Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ayıplı araç iadesinde faiz istemi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-01-2014, 17:19   #1
Av.M_K

 
Varsayılan ayıplı araç iadesinde faiz istemi

İyi çalışmalar

Müvekkil ayıplı araç satın aldığı için şirkete karşı bedelin iadesi ve faiz istiyor.
davalı savunmasında aracın halen kullanılmasından dolayı faiz istenemeyeceğini belirtmiş
Ayıplı araç halen kullanılırsa faiz istenip istenemeyeceği konusnda yardımcı olursanız

teşekkürler
Old 16-01-2014, 18:25   #2
olgu

 
Varsayılan

Davalının savunması yerindedir. Aksi halde müvekkiliniz de aracı kullandığı dönem için kira bedeli ödemesi gerekecek. Bu sebepten yargıtayın araç iade edilmeden faiz işlemeyeceğine yönelik içtihatlaşmış kararı mevcut.
Old 16-01-2014, 18:28   #3
etez

 
Varsayılan

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi İçtihadı
Yargıtay Onüçüncü Hukuk Dairesi
Esas : 2006/14920 Karar : 2007/4783
Tarih : 05.04.2007


• Aracın Ayıplı Çıkması Nedeniyle Satış Bedelinin İadesi Davası
• Satış Sözleşmesinden Cayma Hakkı
• Ayıplı Aracın Tüketici Kredisi ile Satın Alınmış Olması
• Tüketici Kredisi Faizinin Satış Bedeline Dahil Olmaması
• Dolaylı Zarar
• Sözleşmeden Cayma Nedeniyle Satış Bedeline Faiz İstemi


ÖZET:

Taraflar arasındaki kısmen bağlı kredi kullanılarak satın alınan aracın ayıplı çıkması nedeniyle sözleşmeden cayma ile ödenen satış bedelinin tazmini davasında davacı, davalı bankadan aldığı kredi ile diğer davalıların ithalatçısı, üreticisi ve satıcısı olduğu aracı satın aldığını, ancak araçta meydana gelen arızalar nedeni ile bir yıl içinde oniki kez yetkili servise gidildiğini, araçtan faydalanılamamanın süreklilik kazandığını iddia ederek araç bedelinin ödenmesini talep etmiştir.

Davacının satın aldığı aracın ayıplı mal olduğu, onarım hakkının kullanılmasına rağmen aynı arızanın ikiden fazla ve sık tekrarlaması nedeniyle tüketicinin 4077 sayılı Kanun'un 4. maddesinde belirtilen seçimlik haklarından sözleşmeden cayma hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Kanun'un 4. maddesinde ayıplı mal düzenlenmiş olup anılan maddede sözü edilen bedel iadesinden amaç araç alınırken kararlaştırılan ve ödenen toplam satış bedelidir.

Eğer araç, tüketici kredisi kullanılarak alınmış ve tüketici bu nedenle kredi kullandığı bankaya bir faiz ödemiş ise, ödenen tüketici kredisi faizi satış bedeli içinde değerlendirilemez. Bankalar para alıp satan ticari müesseseler olup, davalı banka, peşin olarak davacıya ödediği tutarı taksitle geri almak koşuluyla satmıştır. Aracın tüketici kredisi ile alınması sadece tüketicinin tercihinde olan bir durum olduğundan bankaya ödenen kredi faizi 4077 sayılı Kanun'un 4/2 maddesinde belirtilen dolaylı zarar kapsamında olmayıp mahkemece davacının araç satış bedeli olarak ödediği tutarın tahsiline karar verilmesi gerekir.

Olayda, sözleşmeden cayma nedeniyle satış bedeline faiz de talep edilmiştir. Sözleşmeden cayma durumunda, araç ayıplı dahi olsa, tüketicinin tasarrufunda bulunduğu sürece satıcı veya sağlayıcının faiz ile sorumlu olmayacağı kabul edilmektedir. Ancak, aracın ayıp nedeniyle hiç kullanılmadığının sabit olduğu veya ayıplı aracın, satıcıya veya ifa yardımcısı durumundaki yetkili servislerine veya mahkemece belirlenen tevdi mahalline teslimi durumunda satıcı temerrüde düşmüş olup faiz ile sorumlu tutulabilecektir.

Olayda arızanın mahiyeti itibariyle davacının aracı kullanmaya devam ettiği anlaşıldığına ve araç iade edilmediğine göre faiz talebinin reddine karar vermesi gerekir.

(4077 s. Kanun m. 4)


TAM METİN:

Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Mais A.Ş. vekili avukat B.K. ile davacı vekili avukat M.Ş.E. gelmiş, diğer davalılar adına gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı, davalı bankadan alınan kredi ile diğer davalıların ithalatçısı, üreticisi ve satıcısı olduğu Megane marka araç satın aldığını, ancak araçta meydana gelen arızalar nedeni ile bir yıl içinde 12 kez yetkili servise gidildiğini, araçtan faydalanılamamanın süreklilik kazandığını ileri sürerek, ödenen toplam 45.326.531.000 liranın tahsilini istemiştir.

Davalı G... Otomotiv San. Ltd. Şti davaya cevap vermemiş, diğer davalılar, davacının tamir hakkını kullandığını, sözleşmeden cayma koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece araçta aynı arızanın ikiden fazla tekrarladığı, bu durumda araçtan faydalanamamanın süreklilik kazandığı, sözleşmeden cayma koşullarının oluştuğu, kullanılan araç kredisi için ödenen faiz ile satım bedelinden dışındaki davalıların sorumlu olduğu gerekçesi ile Oyakbank A.Ş. yönünden davanın açılmamış sayılmasına, aracın iadesi ile ödenen 40.474.620.848 liranın diğer davalılardan faizi ile müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar Oyak A.Ş., G... Oto San. Ltd., Renault Mais A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Dava kısmen bağlı kredi kullanılarak satın alınan aracın ayıplı çıkması nedeniyle sözleşmeden cayma ile ödenen satış bedelinin tazminine ilişkindir.

Davacı tarafından satın alınan aracın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 4. maddesinde belirtildiği şekilde ayıplı mal olduğu, onarım hakkının kullanılmasına rağmen aynı arızanın ikiden fazla ve sık tekrarlaması nedeniyle tüketicinin yasada belirtilen seçimlik haklarından sözleşmeden cayma hakkını kullandığı dosya kapsamı ile anlaşılmakta olup, davacının araç bedelini isteyebileceğinden mahkemece bu yöne ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik yoktur. Ancak anılan yasanın 4/2 maddesinde "bedel iadesi"nden söz edilmiş olup, bundan maksat araç alınırken kararlaştırılan ve ödenen toplam satış bedelidir. Somut olayda olduğu gibi, şayet araç tüketici kredisi kullanılarak alınmış ve tüketici bu nedenle kredi kullandığı bankaya bir faiz ödemiş ise, ödenen tüketici kredisi faizinin satış bedeli içinde değerlendirilmesi olanaksızdır. Bankalar para alıp satan ticari müesseseler olup, davalı banka, peşin olarak davacıya ödediği 20.000.000.000 lirayı taksitle geri almak koşuluyla 25.798.179.114 liraya satmıştır. Aracın tüketici kredisi ile alınması sadece tüketicinin tercihinde olan bir durumdur. Peşin sağlanan bu krediye faiz uygulanmasında da yasaya veya sözleşmeye bir aykırılığı yoktur. Bankaya ödenen kredi faizinin 4077 sayılı Yasanın 4/2 maddesinde belirtilen dolaylı zarar olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Böyle olunca mahkemece davacının araç satış bedeli olarak ödediği 34.676.531.730 liranın tahsiline karar verilmesi gerekirken, buna ödenen kredi faizinin de ilavesi ile 40.474.620.846 liraya hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

3- Sözleşmeden cayma halinde satış bedeline hangi tarihten faiz yürütülmesi gerektiği meselesine gelince gerek dairemiz, gerekse Hukuk Genel Kurulu (22.06.2005 tarih ve 2005/4-309 E. 2005/391 K.) inançlarına göre, bedel iadesine veya aracın değiştirilmesine karar verilmesi durumunda satıcının kullanma bedeli olarak bir talepte bulunamayacağı benimsenmiştir. Sözleşmeden cayma durumunda ise, araç ayıplı dahi olsa, tüketicinin tasarrufunda bulunduğu sürece satıcı veya sağlayıcının faiz ile sorumlu olmayacağı kabul edilmektedir. Arızanın niteliği itibariyle, aracın kullanımına engel teşkil etmediği ve aracın tüketici tarafından yargılama sürecinde devamlı kullandığı durumlarda bunun menfaatler dengesine ve hakkaniyete uygun olduğu şüphesizdir. Ne var ki, aracın ayıp nedeniyle hiç kullanılmadığının sabit olduğu veya ayıplı aracın, satıcıya veya ifa yardımcısı durumundaki yetkili servislerine veya mahkemece belirlenen tevdi mahalline teslimi durumunda satıcının temerrüde düştüğünün dolayısıyla faiz ile sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Somut olayda arızanın mahiyeti itibariyle davacının aracı kullanmaya devam ettiği anlaşıldığına ve araç iade edilmediğine göre faiz talebinin reddine karar vermesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de bozma sebebidir.

Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde yazılı nedenlerle hükmün temyiz eden davalıların yararına BOZULMASINA, 500,00 YTL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalı Mais A.Ş.’ye ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde davalı Renault Mais A.Ş. ve davalı Oyak A.Ş.’ye iadesine, 05.04.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ayıplı araç(tüketici,araç tamir süresinin dolumu,banka kredisi av.ozgul Meslektaşların Soruları 10 16-08-2012 01:06
ayıplı aracın iadesinde garanti sorunu avukatneşe Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 4 27-07-2009 08:19
ayıplı malda bedelin iadesinde faiz ilksan Meslektaşların Soruları 2 27-07-2008 10:03
Ayıplı maldan dolayı, bedel iadesinde ticari faiz mi, yasal faiz mi istenmeli Av.Ömer GÖKÇE Meslektaşların Soruları 7 13-04-2007 22:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04466605 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.