Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Nafakanın kaldırılması-dava tarihinden mi-hüküm tarihinden mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-02-2011, 18:23   #1
alphukuk

 
Varsayılan Nafakanın kaldırılması-dava tarihinden mi-hüküm tarihinden mi?

Merhaba Değerli Meslektaşlarım:
(Müvekkilimin, 25 yaşındaki kızına ödediği) Nafakanın kaldırılması davasını 2008 de açtık bve yargılama esnasındamahkeme nafakayı tedbiren durdurdu.Nihayet 2010 aralık ayında nafakanın kaldırılmasına karar verdi.Kararda kaldırmanın dava tarihinden mi hüküm tarihinden mi olduğu açıklanmıyor.Dava tarihinden itibaren kaldırmanın hgeçerli olduğu yönünde bir yargıtay kararına ihtiyacım var.İyi çalışmalar, teşekkürler
Old 14-02-2011, 18:33   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan alphukuk
Merhaba Değerli Meslektaşlarım:
(Müvekkilimin, 25 yaşındaki kızına ödediği) Nafakanın kaldırılması davasını 2008 de açtık bve yargılama esnasındamahkeme nafakayı tedbiren durdurdu.Nihayet 2010 aralık ayında nafakanın kaldırılmasına karar verdi.Kararda kaldırmanın dava tarihinden mi hüküm tarihinden mi olduğu açıklanmıyor.Dava tarihinden itibaren kaldırmanın hgeçerli olduğu yönünde bir yargıtay kararına ihtiyacım var.İyi çalışmalar, teşekkürler

Dava tarihinden itibaren olması gerektiği yönünde, 3 HD. 27.01.2005 T. E.2004/14956, K.2005/379 sayılı kararı bulunmaktadır.
Old 14-02-2011, 18:38   #3
alphukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Dava tarihinden itibaren olması gerektiği yönünde, 3 HD. 27.01.2005 T. E.2004/14956, K.2005/379 sayılı kararı bulunmaktadır.

Suat Bey:
Bahsettiğiniz kararı kazancıdan bulamadım ekleme imkanınız var mı.İlginiz için teşekkür ederim.
Old 14-02-2011, 18:57   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan alphukuk
Suat Bey:
Bahsettiğiniz kararı kazancıdan bulamadım ekleme imkanınız var mı.İlginiz için teşekkür ederim.

Kitaptan aktardım. Başka üyelerimiz kararın metnini aktarmazlarsa size fakslayabilirim. Ayrıca aynı kararda, 28.11.956 Gün ve 15 E.-15 K sayılı İBK'a ya da atıf yapılmaktadır.
Old 14-02-2011, 19:07   #5
alphukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Kitaptan aktardım. Başka üyelerimiz kararın metnini aktarmazlarsa size fakslayabilirim. Ayrıca aynı kararda, 28.11.956 Gün ve 15 E.-15 K sayılı İBK'a ya da atıf yapılmaktadır.

Atıf yapılan İBK yı ben ekliyorum.Vaktinizden çalmayacaksam fax 03124312943.İyi akşamlar
T.C.YARGITAY-İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU-E. 1956/15-K. 1956/15

T. 28.11.1956

• NAFAKANIN ARTTIRILMASI TALEBİNİN KABULÜ ( Dava Tarihinden İtibaren Hüküm Altına Alınması Gerekeceği )

• NAFAKANIN EKSİLTİLMESİ TALEBİNİN KABULÜ ( Dava Tarihinden İtibaren Hüküm Altına Alınması Gerekeceği )

743/m.137

ÖZET : Nafaka arttırma veya eksiltme taleplerinin kabulü halinde bunun dava tarihinden itibaren hüküm altına alınması icap eder.
DAVA : Bir kimse lehine Medeni Kanun mucibince nafakaya hükmolunduktan sonra bilahire şartların değişmesi sebebiyle evvelce tayin edilmiş bulunan nafaka miktarının arttırılması veya eksiltilmesi için açılan davalarda talebin kabulü halinde nafakanın tezyit veya tenkisinin karar tarihinden itibaren muteber olacağı evvelce kabul edilerek karar verilmekte iken bu kerre mümasili bir hadisenin tetkikinde evvelki içtihada muhalif olarak nafakanın arttırılma veya eksiltilmesine dava tarihinden itibaren hükmedilmesi iktiza ettiği hususunda dairede ittifak hasıl olduğundan bahisle hadis olan içtihat mübayenetinin halli Temyiz İkinci Hukuk Dairesi Reisliğinin 26.11.1956 tarih ve 2/86 sayılı müzekkeresiyle istenilmesine mebni keyfiyet İçtihadı Birleştirme Hukuk kısmı Heyetinde müzakere edilerek neticede:
KARAR : Her davada açıldığı tarihte tesbit edilen vaziyet hükmü esas ittihaz olunması iktiza eylemesine ve böyle bir davada da talebinin kabule şayan olduğunu ispat eden davacıya karşı davanın ikamesiyle davalı mütemerrit hale düşmüş addedilmesi muvafık bulunmasına binaen nafakanın bağlanmasında olduğu gibi arttırılma veya eksiltilmesine dair taleplerin kabulünde de buna dava tarihinden itibaren hükmolunması icap ettiğine ilk müzakerede ittifakla karar verildi.
AYKIRI GÖRÜŞ
N. Öztan
Hüküm, ittihaz edildiği gündeki duruma göre tayin edilmek iktiza eder. Nafakanın tezyid veya tenkisini gerektiren sebebin dava tarihinde mevcudiyeti tahakkuk ettiği takdirde hükmünde dava gününe izafesi zaruridir hüküm tarihine kadar geçecek zaman zarfındaki hakkın iptaline cevaz verilmez. Ancak, mücerret dava tarihindeki vaziyetin hükme esas ittihazı iktiza ettiği yolunda tahdidi ve umumi bir prensip şeklindeki mucip sebebe muhalifim.
yarx
Old 15-02-2011, 13:15   #6
üye32062

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/3205
Karar: 2005/3620
Karar Tarihi: 04.04.2005

ÖZET: Tavzih yolu ile nafakanın başlangıç tarihi açıklanamaz. Yani karara yeni bir unsur eklenemez. Ancak, nafakanın başlangıç tarihinin kararda belirtilmemiş olması infazda tereddüt yaratmaz. Tedbir nafakasının artırılması davalarında, artırılan nafaka; dava tarihinden başlayarak geçerlilik ifade eder. Bu nedenle; mahkemece, tavzih talebinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.



(1086 S. K. m. 455) (YİBK. 28.11.1956 T. 1956/15 E. 1956/15 K.)

Dava: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmediğinden 21.12.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı vekili 25.1.2005 tarihli tavzih dilekçesi ile, hükümde; nafakanın geçerlilik tarihi belirtilmediğinden, nafakanın geçerlilik tarihinin dava tarihi olan 20.09.2001 olarak belirtilmesini talep etmiş, yerel mahkemece; tavzih talebinin reddine karar verilmiştir. Tavzih talebinin reddine ilişkin karar davacı vekili tarafından temyiz edilmektedir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Tavzih yolu ile nafakanın başlangıç tarihi açıklanamaz. Yani karara yeni bir unsur eklenemez. Ancak, nafakanın başlangıç tarihinin kararda belirtilmemiş olması infazda tereddüt yaratmaz. Zira, 28.11.1956 gün ve 15/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, tedbir nafakasının artırılması davalarında, artırılan nafaka; dava tarihinden başlayarak geçerlilik ifade eder. Bu nedenle; mahkemece, tavzih talebinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının reddi ile tavzih talebinin reddine ilişkin mahkeme kararının ONANMASINA, 04.04.2005 günü oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 15-02-2011, 13:16   #7
üye32062

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/6324
Karar: 2005/6688
Karar Tarihi: 20.06.2005

ÖZET: Nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade edeceği gözetilmeden, dava tarihinden öncesi için nafaka tahsili doğru değildir.



(4721 S. K. m. 134) (YİBK 28.11.1956 T. 1956/15 E. 1956/15 K.)

Dava: Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı, 15.10.2003 tarihli dilekçesi ile; boşanmakla yoksulluğa düştüğünü ileri sürerek aylık 200.000.000 lira yoksulluk nafakasının tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı, kesin hükmün varlığı, zamanaşımının dolduğu ve yoksulluk şartının gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 125.000.000 lira yoksulluk nafakasının boşanma kararının kesinleştiği 27.3.2003 tarihinden itibaren birikmiş miktarı ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Somut olayda, davalının açtığı boşanma davasında davacı 10.000.000.000 lira manevi tazminat istemiş ise de yoksulluk nafakası talebinde bulunmamış, 13.12.2001 tarihli karar ile MK.134/son maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, 1.000.000.000 lira manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, kararı davacı vekili manevi tazminat ve faiz yönünden 8.2.2002 tarihli dilekçe ile temyiz etmiş, boşanma yönünden temyiz edilmeyen hüküm bu tarih itibariyle temyiz süresinin dolması üzerine kesinleşmiş olmasına rağmen, mahkemece temyiz edildiği kabul edilerek 27.3.2003 tarihi itibariyle kesinleştirilmiş ise de bu tarih hatalı olmuştur. O nedenle gerçek kesinleşme tarihine göre 1 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu için davanın reddi gerekirken, bu yönden inceleme yapılmaması doğru görülmemiştir.

Ayrıca, 28.11.1956 gün ve 15 E.- 15 K. İBK. göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tesbiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade edeceği gözetilmeden, dava tarihinden öncesi içinde nafaka tahsili doğru değildir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.06.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 16-02-2011, 19:40   #8
alphukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Kitaptan aktardım. Başka üyelerimiz kararın metnini aktarmazlarsa size fakslayabilirim. Ayrıca aynı kararda, 28.11.956 Gün ve 15 E.-15 K sayılı İBK'a ya da atıf yapılmaktadır.

Hakimin dikkatsizliğinden kaynaklı olarak (bırakın kazanamadığımız davayı) kazandığımız davayı temyiz ederek Yargıtayımız'da bekleyen 1.700.000 adet dosyaya bir katkı da benden..hayırlı olsun :)
Old 16-02-2011, 20:27   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan alphukuk
Hakimin dikkatsizliğinden kaynaklı olarak (bırakın kazanamadığımız davayı) kazandığımız davayı temyiz ederek Yargıtayımız'da bekleyen 1.700.000 adet dosyaya bir katkı da benden..hayırlı olsun :)

Artık mühim değil, üzülmeyin. Büyüklerimiz, hepimizin yerine düşünerek yeni Daireler kuracak ve iş yükü sona erecek.
Old 21-03-2012, 12:02   #10
Covuc

 
Varsayılan Nafakanın kaldırılmasının nedeni davadan çok daha önce gerçekleşmiş ise ?

Konuyu biraz daha derinleştirirsek, sigortalı bir işe, nafakanın kaldırılması davasından örneğin 6 ay önce girildiğini farzedelim. Mahkeme maddi durumun düzelmesi sebebiyle nafakayı kaldırırsa, maddi durumun düzeldiği tarihten, dava tarihine kadar geçen sürede ödenen nafakanın durumu ne olabilir ? Mahkeme, işe giriş tarihinden itibaren geçerli hüküm kurabilirmi ?
Old 21-03-2012, 12:24   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Covuc
Konuyu biraz daha derinleştirirsek, sigortalı bir işe, nafakanın kaldırılması davasından örneğin 6 ay önce girildiğini farzedelim. Mahkeme maddi durumun düzelmesi sebebiyle nafakayı kaldırırsa, maddi durumun düzeldiği tarihten, dava tarihine kadar geçen sürede ödenen nafakanın durumu ne olabilir ? Mahkeme, işe giriş tarihinden itibaren geçerli hüküm kurabilirmi ?

Kuramaz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ıslah edilmiş davaya, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 8 28-02-2013 16:17
Dava tarihinden sonraki dönem için ecrimisil hesabı doğru mudur? üye21665 Meslektaşların Soruları 2 19-06-2009 15:05
Dava Tarihinden İki Gün Önce Devredilen Taşınmaz/ Tedbirin Akibeti uranus Meslektaşların Soruları 3 11-05-2007 16:27
' Dava Tarihinden Karar Tarihine Kadar Faiz' Ne Anlama Gelmelidir? Av.Suat Ergin Meslektaşların Soruları 5 28-03-2007 14:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07502007 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.