mal ayrılığında katılma alcağı olur mu?

eşler uzun süredir evli, boşanma aşamasına gelmişler
eski rejim zamanında alınan üç ev ve bir büro var.

bu mallar iki karıya iki kocaya tapulanmış.

tartışma şu,
eşlerden biri diyorki,
diğer eşin üzerine kayıtlı olan evin parasını ben ödedim

bence böyle bir beyanın mal ayrılığı rejiminde kıymeti yok.
yani mal ayrılığında, katılma alacağı gibi bir kavram yok.

aksi fikri olan meslektaşlarımı bekliyorum.

saygılar

av. m. emin öztürk
kocaeli

Sn.isim bulamadım ;
Sorunuza ışık tutacağı umudunu taşıdığım , "Mal rejimi ( mal ayrılığı rejimine tabi 4721 S.K.'dan önce edinilmiş mal-davacının davalıya ait kişisel malın edinilmesinde ziynetlerini bozdurarak ve babasından aldığı parayı koyarak katkıda bulunduğu iddiası/aile mahkemesinin incelemesi gereği..)
Değer artış payı ( Mal ayrılığı rejimine tabi 4721 S.K.'dan önce edinilmiş taşınmaz-katkıda bulunan eşin tasfiye sırasında ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olacağı..) Katkı payı alacağı (Mal ayrılığı rejimine tabi 4721 S.K.'dan önce edinilmiş taşınmaz-katkıda bulunan eşin tasfiye sırasında ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olacağı..) (Y.2.H.D.2005/16726 E.,2006/1095 K.,7/2/2006 T. sayılı ) kararlarını sunuyorum.
Bu kararın tam metninin "THS aile hukuku çalışma grubu" çalışmaları arasında olduğunu sanıyorum. İyi çalışmalar. Saygılarımla.

Asıl Mal Ayrılığı Rejiminde katılma alacağı vardır.Edinilmiş mal rejiminde böyle bir düzenleme yoktur.2002'den sonra yasa gereği diğer eşin payı vardır.2002'den öncek mallarda ise (varsa tabi) katkı alacağı vardır.

Ben, sayın recepbarlas'ın
"Asıl Mal Ayrılığı Rejiminde katılma alacağı vardır.Edinilmiş mal rejiminde böyle bir düzenleme yoktur.2002'den sonra yasa gereği diğer eşin payı vardır.2002'den öncek mallarda ise (varsa tabi) katkı alacağı vardır." şeklinde ifade ettikleri görüşlerine katılmadığımı bellirtmek isterim. Öncelikle kavram olarak "katılma alacağı" ile "katkı alacağı" aynı şeyi ifade etmek için kullanılmamaktadır.
"katkı" alacağı , bir diğer deyimle "değer artış payı" alacağı olarak ifade edilen alacaktır. "katılma alacağı" ise, bizatihi edinilmiş mallara katılma rejiminde düzenlenmiş olan "tasfiye sonucunda bir artık değer ortaya çıkarsa" sözkonusu olabilen alacaktır.
öncelikle bu kavramları yerlerine koyduktan sonra, eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine,iyileştirilmesine veya korunmasına hiç yada uygun bir karşılık alınmaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı sözkonusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.
Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.
Eşler yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi pay oranını da değiştirebilirler. (T.M.K.md.227)
Katkı diğer eşin kişisel malına veya edinilmiş malına yapılabilir. Eş, bu mallara yaptığı karşılıksız katkı oranında tasfiye sırasında bu mallarda meydana gelen değer artışından pay alabilecektir. (*)
[(*)-Ali İhsan Özuğur Mal rejimleri .sh.41 vd.]
Saygılarımla

aziz meslektaşlarım,
şükranlarımı sunarım
özellikle sayın recep barlasın katkılarını ve burhan beyin fikirlerini bekliyorum,

somut olay şu,

eşler 20 yıllık evliler ikiside aynı serbest mesleği icre ediyor ve paranın para zamanı para kazanıp dört adet gayri menkul edinmişler,
bu mülklerin ikisi karı adına
ikisi koca adına tapuda kayıtlı

koca diyorki,
karı adına kayıtlı mülkün parasını ben ödedim

iyi de karı da para kazandı,
onun kazandığı paralar noldu,
benim fikrim,
onu karı ödedi,
bunu koca ödedi,
hiç önemli değil
ikiside kazanç sahibiydi,
kazandılar
mal edindiler ve şimdi yarı yarıya
yani herkesin üstündeki mal kendisinin
kuralı ile paylaşılmak gerekir

farklı fikirleri bekliyorum
saygılar
av. m. emin öztürk
kocaeli

Bahsettiğiniz husus,delillere göre değerlendirilecektir elbette.Koca,kadının adına kayıtlı bulunan taşınmazların alınmasında katkısını olduğunu ispatlarsa,bu taşınmazlarda hakkı da olacaktır.Sizin de dediğiniz gibi,ikisinin de geliri varsa,bu durumda kadının adına olan taşınmazlarda kocanın da hakkı olacaktır.Aynı şey tersi için de geçerlidir.Burda önemli olan,bu katkıyı ıspatlamaktır.Ama 2002'den sonra edinilmiş bir malda böyle bir ıspata gerek yoktur.Hangi eş adına olursa olsun ve ister diğer eş hiç katkıda bulunmamış olsun, her iki eşin eşit oranda hakkı vardır.Burda iki önemli husus var.Birincisi, diğer eş tapu tescili isteyemez,sadece kendi payına düşen miktarın değerini isteyebilir,alacak davası olarak.İkincisi paylaşım yapılırken,bu taşınmazda yapılan giderler düşürülecek ve kalan kısım üzerinde paylaşım yapılacaktır.(örneğin,evin boyanması,çatısının yapılması, bahçesinin düzenlenmesi gibi giderler çıkartılacak ve kalan değerin yarısı diğer eşe verilecektir) Edinilmiş Mal Rejiminde ıspata gerek yoktur.Yasa gereği hakkın vardır. Ancak 2002'den önce edinilmiş mallarda (mal ayrılığında) katkının ıspatlanması gereklidir.
Ayrıca,2 şer taşınmaz var denilerek,ikisi senin ikisi benim diye ayrım olmaz.Her taşınmazın değeri farklı olacaktır. Zira belirttiğim gibi, tapu tescili istenemez,kendi payına düşen değeri ,alacak davası şeklinde isteniyor.

4721 sayılı Medeni Yasa 1.1.2002 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bu tarihten itibaren uygulama alanı bulmuştur.Bu tarihten önce ki tarihte yasala mal rejimi mal ayrılığı ilkesidir.Eğer taraflar birlikte notere gidip yeni M.K.nın öncesinin kapsasayacak şekilde ednilmiş mallara katılma rejimini benimsemedikleri takdirde 2002 yılından önceki edindikleri tarihteki mal rejimi uygulanacaktır.Edinilmiş mallara katılma rejiminden yararlanamayacaklardır.Yazınızdan tarafların mallarını 2002 tarihinden önce yani mal ayrılığı rejimi geçerli iken edindiklerini ve Yeni MK.nın yürürlüğünden sonra da geçmişe dönük noterden edinilmiş mallara katılma rejimini benimsemediklerini anlıyorum.O zaman Koca eşininin üzerine alınan taşınmazı kendi parasıyla alındığını veya herhangi bir şekilde l katkısının olduğunu söylüyorsa eşinin üzerine tapulanan taşınmazdaki katkı payını ispat ederek katkı payının taşınmazın değerine oranlanarak tapu iptali ve tescilini isteyebleceğini düşünüyorum.Mesela 3 milyarlık bir taşınmazda alım sıarsında 2 milyarlık katkı sağlayan koca 2/3 hissenin maliki olması gerekir gibi.

Sn.av.m.emin öztürk, ben de size teşekkür ederim.
Ben, iddia ve iddiada ısrar varsa konunun detaylarına inilip incelenmesi gerektiği düşüncesindeyim. Saygılarımla

aynı konuda benimde bi dava açmam gerekiyor.ancak 10yıl gibi bir zamanaşımı bu konuda geçerli değil değilmi.davacı 1989 ve 1999 da aldığı taşınmazları eşinin üzerine yaptırmış. 2009yılında boşandılar.biz taşınmazları olmadı bedellerini müvekkilime ait olduğunu ispat edip geri almak istyrz.zaten koca çalışmış sürekli bu kayıtlardada var.taşınmazlraı değilde sadece bedelinimi isteyebiliyorz yoksa tapu iptal ve tescilide talpete eklebiliyormyuz

Zamanaşımı 10 yıldır ancak,boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bu süre başlar.Tapu tescil isteyemezsiniz.KATKInız kadar,katkı bedelini isteyebilirsiniz.Nispi hak yani...