Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte itirazın iptali davası

Merhabalar,

Bilindiği üzere genel haciz yolu ile takibe ilişkin olan İİK md 61-72 uygun olduğu ölçüde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte de uygulama buluyor.

İtirazın iptali davası için de itirazın mutlaka takibi durdurmuş olması gerekiyor ki takibin devamını talep edelim.

Aklımı karıştıran şu oldu; İİK md 67'ye dayanarak Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu ile Takipte de İtirazın İptali davası açılabiliyomu?

Teşekkürler

Kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takibe İTİRAZ İİK madde 169 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
a) BORCA İTİRAZ
-MADDE 169 (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.82) Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz.

Yasa gereğince itiraz borçlu tarafından yetkili ve görevli mahkemeye yapılacağından alacaklının itirazın iptali davası söz konusu değildir.

İlamsız takibi düzenleyen maddelerin aksine hüküm bulunmaması halinde Kambiyo takiplerine de uygulanacağı muhakkaktır.Ancak Kanun koyucu Kambiyo takiplerinde itiraz usulünü ayrıca düzenlemiştir.
Sorunuzdan anladığım kadarı ile cevap verdim ancak eksik ya da yanlış anlamış olabilirim

Alıntı: Yazan wellan Sayın araf; sayın meslektaşımın sormuş olduğu soru itirazın nereye yapılacağı değil,itirazın bertaraf edilebilmesi için itirazın kaldırılması davası haricinde itirazın iptali davasının kambiyolu takipler bakımından açılıp açılamayacağı sorusudur?

Ben yine anlamadım Sayın Wellan
Kambiyo takibine itiraz dilekçe ile mahkemeye yapılacak ve itiraz bu dosya üzerinden karara bağlanacak.Yani diğer bir deyişle icra dosyasına yapılan itiraz geçersiz olacak ve takibin devamına engel teşkil etmeyecek.Alacaklı neden itirazın kaldırıması davası açma gereği hissetsin ki ?

Kambiyo senetlerine mahsus hacizde itirazın bertaraf edilmesi için itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali davası söz konusu olamaz. zaten borçlu itirazını diğer takip yollarından farklı olarak icra mahkemesine yapmaktadır.Av.Araf da "Borçlu borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir." demek suretiyle bu durumu dile getirmiştir.

Kambiyolu takiplerde icra mahkemesine 5 gün içerisinde yapılan itiraz icra mahkemesince karar verilmedikçe satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacaktır.Bu sebeple borçlu tarafından açılmış olan dava içerisinde hakim teminat yatırılmışsa takibin durdurulmasına karar verecek olup yargılamaya devam ederek diğer itiraz sebeplerini de incelemeye başlayacaktır.Alacaklı aleyhinde verilen kararlar içinde YARGITAY'a temyiz talebinde bulunulabilir.Bu sebeple itirazın iptali davası yani İİK.67 burada uygulama alanı bulmayacaktır.Sayın araf'ın düşüncelerini aynen katılıyorum.Kişisel olarak yanlış anlaşılmış durum

Öncelikle cevaplarınız için teşekkür ederim.
İtirazın iptali davası ile ilgili olarak okuduğum kitaplarda tüm ilamsız takip yollarında bu davanın söz konusu olacağı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip muaf tutulmaksızın belirtiliyor. (ya unutuluyo ya da gerek duyulmuyo anlamadım??)

İtirazın iptali davası ile itirazın kaldırılması istemlerinin aynı yere yapılıyor olması inceleme içeriklerinin aynı olduğu anlamına mı geliyor yani? Her iki inceleme de aynı kapsamda mı yapılıyor? İtirazın kaldırılması yolu sadece evrak üzerinden yapılan esasa detaylı bir biçimde değinilmeyen bir inceleme değil mi?

Sayın meslektaşım itirazın iptali davası sadece genel haciz yolu ile takipte borçu tarafından yapılan itirazın hükümden düşürülmesi için elinde md.68/a anlamında belge olmayan alacaklının başvurmuş olduğu bir davadır.İtirazın iptali davası genel mahkemelerde açıldığından dolayı verilen hükümde maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmektedir.İtirazın iptali davası ile borçlunun borçlu olmadığının tespit edildiği(menfi tespit hükmü) ve icra takibine devam etme yetkisi verir.Bu nedenle doktrinde fikir ayrılığı olsada aslında alacaklı bu dava ile itirazın iptal edilmesini yani hükümden düşürülmesini isteyip;takip konusu alacağın borçludan alınarak verilmesini talep edemez.Genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde borca,imzaya,zamanaşımına,yetkiye itiraz icra müdürlüğüne yapılır(icra dosyasına).Bu sebeple alacaklının itirazı hükümden düşürmek için dava açması gerekmekte olup,bu davalar itirazın kaldırılması(kesin yada geçici kaldırma) yada itirazın iptali davasıdır.Oysa ki kambiyolu takiplerde itiraz icra dairesi yerine icra mahkemesine dava açılarak yapıldığından dolayıdır ki borçlu tarafından itiraz edilerek açılmış olan bir dava mevcuttur ve alacaklı itirazın hükümden düşürülmesini ayrı bir dava açmak yerine bu dava içerisinde ileri sürecektir.Kambiyolu takiplerde icra mahkemesince takinin talikine karar verilmedikçe satıştan başka icra işlemlerine durdurmayacaktır.Bu sebepledir ki;icra mahkemesince borçlu tarafından açılmış olan davada borçlu md.36 cinsinden olmak üzere bir teminat gösterdiği zaman icra hakimi takibin talikine karar verir.Teminat yatırılmadığı zaman icra dosyasında alacaklı satış sürecine kadar işlemleri yapma yetkisine sahiptir ancak satışı gerçekleştiremez.Bu sebeple icra mahkemesine yapılan itiraz üzerine önce mahkeme takibin taliki yada devamı yönünde bir karar verip daha sonra yapılan itirazları incelemeye başlayacaktır.İcra mahkemesinde basit yargılama usulü uygulanır ve borçlu açmış olduğu davada ileri sürdüğü itiraz sebepleri ile icra mahkemesinde bağlıdır çünkü iİİK.63 göre itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez.Sonuç olarak kambiyolu takiplerde itirazın iptali ile itirazın kaldırılması davaları olmayıp,alacaklı tarafından itirazın bertaraf edilmesi borçlu tarafından itiraz sebebi ile açılmış olan mevcut davada ileri sürülerek bertaraf edilir.Alacaklının aleyhine karar veren icra mahkemesinin bu kararı YARGITAY da temyiz edilebilir.Sizin sorunuzda ki ayrımda buna işaret etmektedir.Kısacası itirazın iptali davaları HUMK genel hükümlere göre yargılamaya tabi olup borçlu itiraz dilekçesinde ileri sürmüş olduğu itiraz sebepler ile bağlı değildir ve verilen hüküm maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder.İtirazın kaldırılması davasında icra mahkemesinde ise basit yargılama usulü uygulanır,sıkı şekil kuralları geçerlidir.Yemin,tanık dinletilemez ve tarafların ileri sürmüş olduğu beyanlar bekletici mesele yapılamaz.İcra mahkemesi tarafından verilen hükümlerde genel olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez(kaza-i muhakeme) ve alacaklı itirazın kaldırılmasının reddine karar verildiğinde itirazın iptlali davası açabileceği gibi borçlu da menfi tespit davası açabilir.Ancak itirazın kaldırılması davasından vazgeçilip itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar varken;itirazın iptali davasından vazgeçilip itirazın kaldırılması davası açmakta hukuki yarar yoktur.Umarım davalar arasındaki farkı açıklayabilmişimdir.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.