Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ilamsız tahliyede mal beyanı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-05-2007, 14:52   #1
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan ilamsız tahliyede mal beyanı

Sayın meslektaşlarım ilamsız tahliye takibi için hazırlanan örnek no 13 formda mal beyanında bulunmamanın sonuçlarına hiç değinilmiyor.Acaba kira borcunun ödenmemesine dayanan ilamsız tahliyelerde mal beyanında bulunmamadan dolayı ceza verilmesini engelleyen bir yargıtay kararı mı var?
Old 01-05-2007, 16:43   #2
av.remzi sulhan

 
Varsayılan

sayın meslektaşım, örnek 13 no.lu ödeme emrinde mal beyanında bulunulması gerektiği hakkında hiçbir bilgiye yer verilmiyor.İ.İ.K.m.269 hükmüne göre düzenlenen bir formdur.Bu maddede de mal beyanında bulunulması hakkında yasal düzenleme yoktur.
Old 02-05-2007, 00:44   #3
Heybe Hukuk

 
Varsayılan


Umarım faydalı olur. İyi çalışmalar...


T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/8967
Karar: 2003/10248
Karar Tarihi: 05.11.2003
ÖZET : Adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip taleplerine ilişkin örnek 51 ödeme emrinin içeriği itibariyle sanığın mal beyanında bulunma yükümlülüğü doğmadığından suçun oluşmayacağının düşünülmemesi isabetsiz olduğu gibi, Sanığa isnat olunan mal beyanında bulunmamak suçunun İİK.nun 337. maddesinde öngörülen cezanın nev'i ve miktarına göre, suçun işlendiği 9.7.2001 tarihi ile hükmün tesis olunduğu 11.9.2002 tarihi arasında TCK.nun 102/6, 104/2 ve 105/2. maddelerinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gözetilmelidir.
(2004 S. K. m. 269, 337) (765 S. K. m. 102/6, 104/2, 105/2) (5237 S. K. m. 66, 67)
Dava: Mal beyan
ında bulunmamak suçundan sanık Hicran'in İİK.nun 337/1. maddesi gereğince 10 gün hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına dair A. 10. İcra Ceza Mahkemesinin 11.9.2002 gün ve 2001/9807 esas, 2002/5211 sayılı karar ve dosyası incelendi.
Adi kiraya ve hasılat kirasına ait takip taleplerindeki örnek 51 nolu ödeme emri içeriği itibariyle, suçun kanuni unsurlarının oluşmadığı, kabule göre de; sanığa müsnet suçun müstelzim bulunduğu cezanın nev'i ve miktarına göre suçun işlendiği 9.7.2001 tarihi ile hükmün tesis olunduğu 11.9.2002 tarihi arasında TCK.nun 102/6, 105/2.maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın CMUK.nun 343.maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 19.6.2003 gün ve 29874 sayılı Yazılı Emirlerine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 11.7.2003 gün ve Y.E.2003/106310 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Karar: Adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip taleplerine ilişkin örnek 51 ödeme emrinin içeriği itibariyle sanığın mal beyanında bulunma yükümlülüğü doğmadığından suçun oluşmayacağının düşünülmemesi isabetsiz olduğu gibi, Sanığa isnat olunan mal beyanında bulunmamak suçunun İİK.nun 337. maddesinde öngörülen cezanın nev'i ve miktarına göre, suçun işlendiği 9.7.2001 tarihi ile hükmün tesis olunduğu 11.9.2002 tarihi arasında TCK.nun 102/6, 104/2 ve 105/2. maddelerinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkumiyete dair hüküm kurulması da isabetsizdir.
Sonuç: Yargıtay C.Başsavcılığının Yazılı Emre atfen düzenlediği tebliğname bu nedenle yerinde görüldüğünden A 10. İcra Ceza Mahkemesi'nden verilen ve temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılan 11.9.2002 gün ve 2001/9807 esas, 2002/5211 sayılı kararın CMUK.nun 343. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmolunan cezanın çektirilmemesine, dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 5.11.2003 gününde oy birliği ile karar verildi.



Old 02-05-2007, 07:04   #4
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan TeŞekkÜr

Çok teşekkür ederim gerçekten çok yardımcı oldunuz..
Old 02-05-2007, 11:56   #5
TABUOSMAN

 
Varsayılan

Matbu 13 Örnek ödeme emri formlarına ilamsız ödeme emrinde yer alan mal beyanı ihtarlarının eklenmesi suretiyle mal beyanı hususunu tartışma konusu olmaktan çıkarmak bence mümkün. Yasada aksi yönde bir hüküm yok yani tahliyeye dönük ödeme emrinde mal beyanı suçu oluşmaz veya mal beyanı ihtarı yer alamaz diye bir şey yok. Olsa olsa zuhulen bu tür bir eksiklik olmuş olabilir. Yasanın amacına uygun yorum bence budur.
Old 03-05-2007, 01:36   #6
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Sayın Tabuosman'ın yaklaşımı bu hususu düşünmeme ve araştırmama sebep oldu doğrusu. Evet bence de yasada 13 örnek ödeme emrinde mal beyanında bulunması gerekliliğine ilişkin bir kaydın konulamayacağına ilişkin bir hüküm yok. Borçlunun ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra her türlü itiraz ve şikayet hakkının da bulunduğunu düşündüğümde; neden olmasın diye düşündüm.

Ancak ödeme emri bilindiği ve aşağıdaki ikinci kararda da bahis olunduğu üzere matbu niteliktedir. Bence ödeme emrinin bu matbu niteliği de kamu düzenine ilişkindir diye düşünüyorum. Matbu evrak üzerinde yapılacak değişiklik te hukuka aykırı olacaktır. Yani herne kadar kanunda aksine hüküm olmasa da; ödeme emri matbu evrak olduğundan; üzerine herhangi bir husus ilavesi, hukuka aykırılık teşkil edecektir.

Aşağıdaki kararlar neticesi ödeme emri düzenlemek ve tebliğe çıkarmak tümü ile icra dairesinin sorumluluğu ve yükümlülüğü olduğuna göre, belki mal beyanında bulunma ihtarını havi bir 13 örnek gönderilip, borçlunun şikayet yoluna başvurmaması halinde mal beyanında bulunmamaktan sorumluluğuna başvurulabilir.

Açıkçası denemekte bir sakınca yok. Zira böyle bir ödeme emrine karşı mal beyanında bulunmayan borçlu aleyhine mal beyanında bulunmamaktan dolayı İcra Ceza Hakimliğine başvurulduğunda; borçlunun iş bu ödeme emrine karşı yasal haklarını kullanmadığı ve kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı bahis olunabilir. Hakim yasada öngörülmediğinden dolayı resen talebi red edebilir. Ancak bu durumda tek kayıp cüzi bir harç olacaktır. Aksi bir kararda ise belki böyle bir uygulamaya yol açılmış olabilecektir. Açıkçası ben elime gelecek ilk dosyada bunu denemeye değer görüyorum. Sonuçtan haberdar ederim

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/16878
Karar: 2004/21150
Karar Tarihi: 07.10.2004
ÖZET : Alacaklı takip talepnamesi düzenleme hakkına sahip olduğundan icra müdürlüğünün takip talepnamesini kabul etmeme yetkisi yoktur. Ödeme emri tebliğ edildiğinde, karşı tarafın takip talepnamesinin yasal olmadığı hususunda şikayet hakkı vardır. İcra müdürlüğünün takip talepnamesini kabul ederek işlem yapması gerekirken aksi görüşle reddetmesi usul ve kanuna aykırıdır.


(2004 S. K. m. 6, 58, 60, 62)
Dava: Mahkeme karar
ının bozulmasını mutazammın 24.06.2004 tarih, 13391/16644 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Alacaklının İcra mahkemesine başvurusu İcra müdürlüğünün 04.12.2003 tarihli takip talepnamesi altında yazılı kararına yönelik olup, İcra takip dosyası açılmadığından, icra takip dosyası incelenmeden karar verilmesinin isabetsiz olduğuna ilişkin dairemizin bozma kararının yanılgıya dayalı olduğu tespit edilmiştir.
Şikayete konu icra müdürlüğü kararında; "yabancı para alacağı için takip günü TL. üzerinden çevrim yapılması ve ayrıca USD üzerinden faiz talep edildiği gerekçesi ile alacaklının takip talebinin reddedildiği görülmektedir.
Alacaklı takip talepnamesini düzenleme hakkına sahip bulunduğundan, icra müdürlüğünün takip talepnamesini kabul etmeme yetkisi bulunmamaktadır. Ödeme emri tebliğ edildiğinde, takip talepnamesinin yasal olmadığı yönünde karşı tarafın şikayet hakkı vardır. Bu nedenle icra müdürlüğünün alacaklının takip talepnamesini kabul ederek işlem yapması gerekirken aksine görüşle reddetmesi doğru değildir. Bu durum karşısında; icra mahkemesinin alacaklının şikayetinin kabulüne karar vermesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar vermesi isabetsiz olduğundan alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması sonucuna varılmıştır.
Sonuç: Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin 24.06.2004 tarih ve 2004/13391-16644 sayılı bozma kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nun 366. ve HUM K. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 07.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 1979/9823
Karar: 1980/300
Karar Tarihi: 21.01.1980


Dava: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından temyiz olunması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye12.11.1979 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Dosya münderecatına, mevcut delil ve belgelere göre alacaklı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değilsede; matbu ödeme emrinin düzenlenmesi ve doldurulması icra memurunun görevi olup bu konuda alacaklı vekiline bir mükellefiyet yüklenmemiştir. Olayda borçlu yasaya aykırı ödeme emrine karşı şikayet yoluna da başvurmamıştır. Bu itibarla alacaklının tahliye talebinin reddine karar verilmesi yasaya uygun ise de alacaklının avukatlık ücreti ile sorumlu tutulması isabetsiz olup merci kararının bu nedenle bozulması gerekir. Ancak bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama icrasını gerektirmediğinden ve duruşma açılmasını zorunlu kılmadığından merci kararı düzeltme yolu ile onanmalıdır.
Sonuç: Açıklanan durum karşısında 3.10.1979 tarih ve 979/402-608 sayılı merci kararında yer alan ve 1250 lira maktu ücreti vekaletin alacaklıdan tahsil olunarak borçluya verilmesine ibarelerinin silinerek karar metninden çıkarılmasına, temyiz olunan merci kararının HUMK.nun 438. ve İİK.nun 366. maddeleri uyarınca düzeltilmiş, bu şekli ile ONANMASINA, 15 lira onama harcının temyiz edenden alınmasına peşin harcın mahsubuna bakiye kalmadığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 21.1.1980 gününde oybirliği ile karar verildi.



Old 03-05-2007, 16:14   #7
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

İcra ve iflas Kanunu'nun 14 üncü maddesi uyarınca, icra ve iflas daireleri ile icra mahkemelerinde tutulacak defterlerle, dosyaların ve diğer basılı kağıtların düzenlenme şekilleri Adalet Bakanlığı'nca hazırlanacak yönetmelikle tayin ve tesbit olunmaktadır.

Kanunda belirtilen yönetmelik, 11.04.2005 tarih ve 25783 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.

Yönetmeliğin 19 uncu maddesine göre, İcra ve iflas işleri için gösterilen basılı kağıtların kullanılması zorunlu kılınmış, 19 uncu maddenin “m” bendine göre Adi kira ve hasılat kiralarına ait takipte ödeme emri, (Örnek No.13) olarak tespit edilmiştir.

Yine yönetmeliğin 114 üncü maddesine göre, tutulması ve kullanılması zorunlu olan defter ve basılı kağıtların örnekleri, yönetmeliğin ekindedir ve içeriği tespit edilmiştir.

Öte yandan, 114 üncü maddenin ikinci fıkrası “Örneklerdeki esaslar bozulmamak şartıyla icra ve iflas daireleri veya icra hakimliklerince, bu örneklere gerekli ilaveler yapılabilir.” hükmünü taşımaktadır.

Kişisel kanatimce, bu takip yolunu mal beyanı hükümleri itibarıyla, adi takip ve kambiyo senetlerine mahsus takip yollarından ayırmak için haklı bir gerekçe yoktur.

Ancak, Adi kira ve hasılat kirasına ait takip yolunda, 13 örneğe mal beyanına ilişkin düzenlemelerin ilave edilemeyeceği kanısındayım.

Zira, bu takip yolundaki ödeme emrini düzenleyen, İİK ' nun 269 uncu maddesi, İİK m.60/4 ve m.168/6 hükümlerinin aksine, mal beyanı ile ilgili bir düzenleme içermemektedir. Kıyasen uygulanması belirtilen maddeler arasında da bir gönderme yoktur. ( İİK m.269/d )

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ipoteğin paraya çevrilmesi ve ilamsız takip av.şahin kavukoğlu Meslektaşların Soruları 4 27-06-2012 11:37
kira sözleşmesinde erken tahliyede cezai şart ismet savaş Meslektaşların Soruları 16 06-09-2010 09:18
ilam-ilamsız takip avhalit Meslektaşların Soruları 11 04-04-2007 22:10
ilamsız tahliye takibinde usulsüz tebligat altiokebru Meslektaşların Soruları 5 08-02-2007 14:40
kefilin ilamsız takip yapması Av.Gamze Korkmaz Meslektaşların Soruları 9 18-01-2007 10:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08158493 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.