babalık davası,soy bağının reddi

Müvekkil iki evlilik yapmıştır.Evliliklerinden birincisi 2002 tarihinde yapılmıştır ve bu evlilik 2010 yılında bitmiştir.Müvekkil daha sonra 2011 yılında tekrar evlenmiştir.Müvekkil,ikinci evliliğini yaptığı ve şu an hala evli olduğu kişi ile,birinci evliliği sırasında cinsel ilişki yaşamış ve şu an evli olduğu kişiden iki çocuğu(çocuklar 2007 ve 2009 doğumludur) olmuştur.Bu iki çocuk nüfusa kayıtlı değildir;yani çocuğun ne anası ne babası belli değildir nüfusta.Bu durumda açılması gereken dava nedir?Ben ilk başta çocuk ile ana arasındaki soybağını kurmayı nüfusa kayıta ile sağlamayı daha sonra da,babalık davası açmayı düşünüydrum.Keza şimdiki evli olduğu kişide çocukların kendisinden olduğunu kabul etmetke yani tanımaktadır.Fakat hak düşürücü süreler mevcut.Ne dersiniz?

Anne açısından herhangi bir sıkıntı yok .İlk kocanın çocuğu nüfusa kayıt ettirmemesi sizin için bir kolaylık.Eğer öyle olmasaydı müvekkilinizin tanıması mümkün olmayacaktı.


Başka bir erkek ile soybağı bulunan çocuk, bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz.

Böyle bir bağ olmadığından çocuk ilk evlilik içinde doğmuş olsa da müvekkiliniz tarafından çocuklar tanınabilir diye düşünüyorum.Dava açmanıza gerek yok.Nüfus memurluğundan talepte bulunursunuz.
Hak düşürücü süre soybağının reddi davasında var ,tanımada yok(tanımanın iptali istisna tabi).

benimde düşüncem şu yönde;çocuk her ne kadar nüfusa kayıtlı olmasa da,sonuçta evlilik birliği içinde doğduğundan dolayı ilk eş çocukların babası,bu nedenle öncelikle ilk eş ile çocuklar arasında soy bağı bulunmaktadır.Bu nedenle ben babalık davası açmayı ve çocğun şu anki gerçek babalarının çocukları tanımasını düşünüyorum ama dediğim gibi babalık davası için hak düşürücü süreler geçmiş.Acaba çocuklara kayyım atanıp hak düşürücü süreden kurtulabilinir mi?

Doğumla bilikte anne ve çocuk arasında soybağı kurulur,fakat baba ile kurulmaz.Babanın tanıması lazım.İlk eş de tanımadığından çocuğu burada karinenin uygulanacağını sanmıyorum.Karine taraflar arasında bir anlaşmazlık olması durumunda önem kazanır bence.Bildiğim kadarıyla babalı davalarında DNA testi yapılması gerekiyor çünkü hakim re'sen araştırıyor.Sizlerin bu çocuk benim demesi yeterli değil sanırım.Bu test de masraflı.İlk eş çocukları zaten tanımamış ,sanırım kendisinden olmadıklarını biliyor.

Kayım atanması durumunda başlar hak düşürücü süre çocuk açısından.

Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar.

babalık karinesi uyarınca evlilik içinde ve iddet müddeti içinde doğan çocuk babanındır.Baan öre salt çocğun nüfusa kaydı olmaması babalık karinesine aykırılık teşkil etmez ve ilk eş ile çocuklar arasındaki soybağının kaldırılması gerekid diye düşünüyorum.Yardımcı olabilecek var mı?

4721 sayılı kanun..
MADDE 292.- Evlilik dışında doğan çocuk, ana ve babasının birbiriyle evlenmesi halinde kendiliğinden evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tabi olur.

MADDE 293.- Eşler, evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirmek zorundadırlar.

Bildirimin yapılmamış olması, çocuğun evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tabi olmasını engellemez.

Daha önce tanıma veya babalığa hükümle soybağı kurulmuş çocukların ana ve babası birbiriyle evlenince, nüfus memuru re'sen gerekli işlemi yapar.

yardımcı olanlara teşekkürler ama sorularımın cevaplarını alamadım,kanun maddelerinde ne olduğu belirtiliyor fakat ne yapmam konusunda yardımcı olursanız daha çok sevinirim

md.293 e göre doğrudan nüfus müdürlüğüne bildirmeniz yeterli olacaktır.

Alıntı: Yazan GÜLSÜM ÖNAL md.293 e göre doğrudan nüfus müdürlüğüne bildirmeniz yeterli olacaktır.

nüfus memuru da dava açılması gerektiğini söylüyor

Öncelikle çocukların nüfusa kayıt ettilmesi gerekmektedir.
Anne açısından sıkıntı yok, doğumla birlikte anne ile çocuk arasında soy bağı kurulur.
Baba açısından ise;
Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içerisinde doğan çocuğun babası kocadır. (MK. mad. 285) Çocukların nüfusa kayıt ettirilmemiş olması babalık karinesini çürütmez. Bu durumda çocukların babası karine olarak ilk kocadır.
ilk koca soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütecektir . Dava, anaya ve çocuğa karşı açılır. Çocukta dava hakkına sahiptir (MK. mad. 286) . Çocuk evililik içerisinde ana rahmine düşmüşse davacı, kocanın baba olmadığını ispat etmek zorundadır (MK. mad. 287/1) . Koca davayı doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkekle cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde doğumdan itibaren beş yıl içerisinde açmak zorundadır (MK. mad. 289/1) . Gecikme haklı bir sebepten ileri geliyorsa bir yıllık süre haklı sebebin ortadan kalktığı tarihten işlemeye başlar . Nesebin reddi davası sonuçlandıktan sonra, gerçek baba çocukların kendisinden olduğunu kabul ettiği için nüfus memurluğuna müracaat ederek çocukları tanıyacaktır.
Gerçek baba çocukların kendisinden olduğunu kabul etmeseydi bu kez ona karşı babalık davası açılacaktı. İyi çalışmalar.

Alıntı: Yazan Av.F.Karakurt Öncelikle çocukların nüfusa kayıt ettilmesi gerekmektedir. Anne açısından sıkıntı yok, doğumla birlikte anne ile çocuk arasında soy bağı kurulur. Baba açısından ise; Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içerisinde doğan çocuğun babası kocadır. (MK. mad. 285) Çocukların nüfusa kayıt ettirilmemiş olması babalık karinesini çürütmez. Bu durumda çocukların babası karine olarak ilk kocadır. ilk koca soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütecektir . Dava, anaya ve çocuğa karşı açılır. Çocukta dava hakkına sahiptir (MK. mad. 286) . Çocuk evililik içerisinde ana rahmine düşmüşse davacı, kocanın baba olmadığını ispat etmek zorundadır (MK. mad. 287/1) . Koca davayı doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkekle cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde doğumdan itibaren beş yıl içerisinde açmak zorundadır (MK. mad. 289/1) . Gecikme haklı bir sebepten ileri geliyorsa bir yıllık süre haklı sebebin ortadan kalktığı tarihten işlemeye başlar . Nesebin reddi davası sonuçlandıktan sonra, gerçek baba çocukların kendisinden olduğunu kabul ettiği için nüfus memurluğuna müracaat ederek çocukları tanıyacaktır. Gerçek baba çocukların kendisinden olduğunu kabul etmeseydi bu kez ona karşı babalık davası açılacaktı. İyi çalışmalar.

teşekkür fakat bizi müvekkil anne.Yani karine olarak baba görünen kişi dava açmamakta.Biz anne yahut çocukların gerçek babası olan kişinin müvekkili olacağız ve hak düşürücü süreler mevcut

O zaman çocukların dava açma hakkı kullanılacak.
Yine öncelikle çocuklar nüfusa kayıt ettirilecek, ardından da çocuklar ergin olmadığından, dava açabilmeleri için onlara kayyım atanması gerektiğinden Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat edilerek, çocuklara kayyum atanması sağlanacaktır.
Kayyum atandıktan sonra da, çocuklar adına nesebin reddi davasını kayyum açacaktır. Davalı olarak da anne ve karine olarak baba görünen şahıs gösterilecektir
1 ve 5 yıllık süreler sözkonusu.

Soybağının reddi davası, çocuk tarafından, ergin olduğu tarihten itibaren bir yıl içinde açılmak zorundadır.(MK. m. 289/II)
Çocuk ergin değilse, dava hakkı, ona atanacak kayyım tarafından, atama kararının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl, her halde çocuğun doğumunu izleyen beş yıl içinde kullanılmalıdır.(MK. m. 291/II)

2007 doğumlu için süre açısından acele etmenizde fayda var. İyi çalışmalar...

peki 2007 doğ.5 yılı geçirmişse,ay olarak,ergin olmasını bekleyecek dava açmak için.Bu davaya nasıl hak düşürücü süre koyarlar anlamaz zor