TKHK madde 14 ?

Değerli meslektaşlarım , TKHK.14/3 te ;
"Ayıp ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz."
Düzenlemesi mevcut.Anlamadigim husus ayıp hile ile gizlenebilir tabiki fakat ayıp 'ağır kusur' ile nasıl gizlenebilir?Sonuçta gizlemek fiili ancak kasten hareket etmekle mümkün ?

TKHK'nun mal alımı ile ilgili 12/3 m.ile ,hizmet alımı ile ilgili 16/2 m.si "Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz." hükmünü taşımaktadır.

Hilenin hukuki bir sonuç doğurabilmesi için kasıt unsurunun bulunması gerekir. TBK.nun 115.m.sinin gerekçesinde " ağır kusur ifadesinin hem kastı ve hem de ağır ihmali kapsadığı" ifade edilerek eski kanundaki "hile veya ağır kusur" sözündeki " hile " kelimesinin gereksiz olarak kullanıldığından yeni TBK.da sadece "ağır kusur" sözüne yer verildiği açıklanmıştır.

Bunun gibi; TKHK'daki düzenlemede de "ağır kusur" sözü hem kasti ve hem de ihmali davranışları kapsadığından ,ağır kusurlu davranış zaten hileli davranışı da içine almaktadır. Hile ile gizlenen bir ayıp aynı zamanda ağır kusur ile gizlenmiş demektir. Bunun için kanun maddesi "ağır kusur" sözü ile başladıktan sonra, madde metninde ayrıca "hile" den söz edilmesi gereksiz bir ifade teşkil etmiştir.

Çok teşekkürler.Peki burada "ağır kusur ile gizlenmişse" ifadesinden tam olarak neyi anlamalıyız ? Ayıbın boyutunun büyüklüğünü mü yoksa kisinin ayıbı gizlemekteki iradesinin kusur yönünden ağırlığını mı ?

Ayıbın var sayılabilmesi için "önemli ayıp" olması gerekir. Fakat zamanaşımı konusundaki "ağır kusur ile gizlenme" ifadesi ile , ayıbın boyutunun büyüklüğü değil, kişinin ayıbı gizlemesindeki kusurunun ağırlığı ifade edilmiştir. Diye düşünüyorum.

YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2017/13-650
K. 2020/301
T. 12.3.2020
ÖZET:
Yapılan yargılamada, televizyonun anakartında meydana gelen ve görüntü vermemesine sebep olan arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp mahiyetinde olduğu, zamana bağlı olarak ortaya çıktığı ve kullanıcı hatasının bulunmadığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Bir elektronik cihazın anakartının onun asli fonksiyonlarını yerine getirmesini sağladığı genel hayat tecrübesiyle de malûmdur. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde satın alınan maldaki üretimden kaynaklı ayıbın ağır kusurla tüketiciden gizlendiğinin kabulü gerekir. Bu hâlde üretici yanında satıcı da tüketicinin seçimlik haklarından sorumlu tutulmalıdır.
YARGITAY
13.HD.18.06.2007, E.2007/4467 K.2007/8531
İnşaattan önce gerekli zemin etüdünü gerektiği gibi yapmamasından dolayı zeminde meydana gelen çökmeler nedeniyle dava konusu zararın meydana geldiği iddia edildiğine göre bunun doğru olması halinde davalının yasada belirtildiği şekilde "satıcının ağır kusuru" kabul edilerek davalının zamanaşımı süresinden yararlandırılmaması gerekir.