Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Suç Üstlenmede Savunma Ne Yapmalı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-10-2008, 22:46   #1
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan Suç Üstlenmede Savunma Ne Yapmalı

Bir ceza dosyasında, gerek soruşturma evrakı kapsamında, gerek yargılama sürecinde edinilen sair deliller tahtında, müvekkiliniz olan sanığın, neredeyse savunulmaya ihtiyaç duymayacak oranda masum olduğu, hatta suçun dosyanın diğer sanıklarından hangisi tarafından işlendiği dahi sabittir.

Ne var ki , dosya kapsamına da, hayatın olağan akışına da, mevcut delil durumuna da aykırı olarak müvekkiliniz ısrarla suça konu eylemi kendisinin işlediğini iddia etmekte, birebir cezaevi görüşmelerinizde de ısrarı sürmekte, avukat görüşmesinde de anlatımı değişmemekte, baskılandığı endişesiyle koğuş değişikliği önerinize ise düşmanca bir teklif zannıyla yaklaşmaktadır. Müvekkiliniz sabıkasız, dosya kapsamındaki belirgin suçlu ise, bir kaç sayfa sabıka kaydına sahip bulunmaktadır. Ve pek tabii -tesadüfen- yaşı da küçük olan (!) müvekkiliniz adına, size vekaletname veren anne babası ise, her gün göz yaşları içinde masum olan küçük oğullarının ne zaman tahliye edileceğini saat başı olmasa da gün aşırıya ulaşmaksızın gelip ya da arayıp, sormaktadır.

Yargılamanın sonuna dek anlatımı aynı kaldığı müddetçe, yargılama nihayetinde TCK.m.270 çerçevesinde suç üstlenme suçundan ötürü cezalandırılacağı da muhakkaktır.

Böyle bir dosya ve müvekkil sanık tutumu karşısında, savunma sanığı nasıl savunacaktır?

Saygılarımla...



*-*Evvelce böyle bir olayla karşılaştım, aşamalarda yılarak, istifa ettim. Az evvel okuduğum bir gazete haberinde ise benzer bir olayda avukatın, müvekkilinin anlatımına rağmen, yani sanığa rağmen, sanığı savunarak , sanık anlatımının aksine savunma yaparak, yargılama sürecinde hazır bulunmaya devam ettiğini, nihayetinde akibetin aynı olduğunu (TCK.m.270) okudum. Hangi yöntem doğru, ne yapmalı, yeniden düşündüm ve yine karar veremedim...
Old 09-10-2008, 22:56   #2
Gün Altay

 
Varsayılan

Alıntı:
Böyle bir dosya ve müvekkil sanık tutumu karşısında, savunma sanığı nasıl savunacaktır?

Meşhur fıkra gibi olmuş. Suçu kabul ettikten sonra avukat istiyorum diyen yargıca, yargıç sorar: Suçu kabul ettin avukat istiyorsun ama avukatın nasıl bir savunma yapacak ki?
Sanık cevap verir: Ben de onu merak ediyorum sayın hakim.

Ben de bu durumda savunma ne yapacak merak ediyorum
Old 09-10-2008, 23:06   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gün Altay
Sanık cevap verir: Ben de onu merak ediyorum sayın hakim.

Avukatı da merak etti doğrusu...

Sanığın yalan söyleme hakkı var. Ancak avukatın, müvekkil lehine olduğu takdirde bile, "Müvekkilim yalan söylüyor!", demeye hakkı olabilir mi..?
Old 09-10-2008, 23:15   #4
Gün Altay

 
Varsayılan

Müvekkil yalan söylüyor demek zorunda değildir avukat. Zira kendisinin bu konudaki bilgisi dosya ile sınırlı ve müvekkilinin anlattıkları ile sınırlıdır. Avukat gerekli özen borcunu yerine getirmelidir yargılama yaparken. Kendisinden hukuki yardım isteyen müvekkilini en iyi şekilde savunmalıdır. Ceza davasında beraat etmesi için gerekli ne ise tümünü yapmak zorundadır.
Old 10-10-2008, 07:24   #5
üye26301

 
Varsayılan

Merhaba, bahsettiğimiz kişinin yaş küçüklüğü sebebiyle, zihinsel ve entelektüel olgunluğa erişmediği ve kişisel muhakeme yeteneğine sahip olmaması gibi sebeplerle, söz konusu antisosyal davranışı üstlendiği iddiasında bulunmamız halinde müvekkili yalancılıkla suçlamış olmayacağımız kanaatindeyim. Davanın sonucundan haberdar olmak isterim . Kolay gelsin...
Old 10-10-2008, 16:08   #6
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Davanın sonucunu ilk mesajımda söyledim, TCK.m.270'den mahkum edildi (Suç üstlenmekten)

Ben anılan dosyayı karar sürecine dek takip etmedim, sonucunu ise, merak ettiğim için bilahare haricen bakarak öğrendim. Yanlış anımsamıyorsam ilk duruşmadan sonra istifa ettim, çünkü müvekkil, ben onun suçsuzluğundan dem vurdukça beni düşman gibi görmeye başlamıştı, illa ki ceza almaktı niyeti.

Bu forumu açmamın nedeni, "Sanığa rağmen savunma " kavramını tartışmak.

Saygılarımla...
Old 10-10-2008, 18:07   #7
Av.M.Aydın Bilen

 
Varsayılan

Sanığa rağmen savunma tabii ki istenecek bir durum değildir.Ancak sözkonusu olayda; sanığın yaşının küçüklüğü de nazara alınırsa reşit kimseye nispeten daha olasıdır.Zira zaten kendidni savunamayacağı düşüncesiyle hem anne babası vekalet veriyor hem de zorunlu müdafii tayin ediliyor.Bunun yanısıra ceza yargılamasında ikrar kesin delil olmayıp mahkeme gerçeği araştırmakla yükümlüdür.Dolayısıyla isnat olunan ilk suç için zor da olsa çelişik bir durum bulunmamaktadır.
270.madde yönünden ise benim aklıma ilk gelen ;
Cebir ve Şiddet, Korkutma ve Tehdit

Madde 28 - (1) Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu suç işleyen kimseye ceza verilmez. hükmünden yararlanılabileceğidir.
Selamlar...
Old 10-10-2008, 20:04   #8
av.alpay yıldız

 
Varsayılan

5271Sayılı yasa 260-265

Yasanın 150. maddesinin 2. fıkrası gereğince “şüpheli veya sanık on sekiz yaşını doldurmamış ya da sağır veya dilsiz veya kendini savunamayacak derecede malul olur ve bir müdafii de bulunmazsa istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.” Bu görevlendirme kendilerini yeterince savunamayacakları gerekçesine dayalı olduğundan; yararlarına yasa yoluna başvurulduğunda veya başvurulan yasa yolundan vazgeçildiğinde şüpheli veya sanık ile müdafiinin iradesi çelişirse, müdafiin iradesi geçerli sayılacaktır.
avukatlar olarak kanaatimce müvekkil istemesede onun menfaatine ve dosya kapsamına uygun savunma yapılmalıdır.(örnek yaşı küçük çocuk olduğu için alıntı yapılmıştır.) saygılarımla
Old 11-10-2008, 14:04   #9
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

Sanığa rağmen savunma lehe ise olmalidir.Müdafi kabul ettiği savunma görevini dürüst bir şekilde yapmalidir.Hiçbir şekilde sanık aleyhine sonuş doğuracak şekilde davranamaz. Bu anlamda sanık veya şüphelinin suçu ikrar etmesi müdafiyi bağlamaz diye düşünüyorum..
Old 11-10-2008, 14:45   #10
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sanığa rağmen savunma olmaz. Müvekkilinin kendisine (de) yalan söylediğini anlayan avukat o dosyadan çekilmelidir kanımca.
Old 11-10-2008, 15:38   #11
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

Sanığa rağmen savunma olur.Başkasının suçunu sanık üstlenmişse,-doğudaki bazı kan davaları veya namus cinayetlerinde olduğu gibi- bunu müdafi biliyorsa veya gerçeği ortaya çıkarabilecek delilleri varsa sanık istemese dahi lehde savunmada bulunmalidir.Önemli olan GERÇEĞİN HER NEYSE açığa çıkarılması değil midir..
Old 12-10-2008, 05:12   #12
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet_Ali
Sanığa rağmen savunma olur.Başkasının suçunu sanık üstlenmişse,-doğudaki bazı kan davaları veya namus cinayetlerinde olduğu gibi- bunu müdafi biliyorsa veya gerçeği ortaya çıkarabilecek delilleri varsa sanık istemese dahi lehde savunmada bulunmalidir.Önemli olan GERÇEĞİN HER NEYSE açığa çıkarılması değil midir..

"Maddi gerçeği ortaya çıkarmak" ceza yargılamasının amacıdır; avukatın, avukatlık mesleğinin değil. Öyle olsaydı, tam tersi durumda, müvekkilinin suçu işlediğini bilen avukatın ihbar yükümlülüğünün bulunması gerekirdi ki, o zaman da sır saklama yükümlülüğünün bir anlamı kalmazdı.
Old 12-10-2008, 13:59   #13
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sanıklar arasında menfaat çatışması olduğunda, malum dosyadan yasaklıyız, evvelce her ikisinin savunmasında da hazır bulunmuş isek, tercihte bulunma hakkımız olmaksızın, ikisinin vekilliğinden de istifa etmek durumundayız.

Somut örnekte ise, açıkça ve pek sık yaşanmayan, "Avukat-müvekkil" çatışması var. Dosya açık, mağduru kimin yaraladığı belli, dosyanın mağdurunun yanı sıra, tüm tanıklar da x sanık yaraladı demekte. Bizim müvekkilimiz bu dosyada niye var diye okurken, müvekkilinizin suç ikrarıyla karşılaşıyorsunuz. O ne kadar ben yaptım dese de, onun yapmadığı olduğu kadar, kimin fail olduğu da her yönüyle sabit.

İlk duruşma, müvekkiliz:

-Ben yaraladım.

Siz:

-Müvekkilim tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, müsnet suçu işlememiştir.

Böyle savunma olur mu...

Dediğim gibi ben istifa etmiştim. Ancak size vekalet veren anne-baba. Onlar da sizin savunmanıza katılmakta. Arap saçı

Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tutuklunun Savunma Hakkı İhlali,Ne yapmalı? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Meslektaşların Soruları 10 25-05-2009 14:36
Şiddet Karşısında Ne Yapmalı? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 26-09-2007 15:30
yönetici ne yapmalı???? eses Hukuk Soruları Arşivi 1 02-08-2006 02:56
Terk Ve Ne Yapmalı Av. Bülent Sabri Akpunar Meslektaşların Soruları 3 19-10-2003 21:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06095099 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.