Olum korkusuyla yasamak ve bosanamamak. Kurtulmak istiyorum

Yardiminiz icin simdiden tesekkurler. Ben annem ve maalesef kocasi olan adamla yasiyorum. 33 yasindayim ve annemi birakip gidemiyorum. annemi bosatamiyorum cunku kacarsak ve bizi bulursa oldurur. Bizim bogazimizi kesmek ve balkondan atmakla tehdit ediyor.. Kendi oglunu bana karsi doldurup bana saldirtan biri bu. Annemi sokaklarda taninmaz hale getirdi yillarca. Neler yasadigimizi anlatsam kimse inanmaz. Icimdeki hirs ve intikam atesi beni oldurecek. Isimi biraktim ve evden kacacagim. Hastalik sahibi oldum durumum iyiye gitmiyor. Annemi nasil birakacagim. Morcatiyi arastiriyorum ve ssksiz bir is ariyorum ama zor umudum yok. Annemi de yanima almak istiyorum ama sicil nomdan beni bulabilir mi? Annemin 2 evi var. Kanit hic biriktiremedik ama tanik olarak ben varim. Bu adaminda evleri arabasi var emekli. Yol gosterin ne olur nasil kurtulacagiz bundan. Annem bosarsa haklari ne olur ben tanik olarak yeterli miyim?

Merhabalar;

Öncelikli olarak bulunduğunuz yere en yakın Aile Mahkemesi'ne başvurarak aşağıda ilgili hükümlerini verdiğim 6284 sayılı kanun uyarınca koruma kararı talep edebilirsiniz.

Tehdit veya fiziksel saldırıya uğramanız durumunda yine bulunduğunuz yer karakoluna giderek koruma kararı aldırabilmeniz de mümkün.

Herhalde savcılığa yapacağınız "tehdit" ve "yaralama" suçlarından dolayı bir şikayet durumunda da soruşturma başlatarak bir ceza davası açtırabilmeniz mümkün.

Daha sağlıklı bir hukuki yardım içinse bir avukatla görüşmenizi öneririm. Bir avukattan hukuki yardım alacak maddi durumunuz yoksa bulunduğunuz ilin Barosuna başvurarak ücretsiz bir hukuki yardım talep edebilirsiniz.

Alıntı: (1) Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir: a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması. b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi. c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması. ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması. d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması. e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi. f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi. g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi. ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi. h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması. ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması. (2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar. (3) Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir. (4) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

Sayın Katılımcı,

Anneniz ayrı yaşamakta haklı olduğunu kanıtlayarak, fiziki ve ruhi eziyet, sövme, tehdit gördüğünü sizin de tanıklığınızla, varsa doktor raporlarıyla kanıtlayarak sadece nafaka davası açabilir. Veya aynı hanede kalıp ekonomik ve fiziki şiddet gördüğünü kanıtlayarak da nafaka davası açabilir.

Boşanma davası açabilir, babanızın evden uzaklaştırılması için aile mahkemesine başvurabilir. Bu dava içinde nafaka ile birlikte maddi tazminat ve manevi tazminat talep edebilir.

Evlerden bahsetmişsiniz. Eğer babanızın sahip olduğu evler ve araç 2002 yılı sonrasında ve evlilik birliği içinde alınmış ise, annenizin bu mallar üzerinde ve bankadaki paraların 2002 sonrası faizlerinde ve 2002 sonrası eklenen miktarlarının yarı değeri üzerinde katılma payı alacağı vardır. Bu alacak ancak boşanmanın kesinleşmesi ile alınabilir.

Anneniz üzerindeki evler de 2002 sonrası ve evlilik birliği içinde alınmışsa, eşinin yarı değer üzerinde katılma payı alacağı olur.

Daha fazlası için bir avukattan doğrudan yazılı ve sözlü destek almanızı öneriyoruz.

Saygılarımızla,