Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

asliye hukuk mahkemesi vasi kabul etmiyor mu?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-05-2013, 02:54   #1
abdullah_çetin

 
Varsayılan asliye hukuk mahkemesi vasi kabul etmiyor mu?

iyi günler arkadaşlar. meslektaş avukat bir abimizin yaşadığı bir problemi sormak istiyorum. ne kadar meslektaşıma sorduysam tam bir yanıt alamadım. yardımlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.
meslektaş abimiz asliye hukuk mahkemesinde kendisi adına dava açmış bulunmakta. dava da bilirkişi raporu meslektaşımızın lehine gelmiş fakat benzer bir dava yargıtaydan, bilirkişi uzman olmadığı için geri döndüğünden mahkeme hakimi uzman bilirkişiden de rapor istetmiş ve şu an o rapor bekleniyor. fakat meslektaş abimizin yaşı ile ilgili hastalıkları ilerlemiş durumda. kendisinin alzheimer hastalığı ilerlemiş ve ileri derecede unutkanlık ve bazende düşünme yetisini kaybetmesi başlamış. meslektaşımızın oğlu babasının vasisini almış ve babasının yerine davayı devam ettirmek istiyor fakat davanın görüldüğü asliye hukuk mahkemesi kalemine bu durumu sorduğunda, "vasi tayini, akli dengesi yerinde değil demek, eğer vasi olarak dava da herhangi bir işlem yapılırsa yada meslektaşımızın vesayet altına alındığı anlaşılırsa dava düşer" cevabını almış. tabiki meslektaşımızın ailesi çok büyük sıkıntıda ve ne yapacağını bilmiyor. uzun seneler mesleği icra eden meslektaş büyüklerimize sorduğumda sağlıklı bir yanıt alamadım. hepsi mantıken "vasi, vesayet altına alınanın yerine davaya devam eder" diyor ama tam olarak kesin bilmediklerini de ekliyorlar. benim sorum böyle bir şey olabilir mi? asliye hukuk mahkemesinde süren davası olan bir şahıs vesayet altına alındığında, süren davasının akibeti ne olur? bu durumda ne yapılmalı?
yardımlarınız için şimdiden çok teşekkürler...
Old 26-05-2013, 07:52   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Asliye hukuk mahkemesi davacının kısıtlanmasını gerektirecek bir hal görmesi veya ihbarını alması halinde Sulh Hukuk Mahkemesine durumu kendi bildirmesi gerekir.

Ve HMK.56.maddeye göre de yargılamayı bekletmek zorundadır.
Alıntı:
Kanuni temsilci atanması sebebiyle yargılamanın ertelenmesi

MADDE 56 - (1) Taraflardan birinin vesayet altına alınması veya kendisine yasal danışman atanması talebi mahkemece uygun bulunur ya da mahkemece gerekli görülürse, bu konuda kesin bir karar verilinceye kadar yargılama ertelenebilir.

(2) Taraflardan biri kanun gereğince tedavi, gözlem veya koruma altına alınmış yahut başkalarıyla görüşmekten yasaklanmış olup da kendisi veya vekilinin mahkemede bulunması mümkün değilse, o kimse hakkında davayı takip için kayyım atanıncaya kadar yargılama ertelenebilir.


Davanın düşürülmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Aksine mahkeme kısıtlanması gereken kişi için gerekli tedbirleri almalıdır. Hak kaybını önlemelidir.

Örnek Bir karar:
Alıntı:
15.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/5767
Karar: 2011/6354
Karar Tarihi: 31.10.2011
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Dava, eser bedeli olarak davalıya ödendiği ileri sürülen 25.000,00 TL alacağın davalıdan tahsili istemi ile açılmış; mahkemece, davanın yasal delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 51. maddesi hükmü gereğince, dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. Aynı Yasa'nın 50. maddesi hükmü uyarınca da medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayan gerçek kişiler ise, davada kanuni temsilcileri tarafından temsil edilir. Gerçek kişinin medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olup olmadığı ise, Türk Medeni Kanunu'nun 9 ve izleyen maddeleri hükümlerine göre belirlenir. Davacı, 20.05.2010 tarihli temyiz dilekçesine eklediği 18.05.2010 ve 3678 numaralı Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü ilaç kullanma raporuna da dayanarak, halen Yedikule Hastanesi Psikiyatri Bölümünde tedavi gördüğünü bildirmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi hükmü gereğince, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır. Bu husus, mahkemece, tespit olunduğunda hemen yetkili vesayet makamına bildirilmelidir.

HMK'nın 114/d maddesi hükmü gereğince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olup; her aşamada mahkemece, doğrudan gözetilmesi gerekir. Bu hukuksal sebeplerle, Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereğince davacının vesayet altına alınmasının gerekli olup olmadığının ilgili vesayet makamına bildirilmesi ve HMK'nın 56. maddesi hükmü gereğince işlem yapılması zorunludur. Bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 31.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.

Davacı için oğlu vasi atanmışsa, vasi tayini ve kısıtlanma kararını Asliye Hukuk Mahkemesine sunması ve vasinin davayı takip için vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemsinden "izin" alması gerekir.(TMK.462) Asliye Hukuk bu işlemleri beklemek zorundadır.

Saygılarımla,
Old 26-05-2013, 16:16   #3
abdullah_çetin

 
Varsayılan

bir sorum daha olacak arkadaşlar, vesayet altına alınan kişi kendisi duruşmaya katılsa bir problem olur mu? daha sonra vesayet altına alındığı ortaya çıkarsa yada ilerleyen bir zamanda davaya vasi devam edeceği zaman vasi kararı tarihine bakılıpta bu tarihten sonra vesayet altına alınanın duruşmaya katıldığı anlaşılırsa davaya bir zararı olur mu? cevaplarınız için teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kadastro Mahkemesi mi Asliye Hukuk Mahkemesi mi? Güldal Meslektaşların Soruları 5 20-09-2012 19:30
Merkezde ihtisas mahkemesi varsa taşradaki Asliye Hukuk Mahkemesi ihtisas mahkemesi sıfatıyla davaya bakabilirmi? olgu Meslektaşların Soruları 1 15-08-2012 12:28
Asliye hukuk mahkemesi mi ticaret mahkemesi mi? Av.Ayşe Acar Meslektaşların Soruları 9 01-10-2011 22:54
İdare Mahkemesi mi Asliye Hukuk Mahkemesi mi görevli muzio Meslektaşların Soruları 4 26-08-2010 09:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07803011 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.