alyhine açılan takibin iptali bumerang Meslektaşların Soruları 2 17-03-2010 11:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03568912 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.