Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kiraya dayalı takipte taraf sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-04-2009, 14:33   #1
obaykan

 
Varsayılan kiraya dayalı takipte taraf sorunu

M:malik
V:kirayaveren
K:kiracı

M,Ödenmeyen kiralar sebebiyle haciz ve tahliye talepli icra takibi başlatıyor,fakat yapılan kira akti çok öncelere dayandığı için kira sözleşmesini dosyaya sunamıyor ve sözlü kira akti olarak takibi açıyor.

K,zamanında takibe borç yoktur diyerek itiraz ediyor ve V ile yapmış olduğu kira aktini dosyaya sunuyor.V'de malikin akrabası,zamanında malikin rızası dahilinde kira kontratına imzasını atmış.

Şimdi aklımı karıştıran şu,takibi malik açıyor kirayaveren sıfatıyla,ama Kiracı yaptığı itirazda kira kontratını sunarak borca itiraz ediyor ve kira kontratında da kirayaveren V'nin ismi var.Açacağım itirazın kaldırılması davası nasıl olmalı?

İtirazın kaldırılması davasını M adına açsam, kontratta kirayaveren malik değil;
Yoksa sunulan kira kontratına göre kirayaveren adına yeni bir takip mi açmalıyım?

Karışık anlatmış olabilirim çünkü bende karıştırdım
Old 07-04-2009, 08:54   #2
av.serpilce07

 
Varsayılan

Bu karar size yardımcı olabilir sanırım.kolay gelsin.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/3-1165
K. 2001/1186
T. 26.12.2001
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uşak Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.05.2001 gün ve 2000/1800 E-2001/770 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 09.07.2001 gün ve 2001/5995-6570 sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili, müvekkiline ait evin sözlü kira sözleşmesi ile 1996 yılında davalıya kiralandığını, 2000 yılı Mart-Ağustos dahil 6 aylık kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibine geçildiğini beyanla takibe vaki itirazın iptali ile %40 icar inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, evi kiralayanın davacı değil, dava dışı Yüksel Mercan olduğunu, uzun süre kira bedellerini Yüksel Mercan adına yatırıldığını, daha sonra davacı Ümit Adına yatırılmaya başlandığını, davacının kiralayan olmaması nedeniyle dava açma sıfatı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, evin davacı bacanağı olan Yüksel Mercan tarafından davalıya kiralandığının anlaşılmasına göre dava açma sıfatı olmayan davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi yoktur. Davacı, maliki olduğu mecurun kendisi namına Yüksel Mercan tarafından kiraya verildiğini ileri sürmüştür. Uyuşmazlık, kiralayan durumunda olmayan mal sahibinin bu davayı açıp açamayacağı noktasında toplanmaktadır.

Yargılama sırasında dinlenen tanıklar ve özellikle hükme dayanak yapılan tahliye davasındaki Yüksel Mercan beyanından; evin davalıya, davacı malik namına kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca 1999 yılının son ayı ve 2000 yılının ilk iki ayının kira bedellerinin davalı tarafından davacı malikin banka hesabına yatırıldığı ihtilafsızdır.

Halin icabından kiraya veren dava dışı Yüksel ile mal sahibi davacı arasında temsil ilişkisi bulunduğu anlaşıldığına göre, Borçlar Kanunu 32.maddesi hükmünce,mal sahibinin sözlü kira sözleşmesine dayanarak böyle bir dava açabileceğinin kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle işin esasına girilerek toplanan delillere göre uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken, davacının dava açma sıfatı olmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Davacı vekili, davacıya ait taşınmazda sözlü akit ile kiracı bulunan davalının,2000 yılı mart-ağustos ayları arasındaki döneme ait toplam altı aylık kira parasını ödemediğini, yapılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, kiralayanın davacı değil, dava dışı Yüksel Mercan olduğunu, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Yerel mahkemenin, davacıya ait meskeni,davalıya kiralayanın davacı değil, dava dışı Yüksel Mercan olduğu, bu durumda davacının kiralayan sıfatının ve görülmekte olan davayı açma yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine yönelik olarak verdiği karar, Yüksek Özel Daire'ce yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur.

Davacının maliki olduğu meskenin, kendisinin Almanya'da bulunması nedeniyle, dava dışı Yüksel Mercan tarafından davalıya 1996 yılında sözlü akit ile kiralandığı; kira paralarının 1999 yılı aralık ayına kadar anılan kişiye ödendiği; bilahare,12.12.1999 ve 21.3.2000 tarihlerinde, toplam üç aylık kira parasının ise davacının banka hesabına yatırıldığı,taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.

Uyuşmazlık, mal sahibi durumunda olup, kiralayan sıfatını taşımayan davacının, kira paralarının kendisine ödenmesini isteme ve ödenmeyen kira paralarından dolayı icra takibi yapma, itiraz edildiği takdirde itirazın iptali davasını açma hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, kiralayan ve mal sahipliği sıfatlarının aynı kişide toplanması zorunluluğu yoktur. Başkasına ait taşınmazın kiraya verilmesi mümkün ve buna ilişkin sözleşme hukuken geçerlidir. Eş söyleyişle, mal sahibinin tarafı durumunda bulunmadığı bir kira sözleşmesi yapılabilir ve kural olarak o sözleşmeden doğan hak ve borçlar, sözleşmenin taraflarına ait olur. Ne var ki, Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre, mal sahibi, kiralananın kendi mülkiyetinde olduğunu kiracıya ihbar ederek, salt bu sıfatına dayanmak suretiyle,tarafı bulunmadığı sözleşmedeki kira bedelinin kendisine ödenmesini istemek; ödenmediği takdirde icra takibi ve dava yoluna başvurmak, hatta, koşulları gerçekleştiği takdirde temerrüde dayalı tahliye isteminde bulunmak hak ve yetkisine sahiptir.

Mal sahibinin kiracıya bu yönde yapacağı ihbar, kural olarak herhangi bir şekle tabi değildir ve her türlü delille kanıtlanabilir.

Yukarıda değinildiği üzere, davalının,12.12.1999 ve 21.3.2000 tarihlerinde toplam üç aylık kira bedelini davacıya ait banka hesabına yatırdığı uyuşmazlık konusu değildir. Davalı vekili de, 17.4.2001 günlü duruşmada,kiralayan Yüksel Mercan'ın talimatı üzerine,anılan kira paralarının davacının banka hesabına yatırıldığını açıkça bildirmiş; takip konusu döneme ait dört aylık kira borcunun varlığını da kabul etmiştir. Bu durum, Aralık 1999 tarihinden önce, kiralananın malikinin davacı olduğunun ve o tarihten sonraki kira paralarının davacıya ödenmesi gerektiğinin davalı tarafından öğrenildiğini; başka bir ifadeyle, bu yönde bir ihbarın kendisine ulaştığını gösterir. Hal böyle olunca, davalı, anılan tarihten sonraki kira ödemelerini davacıya yapmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün doğal sonucu olarak, davacı, ödenmediğini ileri sürdüğü kira paralarının ödetilmesi istemiyle davalı hakkında icra takibi yapabileceği ve itiraz edilmesi durumunda da, itirazın iptali isteminde bulunabileceği açıktır.

O halde, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu benimsenmek suretiyle, işin esasına girişilip, tarafların delilleri toplanarak, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken, bu yönler gözden kaçırılmak suretiyle direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 26.12.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adi kiraya dayalı takip-30 günlük süre Av.Günar Meslektaşların Soruları 16 03-12-2014 15:35
faturaya dayalı takipte yetki avercan38 Meslektaşların Soruları 1 06-11-2008 17:16
bonoya dayalı takipte faiz dogano Meslektaşların Soruları 7 03-01-2008 17:34
sözleşmeye dayalı ilamsız takipte itiraz nilkartal Meslektaşların Soruları 2 26-09-2007 11:24
çeke dayalı takipte yetki sömer Meslektaşların Soruları 3 07-09-2007 13:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04965210 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.