YARSAV kapatılacak mı.?

Hakim ve savcıların birlik oluşturması konusunda Adalet Bakanlığı ile bazı yargı mensuplarını karşı karşıya getiren gerginlik büyüyor.
Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok ile bazı Yargıtay ve Danıştay üyelerinin de üye olduğu Yargıçlar ve Savcılar Birliği'ni (YARSAV) tanımayan bakanlık, kanunla alternatif birlik oluşturup YARSAV'ı kapatacak. YARSAV yargıda ikilik çıkarmakla eleştiriliyordu.

Haziran ayında kurulan YARSAV'ın geçen ay yapılan ilk olağan genel kurulunda Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu genel başkanlığa seçilmişti. YARSAV, kurulduktan kısa bir süre sonra, Adalet Bakanlığı'nın hakimlik ve savcılık sınavı yapma yetkisinin iptali için dava açarak gündeme gelmişti. Adalet Bakanlığı, uzun süre önce hazırladığı Hakimler ve Savcılar Birliği Kanunu tasarısını YARSAV'ın kurulmasının ardından güncelledi. Bazı değişikliklerin yapıldığı tasarıya YARSAV'ın kapatılmasını öngören bir geçici madde eklendi. Tasarının geçici 3. maddesine göre, yasa yürürlüğe girdikten sonra Hakimler ve Savcılar Birliği ile aynı veya benzer amacı gerçekleştirmek için kurulmuş dernek ve birliklerin tüzel kişilikleri kuruluş tarihinden itibaren sona erecek. Tasarıya eklenen geçici maddenin gerekçesinde "Hâkim ve savcıların, birlik ile aynı veya benzer amacı gerçekleştirmek amacıyla mesleki dernek kuramayacaklarına ilişkin 24/02/1983 tarih ve 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu hükümlerine paralel olarak, birliğin tüzel kişilik kazanmasından itibaren kurulmuş bulunan derneklerin tüzel kişiliğinin, Dernekler Kanunu hükümleri uyarınca kendiliğinden sona ereceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır." açıklamasına yer verildi. Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok ile bazı Yargıtay ve Danıştay üyelerinin de aralarında olduğu 600'den fazla üyesi bulunan YARSAV'ın bu şekilde feshedilmesi girişimi yargıda yeni tartışmalara yol açacak. Çıkarılacak kanunla, derneğin tüzel kişiliğinin kuruluş tarihinden itibaren kapatılması sona erdirilmesi öngörüldüğü için YARSAV'ın hakimlik ve savcılık sınavının iptali talebiyle açtığı davanın da düşeceği belirtiliyor. Hakimlik ve savcılık sınavlarının Adalet Bakanlığı'nca yapılamayacağı gerekçesiyle Danıştay, yürütmeyi durdurma kararı vermiş ayrıca yasanın ilgili maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.

Ankara Valiliği de YARSAV'ı, yargıçların resmi ve özel olarak bir dernekte ayrıca görev alamayacakları konusunda uyarmıştı.

Haberin Kaynağı: Zaman Gazetesi / http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/ha...haberno=470213 </I>

İsabet olur

Hayır isabet olmaz. Bu düpedüz kanuna karşı hiledir. Bağımsız bir mahkemenin verdiği kararı yok saymak için dolaylı yollara başvurmaktır. Adalet Bakanlığının hakim ve savcılar üzerindeki etkisinin sağlamlaştırabilmek için attığı hukuku hiçe sayan yeni bir adımıdır. Adalet Bakanlığının ve devletin farklı seslerin duyulmasını engellemek için başvurduğu antidemokratik bir uygulamadır. Neden YARSAVIN varlığını kabullenemiyorlar? Neden alternatif bir birlik oluşturarak YARSAVI kapatmaya çalışışıyorlar? Hukukun hangi alanında görev yaparsa yapsın ister hakim ister savcı isterse avukat olsun bilinçli olarak üzerlerinde egemenlik kurulmaya vesayet altına alınmaya çalışıyorlar. Bu kabul edilemez. Adalet Bakanlığı ve onun bağlı olduğu hükümet kendilerine muhalif hiçbir hukukçuyu varsaymıyor ve sindirebilmek için de gerektiğinde yasalarla dilediği gibi oynayarak elinden gelen herşeyi yapıyor. O yüzden sevgili KAAN HİÇ İSABET OLMAMIŞ.

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki bu sınav yıllardan beri aynı organ tarafından Adalet Bakanlığı tarafından yapılıyor ve sağlıklı bir şekilde ilerliyorken son derece muhalif ve antipatik eylemleriyle bu dernek aylardır bu sınava çalışmakta olan hatta idari hakimlik sınavını kazanan birçok kişinin mağdur olmasına vesile olan bir faaliyette bulunmuştur.(Bu dernek 2006 nın Haziran ayında kuruldu)
Ayrıca çok merak ediyorum bu kadar çok öenmli bir dernek ve üye sayısı 600 civarında ??Çelişki...
Bununla birlikte her platformda bu sınavı HSYK'nın yapması gerektigini belirten söylemleri ama bu kuruluşun başkanının Adalet Bakanı oldugu gerçeğini görmezden gelen buna yönelik söylemleri de soyut fikirlerle kalan inandırıcılığı cok zayıf bir dernek.
O bakımdan fikrim halen aynı sevgili ebrus

Çok ilginçtir ki Avukatlık yapma yeterliliğinin sınavla tespit edilemeyeceğini, üstelikte ÖSYM tarafından yapılan böyle bir sınavın da kesinlikle bunda bir ölçüt olamayacağını son hızla savunan ve de meclis koridorlarını sınavı iptal ettirmek için günlerce arşınlayan nihayetinde de amacına ulaşan sevgili arkadaşlarımız konu Hakimlik Savcılık sınavına geldiğinde her nedense bu sınavın iptaline 'biz o kadar çalıştık bu Allahtan revamıdır' diyerek karşı çıkabiliyor. Üstelikte sınavı aynı kurumun yani ÖSYM'nin yaptığını bile bile bu sınav sağlıklı yapılıyordu diyerek.Kimin Avukatlık yapacağı sınavla belirlenemez ama kimin Hakim Savcı olacağı sınavla belirlenebilir öyle mi. Bu ne yaman çelişkidir. Bu durum bile gerek avukatlık sınavı ile gerekse Hakimlik sınavı ile ilgili görüşlerin sadece kişisel menfaatlere dayandığını göstermekten başka hiçbir şey değildir. Bunun yanı sıra bir derneğin ne kadar önemli olduğunu üye sayısı ile ölçemezsiniz. Faaliyetlerine ve yapmak istediklerine bakarak ölçebilirsiniz. Sadece 600 tane üyesinin olması o derneğin önemsiz olduğunu gösteremez. Bu düşünce hukukçu gibi düşünme yetisinden yoksun sade vatandaşa özgü olabilir ancak. Kaldı ki hakim ve savcıların yaptıkları meslek nedeniyle ve herşeyden önce sürekli olarak Adalet Bakanlığının baskısı ve vesayeti nedeniyle aslında bir çok demokratik eyleme katılamadıkları derneklere üye olamadıklarını kendi hakları için çoğu zaman ses çıkartamadıklarını bunu denemeye kalktıklarında görev yerlerinin değiştirilmesi ve sair durumlarla adeta cezalandırıldıklarını bilmemeniz mümkün olmadığı gibi böyle söz konusu derneğin sadece 600 üyesinin olmasını derneğin önemsizliğine delalet olarak görmeniz ülkenizin gerçeklerinden ne kadar uzak olduğunuz gösterir. Adalet Bakanlığı tarafından yapılmaya çalışılan derneğin kapatılmaya çalışılması girişimlerinin aslında demokratik tavırlara ve eylemlere vurulan bir darbe olduğunu burada kapatılmaya çalışılan derneğin aslında bir simge yada örnek olduğunu hakim ve savcılar üzerindeki baskıyı daha da artırmak amacına yönelik olduğunu görmemeniz sadece uzun zamandır çalıştığınız hakimlik ve savcılık sınavına kilitlenerek kişisel menfaatinizi düşündüğünüzden başka bir şeyi göstermemektedir. HSYSK 'nın başkanının Adalet Bakanının olmasına hem Avukatlar hem de birçok hakim ve savcı hem de söz konusu dernek karşı çıkmaktadır. Bu sebebe dayanan bahaneniz de kabul görecek türden değil kusura bakmayın. Sayın KaanK biraz daha geniş düşünün bence. Hayat sadece bir sınavdan ibaret değil.