Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Anket Sonucu: "Devlet alacakları ödemezse Barolar zorunlu müdafi göndermeyi DURDURMALI" görüşünü
Destekliyorum 36 64,29%
Desteklemiyorum 19 33,93%
Kararsız 1 1,79%
Oy Verenler: 56. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 269)

Avukatların müdafiliik yapmamaları ve Tecavüz Zanlılarının Serbest Kalması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-11-2009, 09:22   #31
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Eyüp Katı
Anayasa 18 deki 'angarya yasağı' ve İş Kanunu 34 deki maddeleri

Kendi isteğiyle zorunlu müdafi olanların sonradan görevlerini ihmal ettiklerinde angarya yasağına dayanmaları mümkün olmaz kanısındayım. Zorunlu müdafinin İş Kanunu hükmüne dayanması ise hiç mümkün değildir.

Adalet hukuk kuralları çerçevesinde biçimlenir. Hukuk kurallarını düşünmeden giriştikleri tartışmalarda anneannem de babaennem de kendilerine göre iki ayrı adalet ortaya koyarlardı. O zamanlar hukuk bilmediğim için hangisinin haklı olduğunu bir türlü anlamazdım.

Hukuk kurallarına göre zorunlu müdafi temini için barolar görevlendirilmiştir. Barolar da avukatları görevlendirmektedir. Bu görev karşılığında bir ücret verilmektedir. Ücret geç verilirse görevin yapılmayacağına ilişkin bir hukuk kuralı bulunmamaktadır.

Hukukçu kanun maddesine dayanmadıkça ya haklılığı anlaşılmaz ya da hukukçu olduğu anlaşılmaz.
Ama hukukçu ilgisiz bir kanun maddesine dayanırsa haksız olduğu hemen anlaşılır.
Old 19-11-2009, 19:57   #32
faruksa

 
Varsayılan no frost buzdolabına kızıp kardan adamı dövmek

Geçtiğimiz günlerde Görev yapmakta olduğum ilde toplu gözaltıların olduğu ve gizlilik kararının olduğu bir soruşturma dosyasında şüphelilerin vekillerine kolluk mensupları tarafından kötü muamele ve fiili bazı davranışlar nedeniyle zorunlu müdafii uygulamasının askıya alınması için bir teklif getirildi.

Yukarıda da okuduğum haber ile doğrudan bağlantılı olmasa da asıl sorun ilimizde son bir yılda gerçekleştirilen toplu gözaltılarda artık kural haline getirilen birtakım hukuka aykırılıkların bardağı taşırmasıydı. Bu hukuka aykrılıklar müdafiilerce defalarca dile getirilmiş ancak bir kısım meslektaş dışında yazılı olarak şikayet etme yoluna gitmemişti. Ne yazık ki bu şikayet Adalet Bakanlığı ve HSYK tarafındanda ciddiye alınmadı, savcılık idari işlerde idari işler müdürü nezdinde şikayetçi Meslektaşların ifade vermeme ile sonuçsuz kaldı. Birara Avukatların zorla getirileceği tehditi bile yapıldı.

(Kanaatimce Müfettiş Görevlendirmesi yerine böyle bir yol izlenmesi şikayetin ciddiye alınmadığını göstermektedir, Ancak meslektaşların ifade vermemek yerine yeni taleplerinde işin ciddiyeti ve önemine binaen Müfettiş görevlendirilmesi istemesi gerekirdi diye düşünenlerde yok değil.)

Ceza yargılamasında etkin ve etkili bir savunma yapma hakkı çeşitli engeller ve mazaretlerle elinden alınmaya ve zayıflatılamaya çalışılan ve emeklerinin karşılığını hiçbirzaman vaktinde alamayan sözde ve kağıt üzerinde savunmanın üç saç ayağından birini teşkil eden savunma makamının yani Avukatın herşeye rağmen savunma makamı olarak görevinin gereklerini yerine getirmesi gerektiğini düşünüyorum. Hiçbir mazaret veya bahane bir kişinin savunma hakkından daha önemli daha kutsal değildir.

Uluslar arası Hukukta da savunma etkisizliğinin veya ihmali nedeniyle savunma makamının sorumluluğuna gidilmesi gerektiği ve Devletin savunmanın etkili ve etkin bir şekilde gerçekleşmesine olanak sağlama yükümlülüğü ve kusursuz sorumluluğu dile getirilmektedir.

Zaman Zaman Amerika ve İsrail malları boykot çığlıkları atılır, zorunlu avukatlık uygulamasını boykot etmek bu mantaliten farklı değil. Daha başka önlemler tedbirler alınabilmeli, hukukçunun ve hukukun çaresizliği diye bir şey olamaz, olmamalı. Bu tavır maalesef, no frost buzdolabına kızıp kardan adamı dövmeye benziyor!

Nihayetinde ilimizde böyle bir uygulama yapılmaması kararı alındı,
Emeğinin karşılığınını alamamak, binbir türlü zorluklar ve haksızlar içinde boğuşmak bu mesleğin kaderi değildir. Olmamalıdır.
Avukatlığı ve Avukatı koruma görevini üstlenen baroların ve üst kuruluşların üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi ve herkes için adaletli bir hukuk dileğiyle saygılarımı sunarım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
cinsel istismarın teşebbüs aşamasında kalması av.nesrinzeyneb Meslektaşların Soruları 8 06-11-2008 15:12
nafaka ,davanın müracata kalması avgubse Meslektaşların Soruları 1 03-07-2008 13:33
barışma ve davamın açık kalması Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 28-11-2007 23:49
icra takibinin sonuçsuz kalması onur lengerli Meslektaşların Soruları 6 29-10-2007 17:11
Serbest çalışan avukatların doğum izni NURHANOKURÖZCAN Kadın Hakları Çalışma Grubu 2 14-03-2007 15:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03589392 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.