Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Davaya Cevap Verilmemesi Ve Ön İnceleme Durşmasına Girilmemesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-04-2017, 12:36   #1
Avukat209

 
Varsayılan Davaya Cevap Verilmemesi Ve Ön İnceleme Durşmasına Girilmemesi

Değerli meslektaşlarım herkese iyi günler ve iyi çalışmalar diliyorum.

Müvekkil davalı olduğu "cismani zarar nedeniyle tazminat davasında" davaya cevap vermiyor ve ardından ön inceleme duruşmasına girmiyor.HMK hükmü gereği davaya cevap vermeyen davalı davayı reddetmiş sayılıyor denmekte.Bu aşamadan sonra davacının iddialarına yönelik beyanda bulunmaktan başka yapılabilecek bir husus var mı?Bu yönüyle delil bildirebilme ya da başkaca lehimize olan bir karar bulamadım bu yönüyle de bir karar mevcut mu?

Herkese şimdiden teşekkür ederim....
Old 29-04-2017, 12:40   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

ıslahla delil bildirilebilir...

T.C.
Yargıtay
11. Hukuk Dairesi

Esas No:2015/11858
Karar No:2016/9302
K. Tarihi:

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/07/2015 tarih ve 2014/288-2015/630 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili; müvekkilinin banyo aksesuarları üzerine tasarımları olduğunu, müvekkiline ait tescilsiz tasarımların davalı şirket tarafından ... Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenen fuarda sergilendiğinin ve satışının yapıldığının .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/323 D.İş. sayılı dosyası ile tespit edildiğini, davalı şirketin üretip satışını yaptığı ürünlerin müvekkiline ait ürünler ile iltibas yaratacak derecede aynı ve benzer olduğunu, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek haksız rekabetin tespitini, men'i ve sonuçların ortadan kaldırılmasını, ürünlerin toplanmasını, el konulmasını, imhasını, haksız tecavüzün önlenmesini ve giderilmesini ve şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; davacının da müvekkili gibi dava konusu ürünleri...'den ithalat ettiğini, bu ürünlere ait tasarımların yurtdışında yapıldığını ve Türkiye'ye özgü tasarımlar olmadığını, ithal olunan ürünlerin hiç birisinin tasarımının davacıya ait olmadığını, bu ürünlerin harcı alem ürünler olduğunu, ayrıca yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu ürünlerin tasarımı açısından davacının haklı olduğunu gösterilebilecek teknik resim, onaylı üretim resmi, kalıp resmi, kalıp ve benzeri aşamalara ait deliller sunulmadığı, ayrıca davacının dava konusu tescilsiz tasarımları uzun yıllar önce piyasaya sunarak tanınmış hale getirdiğini ve bu tasarımlara sağladığını iddia ettiği emek ve piyasanın varlığının da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir

1- Dava, haksız rekabetin tespiti, men’i ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, 20.07.2015 tarihli dilekçesi ile yeni delil sunmak için ıslah talebinde bulunmuştur. Mahkemece, yeni delil sunmanın ıslaha konu olamayacağından bahisle ıslah talebi reddedilerek, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, 6100 sayılı HMK’nın 176. ve 177/1. maddelerinde, davanın her iki tarafının da, yargılama usulüyle ilgili bir işlemini bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen ıslah edebileceği ve ıslahın tahkikata tabi olan davalarda tahkikatın bitimine kadar yapılabileceği belirtilmiştir. Taraflarca delil listesinin sunulması işlemi de yargılama usulüyle ilgili bir işlem olup, ıslah ile değiştirilmesi mümkündür.

Diğer bir söyleyişle ıslah, iyiniyetli tarafın, davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıkları düzeltmesine, eksiklikleri tamamlamasına, bu çerçevede yeni deliller sunabilmesine olanak sağlayan bir kurumdur. (YİBK, 04.02.1948 gün ve E:1944/10, K:1948/3) Bu durumda, mahkemece, ıslah talebi kabul edilerek sunulan deliller değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 01-05-2017, 14:43   #3
serdar30

 
Varsayılan

Cevap dilekçesi vermeyen delil bildiremez. Cevap dilekçesi verilmemesi halinde vakıaları inkar etmiş olacaktır.

Ancak delil bildirme süresi ön inceleme duruşmasına kadar başlamaz. Ön inceleme duruşmasından önce verilen sürede delil bildirmemek hak kaybına sebep olmaz. Dolayısıyla ön inceleme duruşmasına girmemişse kendisine delil bildirme için ihtar da çekilmemiştir.

İşinizin zor olduğunu kabul etmekle birlikte beyan dilekçesi ile birlikte delil listesi verilmesi halinde kabul edilebileceğini düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2013/16048
KARAR NO. 2013/29319
KARAR TARİHİ. 11.12.2013

> ÖN İNCELEME DURUŞMASI YAPILMADAN DAVACININ TANIK LİSTESİ BİLDİRMESİ (Davalının da Cevap Süresi Geçtikten Sonra Ön İnceleme Duruşması Yapılmadan Cevap ve Tanık Listesi Sunduğu - Davalı Davacının Dayandığı Vakıaları İnkar Ettiğinden Davalı Tanıklarının Bu Doğrultuda Dinleneceği)

> TANIKLARIN SÜRESİNDE BİLDİRİLMEDİĞİ GEREKÇESİYLE DİNLENMEMESİ (Ön İnceleme Duruşması Yapılmaksızın Tarafların Tanık Listesi Vermeleri Beklenemeyeceği - Davalı Davacının Dayandığı Vakıaları İnkar Ettiğinden Davalı Tanıklarının Bu Doğrultuda Dinlenmesi Gerektiği)

> ÖN İNCELEME DURUŞMASI YAPILMADAN TANIK LİSTESİ BİLDİRİLMESİ (Tarafların Üzerinde Anlaştıkları ve Anlaşamadıkları Hususlar Belirlenmeden Bildirmeleri Beklenemeyeceği/Davalının Davacının Dayandığı Vakıaları İnkar Ettiği - Davalı Tarafından Bildirilen Tanıkların Bu Doğrultuda Dinleneceği)

* TANIK LİSTESİ (Delilin Çekişmeli Vakıaların İspatı İçin Gösterildiği - Ön İnceleme Duruşması Yapılmaksızın Tarafların Üzerinde Anlaştıkları ve Anlaşamadıkları Hususlar Belirlenmeden Tanık Listesi Vermeleri Beklenemeyeceği)

> CEVAP SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA CEVAP VE DELİL LİSTESİ SUNULMASI (Davalının Davacının Dava Dilekçesinde Dayandığı Vakıaları İnkar Etmiş Olacağı/Ön İnceleme Duruşmasından Önce Bildirdiği Tanıkların Bu Doğrultuda Dinleneceği - Tanıklarının Dinlenmesi Talebinin Reddine Karar Verilemeyeceği)

6100/m.140/5, 187/1

ÖZET : Davacı ön inceleme duruşmasından önce delil listesini ibraz etmiş, davalı ise cevap süresi geçtikten sonra cevap ve delil listesi sunmuştur, ön inceleme duruşması yapılmış ve anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiştir. Davalı tarafından bildirilen tanıklar, süresinde bildirilmediği gerekçesiyle dinlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Ön inceleme duruşması yapılmadan, tensiple taraflara, dilekçelerinde göstermiş oldukları ve belge niteliğindeki delilleri sunmaları veya bulundukları yerlerle ilgili açıklamada bulunmaları için süre verilmesi bu anlamda sonuç doğurmaz. Delil, çekişmeli vakıaların ispatı için gösterilir. Ön inceleme duruşması yapılmadan, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar belirlenmeden, tarafların tanık listesi vermeleri de beklenemez. Süresinde cevap ve delil bildirmeyen davalının, davacının dava dilekçesinde dayandığı vakıaları inkar etmiş olacağına göre, ön inceleme duruşmasından önce bildirdiği tanıkların da bu doğrultuda dinlenmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, 27.07.2012 tarihinde açılmıştır. Mahkemece ön incelemenin duruşmalı yapılmasına ve davalıya delillerini bildirmesi için ihtar gönderilmesine karar verilmiş ve bu ihtar taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı ön inceleme duruşmasından önce delil listesini ibraz etmiş, davalı ise cevap süresi geçtikten sonra cevap ve delil listesi sunmuştur, ön inceleme duruşması yapılmış ve tarafların anlaşamadıkları hususlar tespit edilmiştir. Davalı tarafından bildirilen tanıklar, süresinde bildirilmediği gerekçesiyle dinlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Ön inceleme duruşması yapılmadan, tensiple taraflara, dilekçelerinde göstermiş oldukları ve belge niteliğindeki delilleri sunmaları veya bulundukları yerlerle ilgili açıklamada bulunmaları (HMK md. 140/5) için süre verilmesi bu anlamda sonuç doğurmaz. Öte yandan; delil, çekişmeli vakıaların ispatı için gösterilir (HMK md. 187/1). Ön inceleme duruşması yapılmadan, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar belirlenmeden, tarafların tanık listesi vermeleri de beklenemez.

Bu sebeple süresinde cevap ve delil bildirmeyen davalının, davacının dava dilekçesinde dayandığı vakıaları inkar etmiş olacağına göre, ön inceleme duruşmasından önce bildirdiği tanıkların da bu doğrultuda dinlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava 27.07.2012 tarihinde açılmış;davalı yasal süresinden sonra cevap dilekçesi adıyla bir dilekçe ile ön inceleme duruşmasından önce delil listesi vermiştir. Süresinden sonra verildiğinden;bu dilekçeye cevap dilekçesi (HMK.md. 129,317) niteliği verilemeyeceği gibi,kanunda dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi aşamasında(HMK.md.l26-136) kullanılabileceği belirtilen bir kısım hakların( HMK.md.ll6,141)bu dilekçeyle ileri sürülebileceği de kabul edilemez. Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı,davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların (HMK.md.ll9/l-e) tamamını inkar etmiş sayılır (HMK md. 128). Dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi aşamasının (HMK.md.l26-136)tamamlanmasıyla birlikte ön inceleme aşamasına (HMK.md. 137-142) geçilir. Süresinde cevap dilekçesi verilmemiş ise,cevap için öngörülmüş sürenin (HMK.md.l27) bitmesiyle birlikte,dilekçelerin verilmesi aşaması tamamlanmış olur ve artık ön inceleme aşamasına geçilmesine bir engel kalmaz. Usulüne uygun olarak yapılan ön incelemede hakim;özellikle tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususu belirleyerek uyuşmazlık konularını tespit edecektir (HMK md.l40/l,2). Cevap vermemiş olan davalı,savunmasını herhangi bir vakıaya dayandırmış olamayacağı ve sadece davacının dayanağı vakıaların tamamını inkar etmiş durumuna düşeceğinden;bu durumdaki bir boşanma davasında,uyuşmazlık konusu artık davacının dayandığı vakıalar olacaktır. Böyle bir durumda; davalının savunması da buna bağlı olarak,ancak davacının dayandığı vakıaların gerçek olmadığına (çürütülme=karşı ispat) yönelik ispat faaliyeti ile sınırlı olacaktır. Yukarıda da açıklandığı gibi,uyuşmazlık konusu ön incelemede belirleneceğine göre;cevap vermeyen ve daha önce delil bildirmeyen davalının;sadece davanın inkarı ile sınırlı olarak ön inceleme aşamasının sonuna kadar ve duruma göre tahkikat aşamasında (HMK.md. 143-183) da delil bildirme ve bunların toplanmasını talep etme hakkına sahip olduğunun kabulü gerekir. Buna karşılık açıklanan duruma düşmüş olan davalı;davacıya yönelik farklı bir vakıanın varlığını ileri süremeyecek ve bunun ispat faaliyetinde de bulunamayacaktır.

Bu durumda davalının ön inceleme aşamasından önce delillerini bildirdiğine göre; yukarıda açıklanan çerçevede değerlendirilmek üzere,gösterdiği delillerinin usulünce toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek;tarafların kusur dağılım ve derecesinin takdiri ile,tarafların boşanmanın fer'ilerine ilişkin taleplerinin karara bağlanması gerekirken; bu konularda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Temyiz edilen hükmün açıkladığım yönde bozulması gerektiği inancındayım. Bu bakımdan;değerli çoğunluğun bozma sonucuna katılmakla birlikte,bozma gerekçesine kısmen katılmıyor ve hükmün açıkladığım gerekçeyle bozulması gerektiğini düşünüyorum.
Old 01-05-2017, 19:00   #4
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

��Çok önemli HGK Kararı��
Dilekçelerin teatisi AŞAMASINDA herhangi bir delil bildirmeyen DAVACI ya da DAVALIYA delillerini bildirmesi için ÖN İNCELEME duruşmasında YENİ SÜRE verilemez !!!!!
(HGK, 20.4.2016, E. 2014/13-856, K. 2016/523)
GEREKÇESİ:
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın sistematiği içinde; tahkikat aşamasına geçilmezden evvel tarafların uyuşmazlıkların çözümü için ileri sürdükleri delillerin daha işin başında belirlenerek tahkikatın etkin bir şekilde yapılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Yargılamanın etkin ve makul bir süre içinde bitirilmesi için delil gösterilmesi dilekçelerin teatisi (dava, cevap, cevaba cevap ve ikinci cevap) aşamasına hasredilmiştir. Buna göre, dilekçelerin teatisi aşamasında herhangi bir delil bildirmeyen davacı veya davalıya ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmesi için yeni bir süre verilmesine imkân bulunmamaktadır.

Kaynak: Yargıtay 2 HD Başkanı Ömer Uğur Gençcan
Old 08-05-2017, 22:51   #5
Av. Suat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat209
Değerli meslektaşlarım herkese iyi günler ve iyi çalışmalar diliyorum.

Müvekkil davalı olduğu "cismani zarar nedeniyle tazminat davasında" davaya cevap vermiyor ve ardından ön inceleme duruşmasına girmiyor.HMK hükmü gereği davaya cevap vermeyen davalı davayı reddetmiş sayılıyor denmekte.Bu aşamadan sonra davacının iddialarına yönelik beyanda bulunmaktan başka yapılabilecek bir husus var mı?Bu yönüyle delil bildirebilme ya da başkaca lehimize olan bir karar bulamadım bu yönüyle de bir karar mevcut mu?

Herkese şimdiden teşekkür ederim....


Bir de şunu deneyin.....

Yargılamanın bu aşamasına kadar müvekkilinize en az iki adet tebligat gönderilmiş olması gerekmektedir. Tahkikata ilişkin olan gelmedi ise hala.....
Bunlar dava dilekçesi ve ön inceleme duruşmasına ilişkin tebligatlardır.
Müvekkiliniz tebligatları bizzat tebliğ almadı ise her iki tebligat da çok büyük bir ihtimalle usulsüz tebliğ edilmiştir.
Buradan yola çıkarak davadan yeni haberdar olduğunuzu, usulüne uygun olarak taraf teşkilinin sağlanmadığı bu nedenle adil yargılanma hakkınızın ihlal edildiğini beyan edin ve davaya cevap ve delil dilekçesi ibraz edin.

İcra hukukundaki tebliğ tarihinin düzeltilmesi bir anlamda yani..

Mahkeme talebinizi kabul ederse ne ala etmezse yargıtay aşamasında sağlam dayanaklarınız olur en azından.

Kolay gelsin...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Davaya Cevap Süresi Kaçırılmasının Davaya Etkisi Nedir? nanu Meslektaşların Soruları 17 16-10-2016 00:36
davaya cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi,bilirkişi raporuna karşı beyanlar konusunda süre av.sgenc Meslektaşların Soruları 12 08-10-2011 20:50
davaya cevap-avukatın sonradan davaya dahil olması aysee Meslektaşların Soruları 3 25-04-2011 21:57
davaya cevap verilmemesi- ödeme itirazı gülnihal çevik Meslektaşların Soruları 0 14-12-2009 21:18
Süresinde davaya cevap verilmemesi-muvazaa iddiası ilksan Meslektaşların Soruları 1 15-04-2008 22:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05375195 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.