Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

sgk'dan kamuya geçince yıllık izne hak kazanmak için hizmet birleştirmesi mümkün mü?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-10-2012, 21:16   #1
mystery_a

 
Varsayılan sgk'dan kamuya geçince yıllık izne hak kazanmak için hizmet birleştirmesi mümkün mü?

Merhaba, geçmişte bir hukuk bürosunda çalıştığım 306 günlük SGK'lı hizmetimin şu an bir üniversitede araştırma görevlisi olarak çalıştığımdan yıllık izin hesabında sayılabileceğini düşünüyorum.. 2 aydır çalışıyorum ve eğer geçmişteki hizmetimi saydırabilirsem hali hazırda izne hak kazanabileceğim. Geçmişteki hizmetin emekliliğe katkısını biliyorum ancak yıllık izin konusunda kafam karıştı. Bu konuda yardıma çok ihtiyacım var. Görüşlerinizi paylaşmanızı rica ederim. Tüm meslektaşlara şimdiden teşekkürler..
Old 16-10-2012, 09:31   #2
akyol

 
Varsayılan Aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek

Yıllık ücretli izne hak kazanma ve izni kullanma dönemi

MADDE 54 - Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır. Şu kadar ki, bir işverenin bu Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır.

Bir yıllık süre içinde 55 inci maddede sayılan haller dışındaki sebeplerle işçinin devamının kesilmesi halinde bu boşlukları karşılayacak kadar hizmet süresi eklenir ve bu suretle işçinin izin hakkını elde etmesi için gereken bir yıllık hizmet süresinin bitiş tarihi gelecek hizmet yılına aktarılır.

İşçinin gelecek izin hakları için geçmesi gereken bir yıllık hizmet süresi, bir önceki izin hakkının doğduğu günden başlayarak gelecek hizmet yılına doğru ve yukarıdaki fıkra ve 55 inci madde hükümleri gereğince hesaplanır.

İşçi yukarıdaki fıkralar ve 55 inci madde hükümlerine göre hesaplanacak her hizmet yılına karşılık, yıllık iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanır.

Aynı bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı tüzel kişilerin işyerlerinde geçen süreler ve kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar veya bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler, işçinin yıllık ücretli izin hakkının hesaplanmasında göz önünde bulundurulur.

Kanun maddesinin sorunuza cevap verir açıklıkta olduğunu düşünüyorum.
Old 16-10-2012, 14:16   #3
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Yukarıdaki cevap 4857 sayılı kanuna tabi işçiler için geçerlidir. Oysa soruyu soran şu an devlet memuru. Dolayısıyla önceki hizmet sürelerinin kıdem hesabında gözönüne alınmayacağını düşünüyorum. Bu yorumu Danıştay ve Yargıtay'ın ikramiye ve kıdem tazminatına ilişkin kararları dolayısıyla yapıyorum. Söz konusu kararlarda işçinin daha iyi koşullarda çalışmak için iş akdini sona erdirerek memurluğa geçişi seçtiği, bu şekilde kıdem tazminatı alma hakkından vazgeçtiği bu nedenle bu sürelere ilişkin kıdeminin birleştirilemeyeceği ifade edilmektedir. Yani memurluktan emekli olurken işçi olarak geçirilen süreler ikramiye hesabında dikkate alınmayacak. (2829 SK/md.12) Buradan kıyasla işçilikteki süreler hizmet kıdemine eklenmez. Aksi takdirde asaletin onaylanması süreci bile atlanmış olacaktır. Bunun istisnası geçmişte iki kez kamu kurumlarında işçi olarak çalışanları memur yapan yasalar çıkmıştır. O yasalara göre resen memur yapılanlar bu haktan yararlanır.
Old 16-10-2012, 15:09   #4
akyol

 
Varsayılan

Sayın Kırmızı, değerli bilgilerinize itirazım bulunmamakla birlikte yukarıda cevapladığımız sorunun kıdem tazminatının hesaplanmasından öte yıllık izin sürelerinin birleştirilmesi üzerine sorulması nedeniyle kanun metnini aktarmıştım. Şahsın ilk çalışması olan bir hukuk bürosunda çalıştığı 306 günlük SGK'lı hizmeti 4857 sayılı kanuna tabidir diye düşünüyorum. İkinci çalışma sürelerinin eski çalışma süreleriyle birleştirilemeyeceğin de de hem fikiriz.
Old 16-10-2012, 15:19   #5
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Sayın Akyol, doğrudur sorunun kıdem tazminatı ve dolayısıyla ikramiye ile ilgisi yok da kıyas yapmak için örnek vermiştim. Yani soru şöyle olsaydı; "Ben memurluktan emekli olurken işçilikte geçirdiğim sürelerin ikramiyesini alacak mıyım, bu süreler toplanacak mı?" buna cevap hayır. O halde yıllık izin hesabında da işçilikte geçen süreler toplanmaz diye yorum yapmıştım. Öte yandan soruyu soran şu anda memur olup 657 SK/md 102 ye göre bir yıllık hizmet süresi hesabında işçilikte geçirdiği sürelerin birleştirerek yıllık izine hak kazanırmıyım diye soruyor. Sizin de belirttiğiniz gibi bence olmaz. Saygılar...
Old 16-10-2012, 15:44   #6
persembe

 
Varsayılan

154 Seri nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğine bir bakmanızı öneririm. Bu Tebliğe göre; "Yıllık izin sürelerinin hesabında, hangi statüde olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet süreleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi devlet memurlarının kazanılmış hak ve aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin dikkate alınması gerekmektedir." Buna göre ben izin hakkınız olduğunu düşünüyorum.
Old 16-10-2012, 21:55   #7
mystery_a

 
Varsayılan

Değerli üstatlarım, öncelikle cevaplarınıza çok teşekkür ederim. Ben bu hususu okula sorduğumda (personel başkanlığına) bana önceden olabildiğini fakat şu anda bir boşluk olduğunu, Devlet Personel Başkanlığına yazı yazılıp sorulduğunu fakat kendilerinin değil; Maliye Bakanlığının muhatap olduğu şeklinde cevaplamışlar.. Maliye Bakanlığına yazı yazılmış fakat kendileri de bununla ilgili olmadığını söylemiş. Yapmış olduğum araştırmalarda Devletin yayınlamış olduğu 140 nolu tebliğe ulaştım. Aşağıya tebliğin ilgili kısmını yapıştırıyorum. Eğer mümkünse herhangi bir içtihat programına sahipseniz ilgili kararı bana gönderebilir misiniz? Saygılar
(Aşağıda bahsi geçen içtihat Danıştay 12. Dairesinin 26.11.1998 tarih ve E:1995/11088, K:1998/2881)

140 SERİ NOLU DEVLET MEMURLARI KANUNU GENEL TEBLİĞİ
31 Mayıs 2003
6.7.1995 tarihli ve 562 sayılı "Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile ilgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin 2 nci maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 103 uncu maddesi birinci fıkrasının son cümlesi, 3 üncü maddesi ile de 108 inci maddesi değiştirilmiş olup, gerek bu konularda çıkabilecek tereddütleri gidermek, gerekse anılan Kanunun 102 nci maddesinde yer alan "hizmet" deyiminden hangi hizmet sürelerinin anlaşılması gerektiği hususuna ilişkin olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

A- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 102 nci maddesinde; "Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti l yıldan on yıla kadar (on yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir" denilmektedir.

Bu hükme göre;
Maddede geçen "hizmet" deyiminden, hangi statüde olursa olsun sadece kamu kurumlarında geçmiş hizmet süreleri toplamının. anlaşılması gerekmektedir. Muvazzaf askerlikte ve yedek subaylıkta okul devresinde geçen süreler de aynı biçimde dikkate alınacaktır. (Danıştay 12. Dairesinin 26.11.1998 tarih ve E:1995/11088, K:1998/2881 sayılı kararı ile iptal. Söz konusu kararda “…serbest avukatlıkta geçen hizmetlerinin kamu hizmeti sayıldığı, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına bağlı olarak yapılan serbest avukatlık hizmetinin kamu kurumunda geçmiş sayılması gerekeceğini, 657 sayılı Kanunun 36/C-3 maddesi gereğince intibakında göz önüne alınan staj ve serbest avukatlıkta geçen süresinin ¾ nün izin hesabında değerlendirilmemesinin usulsüz olduğunu, 140 nolu Genel Tebliğin 657 sayılı Kanunun 102 nci maddesinde öngörülmeyen koşullar getirdiğini öne sürmektedir…657 sayılı Kanunun 36/C-3 maddesi hükmü ile yasa koyucu serbest avukatlıkta geçirilen sürenin memuriyette geçmiş gibi sayılarak derece yükselmesi ya da kademe ilerlemesinde değerlendirilmesini öngörmekte olup, bu Kanunun 102 nci maddesinde ise kamu personelinin yıllık izin süreleri memuriyette geçirilen hizmet sürelerine göre belirlenmekte, yıllık izin süresinin tespitinde hizmet ve hizmetin süresi esas alınmakta, hizmetin kamu kurumlarında geçmesi gerektiği şeklinde bir kabule götürecek içerik taşımamaktadır. İlgililerin serbest avukatlıkta geçen ve 657 sayılı Yasanın 36/C-3 üncü maddesi uyarınca intibaklarında değerlendirilen sürelerin bu kez 102 nci maddeye göre yıllık izin sürelerinin tespiti sırasında dikkate alınmayarak değerlendirme dışı bırakılması bu iki madde açısından ağır bir çelişki oluşturacağından hukuken uygun görülmez...” denilmektedir. )
108 inci maddede geçen "hizmet" deyiminin yukarıda açıklandığı şekilde anlaşılması gerekmektedir.
Old 16-10-2012, 22:27   #8
gökyüzü

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mystery_a

(Aşağıda bahsi geçen içtihat Danıştay 12. Dairesinin 26.11.1998 tarih ve E:1995/11088, K:1998/2881)

Sorunuz araştırmaya değecek bir soru.
İlgili kararı ise Danıştay Başkanlığı Bilgi Bankası sayfasında arama yaparak bulabilirsiniz.
Old 17-10-2012, 07:48   #9
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mystery_a
şu an bir üniversitede araştırma görevlisi olarak çalıştığımdan
Öncelikle tavsiyem çalıştığınız üniversitenin izin yönetmeliği olup olmadığına bakınız. Bu yönetmelikte, sadece kamu kurumlarında geçen sürenin hesaplanacağı hakkında hüküm olabilir.

Tıklayınız: http://www.memurlar.net/haber/47618/ Bakınız: 9.madde:
"Devlet memurlarının özel sektörde geçen hizmetlerinden, kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilen süreler yıllık izin sürelerinin hesabında değerlendirilmektedir. Bu nüans oldukça önemlidir. Zira kazanılmış hak aylığında değerlendirilmeyen özel sektör hizmet süreler, yıllık izin sürelerinde değerlendirilmez. "
" 657 sayılı Devlet memurları Kanununun 36 maddesi hükümleri uyarınca, teknik hizmetlerde geçen süreler, serbest avukatlıkta geçen, özel sektörde öğretmenlikte geçen süreler ve serbest tabiplikte geçen süreler gibi kanunen değerlendirilen süreler memurun kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilmektedir. "

Ayrıntılı bilgi için tıklayınız:
http://www.memurlar.net/haber/11058/

Saygılarımla
Old 17-10-2012, 10:14   #10
akyol

 
Varsayılan T.C. Danistay 12.Dairesi Esas: 1995/11088 Karar: 1998/2881 Karar Tarihi: 26.11.1998

T.C. Danistay
12.Dairesi
Esas: 1995/11088
Karar: 1998/2881
Karar Tarihi: 26.11.1998


AVUKATLIK STAJI VE AVUKATLIKTA GEÇEN SÜRE - AVUKATLIK STAJININ DA HİZMET YILINA SAYILMASININ MÜMKÜN OLUP OLMADIĞI - YILLIK İZİN - HİZMETİN KAMU KURUMLARINDA GEÇMESİNİN ZORUNLU OLMADIĞI

ÖZET: 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda işyerlerinin yollarının asfaltlanması ve seviye farkının giderilmesi karşılığı geçiş yolu izin harcı alınacağına dair düzenleme yer almadığından ve söz konusu Kanunun 80/d maddesi kapsamında bir çalışma da olmadığı anlaşıldığından belediye meclisi tarife kararının geçiş yolu harcına ilişkin kısmının iptali yerindedir.

(1136 S. K. m. 1, 105) (657 S. K. m. 36, 102) (Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 140) A-2)

İsteğin Özeti: ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinde avukat olan davacı, 5 Eylül 1995 tarihi itibariyle hizmet süresinin 10 yılı doldurduğu ayrıca 1 yıllık avukatlık stajının da hizmetine sayılması için Emekli Sandığına borçlandığını belirterek 15 Ekim 1995 tarihinden itibaren yıllık izninin 30 gün olarak belirlenmesi ve 1995 yılından geri kalan 10 günlük izninin verilmesi için yaptığı başvurunun, hizmet süresinin 10 yıla ulaşmadığından bahisle reddine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olan 140 seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin A bendinin 2. fıkrasının iptalini istemektedir.

Davalı Maliye Bakanlığının Savunmasının Özeti: 657 sayılı Yasanın 102. maddesinde, devlet memurlarının yıllık izin sürelerinin hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (on yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gün olduğunun belirtildiği, ancak maddede yıllık izin sürelerinin tesbitinde hangi hizmet sürelerinin dikkate alınacağı konusunda açık bir düzenlemeye yer verilmemesi üzerine bu konudaki tereddütleri gidermek ve uygulamada birliği sağlamak amacıyla 62 seri Nolu Genel Tebliğin çıkarıldığı, Başbakanlığın 03.03.1980 günlü, 1980/22 nolu Genelgesi ile devlet memurlarının yıllık izin sürelerinin hesaplanmasında hangi statüde olursa olsun yalnız kamu kurumlarında geçmiş hizmet sürelerinin dikkate alınacağının belirtilmesi üzerine, 178 sayılı KHK’nin 10/i maddesiyle tanınan yetkiye dayanılmak suretiyle 62 nolu Genel Tebliğe ek 140 nolu Genel Tebliğin çıkarıldığı, davacının serbest avukatlıkta geçen süresinin kasdedilen anlamda kamu hizmeti sayılamayacağı, 657 sayılı Yasanın 36/C maddesi uyarınca davacının serbest avukatlıkta geçen süresi memuriyette geçmiş gibi değerlendirilerek hizmetine sayılmış ise de, söz konusu maddenin ilgililerin intibaklarında değerlendirilecek hizmet sürelerine ilişkin olduğu, yıllık izni sürelerinin saptanmasıyla ilgisinin bulunmadığı, Devlet memuruna verilecek hastalık izin sürelerinin hesabında serbest olarak ya da özel sektörde çalışılan sürelerin dikkate alınacağı hükme bağlandığı halde bu sürelerin yıllık izin sürelerinin hesabında gözönüne alınacağı şeklinde bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle davacının serbest avukatlıkta geçen süresinin yıllık izin süresinin hesabında dikkate alınamayacağı öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının Savunmasının Özeti: Maliye Bakanlığının 140 nolu Genel Tebliğinde 657 sayılı Yasanın 102. maddesinde geçen "Hizmet" deyiminden hangi statüde olursa olsun sadece kamu kurumlarında geçmiş hizmet süreleri toplamının anlaşılması gerektiğinin belirtilmesi, Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının 07.08.1992 günlü yazısında da bu yönde görüş bildirilmesi karşısında kamu kurumlarında geçen hizmet süresi 10 yılı doldurmayan davacıya 30 günlük yıllık izin verilemeyeceği öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi F.V.’nin Düşüncesi: Davacının serbest avukatlıkta geçen ve 657 sayılı Yasanın 36/C-3. maddesi uyarınca hizmetinde değerlendirilen süresi yıllık izninin hesabında da gözönüne alınması gerektiğinden bu şekilde uygulama yapılmasını engelleyen Genel Tebliğ hükmünde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır. Bu nedenle 140 nolu Genel Tebliğin A-2. maddesi hükmünün ve bu hükme dayanılmak suretiyle tesis edilen dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı Z.K.’nin Düşüncesi: Avukat olan davacı avukatlık stajı süresi ile avukatlıkta geçen hizmet süresinin 3/4’ünü TC Emekli Sandığına borçlanarak fiili hizmet yılına saydırması üzerine toplam hizmetinin 10 yılı aştığı nedeni ile yıllık izninin 30 gün olarak düzenlenmesi ve 1995 yılı için kalan 10 gün izninin verilmesi istemi ile yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin ve bu işlemin dayanağı olan 140 Seri Nolu Devet Memurları Kanununun Genel Tebliğinin A bendinin 2. fıkrasının iptalini istemektedir.

657 sayılı Yasanın 36/C-3 maddesinde avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden önce veya memurluktan ayrılarak serbest avukatlıkta geçirdikleri sürelerin 3/4’ü memuriyette geçmiş sayılarak bu sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesiyle ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirileceği, aynı maddenin A/1 fıkrasında da; avukatlık stajını açıkta iken yapanlara iki, memuriyette iken yapanlara bir kademe ilerlemesi uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Madde hükmünden avukatlıkta geçen sürelerin memuriyette geçmiş gibi intibakta dikkate alındığı anlaşılmaktadır.

Bu madde uyarınca serbest avukatlıkta geçen süre memuriyette geçmiş sayılarak değerlendirildiğine göre yıllık izine esas hizmet süresinin hesaplanmasında da dikkate alınması gerekir. Yasada intibaklarla kazanılan hizmet sürelerinin izin sürelerinin hesabında dikkate alınmayacağı yolunda aksine bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Bu nedenle devlet memurlarının yıllık izin sürelerinin hesaplanmasında hangi statüde olursa olsun yalnız kamu kurumlarında geçmiş hizmet sürelerinin dikkate alınacağı yolunda getirilen düzenlemede ve bu düzenleme esas alınarak tesis edilen işlemde yasaya uyarlık görülmemiştir.

Bu nedenle dava konusu işlemin ve dayanağı olan tebliğ hükmünün iptali gerektiği düşünülmektedir.

Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

... Büyükşehir Belediye Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinde avukat olarak görev yapan davacı, 5 Eylül 1995 tarihi itibariyle 10 yıllık hizmet süresini doldurduğu ayrıca 1 yıllık avukatlık stajının da hizmet yılına sayılması için Emekli Sandığına borçlanma ve ödemede bulunduğunu belirterek 15 Ekim 1995 tarihinden itibaren yıllık izninin 30 gün olarak hesaplanması ve 1995 yılından geri kalan 10 günlük izninin verilmesi için yaptığı başvurunun; özlük dosyasının incelenmesinden özel sektörde geçen hizmetlerin izin hesabında dikkate alınmaması sebebiyle staj süresi ile birlikte 4 yıl 8 ay 8 gün hizmeti bulunduğundan bahisle reddine ilişkin işlemin ve dayanağı 140 nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin A-2. maddesinin iptalini istemektedir.

Davacı, avukatlık stajının tamamı ve serbest avukatlıkta geçen süresinin dörtte üçü ile ... Büyükşehir Belediyesinde avukat olarak çalıştığı sürelerinin toplamının 11 yıl 2 ay 27 gün olduğunu, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 1. ve 105. maddelerindeki hükümler karşısında serbest avukatlıkta geçen hizmetlerinin kamu hizmeti sayıldığını, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşuna bağlı olarak yapılan serbest avukatlık hizmetinin kamu kurumunda geçmiş sayılması gerekeceğini, 657 sayılı Yasanın 36/C-3. maddesi gereğince intibakında gözönünde alınan staj ve serbest avukatlıkta geçen süresinin dörtte üçünün izin hesabında değerlendirilmemesinin usulsüz olduğunu, 140 nolu Genel Tebliğin 657 sayılı Yasanın 102. maddesinde öngörülmeyen koşullar getirdiğini öne sürmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Yıllık izin" konusunu düzenleyen 102. maddesinde; "Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti bir yıldan on yıla kadar (on yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir" hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Yasa’nın 36/C-3. maddesinde ise, avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden önce veya memurluktan ayrılarak serbest avukatlıkta geçirdikleri sürelerinin 3/4’ünün memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürelerinin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirileceği; aynı maddenin A/1. fıkrasında da; avukatlık stajını açıkta iken yapanlara iki, memuriyette iken yapanlara bir kademe ilerlemesi uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Görüldüğü üzere 657 sayılı Yasanın 36/C-3. maddesi hükmü ile yasa koyucu serbest avukatlıkla geçirilen sürenin memuriyette geçmiş gibi sayılarak derece yükselmesi ya da kademe ilerlemesinde değerlendirilmesini öngörmekte olup, bu Yasanın 102. maddesinde ise kamu personelinin yıllık izin süreleri memuriyette geçirilen hizmet sürelerine göre belirlenmekte, yıllık izin süresinin tesbitinde hizmet ve hizmetin süresi esas alınmakta, hizmetin kamu kurumlarında geçmesi gerektiği şeklinde bir kabule götürecek içerik taşımamaktadır. Ayrıca ilgililerin serbest avukatlıkta geçen ve 657 sayılı Yasanın 36/C-3. maddesi uyarınca intibaklarında değerlendirilen sürelerinin bu kez 102. maddeye göre yıllık izin sürelerinin tesbiti sırasında dikkate alınmayarak değerlendirme dışı bırakılması bu iki madde açısından ağır bir çelişki oluşturacağından hukuken uygun görülemez.

Bu durumda, 20.04.1982-28.04.1983 tarihleri arasında avukatlık stajı 28.04.1983-24.02.1992 tarihleri arasında da serbest avukatlık yaptıktan sonra 24.02.1992 tarihinde davalı idarede avukat olarak göreve başlayıp halen de bu görevi sürdürmekte olan davacının avukatlık staj süresi yıllık izin süresinde sayılmakla birlikte, serbest avukatlıkta geçen ve dosya içeriğinden 657 sayılı Yasanın 36/C-3. maddesi uyarınca intibakında değerlendirildiği anlaşılan süresinin yıllık izin süresinin hesabında değerlendirilmemesinde ve bu işleme dayanak alınan 140 nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin dava konusu A-2. maddesinde 657 sayılı Yasaya uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının 07.11.1995 günlü işleminin ve bu işlemin dayanağını teşkil eden 140 Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinin A-2. maddesinin iptaline, 26.11.1998 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

AZLIK OYU

657 sayılı Yasanın 36/C-3. maddesinde yer alan hükmün ilgililerin intibaklarında değerlendirilecek hizmet sürelerine ilişkin bulunması, yıllık izin sürelerinin hesabında dikkate alınacak hizmet sürelerini düzenlememesi, yıllık izinlere ilişkin 102. maddede yıllık izin sürelerinin hesabında intibakta değerlendirilen hizmet sürelerinin dikkate alınacağına ilişkin bir hükmün de yer almaması karşısında dava konusu Genel Tebliğ hükmünde ve bu tebliğe dayanılarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına karşıyız.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hizmet Tespiti Davası - 5 Yıllık Süre Erdal Arap Meslektaşların Soruları 6 17-05-2012 16:10
Hukuk öğrencisiyim deneyim kazanmak için bir avukatın yanında iş arıyorum (İzmir deu) kafalak Adliye Duvarı 1 17-12-2009 18:22
hizmet birleştirmesi Ekin EKŞİ YILMAZER Meslektaşların Soruları 1 09-06-2008 12:19
Kamuya yapılan iş bedeli ve kamuya satılan mal bedeli hangi aşamada doğmuş olur? Av.Nuran Ural Meslektaşların Soruları 0 26-10-2007 12:11
Hizmet Birleştirmesi Av. Filiz Yayla Meslektaşların Soruları 3 08-08-2007 16:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04086089 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.