Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yabancılık Teminatı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-11-2010, 17:12   #1
butterfly

 
Acil Yabancılık Teminatı

Yabancılık teminatının iadesi karar kesinleşmeden önce mümkün müdür? Karşı tarafın rızasının olması karar kesinleşmeden iadeyi meşru kılar mı ? Bununla ilgili yargıtay kararı var mıdır?

Yardımlarınız için teşekkür ederim

Saygılarımla
Old 02-11-2010, 15:04   #2
law in law

 
Varsayılan

Yargıtay kararı yok ama, yabancılık teminatı davayı açanın ilerde haksız çıkması halinde davalının vekalet ücret alacağı ve yargılama giderlerini veya tazminat haklarını temin maksadı ile depo edildiğinden davalının rızası halinde kararın kesinleşmesinin aranmaması gerekir.
Old 02-11-2010, 16:01   #3
TDUMANT

 
Varsayılan

Bir kaç yıl önce Alman vatandaşına karşı bir dava açmıştım ve teminatı ancak karar kesinleştikten sonra alabildim. Aşağıdaki karar bir fikir verebilir.
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 1992/11-598
Karar: 1992/762
Karar Tarihi: 23.12.1992
ÖZET: HUMK'nun 97.maddesi Türkiye de ikametgahı bulunmayanlarla ilgili olarak genel bir düzenleme şekli getirmişken, sonradan yürürlüğe giren 2675 sayılı kanun yabancı olan davacıların teminat gösterme yükümlülüğünü düzenlediğine göre artık yabancıların teminat göstermesi hakkında münhasır olarak bu kanun uygulanacaktır.
 
(1086 S. K. m. 97) (2675 S. K. m. 32)
Dava: Taraflar aras
ındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 4. Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.4.1989 gün ve 1986/312-1989/270 sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine;
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 13.6.1991 gün ve 1989/8851-1991/3955 sayılı ilamı:
(.. Dava, yabancı olan davacının, davalılara ait yükleri taşıyan ve dava dışı donatana ait olan geminin maruz kaldığı deniz tehlikesine karşı gemi ve gemide bulunan yükleri yaptığı yardım sonucunda deniz tehlikesinden kurtarmış olduğu iddiasıyla hakemlerce saptanan kurtarma yardım ücretinden davalılara isabet eden kısmının kendilerinden tahsili istemine ilişkin bulunmaktadır.
Bilindiği üzere davacının yabancı olması halinde teminat yatırılması yükümlülüğü hem Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda hem de yabancı ile ilgili davalarda 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)'de düzenlenmiş bulunmaktadır. HUMK.nun 97. maddesi Türkiye'de ikametgahı bulunmayanlarla ilgili olarak genel bir düzenleme şekli getirmiş iken sonradan yürürlüğe girmiş bulunan MÖHUK.nun 32. maddesinde sadece yabancı olan davacının teminat gösterme yükümlülüğünü düzenlediğine göre, artık yabancıların teminat göstermesi hakkında münhasıran MÖHUK. hükümleri uygulanacaktır. HUMK.nun teminatla ilgili 97. maddesi ise sadece Türkiye'de ikametgahları bulunmayan Türkler hakkında uygulama alanı kabul edilecektir. Yabancılık esasına dayalı davalarda teminat gösterme yükümlülüğünün amacı sadece davalının görmesi muhtemel olan zararların karşılanmasına inhisar etmeyip, Türk Mahkemesince yapılacak yargılama giderleri ve bu arada ödenmesi gereken harç ve benzeri kamu giderlerini de kapsadığından HUMK.nun da benimsenen ilkenin aksine ve Türk Kambiyo rejimi ile yakın ilgisi bulunması bakımından kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle teminat gösterme yükümlülüğü diğer tarafça ileri sürülmemiş olsa bile yargılama sırasında mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında da Yargıtay'ca re'sen nazara alınması gerekmektedir. Kaldı ki davalı Feniş A.Ş. vekili teminat yatırılması gerektiğini de öne sürmüş bulunmaktadır. Bu genel açıklamalar muvacehesinde ve mahkemece MÖHUK.nun 32. maddesi hükmü gözden kaçırılarak, teminat yatırılması yolundaki davalı Feniş A.Ş.nin itirazını HUMK.nun ilgili maddesi hükmüne göre cevap süresi içerisinde iptidai itiraz olarak öne sürmediği gerekçesiyle reddedilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, yabancı davacının Türk Mahkemesinde açtığı davada teminat gösterme yükümlülüğünün istisnası olarak MÖHUK.nun 32/2. maddesinde belirtildiği üzere davacının tabiyetinde bulunduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla veya fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyeti bulunup bulunmadığı üzerinde durularak muafiyeti olmadığı sonucuna varılır ise MÖHUK.nun 32/1. maddesi uyarınca mahkeme harçları da dahil olmak üzere karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak yeterli miktarda teminat takdir edilip, davacı vekiline bu miktarı bloke etmesi için uygun bir mehil verilerek teminat yükümlülüğünü yerine getirmesinden sonra davaya devam edilmesinden ibarettir. Bu işlem yerine getirtilmeden davaya devam edilmesi doğru görülmemiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: Dava, deniz tehlikesine maruz kalan geminin yükü ile birlikte kurtarılması nedeniyle hak kazanılan kurtarma ücretinden yüklere terettüp eden kurtarma payının tahsili isteğine ilişkindir.
Davacı şirket, Malta uyrukludur. Yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kurduğu hüküm, Özel Dairece, yabancı davacının Türk Mahkemesinde açtığı davada teminat gösterme yükümlülüğünün istisnası olarak MÖHUK.32. maddesinde belirtildiği üzere davacının tabiyetinde bulunduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet bulunup bulunmadığı üzerinde durulması, muafiyetin olmadığının anlaşılması halinde de, karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak yeterli miktarda teminat takdir edilip bu yükümlülüğün yerine getirilmesinden sonra davaya devam edilmesi gereğine işaretle bozulmuştur. Ancak, İngiltere ile imzalanan 28. ikinci teşrin, 1931 tarihli muafiyet anlaşmasının tasdikine dair 28 Haziran 1932 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 2045 sayılı Kanun ile bu kanunun, eki bulunan imza protokolüne merbut liste gerek Türkiye gerekse İngiliz Milletler topluluğuna dahil ve bilahare bağımsızlığına kavuşmuş bulunan Malta tarafından imzalanmıştır. Bu durumda yerel mahkemenin davacının mensubu olduğu ülke ile Türkiye arasında teminat gösterme yükümlülüğünden muafiyet bulunduğunun kabulü suretiyle işin esasına girilerek hüküm kurulabileceğine ilişkin direnmesi yerindedir. Ne var ki işin esasına yönelik temyiz itirazları Özel Dairece incelenmemiştir. O itibarla dosya, temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Dairesine gönderilmelidir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemenin somut olayda davacı yabancının teminat gösterme yükümlülüğünden muaf bulunduğuna ilişkin direnmesi uygunsa da işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.12.1992 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
türk hukukunda yabancılık unsuru taşıyan çek bilal_gedikci Meslektaşların Soruları 1 30-12-2009 19:36
boşanma ve yabancılık unsuru ahmetyılmaz Meslektaşların Soruları 1 29-08-2007 15:59
Yabancılık unsuru olan bir davada Alman Hukuku uygulanabilir mi? elboy Aile Hukuku Çalışma Grubu 2 21-07-2007 01:09
Yabancılık unsuru taşıyan satım sözleşmelerinde ifa yeri hukuku uygulaması Av. Gediz Eranıl Meslektaşların Soruları 2 17-02-2007 11:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02550101 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.