menfi tespit

Merhabalar Sayın Meslaktaşlarım, sizden bir konuda yardımcı olmanızı istirham edeceğim. Sorum şu: Müvekkili olduğum belediye hakkında elektirik borcu nedeniyle ilamsız takip yapılıyor. Yapılan bu takibe sürese içerisinde itiraz ederek takibi durdurduk. Karşı taraf itirazın kaldırılması ile ilgili herhangi bir işlem yapmadı. Takip şuan durmuş durumda. Yalnız elektrik borcu nedeniyle yapılan icra takibinde, müvekkilim belediyenin böyle bir borcu yoktur. TEDAŞ ile herhangi bir abonelik sözleşmesi yoktur, elektrik sayacı başka biri adına kayıtlıdır. Bu durumda müvekkilim belediyenin borcu olmadığınının tespiti için MENFİ TESPİT DAVASI açabilir miyim? İcra takibi durmuş olsada hala borç tehtidi devam etmektedir. İlginiz için teşekkür ederim.

Menfi tespit davası açmanıza gerek yok,bence menfaat şartı yok, ortada durmuş bir takip ve alacağı olduğu iddiası ile durmuş takibi harekete geçirmek istemeyen bir alacaklı yok. Gerçekten borçlu olmadığınız hususu zaten itirazın iptali davasında ortaya çıkacaktır.

Menfi Tespit davası açmanıza bir mani yoktur. Takipten önce veya sonra Menfi Tespit davası açılabildiğinden takip dursa bile, "Maddi anlamda kesin hüküm elde etmede borçlunun menfaati vardır." kanaatindeyim.

Ancak, takip durmuş olsa bile açacağınız Menfi Tespit davası "Takipten sonra açılmış bir Menfi tespit Davası olarak" işlem görecektir. Alacaklı olduğunu iddia eden taraf itirazın iptali davası açtığında da mahkemenin hükmü maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olacak ve haklı iseniz haklılığınızı ortaya çıkaracaktır.

Bu nedenle "sonucu itibariyle" meslektaşımız Sayın OlcayK'ya katılıyorum.

Borçlunun böyle bir davayı açmakta hukuksal yararının bulunduğunun kabulü için, alacaklının borçlu aleyhine, borçlunun verdiği belgeye dayanarak, icra takibinde bulunabilecek bir durumda olması, başka bir deyişle, borçlunun alacaklının cebri tehdidi altında bulunması gerekir. Borçlunun, alacaklının hiçbir belgeye ya da İİK. madde 68' de öngörülen nitelikte bir belgeye dayanmaksızın kendisine karşı icra takibine geçeceğinden bahisle, menfi tespit davası açmasında hukuksal yararı yoktur. Zira borçlu; alacaklının hiçbir belgeye dayanmadan hakkında yapacağı icra takibini süresinde itiraz etmek suretiyle durdurma olanağına sahiptir. (Nihat YAVUZ Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Uygulamada ve Öğretide Menfi Tespit ve İstirdat Davası )
Olayda da anladığım kadarı ile bir belge yok.

Sayın Saim'e katılıyorum.

Her ne kadar doktrinde ödeme emrine itiraz edilmesi durumunda Alacaklının elinde 68 deki belgelerin bulunmaması durumunda, menfi tspit davası açılamayacağını ileri sürülmektedir. Açıkçası ben bunun mantığını anlamış değilim.

Ancak YARGITAY,Ayrım yapmadan,ödeme emrine itiraz etmiş borçlunun menfi tespit davası açabileceğine karar vermektedir.(11.HD. 30.11.82,6501/7252)

Ayrıca aşağıdaki içtihatında çok güzel şekilde ifade etmiştir.

"Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılmış bulunan itirazın iptali davası devam ederken, borçlunun takibe konu edilen alacakla ilgili olarak ayrıca menfi tesbit davası açmasında hukuki yararı bulunup bulunmadığı tartışılabilir ise de; somut olayda olduğu gibi, kendisine icra takibi ile ilgili ödeme emri gönderilen borçlunun, takibe itiraz etmekle beraber, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davası ya da genel hükümler çerçevesinde alacak davası açmasını beklemeden borç tahdidinden kurtulmak amacıyla açacağı menfi tesbit davası ile, İİK.nun 72. maddesi çerçevesinde borçlu olmadığının tesbitini isteyebileceğini ve bunda hukuki yararının bulunduğunu kabul etmek gerekir. Kaldı ki; İİK.nun 72/2. maddesinde, borçlunun icra takibinden önce dahi menfi tesbit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edildiğinden, mahkemece aksine düşüncelerle yazılı şekilde davanın reddinde isabet görülmemiştir."(19. HUKUK DAİRESİ E. 1995/7875 K. 1995/10257 T. 27.11.1995)

Bence gerek yok ama borçlunun teminat yatırmasına gerek var mıdır? Dava icra takibinden sonra açılmış, kanunun metni ve şekli yorumu açık görünüyor.

Verdiğiniz ifadeler sanıyorum Sn.Nihat Yavuz'un kişisel kanaati.

Yasada İcra takibinden önce veya sonra Menfi tespit davası açılabilir şeklinde hüküm vardır. Bu hükümde, İcra takibinden önce ikame edilecek Menfi tespit davalarında İİK.68. madde normlarına uygun bir belge olmalıdır şeklinde bir sınırlandırma yoktur.

ilk neden budur.

İkinci neden şudur: Bilindiği gibi icra hukuku işlemleri ve bu arada takip hukuku maddi anlamda kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz. Yani genel mahkemelerden hüküm alınmasına ve takip hukukundaki neticenin ortadan kaldırılmasına engel yoktur. Bu anlamda da borçlu olduğundan bahisle hakkında icra takibi açılan ve ancak itiraz nedeniyle sadece "takip hukuku" temelinde duran alacak talebinin, "maddi hukuk anlamında kesin bir biçimde" ortadan kaldırılmasını istemek hakkına borçlu sahiptir ve bu anlamda "hukuki menfaati" vardır, düşüncesindeyim.

Yani bu benim fikrim ve gerekçem...

Yoksa sizin yazdığınıza bir eleştirim yok efendim.

Saygılarımla.

eğer alacaklının elinde itirazın kesin veya geçici kaldırılmasını sağlayacak belgelerden biri bulunuyorsa bu durumda borçlunun hukuki yararı vardır aksi takdirde borçlunun hukuki yararından bahsedilemez bu durumda alacaklının iptal davası açmasını beklemek gerekir. zaten bu bahsettiğim ikinci durum ispat hukuku açısından pek olası değil.

Alıntı: Yazan Saim Verdiğiniz ifadeler sanıyorum Sn.Nihat Yavuz'un kişisel kanaati. Yasada İcra takibinden önce veya sonra Menfi tespit davası açılabilir şeklinde hüküm vardır. Bu hükümde, İcra takibinden önce ikame edilecek Menfi tespit davalarında İİK.68. madde normlarına uygun bir belge olmalıdır şeklinde bir sınırlandırma yoktur. ilk neden budur. İkinci neden şudur: Bilindiği gibi icra hukuku işlemleri ve bu arada takip hukuku maddi anlamda kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz. Yani genel mahkemelerden hüküm alınmasına ve takip hukukundaki neticenin ortadan kaldırılmasına engel yoktur. Bu anlamda da borçlu olduğundan bahisle hakkında icra takibi açılan ve ancak itiraz nedeniyle sadece "takip hukuku" temelinde duran alacak talebinin, "maddi hukuk anlamında kesin bir biçimde" ortadan kaldırılmasını istemek hakkına borçlu sahiptir ve bu anlamda "hukuki menfaati" vardır, düşüncesindeyim. Yani bu benim fikrim ve gerekçem... Yoksa sizin yazdığınıza bir eleştirim yok efendim. Saygılarımla.

Eleştirilerinize her zaman açığız efendim

Benim soruya konu olaydaki kişisel kanaatim menfi tespit davası açılmasına gerek olmadığı, elbette açılamaz yasaktır demiyorum, denilemezde zaten.

Elinde hiç bir belge olmayan alacaklı doğal olarak ilamsız takip yapmış ve borçlunun itirazı üzerine takip durmuş, devamında alacaklı itirazı iptal ettirmek için dava açmamış, borçlu için icra tehdidi oluşturacak bir durum yok.

Bu durumda zaten yeterince yoğun olan mahkemelerin meşgul edilmesini, yargılama gideri yapılmasını, talebinde ısrarcı olmayan alacaklıdan vekalet ücreti alınmasını çok doğru bulmuyorum.

Karşı tarafın itirazın kaldırılması/iptaline yönelik bir işlem yapmadığını belirtiyorsunuz. Eğer dava açmayıp bekleyecekseniz itirazınızı alacaklı tarafa tebliğ ettirmenizi öneririm. Aksi halde itirazınız üzerinden 6 ay ya da 1 yıl geçsede alacaklı yan itirazı tebliğ almadığından bahisle bu sürelerden daha sonra da dava açma yoluna gidebilir.