menkul rehni

Sayın meslektaşlarım,

İlamlı icra yoluyla takibe koyduğum bir alacak için borçlu , icra mahkemesinden teminatın; menkul rehni veya esham veya tahvilat veya ggayrımenkul rehni veya banka teminat mektubu olarak sunulmasına ilişkin karar almıştır. Ve icra müdürlüğünden; borç miktarı kadar şirketteki makinaların kıymet takdirlerinin yapılmasına ve rehin konulmasına , dair talimat almıştır. Borçlu vekili talimata binaen , müvekkiline (borçlu şirkete) ait menkullerin (iş makineleri), REHİN TUTANAĞI adı altında bir tutanakla, kıymet takdirleri yapılmış ve borçlu şirkette çalışan bir işçinin yeddieminliğine bırakılmıştır. Bu tutanak icra dosyasına ibraz edilerek mehil vesikası veYargıtay'dan tehiri icra kararı alınmıştır.

Yapılan bu işlemlerde , menkul rehninin geçersiz olduğuna ve işlemin iptaline dair açtığımız davada gerekçe olarak Medeni Kanunu'nun 939. ve 940. maddeleri gösterilerek, menkul rehninde zilyetliğin alacaklıya geçmesinin zorunlu olduğu bu nedenle işlemin iptalinin gerektiği ileri sürülmüştür.

Dayandığımız gerekçeyi destelediğini düşündüğümüz şey ise
sitede bulunan PÜF NOKTALARI ve İÇTİHATLAR bölümünde 14. sırada yer alan ;
" 14- Menkul rehninin,menkulün rehin hakkı sahibine teslim edilmemiş olması halinde rehin hakkının geçerli olmayacağı ve doğmayacağı,ancak rehin hakkı sahibinin yediemin olarak rehin borçlusuna menkulü teslim etmiş olması halinde rehin hakkının geçerlilik kazanabileceği;" şeklinde ifade edilen görüştür.
Fakat bu görüşü destekler herhangi bir Yargıtay kararına ulaşamadım.

Konuyla ilgili görüşlerinizi paylaşır ve Yargıtay kararı konusunda yardımcı olursanız sevinirim.