Muhdesat aidiyeti tespiti davası mı, tapu kaydının düzeltilmesi davası mı?

Değerli meslektaşlarım, açmış olduğumuz bir davada 2B uygulaması geçen taşınmazda kullanıcı tespitinin yanlış yapıldığını; bu sebeple de tapunun beyanlar hanesinin düzeltilerek müvekkilin de dahil olduğu taşınmazın asıl kullanıcısı olan murisin mirasçıların hisseleri oranında yazılmasını talep ettik. Davayı dava dilekçemizde de belirtmiş olduğumuz üzere muhdesat aidiyetinin tespiti şeklinde açtık ve dava değerini 10.000,00-TL olarak göstererek dava açılışında nispi harç yatırdık.

Davayı açtıktan sonra davayı açmış olduğumuz mahkemenin benzer dosyalarını inceleme fırsatı bulduk. Gördüğümüz kadarıyla aynı tipteki bazı davalar muhdesat aidiyetinin tespiti davası olarak açılmışken, çoğu dava ise tapu kaydının düzeltilmesi davası olarak açılmış ve her iki davada mahkemece genel olarak kabul edilmiş bulunmaktadır. Mahkeme benzer konularda açılan muhdesat aidiyeti davalarında nispi harç almakta iken, tapu kaydının düzeltilmesi davalarında maktu harç almaktadır. Davanın kabulü yönünde verilen kararlarda, iki davada da avukatlık ücreti maktu olarak hesaplanmakta ve yasal hasım olan Hazine aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemektedir.

Tarafımızca açılan dava şuan dilekçeler aşamasında olup, tensip zaptı düzenlenmiştir. Söz konusu tensip zaptında davanın eda davası olduğu belirtilmiştir.

Bu aşamada merak etmiş olduğum, yardımınıza ihtiyaç duyduğum konular şunlardır:

1. Bu şekilde 2b uygulamasındaki kullanıcı tespitinin yanlış yapıldığı; dolayısıyla tapunun beyanlar hanesinin düzeltilmesi için açılan davanın türü ne olmalıdır?

2. Açmış olduğumuz davayı muhdesat aidiyeti davası olarak açmamızın davayı olumsuz etkileme durumu var mıdır? Nitekim yukarıda bahsedilen iki tür davada da vekalet ücretleri maktu çıkmakta iken alınan harçlar arasında farklılıklar mevcuttur.

3. Her iki davada da vekalet ücretinin maktu çıkması doğru mudur?

4. Harçlar açısından düşünüldüğü zaman açmış olduğumuz davayı tapu kaydının düzeltilmesi davası olarak ıslah etme şansımız mevcut mudur?

5. Hazinenin yerleşik içtihatlar doğrultusunda yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluğu bulunmamakta diye biliyorum. Bunun aksi yönde bir içtihat mevcut mudur?

Daha öncesinde çok fazla görme şansı bulamadığım bir dava olması sebebiyle çok net bilgiler içerisinde olmadığımdan birçok soru sordum. Umarım söz konusu sorular benzer davalar açacak meslektaşlarıma da katkı sağlar. İlgi gösterip bilgilerini aktaran, değerli görüşlerini paylaşan meslektaşlarıma şimdiden çok teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim. Saygılarımla.