yabancının yaptığı kira sözleşmesi

Müvekkil ve karısı Alman vatandaşı ve Almanya'da yaşamaktadırlar. Türkiye'de bir yazlık ev sahibi ve bu evi 1995 tarihinde satın almışlar. Eşinin hastalığı sebebi ile bu evi satmaya karar veriyor. Türkiye'de tanıştığı ve bu evi almasına vesile olan şahsa vekalet gönderiyor. Bu şahıs evin alınmasında, eşyaların alınmasında, elektrik su ve telefon bağlanmasında müvekkillere yardımcı olmuş, ancak müvekkillere işlerin takibini yapacağım diyerek bir belge imzalatmış. Bu belge kira sözleşmesi olup, altına kendi el yazısı ile bir protokol ekleyerek bu evin kendisine verildiğini eklemiş. Ayrıca evibn alınmasında müvekkillerin göndermiş olduğu parayı da (10.000.DM) kendi yatırmış gibi müteahhitten belge almış. Şimdi tapunun kendi adına kaydını ve bu kabul edilmediği takdirde 10.000DM.nin kendine ödenmesini talep eden bir dava açmıştır. Benim sizlerden yardımcı olmanızı istediğim konu Türkçe bilmeyen yabancıların yaptığı sözleşmelerin tercüman olmadan yapılması halinde bunların geçersiz olduğuna ilişkin yargı kararları şimdiden teşekkürler

*T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 4
Esas No.1969/564Karar No.1969/3839Tarihi21.04.1969
BEYAZA İMZA
ÖZET
HİLE; BİR HUKUK İLİŞKİSİNİN KURULMASI İÇİN, BİR İNSANIN İRADESİNİN YANLIŞ BİR KARARIN DOĞMASINA SEBEP OLMA DURUMUDUR.

*T.C.YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
Esas No.1999/13-910Karar No.1999/993Tarihi24.11.1999
ÖZET
KURAL OLARAK BEYAZA İMZA KONULARAK DÜZENLENEN VE BORÇ DOĞURAN BELGELER İTİMADİ BİR İŞLEMDİR. BEYAZA İMZA ATAN KİŞİ BÖYLE BELGENİN KENDİ İRADESİNE AYKIRI OLARAK DOLDURULDUĞUNU İDDİA ETMESİ HALİNDE, BU İDDİASINI YAZILI DELİLLE İSPAT ETMESİ GEREKİR. SOMUT OLAYDA, DAVALILARDAN BİRİ, DİĞER DAVALININ DAVACININ KIZI OLDUĞUNU ÖZELLİKLE KENDİSİNDEN MAL KAÇIRMAK AMACIYLA İŞBİRLİĞİ YAPARAK DAVA KONUSU SENEDİ DÜZENLEDİKLERİNİ İDDİA ETMİŞTİR. BU İDDİA, HUKUKSAL NİTELİKÇE HAKSIZ FİİLE DAYANAN BİR İDDİADIR. BU NEDENLE DAVADA TANIK VE DİĞER DELİLLERE İTİBAR EDİLMESİ GEREKİR. TOPLANAN DELİLLER VE BUNLARI DESTEKLEYEN GELİŞİM VE OLGULAR VE HAYAT DENEYİMLERİYLE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE ..

*(Olaya uygun bir karar bulmadım, ancak; sözkonusu olan bir "sözleşme" olduğuna ve müvekkillerinizin Türkçe bilmediği sabit olduğuna göre, hayatın olağan akışı bu sözleşmenin ortak bir dilde veya en azından Almanca tercümesini kapsar şekilde yapılmasını gerekli kılar. Bu olayda müvekilleriniz -bence- okur yazar olmayan kişiler gibi değerlendirilir ve "ehliyetleri bulunmamaktadır". Hatta -daha da ileri gidersek- imzalarının usulen tasdik edilmesi gerekirdi bile diyebiliriz.
Kanaatim bu şekilde.
Saygılarımla...