Iş Kazasi Tazminat Şirket Isim Değişikliği

Merhaba,
Devam eden bir İşkazası sebebiyle Maddi ve Manevi Tazminat talepli davamda, davalı şirket faaliyetlerini durdurma aşamasına gelmiş ve aynı işkolu ile aynı işyerinde, sahipleri ve yöneticileri aynı yani sadece AŞ'den Ltd'ne dönecek şekilde isim değişikliğine gitmişlerdir. Ancak bu durumu resmiyette yeni işyeri olarak göstermektedirler. Hukuk davamızı açmadan önce devam eden ceza davası esnasında, şirket malvarlıklarını yeni kurulan şirket üzerine geçirmiş. Sadece şirket sahibinin kişisel malvarlıklarından bir kısmı duruyor, ancak şirket sahibini davalı olarak göstermedik. bu sebeple davamız olumlu sonuçlansa bile tahsilat aşamasına gelindiğinde içi boş veya kapanmış bir şirketle karşı karşıya kalacağız. Bu durumda yeni şirket ve şirket sahibi hakkında neler yapabiliriz. Şimdiden teşekkür ederim.

belki yardımcı olur:

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=35627

Muvazaalı satış/el değiştirme nedeni ile dava açıp yeni şirketin malvarlığı hakkında tedbir isteyebilirsiniz sanırım.Muvazaalı el değiştirmeyi ortaklık yapısını, şirket malvarlığının o şirketten öbürüne aktarılmasını gösterdiğinizde rahatça bu tedbiri alabilirsiniz diye düşünüyorum. Tahsilat noktasında çok sorun yaşamazsınız.

Taşınmaz malvarlığının olması durumunda İcra ve İflas Yasasının 277 ve 283/1. maddesi benzetme yoluyla ( kıyasen ) uygulanarak, iptal ve tescile gerek olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar verilmesini isteyebilirsiniz.


Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 2006/1000 E.,2006/2613 K.sayılı ilamında açıkça belirtildiği üzere :” İcra ve İflas Kanunu’nun 278.maddesine göre akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağışlama hükmündedir.Burada borçludan satın alan kimsenin iyi niyetli olup olmadığına bakılmaz.İyi niyetli olsa da taşınmazın değeri ile tapuda gösterilen satış bedeli arasında pek fahiş fark varsa ,bu satış bağış hükmünde olduğundan batıldır.Bu nevi davalarda taşınmazın gerçek değeri tespit edilip ,tapuda gösterilen satış bedeli ile karşılaştırılarak sonuca göre karar verilmelidir.”

MADDE 280 – Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun ,alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler,borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının ,işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir.Şu kadar ki,işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflas yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır.

Konuyla ilgili olarak Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2008/5107 E.,2009/988 K.sayılı ilamına göre ; “ Dava ,İİK.277 ve davamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İİK’nın 280/1 maddesine göre malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun,alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler,borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının,işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir.”