Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kefile hesap kat ihtarı tebliğ edilmeden temerrüt faizi istenebilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-09-2011, 15:32   #1
Nuriye Değer

 
Varsayılan kefile hesap kat ihtarı tebliğ edilmeden temerrüt faizi istenebilir mi?

Sayın meslektaşlarım; Banka ile imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefil olan borçluya hesap kat ihtarı tebliğ edilememiş. Adres değişikliği yok ama kapalı adres diye iade edilmiş. Banka tarafından açılan itirazın iptali davasında - hesap kat edilmeden temerrüt faizi istenemeyeceğine ilişkin yargıtay kararına ihtiyacım var.
Eski adrese çıkarılan tebligat yeterlimidir.Yargıtay son zamanda görüş değiştirdi mi? 2002 tarihli bir HGK kararında tebliğ şartı var.
Yanıtlar için şimdiden teşekkürler
Old 27-09-2011, 15:45   #2
üye32062

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/7703
Karar: 2002/6038
Karar Tarihi: 25.09.2002


ÖZET: Sözleşme hükümlerine göre hesabın katı tarihindeki borç miktarına temerrüt tarihine kadar akdi faiz uygulandıktan sonra bulunan akdi faiz kapitalize edilerek bu miktara takip tarihine kadar temerrüt faizi uygulanıp takip tarihi itibariyle borçlunun sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi yönünden banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır. Ayrıca davalı-kefilin sorumluluğu saptanmalıdır.

(2004 S. K. m. 67)

Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Dava, banka kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali talebinden ibarettir.

Davalı, sözleşmeyi garanti eden sıfatıyla imzalamış ve dava dilekçesinde B.K.nun 110. maddesi uyarınca garanti sözleşmesi hükümlerine dayanılmış ise de, davacı banka temerrüt ihtarnamesinde davalıyı müteselsil kefil olarak kabul etmiştir. Bu yöndeki kabulü kendisini bağlayacağından uyuşmazlığın kefalet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir.

Kefaletin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmasına ve kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın sözleşmede yer almasına ya da 12.04.1944 tarih, 14-13 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kefalet senedinden böyle belirli bir miktarın anlaşılmasının mümkün olması koşuluna bağlıdır.

Kefilin sorumluluğu ise, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sınırlıdır. Bu sorumluluğun belirlenebilmesi için her şeyden önce borçlunun sorumlu olduğu borç miktarı ile kefilin temerrüde düşürülüp düşürülmediğinin saptanması gerekmektedir.


Bu durumda mahkemece, sözleşme hükümlerine göre hesabın kat'ı tarihindeki borç miktarına temerrüt tarihine kadar akdi faiz uygulandıktan sonra bulunan akdi faiz kapitalize edilerek bu miktara takip tarihine kadar temerrüt faizi uygulanıp takip tarihi itibariyle borçlunun sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi yönünden banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve davalının 12.2.2001 tarihinde temerrüde düştüğü de gözetilerek yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde davalı-kefilin sorumluluğu saptandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken bu konularda hiçbir araştırma ve inceleme yapılmaksızın davacı bankanın gönderdiği hesap ekstresi esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.09.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 27-09-2011, 15:52   #3
av.sgenc

 
Varsayılan

BORÇLU CARİ HESAP VEYA KISA, ORTA, UZUN VADELİ KREDİ ŞEKLİNDE İŞLEYEN KREDİLERDE İTİRAZIN KESİN OLARAK KALDIRILMASI:

Madde 68/b - (Ek madde: 09/11/1988 - 3494/4 md.)

Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. (Değişik cümle: 17/07/2003 - 4949 S.K./18. md.) Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.

Süresi içinde gönderilen hesap özetinin muhtevasına, alındığından itibaren bir ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir.

Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler ve krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar bu Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden sayılırlar. Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin dayandığı belgelerde kendisine izafe edilen imzayı kabul etmiş sayılır. Bu hüküm bu Kanunun 150/a maddesinin söz konusu olduğu hallerde de aynen uygulanır.

(Ek fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./18. md.) Krediyi kullanan tarafın kredi hesabının kesilmesine veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarname içeriğine itiraz etmiş olması, kredi hesabının kesilmesi ve borcun ödenmesine ilişkin ihtarnameden önce tebliğ edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşmiş bulunan faiz tahakkuk dönemlerine ilişkin hesap özetlerinin muhtevasına itiraz edilmemiş olmasının sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bu durumda, önceki dönemlere ilişkin kesinleşmiş hesap özetleri hakkında ikinci fıkra hükümleri uygulanır.

Genel Kredi Sözleşmesinde bildirilen adrese ihtar gönderilmişse tebliğ edilmiş sayılır. Meğer ki kefil yeni adresini bankaya bildirmiş olsun.
Saygılarımla...
Old 27-09-2011, 23:28   #4
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nuriye Değer
Sayın meslektaşlarım; Banka ile imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefil olan borçluya hesap kat ihtarı tebliğ edilememiş. Adres değişikliği yok ama kapalı adres diye iade edilmiş. Banka tarafından açılan itirazın iptali davasında - hesap kat edilmeden temerrüt faizi istenemeyeceğine ilişkin yargıtay kararına ihtiyacım var.
Eski adrese çıkarılan tebligat yeterlimidir.Yargıtay son zamanda görüş değiştirdi mi? 2002 tarihli bir HGK kararında tebliğ şartı var.
Yanıtlar için şimdiden teşekkürler

Hesap kat ihtarı eğer tebliğ edilemezse akdi faiz uygulanmaktadır...

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/18555
Karar: 2010/625
Karar Tarihi: 14.01.2010
 
İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI - BANKA KREDİ SÖZLEŞMESİ - KREDİ ALACAĞI İÇİN HESABIN İŞLEDİĞİ SÜREDE HESABIN KAT EDİLİP USULÜNCE TEBLİĞİ - AKDİ FAİZ VE TEMERRÜT FAİZ ORANLARI KREDİ SÖZLEŞMESİ HÜKÜMLERİ UYARINCA BANKADAN SORULARAK İNCELEME YAPILMASI GEREĞİ
ÖZET: Banka kredi sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda, alacaklı, kredi alacağı için hesabın işlediği sürede hesabın kat edilip usulünce tebliğ edildiği tarihe ve ödeme için varsa tanınan sürenin sonuna kadar olan dönem içinde 6762 sayılı yasanın 8. maddesi ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanacak faizin fer'ileriyle birlikte tahsilini talep edebilir. Alacaklı tarafça talep edilebilecek olan bu faiz, olarak nitelendirilmektedir. Hesabın kat edilip bu hususun usulüne uygun bir şekilde borçluya bildirilmesinden sonra ise, temerrüt faizi işlemeye başlayacaktır. Mahkemece, akdi faiz ve temerrüt faiz oranları kredi sözleşmesi hükümleri uyarınca bankadan sorularak yeni bir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
(2004 S. K. m. 68, 68/B) (6762 S. K. m. 8)
Dava ve Karar: Yukar
ıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK.nun 68/b maddesi gereğince borçluya gönderilen hesap kat ihtarına karşı, krediyi kullandıran bankaya bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda aynı maddenin 2.fıkrasına göre borçlu hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra genel mahkemede açacağı bir davada ileri sürebilir.
Banka kredi sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda, alacaklı, kredi alacağı için hesabın işlediği sürede hesabın kat edilip usulünce tebliğ edildiği tarihe ve ödeme için varsa tanınan sürenin sonuna kadar olan dönem içinde TTK.nun 8. maddesi ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanacak faizin fer'ileriyle birlikte tahsilini talep edebilir. Alacaklı tarafça talep edilebilecek olan bu faiz, olarak nitelendirilmektedir. Hesabın kat edilip bu hususun usulüne uygun bir şekilde borçluya bildirilmesinden sonra ise, temerrüt faizi işlemeye başlayacaktır.
Mahkemece, akdi faiz ve temerrüt faiz oranları kredi sözleşmesi hükümleri uyarınca bankadan sorularak, yukarıdaki ilkelere göre yeni bir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Kabule göre de, alacaklının talebi olduğu gözetilerek, asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru değildir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İlamın Kalemde Tebliği - Tebliğ Edilmeden Temyiz bsdbsdbsd97 Meslektaşların Soruları 26 15-03-2015 18:14
ilam tebliğ edilmeden ilamlı takip yapılır mı? Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 3 02-09-2009 11:48
temerrüt faizi Av. Hakan Meslektaşların Soruları 2 22-11-2008 20:13
Muacceliyet koşulu varken temerrüt ihtarı çekilmişse Bozburun Meslektaşların Soruları 3 08-07-2007 18:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05253792 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.