Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay kararı eser sözleşmesi ile alakalı?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-09-2011, 14:50   #1
sailor1981

 
Varsayılan Yargıtay kararı eser sözleşmesi ile alakalı?

Yarg. 15 HD. 15.3.2001 T, 2001/5230 E, 2001/1311 K ( YKD. C: 27, S.10, Y. 2001, s. 1555,1556)
“...Yarg. 15 HD. 21.10.1999 T, 1999/2473 E, 1999/3735 K ( YKD., C, 26, S.4, Y. 2000, s. 570, 571)
“ Yarg. 15 HD 10.6.1999 T, 1999/1658 E, 1999/2437 K( YKD. S.3 , Y. 2000, s., 404)

kararları arıyorum yardımlar için teşekkürler.
Old 25-09-2011, 15:31   #2
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

15.Hukuk Dairesi
Esas: 1999/2473
Karar: 1999/3735
Karar Tarihi: 21.10.1999


TAZMİNAT DAVASI - ESER SÖZLEŞMESİ - ULAŞILAN SEVİYEYE GÖRE SÖZLEŞMENİN İLERİYE ETKİLİ OLSA BİLE FESHİNİN MÜMKÜN OLMADIĞI - İHTARDA ON GÜNLÜK SÜRE VERİLDİĞİNDEN İHTAR KONUSU PARAYA İHTARDAN ON GÜN SONRADAN İTİBAREN FAİZ YÜRÜTÜLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Davacı arsa sahipleri kalan kısımların tamamlanması için gerekli bedelin ödetilmesini talep edebilirse de ulaşılan seviyeye göre sözleşmenin ileri etkili olsa bile feshi mümkün değildir. Öte yandan davacılar 21.1.1997 günlü ihtarlarında gecikme cezasına ilişkin 724.000.000 TL'nin 10 gün içinde ödenmesini istediklerinden anılan ihtarın davalıya tebliğ tarihi araştırılarak buna 10 gün ilavesiyle 724.000.000 TL bakımından davalı ancak bu tarihte direngen duruma düşeceğinden bu tarihten, kalanı ve kira parası alacağı yönünden ise dava tarihinden, geçerli faiz yürütülmesi gerekir.

(1086 S. K. m. 72, 74) (818 S. K. m. 103, 355)

Dava: Hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldı. Dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara ve kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özelikle her ne kadar sözleşmenin 19. maddesinde yükleniciye inşaatın getirildiği seviyeye nazaran tapu devri yapılması öngörülmüş ise de davalı yüklenicinin bu konuda ihtarname göndererek davacıyı direngen duruma düşürmediğinin ve inşaatın yapımı aşamasında belediye ile ortaya çıkan sorunların basiretli tacir ve işinin ehli olması gereken davalı yükleniciden kaynaklandığının anlaşılmasına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.

2- Davalı arsa sahipleri, bu davalarında sözleşmenin 4. maddesinde hükme bağlanan toplam 990.000.000.000 TL ceza ve 6. madde ile kararlaştırılan kira parası alacaklarının tahsilini ayrıca inşaat sözleşmesinin feshini istemiştir. HUMK'nun 72 ve 74. maddeleri hükümlerince hakim iki taraftan birinin talebi olmadan re'sen bir davayı tetkik ve halledemeyeceği gibi iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup fazlasına veya başkaca bir şeye hüküm veremez. Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre inşaatın gerçekleşen fiziki oranı % 93.75'tir. Eser bu oran itibarıyla reddedilemeyecek düzeydedir. Davacı arsa sahipleri kalan kısımların tamamlanması için gerekli bedelin ödetilmesini talep edebilirse de ulaşılan seviyeye göre sözleşmenin ileri etkili olsa bile feshi mümkün değildir. Bu bakımdan mahkemece 24.11.1993 günlü sözleşmenin feshine karar verilmesi ve bunun sonucu olarak da saptanan eksiklikler tutarına karşılık 13 nolu bağımsız bölümün davacı arsa sahiplerine bırakılması HUMK'nun 72 ve 74. maddelerine aykırı olmuştur. Öte yandan davacılar 21.1.1997 günlü ihtarlarında gecikme cezasına ilişkin 724.000.000 TL'nin 10 gün içinde ödenmesini istediklerinden anılan ihtarın davalıya tebliğ tarihi araştırılarak buna 10 gün ilavesiyle 724.000.000 TL bakımından davalı ancak bu tarihte direngen duruma düşeceğinden bu tarihten, kalanı ve kira parası alacağı yönünden ise dava tarihinden, geçerli faiz yürütülmesi gerekirken her iki alacağa 24.6.1996 tarihinden faiz yürütülmesi de yanlıştır. Bütün bunlardan ayrı, davacılar alacağına mevduata uygulanan en yüksek banka faizi yürütülmesini istemiştir. Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasına göre bu istek Merkez Bankası'nca kısa vadeli kredilere uygulanan reeskont faizini kapsar. Bu bakımdan mahkemece, temerrüt tarihlerindeki Merkez Bankası'nın kısa vadeli kredilere uyguladığı reeskont faiz oranları sorulup saptanarak, alacağa değişen oranlarda reeskont faizi yürütülmesi yerine bankalarca serbestçe tespit edilen mevduat faizi uygulanması da usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına (BOZULMASINA), 1. bent uyarınca diğer temyiz itirazların reddine 20.000.000 TL duruşma vekillik ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 21.10.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 25-09-2011, 15:31   #3
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

15.Hukuk Dairesi
Esas: 1999/1658
Karar: 1999/2437
Karar Tarihi: 10.06.1999


FESHİN İPTALİ DAVASI - MAHVA NEDEN OLACAK SÖZLEŞME HÜKMÜNÜN BATIL OLDUĞU - DAVADAN SONRA İNŞAATIN YÜZDE DOKSAN ÜZERİNDE BİR SEVİYEYE GETİRİLMESİ HALİNDE GERİYE ETKİLİ FESHE KARAR VERİLEMEYECEĞİNİN GÖZETİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Dokuz aylık ek süre sonunda inşaatın genel iskanı alınmış vaziyette ikmal edilmemesi halinde, yaptığı tüm işlemlerden dolayı yüklenicinin herhangi bir hak talep edemeyeceği hakkındaki sözleşme hükmü genel ahlaka aykırı olduğu için batıldır. Ayrıca davadan sonra inşaatın yüzde doksan üzerinde bir seviyeye getirilmesi halinde geriye etkili biçimde feshe karar verilmeyeceğinin gözetilmesi gerekir.

(818 S. K. m. 20, 161, 355) (6762 S. K. m. 24)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tekiki davalı Halil tarafından istenmiş olmakla temyiz dilekeçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili ile davalı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştır. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Düzenleme şeklindeki Tadil Sözleşmesinin 4. maddesi; dokuz aylık ek süre sonunda inşaatın genel iskanı alınmış vaziyette ikmal edilmemesi halinde, yaptığı tüm işlemlerden dolayı yüklenicinin herhangi bir hak talep edemeyeceğini öngörmüştür. Kararlaştırılan ceza, yüklenicinin mahvına neden olacak şiddete olup, Hukuk Genel Kurul ile Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre, sözleşmenin cezayı içeren bu hükmü BK.nın 20. maddesinin birinci fıkrasına gösterilen genel ahlaka aykırı ve dolayısıyla aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca batıldır. Haliyle, somut olayda, BK.nın 161/son ve TTK.nun 24. maddelerinin uygulama olanağı yoktur.

3- Kat karşılığı inşaat sözleşmesi, arsa payının devrini içermesi nedeniyle, karşı tarafın kabulü yoksa, tek taraflı fesh edilemez, feshe hakim karar verir.

Davadan önce yaptırılan delil tespitine göre, inşaatın %73 seviyesinde olduğu saptanmıştır ve bu tespite dayanılarak, eldeki fesih davası açılmıştır. Her dava, kural olarak, açldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Ne var ki, delil tespitini takiben ihtiyati tedbir kararı alınmadığı ve dava dilekçesi de böyle bir talebi içermediği için yüklenici devam etmek suretiyle inşaatı %92 seviyesine getirmiş ve bu husus, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Yine Dairemizin uygulamasına göre, davadan sonra inşaatın % 90'ının üzerinde bir seviyeye getirilmesi halinde, artık, geriye etkili biçimde feshe (dönme) karar verilemez. Bu fesih, ileriye etkili olmalıdır. Mahkemece her ne kadar, ileriye ve geriye etkili olmaması koşuluyla sözleşme feshedilmiş ise de bila bedel feshe karar verilmiş olmakla, geriye etkili feshe hükmedilmiş demektir.

Bu durumda, ileriye etkili feshe karar verilmesiye yetinilmesi gerekirken, yüklenicinin mahvına sebep olacak ve geriye etkili sonuç doğuracak biçimde feshe hükmedilmesi doğru olmamış; kararın, açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın (2.) ve (3.) bendlerde açıklanan nedenlerle davalı yüklenici yararına (BOZULMASINA), yüklenicinin diğer temyiz itirazlarının ise (1.) bend uyarınca reddine, kendisini duruşmada vekille temsil ettirmeyen davalı lehine avukatlık ücreti takdir ve tayinine yer olmadığına ve istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davalıya geri verilmesine, 10.6.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 25-09-2011, 15:33   #4
tiryakim

 
Varsayılan

Yarg. 15 HD. 15.3.2001 T, 2001/5230 E, 2001/1311 K ( YKD. C: 27, S.10, Y. 2001, s. 1555,1556)

Bu karar hem sinerji hemde corpusda bulunmamaktadır
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
belli nitelikte kum çakıl şatışının eser sözleşmesi olduğuna dair emsal yargıtay kararı arıyorum.. Av. Süleyman Arıcı Meslektaşların Soruları 7 17-07-2011 12:07
eser sözleşmesi mi taşeronluk sözleşmesi mi av.kadirpolat Meslektaşların Soruları 3 14-10-2009 09:17
İşsizlik ödeneğine hak kazanmanın şartlarıyla alakalı Yargıtay Kararı Hasan Bahadır Büyükavcı Meslektaşların Soruları 8 02-07-2009 16:50
Müteselsil suç ile alakalı yargıtay kararları 8xy Ceza Hukuku Çalışma Grubu 9 09-05-2008 09:06
Tellallık Sözleşmesi/ Acil Yargıtay Kararı Arıyorum hırs Meslektaşların Soruları 2 24-05-2007 14:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04606009 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.