Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

nafaka borcu-menfi tespit???

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-06-2008, 13:38   #1
ewrim

 
Varsayılan nafaka borcu-menfi tespit???

Sayın meslektaşlarım, müvekkilim 2001 yılında eşinden boşanmış ve bunun sonucunda müşterek çocuğa her ay 50YTL nafaka vermekle yükümlendirilmiştir. Bankaya çocuk adına hesap açtırılmış ve çeşitli zaman aralıklarıyla hesaba toplu miktarda para yatırılmıştır fakat yatırılan paranın nafaka olduğu banka dekontunda belirtilmemiştir.Bunun dışında yine müvekkil tarafından zaman zaman ayrıldığı eşin kira masrafı da karşılanmıştır. Fakat eski eş 2007 yılında müvekkili birikmiş nafaka borcu olduğu gerekçesiyle icraya vermiş ve müvekkil bu borca itiraz etmiştir.Yargılamada, yapılan ödemelerin ahlaki yükümlülük olduğu, nafaka alacağından mahsup edilemeyeceği belirtilerek itiraz reddedilmiştir. Müvekkili o dönemde temsil eden meslektaşımız kararı temyiz etmemiş ve karar kasinleşmiştir!
Müvekkilin yapmış olduğu ödemelerin nafaka borcundan mahsup edilmemesi sizce doğru mudur?Sonuçta baba parayı çocuğun hesabına yatırmıştır bu nedenle menfi tespit davası açmayı düşünüyoruz. Davalı eşe yapılan diğer ödemeler bu durumda sebepsiz zenginleşme oluşturmaz mı? Kısacası sizce izlenmesi gereken yol ne olmalıdır? Yardımlarınız için çok teşekkür ederim, saygılarımla...
Old 10-06-2008, 16:26   #2
Hakkaniyet

 
Varsayılan

Sayın ewrim, benzer bir davada biz davalıydık.Biz de TMK 327,328,340 ve BK 62 maddelerine göre kanuni ve ahlaki yükümlülüğe dayandık.Dava da lehimize sonuçlandı.Mahkeme karşı tarafın menfi tesbit davasını red etti.
Kaldı ki Yargıtay ilama dayalı alacaklarda menfi tesbit davasını kabul etmiyor. ( Yar.11 Huk D.1994/6464-8469 ve 11.11.1994 sayılı kararı )
Yine velayet kendisine bırakılmamış tarafın,müşterek çocuğun birtakım masraflarını karşılaması ayrıca iştirak nafakası ödemesine de engel değil.

Yani karşı tarafın da belirttiği üzere ahlaki nedenlerle ihtiyari şekilde yapılan ödeme olması ve aynı zamanda hükmün kesinleşmesi sebebiyle, menfi tesbit davası açılırsa aleyhe sonuçlanır gibi geliyor.
Old 11-06-2008, 16:08   #3
me_as

 
Varsayılan

Yapılan ödemelere açıkça nafaka ödemesi için olduğuna dair ibare konmazsa nafakadan saymıyor yargıtay.Talih uyarın elinizde ciltleri varsa bu yönde kararlar var içinde.
Old 02-10-2012, 01:12   #4
Avukat Derya

 
Varsayılan

Yeni tarihli kararlarda Yargıtay 12. Hukuk Dairesi içtihatını değiştirmiştir.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/22641
K. 2010/3781
T. 19.2.2010
• İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI ( Nafaka Borçlusunun Birbirini Takip Eden Tarihlerde Yaptığı Ödemelerde Nafakaya İlişkindir Kaydı Olmasa Dahi Ödemelerin Nafakaya İlişkin Olduğunun Kabul Edileceği - Borçlunun Ödenen Miktar Kadar Borçtan Kurtulacağı )
• NAFAKA BORCUNA DAİR YAPILAN ÖDEMELER ( Nafaka Borçlusunun Birbirini Takip Eden Tarihlerde Yaptığı Ödemelerde Nafakaya İlişkindir Kaydı Olmasa Dahi Ödemelerin Nafakaya İlişkin Olduğunun Kabul Edileceği - Borçlunun Ödenen Miktar Kadar Borçtan Kurtulacağı )
• TEDBİR NAFAKASI ( Borçlusunun Birbirini Takip Eden Tarihlerde Yaptığı Ödemelerde Nafakaya İlişkindir Kaydı Olmasa Dahi Nafaka Dışındaki Bir Alacağa İlişkin Olduğu İspat Edilmediği Sürece Ödemelerin Nafakaya İlişkin Olduğunun Kabul Edileceği )
2004/m.68
4721/m.169
ÖZET : İtirazın kaldırılması davasında; nafaka borçlusunun birbirini takip eden tarihlerde yaptığı ödemelerde "nafakaya ilişkindir" kaydı olmasa da, açıkca alacaklı tarafça nafaka dışındaki bir alacağa ilişkin olduğu ispat edilmediği sürece, söz konusu ödemelerin nafaka ödemesi olduğu açıkca alacaklı tarafça nafaka dışındaki bir alacağa ilişkin olduğu ispat edilmediği sürece,ve borçlunun ödenen miktar kadar borçtan kurtulacağı kabul edilmelidir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temziyen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacakların takibine dayanarak yaptığı 09.07.2008 tarihli tedbir kararı gereğince, 04.04.2008 tarihinden itibaren takip alacaklısı kadın için aylık 2.500.-TL. müşterek çocuklardan her biri için aylık 2.000.-TL. tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Genel haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu bir takım ödemelerde bulunduğunu belirterek takibe itiraz etmiştir. İtirazın kaldırılması aşamasında mahkemece Dairemizin önceki içtihatları doğrultusunda inceleme yaptırılarak, ödeme belgelerinde “nafakaya ilişkindir” kaydını taşımayanlar nazara alınmayacak yazılı şekilde sonucu görülmektedir. Ancak Dairemizce oluşturulan yeni içtihat gereğince borçlunun somut olayda, gözlendiği gibi birbirini takip eden tarihlerde, tüm nafaka borçlarını kapsamasa dahi birtakım ödemeler yaptığı ve yaptığı bu ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmasa bile, ödenen miktar nispetinde nafaka borcundan kurtulacağına kabulü gerekmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında, ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olmaktadır. Kaldı ki zorunlu olsa dahi, nafaka borcu da nitelik itibarıyla temelde ahlaki bir ödemedir. Açıklanan nedenlerle Dairemizce içtihat değişikliğine gidilmiş ve az yukarıda belirlenen ilkeler kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, borçlu tarafça yapılan tüm ödemelerin, açıkca alacaklı tarafça nafaka dışındaki bir alacağa ilişkin olduğu ispat edilmediği sürece, nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gereğinden, yeniden alınacak ek rapor sonunda oluşacak duruma göre bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Taraf vekillerinin temyiz itirazların kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 04-01-2019, 16:12   #5
Av. Suat

 
Varsayılan

3. Hukuk Dairesi 2014/10434 E. , 2015/3962 K.

ÖZET : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
..Davacının banka kanalıyla ve atm yoluyla davalı tarafa gönderdiği bir kısım ödemelerin bulunduğu, dosyaya ibraz edilen banka yazısından ve belge fotokopilerinden anlaşılmakta olup, bunların nafaka borcunun hesabında nafakaya mahsuben yapılıp yapılmadığı tespit edilmelidir.
Yapılan bu ödemelerde; açıkça “nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair bir açıklama” mevcut bulunduğu takdirde nafaka borcunun hesabında dikkate alınması, aksi taktirde yapılan ödemelerin nafaka borcuna karşılık yapıldığı kanıtlanmadan nafakadan mahsup edilmemesi gerekmektedir.

2. Hukuk Dairesi 2016/26225 E. , 2018/11584 K.
ÖZET : Buna göre, ilke olarak, nafaka borçlusu tarafından ortak çocukların, okul ve eğitim giderlerine ilişkin olarak yapılan ödemelerin, nafaka alacaklısına nafakaya mahsuben ödediğine dair açıklama bulunmadan nafakaya mahsuben yapıldığı kabul edilemez.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
menfi tespit av.ibrahimardıç Meslektaşların Soruları 2 06-04-2008 11:49
menfi tespit Av. İsa kargın Meslektaşların Soruları 9 17-11-2007 11:06
Menfi Tespit avukatsamsun Meslektaşların Soruları 1 25-10-2007 11:12
Menfi Tespit Davasının İstirdat Davasına Dönüşme(me)si- Tespit İlamının İnfazı halit pamuk Meslektaşların Soruları 9 14-10-2007 16:08
menfi tespit Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 2 16-05-2007 11:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06333208 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.