Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Malik İhaleye Teminatsız Girebilir mi ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-07-2009, 11:18   #31
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Şu sözler o anlama gelmiyor mu:







Siz de benim bu anlama gelecek bir cümlemi yazarsanız ben size müteşekkir olacağım. Soruyu ben sormuşum.


Saim Bey de cevaplamış.



Yani son sorunuzun muhatabı, Saim Bey olmalıydı.

Sayın Ergin,

Benim yazdıklarım yukarıda duruyor ve maksatsız her hukukçunun anlayabileceği içeriktedir.

Sayın Alper bey ipotekle yükümlü olan bir taşınmazı satın alan müvekkilinin, devam eden icra takibi neticesinde satış ihalesine girerse, teminat istenip istenmeyeceğini sormuş.

Ben ise, öncelikle ipotekle yükümlü taşınmazı alan kişinin ipotek borçlusu durumuna düşebileceğini, ona takibin yöneltilebileceğini ve bu durumda da takip borçlusu durumuna düşecek olan yeni malikin, borçlu sıfatıyla ihaleye girip giremeyeceğinin öncelikle tartışılması gerekeceğini, kaldı ki bildiğim kadarıyla yargıtaya göre de borçlunun hukuki yararı olmayacağı gerekçesiyle satışa giremeyeceğine ilişkin kararların bulunduğunu yazdım. Diğer yandan satışa gireceğini kabul ettiğimiz varsayımda da teminatsız girebilmesinin mümkün olamayacağını söyledim.

Siz birden bire; benim takip borçlusu olabileceğine yönelik cevabımı alıntılayarak aynen;


Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Malik ipotek borçlusu olmamaktadır. Sadece ipotek olduğunu bile bile taşınmazı satın almaktadır.

dediniz.

Bu cevabınızda da ısrar ettiniz. Yani dediniz ki, ipotekle yükümlü taşınmazı satın alan yeni malik takibe dahil edilemez, ve/veya onun hakkında takip borçlusu sıfatıyla işlem yapılamaz.

Ben de bu iddianızı çürütmek için hem yeni malikin taşınmaz yükümlülüklerinden kendiliğinden mesul olacağına dair MK. hükmünü yazdım hem de moda mod görüş içeren Talih Uyar'ın görüşlerini ekledim.

Siz bu defa inatla;

Alıntı:
Yazan Av.Suat ergin
İcra emri de gönderecek mi?

diye sordunuz...!!!


Sayın Hades de bu inatçı tutumunuz karşısında "yeni malike icra emri gönderilmesini doğru bulan..." yargıtay kararını da ekledi.

Böylece soru yeterince aydınlatıldı.


Ben hiç bir yerde, takibin asıl borçlusu değişir, yerine yeni malik geçer!!! DEMEDİM!!!!

Demeyeceğim de eklediğim Doktrinal alıntılar kapsamıyla da apaçık ortadadır.


Saygılarımla.

Not: Bu mesajın bazı cümleleri, sert eleştiriler içerdiği kanaatine vardığım için tarafımdan, kendi isteğimle değiştirilmiş veya silinmiştir.
Old 09-07-2009, 11:20   #32
Av.Çirem NACZİTİT

 
Varsayılan

İpotekli taşınmaz limit değil de anapara ipoteği olduğunda, taşınmaz yeni maliki neden tüm dosya borcunu kapatmak zorunda kalsın?


[quote=Av.Şehper Ferda DEMİREL]

Rehin maliki satışa iştirak edebilir mi... Hiç karşılaşmadım. "Kredi borçlusu" değil elbette ancak; satışa geçildiğini "bile bile" satın aldığınız ve üstelik nasıl sonuçlanacağı önceden belirsiz bir ihaleye katılarak, "Kendi" taşınmazınızı bilvesile "Yeniden" satın almaya kalkışmak..??? Mümkün olabilir mi... Bence bu sorunun yanıtı, hayır olmalıdır.

Olabilir:

A borçlu ve taşınmazını ana para ipoteği ile teminat vermiş olsun. Taşınmaz değerini 500.000 TL. dosya borcunu ise 800.000 TL olarak kabul edelim.(Bayağı sürümcemeli ve yüksek faizli bir dosya) B ise tacir ve A' nın satış işlemleri devam eden (ne kadar devam edeceği kestirilemeyen)ipotekli taşınmazının konumunu ticari işleri nedeniyle çok cazip buluyor ve bir an önce taşınmazın maliki olarak bu taşınmaza taşınmak istiyor. A ile B kendi aralarında protokol yaparak; B'nın A'ye vereceği çok cüzi bir rakamla (A'nın çok acil bir ödemesi daha var) taşınmaz el değiştiriyor. Bu protokole göre ise taraflar arasında taşınmaz bedeli 500.000 TL olarak kabul edilerek yapılan cüzi ödeme dışında kalan miktar ihaleye girecek yeni malik B tarafından ödenerek A'nın borçlarının önemli bir kısmının tasfiyesine yarıyor. (Borçlu her zaman kötü niyetli olacak değil ya ) İhaleye giren B elbetteki ihale riskini kabul ediyor ve ticareten bu riski alıyor. (Neticede yaptığı cüzi ödeme ile satış tarihine kadar işyerini kullanması dahi son derece karlı)

Hukuka uygun bir şekilde ve iyi niyetle akdedilmiş bu protokole karşın B neden ihaleye giremesin?

Old 09-07-2009, 11:36   #33
av.kadirpolat

 
Varsayılan Avukat Şehber hanıma (kısmen) katılmıyorum.

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Takibe geçilmeden önce taşınmaz maliki değişmişse, lehine ipotek verilen kredi borçlusu -Şüphe yok- aynı kalacak, yalnızca gönderilecek icra veya ödeme emrindeki "Rehin maliki" hanesi değişecektir. Rehin maliki "kredi borçlusu" değildir, ancak kredi borçlusunun ipotek akdinde yükümlendiği borç kadar taşınmazından vazgeçmiştir.

150/c şerhi verilmeden önce malik değişmişse, rehin malikine de icra-ödeme emri tebliği zorunlu olduğu için, artık eski taşınmaz malikine değil, yalnızca kredi borçlusu/borçluya ve yeni taşınmaz malikine tebligat çıkarılır.

150/c şerhi verildikten sonra taşınmaz el değiştirmişse, artık bilgi verilmesi değil, "bilgi vermesi" gereken, tapudaki şerhe rağmen taşınmazı devralan yeni maliktir ki, bu nedenle tapu sicil müdürlüğü icra dairesi ile yazışma yaparak yeni malik ve adres bilgileri konusunda, şerhin ait olduğu dosyaya bilgi verir. Bu noktada satış henüz gerçekleşmemiş, kıymet takdir raporunun tüm ilgililere tebliği safahatı henüz tamamlanmamışsa, yeni malike de "usulen" kıymet takdir raporu tebliğ edilir. Bu aşama da geçilmiş ise, yalnızca satış ilanı tebliğiyle yetinilir.

Rehin maliki satışa iştirak edebilir mi... Hiç karşılaşmadım. "Kredi borçlusu" değil elbette ancak; satışa geçildiğini "bile bile" satın aldığınız ve üstelik nasıl sonuçlanacağı önceden belirsiz bir ihaleye katılarak, "Kendi" taşınmazınızı bilvesile "Yeniden" satın almaya kalkışmak..??? Mümkün olabilir mi... Bence bu sorunun yanıtı, hayır olmalıdır. Zira:

1-Olası "Rehin açığı belgesi" yükümlüsü yalnızca kredi borçlusu olacağına, rehin maliki sorumluluktan azade olacağına göre, bu tür bir devir sonrası ihaleye iştirak, kolaylıkla hakkın kötüye kullanımı niteliğinde değerlendirilebilir...

2-Yeni malik, sadece 150/C şerhi sonrası taşınmazı devraldığı için kendisine ödeme-icra emri tebliğ edilmemiştir. Takibe geçilmeden ve şerh verilmeden önce satın almış olsa idi, kendisine de ödeme-icra emri tebliğ edilecek olan ve borcun ödenmesi ihtarının muhatapları arasında yer alan, aksi halde taşınmazınIN satılacağından bilgilendirilen kişidir. Ödeme-icra emri tebliği gereken kişi de, borcu ödemek suretiyle satıştan azade olabilecek olan kişilerdir, bu durumda, bence, rehin maliki de -eski ya da yeni- ihaleye iştirak edememeli, ancak borcu ödemek suretiyle satışı önleyebilmelidir.

3-Soğuk Amerikan esprisidir; bir kapıyı açabilmek için gerekli ilk şart, o kapının kapalı olmasıdır. İhale öncesi ihalenin neticesi belli değildir. İhale neticesine dek de o mülk benimdir. Benim olanı bir kez daha almaya kalkışabilir miyim?

Saygılarımla...

Şehner hanım sizin de belirttiğiniz gibi, ipotek borcu kadar taşınmaz üzerinde borcu kabul ederek almıştır. şahsi borçlu değildir. Taşınmaz üzerinde doğan bir borçtur. Bunun için ihaleye girmesine engel bir durum yoktur. Zira borçlanma taşınmazla sınırlı olarak sorumluluğa girmiştir. Burada kıstasın; asıl borçlunun kim olduğu noktasında düğümlenmesi gerekiyor. Yeni malikin ihaleye girmesinde sakıncanın olmadığı da ortada. Belki de ihaleye girmesi ihale bedelini arttıracaktır. Bu hususu öngörmek de mümkün.
Başkasının hakkına zarar gelmediği sürece herkes şartları dahilinde ihaleye katılabilir. Asıl borçlu haricinde.

Size katıldığım nokta ise BJK Yasaları ama bu yasaya yeni bir madde eklendi.
Madde 3- Herkese nasip olmaz Beşiktaşlılık
Old 09-07-2009, 11:54   #34
alperyldrm

 
Varsayılan

Olayda ihaleye konu ve müvekkilin ipotekli şekilde satın aldığı gayrimenkulun kıymet takdiri sonucu bedeli 1.500.000,00 TL.

İhaleye konu icra dosya tutarı yaklaşık 600.000,00 TL

Bu şartlarda ipotekli gayrimenkulun tamamını satın alan müvekkilin ihaleye girebileceğini düşünüyorum
Old 09-07-2009, 14:25   #35
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Sayın Ergin,

Benim yazdıklarım yukarıda duruyor ve maksatsız her hukukçunun anlayabileceği içeriktedir.

Alıntı:
Ben hiç bir yerde, takibin asıl borçlusu değişir, yerine yeni malik geçer!!! DEMEDİM!!!!

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
MADDE 849/1 (MK. m.764/1): Taşınmaz maliki değişirse yeni malik, başka bir işleme gerek bulunmaksızın taşınmaz yükünün yükümlüsü olur.


Bu temelde ben takip alacaklısının, ipotek yükümlüsü taşınmazın malikini takip borçlusu olarak takip edebileceğini düşünüyorum.

Sayın Av.Mehmet Saim Dikici,

849 uncu maddeyi alıntılayıp, yorum da eklediğiniz mesajınız bana göre gayet açıktır. "Taşınmaz yükünden doğan borç eşyaya bağlı bir borç niteliğindedir. Yükümlü taşınmazın maliki kim ise, borçlu da o kişi olacaktır. Taşınmaz el değiştirdikçe yeni malik, kendisinden önce muaccel olmuş olan, son üç yılın borçlarından da sorumlu bulunur. TMK. 849" Prof. Dr. Şeref ERTAŞ- Eşya Hukuku 6 Baskı.S:502

Bütün forum boyunca TMK'dan alıntı yaptığınız tek madde 849 uncu maddedir. O halde benim maksadım ne olabilir? Bu maddenin dayanak yapılmasının yanlış olduğunu göstermek için, ipotekle ilgili 888 inci maddeyi alıntıladım. Siz ve Sayın Hades " Düzeltiyoruz" demediniz. Anlam veremediğim ısrarınız devam etti. Dayanak yaptığınız maddeye göre borçlunun "değişmesi" gerekir.

Bunu da geçelim. Satışa arz şerhinden sonra mahcuzu satın alan yeni malike de icra takibi yapılacağını defalarca yazdınız. Diyelim ki, hem ilk malik hem de son malik birlikte takip edilecektir. Bu defa da borçlu sayısı "değişmiş" 1 iken 2 olmuştur.

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Bu cevabınızda da ısrar ettiniz. yani dediniz ki, ipotekle yükümlü taşınmazı satın alan yeni malik takibe dahil edilemez, ve/veya onun hakkında takip borçlusu sıfatıyla işlem yapılamaz.

Yazdıklarımı alıntılasaydınız keşke. Çünkü bu haliyle okuyanlar yanlış anlayabilir. Ben ısrarla, (forum sorusu olan olaydaki gibi) takip başladıktan ve icra müdürü tapuya durumu bildirdikten sonra taşınmazı satan alan kişi teknik anlamda borçlu değildir. Takibe dahil edilemez, dedim. Halen diyor ve ısrar ediyorum.

Forumu başlatan soruyu yeniden aktarıyorum:

Alıntı:
Yazan Alperyldrm
Müvekkil, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe konu bir gayrimenkulü,icra dosyasında satış aşamasına geçilmeden icra dosya borçlusundan satın aldı.Dosyadan, alacaklı tarafça usuli işlemler tamamlandıktan sonra satış günü verildi ve gayrimenkulun şu anki maliki müvekile gayrimenkul satış ilanı tebliğ edildi.

Sormak istediğim soru, müvekkil bu satışa, satışa konu gayrimenkulun maliki olması sıfatıyla teminat yatırmadan girebilir mi ?

Ben soruya yanıt vermeye çalıştım. Sorudaki olayda, yeni malik takibe dahil edilemez. İİK 150/c de bunu emreder. Yeni malik ihaleye teminat yatırarak girebilmelidir.
Old 09-07-2009, 15:28   #36
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Suat Bey,

Cep telefonumdan yazdığım için alıntılar şu an yapamıyorum.

Evvela temel borç ilişkisi ile ipotek borcunu aynı kapsam ve tutarda görerek yorum yapmak hatalı olur. Taşınmazı ipotekle yükümlü satın alan kişi ipotek yükümlülüğü ile sınırlı borçlu olabilir. Başka bir ifade ile asıl borçlunun borcu daha yüksek olabilir. Asıl borçlunun yerine taşınmazı satın alan geçer, borçlu değişir teziniz her durumda doğru olmaz.

İkinci olarak atıf yaptığınız görüş doğrudur ve aslında ipotek yükümlüsünün neden takip borçlusu olduğunu ortaya koymaktadır.

Takibe ipotek borçlusu yeni malikin eklenmesine engel olmadığı hem talih Uyara göre hem de Yargıtay'a
Göre bellidir.

Konu gayet açık ortadadır, düzeltilecek bir durum yoktur.

En azından son mesajınızda demediklerimi yazmadığınız için teşekkür ederim.












Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Sayın Av.Mehmet Saim Dikici,

849 uncu maddeyi alıntılayıp, yorum da eklediğiniz mesajınız bana göre gayet açıktır. "Taşınmaz yükünden doğan borç eşyaya bağlı bir borç niteliğindedir. Yükümlü taşınmazın maliki kim ise, borçlu da o kişi olacaktır. Taşınmaz el değiştirdikçe yeni malik, kendisinden önce muaccel olmuş olan, son üç yılın borçlarından da sorumlu bulunur. TMK. 849" Prof. Dr. Şeref ERTAŞ- Eşya Hukuku 6 Baskı.S:502

Bütün forum boyunca TMK'dan alıntı yaptığınız tek madde 849 uncu maddedir. O halde benim maksadım ne olabilir? Bu maddenin dayanak yapılmasının yanlış olduğunu göstermek için, ipotekle ilgili 888 inci maddeyi alıntıladım. Siz ve Sayın Hades " Düzeltiyoruz" demediniz. Anlam veremediğim ısrarınız devam etti. Dayanak yaptığınız maddeye göre borçlunun "değişmesi" gerekir.

Bunu da geçelim. Satışa arz şerhinden sonra mahcuzu satın alan yeni malike de icra takibi yapılacağını defalarca yazdınız. Diyelim ki, hem ilk malik hem de son malik birlikte takip edilecektir. Bu defa da borçlu sayısı "değişmiş" 1 iken 2 olmuştur.



Yazdıklarımı alıntılasaydınız keşke. Çünkü bu haliyle okuyanlar yanlış anlayabilir. Ben ısrarla, (forum sorusu olan olaydaki gibi) takip başladıktan ve icra müdürü tapuya durumu bildirdikten sonra taşınmazı satan alan kişi teknik anlamda borçlu değildir. Takibe dahil edilemez, dedim. Halen diyor ve ısrar ediyorum.

Forumu başlatan soruyu yeniden aktarıyorum:



Ben soruya yanıt vermeye çalıştım. Sorudaki olayda, yeni malik takibe dahil edilemez. İİK 150/c de bunu emreder. Yeni malik ihaleye teminat yatırarak girebilmelidir.
Old 09-07-2009, 16:36   #37
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu yorumlarım, Sayın Dikici nin anlatmaya çalıştığı şeye kül halinde bakmamdan kaynaklı sanırım

Sayın Hades,

Bundan bir önceki mesajımda yazdıklarım size de cevap olmuştur, sanırım. Ama benim mesajlarıma da kül halinde bakarsanız, sevinirim.

Not: Bu forum konusu benim açımdan kapanmıştır. Bu nedenle başka mesaj eklemeyi düşünmüyorum.
Old 09-07-2009, 16:37   #38
alperyldrm

 
Varsayılan

İ.İ.K MADDE 150/C ( Adalet Komisyonu Gerekçesi )
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte gayrimenkul sahibi 3. şahıs, takibin muhatabı olup, kendisine ödeme emri tebliğ edilmesi gerekir.Bu hal tatbikatta bazı suistimallere sebebiyet vermekte ve takipten sonra sonra yapılan mutüvali temliklerle alacaklı her yeni malike ödeme emri tebliğ ettirmek zorunda bırakılmakta ve böylece takip sürüncemede kalmaktadır.Bu duruma mani olmak için icra memurunun, takibin başladığını tapu idaresine bildirmesi, tapu idaresinin de keyfiyeti tapu siciline şerh vermesi mecburiyeti konmuş ve bu şerh tarihinden sonra gayrimenkulu iktisap edenlere ayrıca icra veya ödeme emri tebliğ edilemeyeceği esası kabul edilmiştir.

İ.İ.K. MADDE 125 ( İİK Şerhinden bir bölüm )
İpotek ve ipotekli borç senedi ile yükümlü olarak taşınmazın satılması ile temin edilmiş şahsi borçları alıcıya geçmekle beraber kendi sorumluluğu da devam eder.

Bu iki maddeden çıkardığım;

1-takip başlamadan önce ipotekli yer satılırsa hem alacaklıyı hemde yeni malike ödeme emri/icra emri gönderilir

2-Takip başladıktan sonra, tapu siciline şerhten önce ipotekli yer satılırsa yeni malike ödeme emri/icra emri gönderilir.

3-Tapu siciline şerhten sonra yeni malike ödeme emri/icra emri gönderilmez. ( 150 / C )

4- Her durumda hem eski malik hemde yeni malik borçtan sorumlu olur.

5-150 / c maddesinde belirtilen ödeme emri / icra emri tebliğ edilmez ibaresi, gerekçede de görüleceği üzere yeni malikin takibe dahil edilmezliği ile ilgili değil, tamamen alacaklıyı koruyan ve yeni maliki takibe dahil etmek için herhangi bir tebliğe gerek olmadığı ve yeni malikin kendiliğinden takibe dahil olduğu ile ilgilidir.

5-Sonuç olarak yeni malikin borçtan sorumlu olduğu açıkça belliyken ve 150/c maddesinin gerekçesi yeni maliki takibe dahil etmek için herhangi bir tebliğe gerek olmadığını belirtmişken,yeni maliki de borçlu saymak gerekir.

6-Asıl sorumuz yeni maliki de borçlu sayarsak, yeni malik asıl borçlunun ihaleye giremez kriterine takılır mı ?
Old 09-07-2009, 17:40   #39
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

1)Medeni yasanın 884.maddesi “2. Borçtan sorumlu olmayan malikin hakkı” başlığını taşımaktadır.

Düzenleme şöyledir :

“Madde 884 - Borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz maliki, borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir.

Alacak, borcu ödeyen malike geçer.”

Görüldüğü gibi borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz malikinin ödeyerek ipoteği kaldırma hakkı vardır.

Madde düzenlemesine göre, borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz malikinin borçluya tanınmamış haklardan yararlanması ise mümkün değildir.

2)İsviçre Hukukunun aksine, Türk Hukukunda borçlunun ihaleye katılması mümkün değildir.

Bu hususta özellikle İİD'nin 02.04.1951 T. E.1706 K.1827 sayılı kararı, gerekçesi ile dikkate alınmaya değer gözükmektedir.

“İİK.nun 124 üncü maddesi sarahatine göre satılığa çıkarılan gayrimenkul üzerinde hakkı bulunan kimsenin veyahut alacaklının hak ve alacakları muhammen kıymetin %7,5'ini doldurduğu surette arttırmaya iştirak için kendilerinden ayrıca pey akçesi ve teminat aranmaması gerekirse de, bu hükmün borcundan dolayı malı satılığa çıkarılan borçlulara şumul ve taalluku bulunmadığı ve çünkü borçlunun esasen tapu ile mutasarrıfı olduğu mahçuzun kendi uhdesine ihalesi sözkonusu olamayacağı ancak satıştan evvel borcu ödemek suretiyle mezkur gayrimenkul üzerindeki haczi ref ettirip gayrimenkulün satışına mani olabileceği cihetle borçlunun varit olmayan şikayetinin reddi hakkında merci kararı kanuna uygundur.

( İcra ve İflas Kanunu Şerhi, Cilt 6 – Av.Talih Uyar – Eylül 2006 sayfa 9898 )

Saygılarımla.
Old 09-07-2009, 21:54   #40
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ö.Erol Yavuz
1)Medeni yasanın 884.maddesi “2. Borçtan sorumlu olmayan malikin hakkı” başlığını taşımaktadır.

Düzenleme şöyledir :

“Madde 884 - Borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz maliki, borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir.

Alacak, borcu ödeyen malike geçer.”

Görüldüğü gibi borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz malikinin ödeyerek ipoteği kaldırma hakkı vardır.

Madde düzenlemesine göre, borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz malikinin borçluya tanınmamış haklardan yararlanması ise mümkün değildir.

2)İsviçre Hukukunun aksine, Türk Hukukunda borçlunun ihaleye katılması mümkün değildir.

Bu hususta özellikle İİD'nin 02.04.1951 T. E.1706 K.1827 sayılı kararı, gerekçesi ile dikkate alınmaya değer gözükmektedir.

“İİK.nun 124 üncü maddesi sarahatine göre satılığa çıkarılan gayrimenkul üzerinde hakkı bulunan kimsenin veyahut alacaklının hak ve alacakları muhammen kıymetin %7,5'ini doldurduğu surette arttırmaya iştirak için kendilerinden ayrıca pey akçesi ve teminat aranmaması gerekirse de, bu hükmün borcundan dolayı malı satılığa çıkarılan borçlulara şumul ve taalluku bulunmadığı ve çünkü borçlunun esasen tapu ile mutasarrıfı olduğu mahçuzun kendi uhdesine ihalesi sözkonusu olamayacağı ancak satıştan evvel borcu ödemek suretiyle mezkur gayrimenkul üzerindeki haczi ref ettirip gayrimenkulün satışına mani olabileceği cihetle borçlunun varit olmayan şikayetinin reddi hakkında merci kararı kanuna uygundur.

( İcra ve İflas Kanunu Şerhi, Cilt 6 – Av.Talih Uyar – Eylül 2006 sayfa 9898 )

Saygılarımla.

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL



1-Olası "Rehin açığı belgesi" yükümlüsü yalnızca kredi borçlusu olacağına, rehin maliki sorumluluktan azade olacağına göre, bu tür bir devir sonrası ihaleye iştirak, kolaylıkla hakkın kötüye kullanımı niteliğinde değerlendirilebilir...

2-Yeni malik, sadece 150/C şerhi sonrası taşınmazı devraldığı için kendisine ödeme-icra emri tebliğ edilmemiştir. Takibe geçilmeden ve şerh verilmeden önce satın almış olsa idi, kendisine de ödeme-icra emri tebliğ edilecek olan ve borcun ödenmesi ihtarının muhatapları arasında yer alan, aksi halde taşınmazınIN satılacağından bilgilendirilen kişidir. Ödeme-icra emri tebliği gereken kişi de, borcu ödemek suretiyle satıştan azade olabilecek olan kişilerdir, bu durumda, bence, rehin maliki de -eski ya da yeni- ihaleye iştirak edememeli, ancak borcu ödemek suretiyle satışı önleyebilmelidir.

3-Soğuk Amerikan esprisidir; bir kapıyı açabilmek için gerekli ilk şart, o kapının kapalı olmasıdır. İhale öncesi ihalenin neticesi belli değildir. İhale neticesine dek de o mülk benimdir. Benim olanı bir kez daha almaya kalkışabilir miyim?

Saygılarımla...

İİD nin 1951 tarihli kararından haberim olmadığı gibi, MK.nun 884.m.ni de mesajımı ekleyip, fikir jimnastiği yaparken bilmiyordum. Mesajınızı okuduğumda, itiraf ediyorum mutlu oldum...

*Belki tartışma da mesajınızdan sonra biter diyordum ama bitecek gibi görünmüyor...

Somut içtihat ve somut yasa maddesine dayalı yorumu için Sayın Ö.Erol Yavuz'a açık teşekkürlerimle.

Saygılarımla...
Old 10-07-2009, 07:50   #41
Av.Çirem NACZİTİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ö.Erol Yavuz
1)Medeni yasanın 884.maddesi “2. Borçtan sorumlu olmayan malikin hakkı” başlığını taşımaktadır.

Düzenleme şöyledir :

“Madde 884 - Borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz maliki, borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir.

Alacak, borcu ödeyen malike geçer.”

Görüldüğü gibi borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz malikinin ödeyerek ipoteği kaldırma hakkı vardır.

Madde düzenlemesine göre, borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz malikinin borçluya tanınmamış haklardan yararlanması ise mümkün değildir.

2)İsviçre Hukukunun aksine, Türk Hukukunda borçlunun ihaleye katılması mümkün değildir.

Bu hususta özellikle İİD'nin 02.04.1951 T. E.1706 K.1827 sayılı kararı, gerekçesi ile dikkate alınmaya değer gözükmektedir.

“İİK.nun 124 üncü maddesi sarahatine göre satılığa çıkarılan gayrimenkul üzerinde hakkı bulunan kimsenin veyahut alacaklının hak ve alacakları muhammen kıymetin %7,5'ini doldurduğu surette arttırmaya iştirak için kendilerinden ayrıca pey akçesi ve teminat aranmaması gerekirse de, bu hükmün borcundan dolayı malı satılığa çıkarılan borçlulara şumul ve taalluku bulunmadığı ve çünkü borçlunun esasen tapu ile mutasarrıfı olduğu mahçuzun kendi uhdesine ihalesi sözkonusu olamayacağı ancak satıştan evvel borcu ödemek suretiyle mezkur gayrimenkul üzerindeki haczi ref ettirip gayrimenkulün satışına mani olabileceği cihetle borçlunun varit olmayan şikayetinin reddi hakkında merci kararı kanuna uygundur.

( İcra ve İflas Kanunu Şerhi, Cilt 6 – Av.Talih Uyar – Eylül 2006 sayfa 9898 )

Saygılarımla.

YUkarıda anılan madde (MK.884) rehinli taşınmaz malikine verilen bir haktır (seçenektir). Zaruriyet değil.

İlgili yargıtay kararı ise; taşınmazın borçlunun üzerinde olduğu durumu düzenlemiştir, sonraki malikin değil.

Dolayısıyla bu madde ve karardan sonraki malikin ihaleye giremeyeceği sonucunu çıkarmak mümkün değildir.
Old 10-07-2009, 17:38   #42
avukat-21

 
Varsayılan

Menkul Rehninin paraya çevrilmesi yolu ile girişilen icra takiplerinde,alacaklının ihaleye teminat yatırmadan katılabildiğine eminim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Doğrudan Temin ve İhaleye Fesat Karıştırma? tgunes2002 Hukuk Soruları 8 12-11-2012 15:10
İhaleye fesat karıştırma Av. Cem Arıcıgil Meslektaşların Soruları 2 01-06-2009 19:32
İhaleye Fesat Karışmış mı? Güldal Meslektaşların Soruları 7 18-10-2008 20:22
İftira mı yoksa İhaleye FEsat karıştırma mı Av.Barış Meslektaşların Soruları 5 06-09-2008 17:17
Hazİne İle Bİrlİkte Malİk Olan KİŞİnİn Tahlİye Ve Ecrİmİsİl İstemİ.. Heybe Hukuk Meslektaşların Soruları 1 19-04-2007 11:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08079910 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.