akdevrim / şiirler

ateş gömleğini giydiren felek,
yetti gayri bana attığın kelek...
mezarımda şimdi tuttuğum dilek...
hala ne istersin ölen adamdan...
tam tam canlarını calma arkamdan..

ne seven yar gördüm beni anlayan..
ne de rahmet gibi yere damlayan...
tökezlenip başın üstüne kayan...
birisinin farkı yoktur idamdan...
tam tam canlarını calma arkamdan....

akdevrim.06.08.2007.istanbul...

hani sendin kaderimi bağlayan,
gece gündüz benim için ağlayan...
duygularım dolu dizgin çağlayan...
lakin sen nerdesin görünmüyorsun...?

takvim yaprağından geçmekte zaman,
boşa ömrümüzü içmekte zaman...
ve ikimizdende göçmekte zaman...
uyursun uykudan uyanmıyorsun...

hani ya sevdayı kutsal bilirdin..
bir bir kem gözlerden sen irkilirdin
kalbinin sesine doğru gelirdin...
artık acılara dayanmıyorsun...

neylesin akdevrim yazar doğruyu...
hani sevecekdin bir ömür boyu...
bir gün bedenini yutacak kuyu...
gerceğin rengıne boyanmıyorsun...

akdevrim.06.08.2007.istanbul....

duyan varmı benim ağladığımı..?
yiten yüreğimi aradığımı....?

sevda dağlarına karlar yağıyor...
zalim kader beni şimdi boğuyor...

biten,
yiten,
insanım....

akdevrim.06.08.2007.istanbul...

kalbimden davacıyım...
kes cezayı hakim bey...
bir gün yüzü görmedim,
zevki sefa sürmedim...
ne gülü ne ciçeği
sevda için dermedim...
sevdiğim biri vardı
dertleri sorunları
zannettimki dağlardı
zaman zaman ağlardı...
söz dinlemedi kalbim...
az inlemedi kalbim...
anlasın hain diye...
hain sıktı kurşunu
bu kalbime hediye...
o gün bu gün hakim bey..
hep kalbim yaralıdır...
dertlerim sıralıdır...
kes cezayı hakim bey...
aldır bu kalbi benden....
kimsenin haberi yoktur,
birde olup bitenden...
artık benimle bile
mezarıma gelmesin....
bedenime gülmesin...

akdevrim.07.08.2007.istanbul....

seni göremedim...
ağladı sözcükler...

fırtınalara tutsak düştüm içimde,
geceleri
yürürüm
tek dostum kaldırımlar....
içten içe vurur beni
sensizlik..
anlatamam anlatamam.
anlatamam...

akdevrim.07.08.2007.istanbul..

günaydın...
sessiz sessiz
benimle konuşanlar...
içimdeki yangını
işte bu dostlar anlar...
insanlar var oldukca
olacak bu ozanlar...
duygu alış verişi
dostlarımla aramda....
acılarım yaramda...
her gün kanıyor yaram...
ucan kuş görmiyeyim...
sevgimi germiyeyim...
sözcükleri şişlenmiş
dudak öpülecekken
acımasız dişlenmiş...
yaralı aşklar gördüm...
sevgisi kine dönmüş
bambaşka dine dönmüş..
ucurumlar oluşmuş....
sanki sevgi partneri
şeytanlarla buluşmuş...
karartmışlar dünyayı...
öğrenmiş sanki herkes
hanyayı ve konyayı...
afrikada kenyayı...
saydıklarımdan biri,
olacaksam öleyim..
gariban öksüz gibi
kalacaksam öleyim...
benimle sessiz sessiz
konuşan can dostlarim...
duygularım her gece...
göz yaşımla yıkanır...
güneşin doğuşunu
sanki kurtuluş sanır...

akdevrim.08.08.20007.istanbul

bana iyi bakdın mı...?
ruhumu calan kadın...?
fenerleri yakdın mı...?
sevgimi alan kadın...?
sen yoksan bilmelisin...
hayatta yalan kadın...
şişlenmiş sözcüklerle
sana yazdığım şiir
aşka sevgiye dair
sana çok şey anlatır...
sevgi bulutlarından
rahmetleri damlatır...
adressiz mektup gibi...
farklı bir kutup gibi...
şiirim yazılmakta....
bilmediğin bir yerde
mezarım kazılmakta....
hiç haberin olur mu....?

akdevrim.08.08.2007.istanbul....

bensiz ayaklarının
değdiği yeri kadın,
göz yaşımla suladım...
gecede yastığıma
kollarımı doladım...
yas tuttu duygularım
gece sabaha kadar...
kadavra bu bedenim,
sandım bir yere batar...
senden başka her canlı,
zannettim bana catar...
kocaman bir kuyuyu
gördüm ki beni yutar...
sen gözlerimin ışığı
olacak asil kadın
geceye gündüz lazim...
banada sen lazimsin,
okunmayan yazimsin...

akdevrim.08.08.2007.istanbul...

asker ocağı desem değil,
ana kucağı desem değil
köşe bucağı desem değil...
bir dert ki anlatılcak değil...
bir dert ki yazılacak değil...
ama var olduğunu...
bana yar olduğunu...
söylüyorum...
sizin yorum...

akdevrim.08.08.2007.istanbul...

sokakta rastladığım,
herkeste catık kaşlar...
ömrümden bir gün daha
sanırım böyle başlar...
birileri pişirmiş,
zehirli sudan aşlar...
kan göz yaşı akıtır,
başımı yaran taşlar...
neyim ne değilim ben...?
herkesin ayağına,
olmuşum bir kilim ben...
korkarım ki bir paspas
olacağım an yakın,
sanırım zaman yakın....
karanlık geceleri...
aclığı susuzluğu,
dört duvarın içinde
tatdım uykusuzluğu...
iliklerime kadar...
bilinmeyen gizli güç
yapar gündüzümü dar..
umutlarımı budar...
neleri düşlemem ki....
sözcüklerden anlayan,
kutsal bir rahmet olup,
bulutlardan damlayan
yerdeki sevgilere,
umutsuz yüreklere
hayat versin can versin..
güneşin doğuşuyla
sonsuz heyecan versin...
bir şiir yazılırken,
harflerim cicek acsın
budak versin dal versin...
peteğinde bal versin...
arıları olmayan,
anlamları solmayan...
kalbimin nefesini
ta ötelerden duyan...

akdevrim.09.08.2007.istanbul...

sen uykusuz kaldın mı...
yastık kucakladın mı..?
karanlık geceleri,
ateşlerde yandın mı..?
sabaha uyandınmı...?
ya umutsuz gözlerle...
ve yapmacık sözlerle...
günlere tutundun mu...?
kimsesiz köşelerde...
boşalmış şişelerde...
bir şeyi aradın mı...?
bir şeye yaradın mı..?
şişlenmiş sözcüklerle,
aşkın fotoğrafını..
çektin mi şiir için...?
catlak susuz toprağa,
sararmış her yaprağa
baktın mı şiir için..?
karanlığa bir çakmak,
çaktın mı şiir için..?
her gecen gün vurdurur...
umutsuzluğa perçin...
ne kadar ucabilir
yaralı bir güverçin...

akdevrim.09.08.2007.istanbul...

sanki kalbimde gizli
yaralı bir güverçin....
her nabız atışımda,
vurur sayısız perçin...
toplarım ellerimle...
sayısız yıldızları...
unuturum ansızın,
özlediğim yazları...
ateşten bir gömleği
giydirmiş kader bana,
atmış duygularımı
bilmediğim yabana...
benzetip bir çobana..
adeta bir buzağım,
takvimlerden uzağım...
yılların geçtiğini,
ömrümü içtiğini
mevsimler söyler bana,
bir kıyak eyler bana...
kalbimi ve sevdami
her yere taşıyamam,
bu acıyla dostlarim
çok daha yaşıyamam...


akdevrim.09.08.2007.istanbul...

sana anlatabilsem,
seni özlediğimi...
sana olan tutkumu
nerde gizlediğimi...?
senden başka hiç kimse
bilmedi bilmeyecek...
sen yokken bu kaderim,
gülmedi gülmeyecek...
günden güne beterim...
bir toz gibi yiterim...
esmesin hain rüzgar...
dağılmasın saclarım...
senelerce hep aynı
bu kaderi suclarım...
tiryakinim bilsene...
rüyamda bir gülsene...
çölde kalan insanım,
bir damla suya hasret...
derin uykuya hasret....
yağmur yağmasın sensiz
güneş doğmasın sensiz...
sen yoksan yok olayım
kimsenin bilmediği
ayağın değmediği
bir yerlerde kalayım...

akdevrim.09.08.2007.istanbul

bu gece korkmaktayım...
dört duvarın içinde
kendimi yakmaktayım...
küllerimi kapıver
mahalleden sapıver...
köprüden gececeksin,
dileğimi yapıver....
at nehire külleri,
iyi sula gülleri...
odamdan çıkacakken
acık unut kapıyı...
yıkma sakın içerde,
bıraktığım yapıyı...
eşyalar bakakalsın ,
küllerimin ardından...
rüzgarın ucurduğu,
güllerimin ardından...
bulunmaz yası tutan...

akdevrim.09.08.2007.istanbul...

gün ışımış penceremde...
perdeler kapalı kalmış...
elleri sopalı kalmış...
içerde biri bunalmış....
yok haberi başkasının...
san ki duygularım tutsak
çelik kafesler içinde...
duyulmaz sesler içinde....
sanki evrim yaşıyorum
koskocaman bir bedeni
bir adrese taşıyorum...
hep sevdalar bana küskün...
dört duvarda yaşıyorum
kel başımı kaşıyorum..
dağılıyor hayallerim....
nerde benim anılarım...?
öksüz gibi tanılarım...
bilinmez tanınmaz yapmış...
farklı boyutlara sapmış...
nerde beklendiğim diyar..
az yaşayacağım diye
bende eklendiğim diyar...
gün kararmış penceremde..
ben dururum bu yerimde...
gözlerimse perdelerde...
böyle bir gün daha kayar...
çok bekler durur bu hıyar...

akdevrim.10.08.2007.istanbul....

her gün bir yıldız kayar...
yas tutarım geceleri...
kaybetmiştir benim gibi
bilir misin niceleri...
yağmur bırakan bulutu...
tuttuğum en son umutu...
kaybettim dostlar dün gece...
ayağının izlerine
hep gül bıraktım gizlice...

akdevrim.10.08.2007.istanbul...

susuz bir yaz yaşanıyor
gökten ateş boşanıyor
sevgim öksüz ben sürgünüm...
elbette ben çok üzgünüm...
şiirimin ayak sesi...
yediğim her dayak sesi...
köprü olur mezarlığa,
soyunurum yazarlığa....
hayat acımasız olmuş,
kalır benle pazarlığa...
göğe akbabalar dolmuş...
yerde yeşillikler solmuş...
sevgim öksüz,ben sürgünüm,
bu günümden iyi dünüm...

akdevrim.10.08.2007.istanbul...

susuz bir yaz yaşanıyor...
gökten ateş boşanıyor
hain zaman silahını
yalnız bana kuşanıyor...

kuruyan sade ırmakmış,
amacı bizi yormakmış..
tetiği çeken parmakmış...
kurşun yedim yaralandim


akdevrim.10.08.2007.istanbul...

saymaya korkuyorum,
gecen giden ayları...
ayağımın altından,
kayıp gitmiş rayları...
ey tren beni bırak...
burasi olsun durak...
günün birinde sevdam,
belkide beni bulur...
hayatının sonunda,
bakarsın mutlu olur...
nice yolcular gördüm...
elinde haritasi,
çoktan belli rotasi...
ellerinde karneler
yazılı neler neler...
okuyan yolculara
bol bol mutluluk diler...
bazi yolcular vardı,
belki kendince yardı...
karanlık köşelerde
yada boş şişelerde
kayıplarını arar...
en güzel hayal kurar...
ellerinde isimler,
ruhlarinda çisimler...
derin izler bırakır...
kendi halinde duran
altınlar olur bakır....

akdevrim.11.08.2007.istanbul...

niye yazarım yazi,
ömrü yemiş bitirmiş
acımayan bir cazi...
öpecekken dudağı
köpek gibi dişlemiş..
bir cinayet işlemiş...
acısı yüreğime ,
bilsen nasıl işlemiş...
aynalar göstermiyor
dudağımdaki izi...
ayağının sesinden ,
kurur sevgi denizi...
susuz yazlar yaşanır...
gökten ateş boşanır..
kurur dereler çaylar
dünyaya geldiğine
pişman oluyor baylar...
melek yüzlü canavar...
bilmiyorum elinde
kac insanın kanı var...
savaşların günahi
seninkinin yanında,
adeta bir hiç kalır
şeytan senden ders alır....

akdevrim.1108.2007.istanbul....

kanımı içsen bile..
ve benden gecsen bile
sana kızamam kadın..
yaşattığın acıdan
derin keyif alırım...
dört duvarın içinde
düşüncenle kalırım...
sana şiir yazarken
yıldızları koparmak,
bir yerlere aparmak...
geçiyor hep aklımdan...
bilmem haberin varmı
senelerce saklımdan...
ak güvercini gördüm
ağzında zeytin dalı
sana ucarak gelir...
namlunun hedefinden ,
sanki kacarak gelir...
yeter der ayrılığa....
beter der ayrılığa....
mutluluk meyvesini,
yetiştiği bostanda
yabancı el değmeden,
en anlamlı nağmeden
gel beraber yiyelim...
hayat budur diyelim...
biliyorsun kadınım
sana karşı çıkamam,
uzun seneler oldu,
aynalara bakamam....
asla yürek yıkamam...
bir yüreği yıkmanin
kabeyi yıkmak gibi,
şeytana bakmak gibi
bir günah olduğunu
artık bilen hıyarım...
melekler ne diyorsa
hep onlara uyarım....

akdevrim.11.08.2007.istanbul...

aşık olmak ne demek:
ateşi tutar gibi,
balcıklı bir camura
ansızın batar gibi...
camurda yatar gibi..
ateşten bir gömleği ,
giyersin bedenine..
bir yanıt veremezsin
asla bir nedenine...
bulamazsan anarsın
buluncada yanarsın...
günler aylar ve yıllar
kayar gider takvimden..
ömür bütün haberi
duyar gider takvimden...
ya bir kadın ya erkek,
birisi olur ürkek
rol alır bu eksende
ikiside yürürler
bilinmeyen mahsende...
her nefes alışlarda,
derine dalışlarda
gözlerden yaş boşanır...
bir taraf silahını,
hem sinsice kuşanır...
öyle bir anda vurur...
sanki kainat durur...

akdevrim.11.08.2007.istanbul...

bilmem nasıl anlatsam...
anlatılır dert değil,
yaşanılır yurt değil....
uzundu tırnakların,
ve aldı yanakların...
gizli sığınakların
arattı durdu beni,
felaket yordu beni...
söyle nerde durmuşsun..?
yaşanır bir dünyayı
bir kendine kurmuşsun...
sen yoksun güneş batar,
kalbime zehir atar..
karanlığın kalbine
adeta kurşun gibi,
ben saplanırım yine....
her gece başlangıcı
bu tabloyu yaşarım...
acım geceyi deler
ve kendime şaşarım...
ne kadar zaman geçti...
karşımdaki ağaclar
kac kere ciçek actı...
sarı yapraklar gibi
umutlarım yerlerde....
şiddetli rüzgar eser,
yaprakları savurur
can damarımı keser
yüreğimi kavurur...
canlı bir kadavrayım...
söyle nasıl durayım....

akdevrim.11.08.2007.istanbul..

selam verdim uzattım el,
dedim sana baharda gel...,
karda kışta geldin dostum...
hep yokuşta geldin dostum...

akdevrim.11.08.2007.istanbul.

bu cadde bu sokakda...
umudumu ekledim,
bir tek seni bekledim...
ya gelirsin gelmezsin
beklenirsin bilmezsin...
ateş gibi yanan ben
istediğin renklere,
yeniden boyanan ben...
bir pazar sabahına,
ansızın uyanan ben...
sen hala gelmemişsin...
nice yıldızlar gördüm
yüreği sızlar gördüm...
gece boyu yandılar...
güneşe dayandılar...
ve görünmez oldular...
ne sararıp soldular,
nede mutlu oldular...
dalından budağından,
sevginin odağından..
gül kokan dudağından..
umutlarım beslenir...
bu cadde bu sokakda
bir tek sana seslenir...
cabuk gelesin diye...
ben gibi garibana...
Tanrıdan bir hediye...
gözümün mavisinden
sevgi gemisi gecer,
uykuya dalışımda...
ve takvim yaprağından...
sevginin toprağından
kanlı zamanlar gecer..
beklediğim her dakka
ömrümden bir şey içer...
hiç bir şey aynı kalmaz...
aşınır sevgi bile...
düşer acınır hale...
anlıyormusun beni
sığınacağım liman
sevgiyi yutar zaman...
beklediğim sokakda...
olacağım bir şokda...
geleceksen gel gayri...
bu sevgi gitmez ayrı...
parmağım tetikdedir
ve namlu şakağımda...
beklenmeyen cağımda...
göz yaşı selleri var ,
belkide ocağımda...
sana yazdığım mektup
duruyor kucağımda...

akdevrim.12.08.2007.istanbul...

aşkı anlatmak vardır....
yer yüzünden güneşe,
fırlatıp atmak vardır...
harflerle sözcüklerle,
fotoğraf çekmek vardır..
sevginin karşısında
yerlere çökmek vardır..
ama saygı duyarak...
bulutların üstünde
yıldız gibi kayarak...
mutluluğun resmini,
harflerle yapmak vardir...
gözünün bebeğinden
gizemi kapmak vardır...
senin için sevgilim,
her şeyden kopmak vardır...
sen yoksun noktasında,
ölüme sapmak vardır...

akdevrim.12.08.2007.istanbul...

bilmediğim gecitte
gereksizken nüksettin,
öyle bir an geldiki
idamıma hükmettin...
sanki bir zulüm oldun
karanlık ölüm oldun...
pembeydi hayallerim
zannettim ki güneşe,
değmeydi hayallerim...
aşık oldu yüreğim
ağır bedel ödedi...
benim başimi yedi...
senelerce ardından,
göz yaşı döken adam...
döktüğü göz yaşına,
sevgiyi eken adam...
şuradaki ağacın
altında yatmaktadır..
mezarında acıyı
derinden tatmaktadır...

akdevrim.12.08.2007.istanbul..

ellerim ayaklarım...
bu yollarda aşınmış...
son kalan umudummuş
kundakdayken taşınmış...
dağ köyünün birinde
doğurmuş beni anam...
kücüklüğümden beri
yoğurmuş beni anam...
emek ve alın teri,
olmuş ana rehberi...
zaman pişirmiş beni...
dikenli çetin yoldan....
birde aşırmış beni...
bir düşünecek olsam,
yürüdüğüm yolları...
hesap bile edemem
harcanacak yılları...
okutmuş beni anam,
eğitimin üstüne
inşa edilmiş binam...
onların sayesinde
konuşuyorum şimdi,
ingilizce ,Almanca,
elime hiç bir zaman
vermediler tabanca...
geciyorsam nehiri,
yazıyorsam şiiri
aileme borçluyum...
ve de minnet doluyum...

akdevrim.12.08.2007.istanbul...

benim gibi uykuda,
değil ki duygularim...
bir bilebilsem dostlar
kalkmış neyi ararım...
içleri insan dolu,
kiprit kutusu evler
beynimde şimşek çakar,
sanki savaşır devler...
üçten beşi çıkarsam...
gecenin bu saati
yıldızlara akarsam...
nasıl bir tutkudur bu
güneşi soğutacak
yaşadığım dünyayı,
ekseninden yutacak...
takvimin yaprağından
akar su gibi zaman...
aynalara düşmanım,
beni gösterir yaman...
ruhum yirmi yaşında...
hep hayatın başinda...

akdevrim.13.08.2007.istanbul...

attığım adımları
saydımı kaldırımlar...
başımım üzerinden
geciyor yıldırımlar...
ateşi yakar beni
rüzgarı yıkar beni..
çengele takar beni...
dişardayım bu gece
tüm kapılar kapalı...

akdevrim.13.08.2007istanbul...