Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sözleşmede Yer Alan Dava Ve İcra Takibine İtirazdan Feragat Geçerli Midir? Acil!'

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-03-2007, 14:58   #1
persembe

 
Varsayılan Sözleşmede Yer Alan Dava Ve İcra Takibine İtirazdan Feragat Geçerli Midir? Acil!'

değerli arkadaşlar,
Şirket hissesi devrine ilişkin bir sözleşmede yer alan, bedelin ödenmemesi halinde devredenin, hiçbir ihtar , ihbar ve ikaza gerek kalmadan yasal ve hukuki süreci başlatacağını ve devralanın da bu sureçlere hiçbir surette itiraz etmeyeceğine ilişkin hüküm hukuken geçerli midir?
yardımlarınız için teşekkürler..
Old 26-03-2007, 15:50   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Merhaba,

Güzel bir konu.Bana göre, Temerrüt ihtarı veya protestodan önceden feragat edebilmek mümkünse de "itiraz" veya "dava hakkı" gibi anayasal usuli haklardan önceden feragat etmek mümkün değildir. Önceden "maddi haktan feragat" sözkonusu olabilir ama bu aktif taraf için geçerli olup karşı taraf için hüküm doğurmaz.
Old 26-03-2007, 16:18   #3
av.murat kalkan

 
Varsayılan

ben de, forum yöneticimize aynen katılıyorum. Bence de, böyle bir durumda ihtarname çekmeden karşı tarafı temerrüde düşürmüş ve/veya sözleşmenin iptali hakkını kazanmış olunamaz.
Old 26-03-2007, 16:21   #4
persembe

 
Varsayılan

Sayın Akpunar öncelikle teşekkür ederim. Sizinle aynı fikire olduğumu belirtmek isterim ancak bu konuya ilişkin Yargıtay kararına ihtiyacım var..
Old 26-03-2007, 20:57   #5
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1974/110
K. 1974/386
T. 8.2.1974
• DELİL SÖZLEŞMESİ ( Sigorta Sözleşmesinden Doğan Tazminat Miktarının Nasıl Saptanacağının Sözleşmede Gösterilmiş Olması-Hakem Bilirkişi )
• SİGORTA SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN TAZMİNAT MİKTARI ( Nasıl Saptanacağının Sözleşmede Gösterilmiş Olmasının Delil Sözleşmesi Niteliğinde Olması )
• HAKEM BİLİRKİŞİ ( Delil Sözleşmesi )
6762/m.1299,1300
1086/m.287
ÖZET : Sigorta sözleşmesinden doğan tazminat miktarının nasıl saptanacağı sözleşmede gösterilmiş olup bu hüküm delil sözleşmesi niteliğindedir. Mahkemenin hakem bilirkişilerini seçerek sigorta sözleşmesinin kapsamına giren zarar miktarını tespit ettirmeleri için taraflara mehil vermesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı ( Urfa Asliye Hukuk Hakimliği )nce verilen 9.10.1973 tarih ve 2/8 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü :

KARAR : Davacı, Hilvan İlçesi ( U ) köyünde bulunan buğday tarlasının, davalı tarafından 7.5.1969 tarihli poliçe ile dolu afetine karşı sigorta edildiğini, sigorta ücretlerinin ödendiğini, 17.5.1969 tarihinde yağan dolunun mahsulü tamamen hasara uğrattığını, zararın 5 günlük ihbar süresi içinde davalının Urfa acentesi olan Ziraat Bankasına bildirildiğini, davalının kendisine haber vermeden 10.6.1969 da hasar tespiti yaptırmış olduğunu, itiraz ettiğini ve Hilvan Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 5.7.1969 tarihli tespitin yapıldığını belirterek sigorta hasar bedeli olan 120.000 liranın, tediyesinin gerektiği 22.5.1969 dan itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı savunmasında, poliçenin 8 inci maddesine göre hasarın miktarı önce uyuşma ile ve uyuşma olmadığı takdirde tahkim yolu ile tespit edilmeden dava açılamıyacağını, hasarın ancak 9 gün sonra ve 26.5.1969 da Ziraat Bankasına ihbar edildiğini, 5 gün içinde ihbar yapılmadığından talep hakkının düştüğünü, aslında mahsule dolunun hasar yapması tarihinin 25.4.1969 günü olduğunu, poliçenin ise 30.4.1969 da yürürlüğe girmesi sebebile hasarın teminat dışında bulunduğunu, davacının hasar oranının değişik şekillerde belirtiğini, ancak ( 120.000 ) lira talep ettiğine göre hasar oranının davacı tarafından % 80 olarak iddia edilmiş sayılacağını, tarlanın seyrek olarak ve % 60 ının ekili olması ve davacının % 70 hasarı 6 sayılı delil belgesinde kabul etmiş bulunması sebebile ancak ( 56.000 ) lira isteyebileceğini veya poliçenin 10 uncu maddesine göre % 80 oranındaki ( 72.000 ) lirayı talep edebileceğini ileri sürmüştür.

Mahkemece, dosyadaki belgeler ve bilirkişi raporlarına istinaden poliçenin 10 uncu maddesine göre ve zarar nisbetinin % 75 oluşu da gözönünde tutularak ( 90.000 ) liranın davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiştir.

Hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur.

Davalı sigorta şirketi vekili gerek esasa cevap gerekse temyiz dilekçesinde tazmini istenen olayın 25.4.1969 tarihinde sigorta mukavelesinin aktedildiği 7.5.1969 tarihinden önce vuku bulduğunu ve bu itibarla sorumlu tutulamıyacağını savunmuştur.

Sigorta mukavelesinden doğan tazminat miktarının nasıl tespit edileceği bu mukavelenin 9 uncu maddesinde gösterilmiştir. Bu madde hükmü gereğince taraflar uyuşmadıkları takdirde hakem bilirkişiler bu miktarı tayin ve takdir edeceklerdir.

Sigortacının sorumluluk miktarına ilişkin, sözü edilen 9 uncu madde hükmü H.U.M.K.nun 287 inci maddesi gereğince delil mukavelesi niteliğindedir. O halde mahkemece bu yönden başka delillere itibar edilerek hüküm verilemez.

Hakem bilirkişilerin raporlarına itiraz yolu da genel şartlar arasında gösterilmiştir.

Her ne kadar bidayette davalı sigortacı tespit yaptırmış, davacı da ayrıca tespit yoluna gitmiş ve mahkemece müteaddit bilirkişiler aracılığı ile inceleme yapılmış ise de, yukarıda değinildiği gibi davalı sigortacı cevap dilekçesinde delil sözleşmesine dayanmış ve temyizinde de zarardan sorumlu olmadığını ileri sürmüştür.

Olayda sigorta mukavelesinin aktinden önce ve sonra dolu yağdığı iddia edilmiştir. Hakem bilirkişiler her hangi bir zararı değil, sigorta sözleşmesinin kapsamına giren zararı tespit edeceklerdir.

Davalının cevap dilekçesinde, davacının hakem bilirkişi yoluna gitmeden dava açamıyacağı sonucunu veren savunması, dava hakkından önceden feragat caiz olmadığından yerinde bulunmadığı gibi taraflar arasındaki delil sözleşmesinin icabı mahkemenin hakem bilirkişilerini seçerek sigorta sözleşmesi kapsamına giren zarar miktarını tesbit ettirmeleri için taraflara mehil vermesi suretile ifa edilebilir.

SONUÇ : Yukarıda yazılı sebeplerden dolayı davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 8.2.1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sigortadan Kasko Alacağı Ticari Midir? - Icra Takibine Itirazın Kaldırılması posedo Meslektaşların Soruları 3 13-08-2013 11:59
İcra takibine ne şekilde devam etmeliyim Fishman Meslektaşların Soruları 3 20-11-2006 14:37
Kira ilişkisinde mecur dışındaki bir adrese Yapılan Tebligat geçerli midir? ades Meslektaşların Soruları 11 04-10-2006 13:31
Noterde Yapılmayan Evlilik Anlaşması Geçerli Midir? mayıs Hukuk Soruları Arşivi 9 14-12-2002 15:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11411905 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.