Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

KÖy TÜzel KİŞİlİĞİne Hİbe Edİlen TaŞinmaz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-10-2007, 09:24   #1
Av.bozkara

 
Varsayılan KÖy TÜzel KİŞİlİĞİne Hİbe Edİlen TaŞinmaz

Sevgili Meslektaşlar;

Müvekkil tarafından köy tüzel kişiliğine 09.06.2000 yılında sağlık ocağı yapılmak üzere hibe edilen 1240 m2 lik taşınmaz üzerinde hiçbir işlem yapılmamıştır ve köye yakın mesafede sağlık ocağı bulunduğu için buraya sağlık ocağı yapılmasına da izin verilmemektedir. Taşınmazı hibe edenler bu sebeple taşınmazı geri almak istemektedirler.

Yapılabilecekler hakkında tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim...

Saygılarımla
Old 17-10-2007, 13:57   #2
Viyola

 
Varsayılan

Merhaba,
Yardımcı olması amacıyla aşağıdaki kararı gönderiyorum.
Benzer olarak açılmış bir davada Yargıtay, davada hangi haklı gerekçelerle bağış koşulunun yerine getirilmediğini, fiili ve hukuki imkansızlıklar olup olmadığının araştırılması gerektiğinden bahisle kararı bozmuş.

T.C.
YARGITAY
Birinci Hukuk Dairesi
Esas No: 2005/9758
Karar No: 2005/10438
Tarih: 5.10.2005
  • TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Lise Yapılmak Şartıyla Hazineye Bağışlanan Taşınmaz - Bağışlananın Bağışlamayı Sınırlayan Ödevleri Haklı Bir Sebep Olmaksızın Yerine Getirmemesi/Bağıştan Dönülebileceği )
  • BAĞIŞTAN DÖNME ( Lise Yapılmak Şartıyla Hazineye Bağışlanan Taşınmaz - Bağışlananın Bağışlamayı Sınırlayan Ödevleri Haklı Bir Sebep Olmaksızın Yerine Getirmemesi )
  • HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Bağışlananın Bağışlamayı Sınırlayan Ödevleri Haklı Bir Sebep Olmaksızın Yerine Getirmemesi - Bağışlayanın Öğrendiği Tarihten İtibaren Bir Yıllık Sürede Beyanda Bulunmak Veya Dava Açarak Bağıştan Dönebileceği )
  • OKUL YAPILMASI AMACIYLA HAZİNEYE BAĞIŞLANAN TAŞINMAZ ( Haklı Bir Sebep Olmaksızın Okul Yapılmaması - Bağıştan Dönmekte Usul ve Süre )
  • BAĞIŞTAN YARARLANMA ( Borçlar Kanunu'nun 244/3 Maddesi ve Medeni Kanun'un 510. Maddesi Arasında Paralellik - Bağışlayan Bağıştan Dönmesi )
ÖZET :
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılara ait olan taşınmazın akitle meslek lisesi yapılmak şartıyla davalı Hazineye bağışlandığı görülmektedir. Dosyada mevcut bilirkişi raporundan da taşınmaz üzerine sözü edilen meslek lisesinin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bağışlanan yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse, bağışlayan bağıştan dönme ( rücu ) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir.

DAVA :
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, maliki bulundukları 3 nolu parsellerini üzerine meslek lisesi yapılmak üzere davalıya bağışladıklarını, ancak bugüne kadar okulun inşa edilmediğini ileri sürerek tapunun iptali ve yeniden adlarına tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının iddiası sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar,davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi A.'nun raporu okundu,düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR :
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davacılara ait olan 7270 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 3 parsel sayılı taşınmazın 18.3.1996 tarihli akitle meslek lisesi yapılmak şartıyla davalı Hazineye bağışlandığı görülmektedir. Dosyada mevcut bilirkişi raporundan da taşınmaz üzerine sözü edilen meslek lisesinin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Ne varki, iddia ve savunma bakımından mahkemece yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığından söz edebilme imkanı yoktur. Özellikle, temlik tarihinden uzun bir süre geçmesine rağmen,hangi haklı gerekçelerle bağış koşulunun yerine getirilmediği, fiili ve hukuki imkansızlıkların bulunup bulunulmadığı üzerinde durulmamıştır.
Bilindiği üzere; bağıştan dönme ( rücu ) bağışlayanın tek taraflı bağışlanana varması gerekli beyanıyla geriye yürürlü ( makable şamil ) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlanan bağışlayana veya yakınlarına karşı bir cürüm işlerse veya yasa gereği yapmakla zorunlu olduğu ödevlerini önemli surette aksatırsa yahut bağışlamayı sınırlayan ödevleri haklı bir sebep olmaksızın yerine getirmezse, bağışlayan bağıştan dönme ( rücu ) sebebini öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde beyanda bulunmak veya dava açmak suretiyle bağıştan dönebilir. Borçlar Kanununun 244/3 maddesinde "... bağışlanan bağışlamayı takyit eden mükellefiyeti haklı bir sebep olmaksızın İcra etmezse..." şeklinde düzenlenmiştir. Yasa koyucu söz konusu maddenin birinci ve ikinci fıkraları hükmüyle mirastan ıskat sebeplerini düzenleyen Medeni Kanunun 510. maddesi arasında paralellik sağlamış, bağıştan yararlanan kişiyi bağışlayanın devamlı baskısından kurtarmak istemiştir. Gerçekten basit olayların dönme ( rücu ) nedeni sayılması, yukarıda değinilen mahzurun yanında açıklanan yasa maddelerinde izlenen amaca aykırı bir durum yaratacağı gibi hak ve adalet duygularını da zedeler. Bu itibarla her iki madde hükümleri birlikte değerlendirilerek olayların kapsamları,nitelikleri özellikle vehamet derecelerinin gözönünde bulundurulması zorunludur. Hemen belirtmek gerekir ki bağıştan dönme ( rücu ), kurulmuş olan bir sözleşmeyi sonradan ortaya çıkan sebeplere göre sona erdiren yenilik doğurucu bir hak olduğundan bağışlanan ancak dönme ( rücu ) anında elinde kalan miktarı vermekle yükümlüdür.
Hal böyle olunca, yukarda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve incelemenin yapılması özellikle bağıştan dönme koşullarının bulunup bulunmadığı yönünde gerekli soruşturmanın tamamlanması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere eksik soruşturma ile hüküm kurulması doğru değildir.

SONUÇ : Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi
Old 17-10-2007, 16:24   #3
Av.bozkara

 
Varsayılan

Sayın viyola ilginize çok teşekkür ederim. Sunduğunuz karar da olayımızla çok benziyor.Ancak bizim olayımızda herhangi bir akit yok, taraflar sözlü olarak anlaşmışlar ve tapuya da bu yerin sağlık ocağı yapılmak üzere bağışlandığı yazılmış. Burada kararda geçen "bağış yapılanın inşaatı yapamamasındaki hukuki imkansızlık" bizim olayımızda da mevcut. Yani köy tüzel kişilğinin burada sağlık ocağı yapmasına Sağlık İl Müdürlüğü izin vermemiş. Gerekçe ise hem köyün ilçeye yakın olması hem de nüfusunun 2.500 ün altında olması. Bu noktada da burada sağlık ocağı yapılması da hukuken imkansız. Çünkü Sağlık Bakanlığının yayınladığı genelgede de köylerde sağlık ocağı kurulma şartları sayılmış. Bu şartlar olaya konu köy açısından gerçekleşmemiş. Bu noktada da burada sağlık ocağı yapılması hukuken imkansız. Burası sadece sağlık ocağı yapılması için hibe edildiğine ve bu amaç da gerçekleşemeyeceğine burayı geri alabilmek hakkımız olmalı diye düşünüyorum...
Old 25-10-2007, 11:45   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

BK.nun 237/2 md. sine göre taşınmaz mallar hakkındaki bağışlama tapuda resmi şekilde yapılır. 237/3 md.deki sözleşmenin ise ayrıca yapılması gerekmez. Zaten tapuda böyle bir şart konulduğuna göre akit tablosunda bağıış sözleşmes i zaten yapılmış demektir. Akit tablosu incelenodiğinde baığış sözleşmesinin resmi şekilde yapıldığı sanırım ki görülecektir.

BK. 240/1 md.sine göre şartlı veya mükellefiyetli bağış yapılabilir.

244/3. md. mükellifet veya şartın (haklı bir sebeb olmaksızın ) yerine getirilmemesi bağıştan dönme nedenidir. 246/1 md. göre hak düşürücü süre dönme sebebinin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıldır.

Bu koşullar somut olaya uygulandığında ortada geçerli bir bağış bulunduğu fakat sağlık ocağı yapımı şartının ( mü kellefiyeti ) yerine getirilmemesi nedeniyle bağıştan dönme hakkının doğduğu, bu hakkın kullanılıp tapunun iptali ile eski malik adına tescilinin istenebileceği ortaya çıkar.

Burada iki sorun dikkati çekebilir.

Birincisi ; sn. (viola) nın gönderdiği yargıtay kararında da açıklandığı gibi ortada " haklı bir neden " olup olmadığı hususudur. Sağlık Bakanlığının izin vermemesini karşı taraf " haklı bir neden " olarak ileriye sürebilir. Bence haklı sebeb koşulu şu ana kadar gerçekleşmeyen fakat ileride gerçekleşme imkanı olabilen hususlardır. Örneğin şu tarihe kadar sağlık ocağı binası yapılacak denir. O tarihe kadar iskan izni alınamaz dtaha sonra alınabilir veya alınma imkanı zdoğar o zaman ortada haklı neden vardır denilebilir.
Bence " haklı neden" unsuru araştırılırken bağışın gayesinin gözetilmesi gerekir. Burada tek gaye vardır. O da sağlık ocağı tesisinin kurulması ve işletilmesidir. Eğer şimdiye kadar doğmayan bir imkan örneğin bir iki yıl içinde doğacaksa , doğma ihtimali varsa bağış şartı gecikmeli de olsa yerine getirilecek demektir. Bu takdirde dönme ile ilgili dava kabul görmeyebilir. Fakat zaten gecikmiş olan şart daha da gecikip bundan sonrada yerine getirilemeyecek ise artık o sözleşmeden beklenen gaye yerine gelmemiş ve gelmesi imkanı da doğmayacak demektir.Tapu maliki hiçbir zaman sağlık ocağı tesisi kurulamıyacak bir yeri ne diye köye bağışlasın. Bu halde ortada " bozucu şart " vardır ve gerçekleşmiştir. Bağıştan dönme iradesi tapu iptali davası kabul edilebilir.( kişisel görüş) diye düşünüyorum.

İkincisi ; hak düşürücü süredir. Buna da dikkat etmek gerekir. Daha önce yazışma yapılmamışsa, sağlık müdürlüğünden bu yerde sağlık ocağı kurulup kuramayacağı , ileride bir iki yıllık süreçte kurulma imkanı olup olamayacağı sorulduğunda süre cevabından itibaren başlar. Ya da köy muhtarlığına ihtarname gönderilip bağış şartının yerine getirilmesine başlanması için süre verilir. Yerine getirilmeme nedeni sorulur. İhtarname cevabı hak düşürücü sürenin başlangıcı olur.

Saygılarımla.
Old 25-10-2007, 11:50   #5
Av.bozkara

 
Varsayılan

Sayın Kocabaş,

Aydınlatıcı açıklamanız için çok teşekkür ederim.

Saygılarımla,
Old 13-12-2007, 15:17   #6
Av.bozkara

 
Varsayılan

Sayın Kocabaş ve Sayın Viyola,

Açacağım dava ile ilgili gelişmeleri sizlerle paylaşmak istedim. Köy Tüzel Kişiliği'ne çektiğim ihtarnameden hiçbir netice alamadım. Şifahi görüşmelerde bana müvekkilin bu yeri kendilerine süresiz ve şartlı olarak bağışladığını, ileride bu yerde belki de sağlık ocağı yapılabilmesinin mümkün olduğunu, bu nedenle de açacağım davanın olumsuz sonuçlanacağını söylediler. Bunun üzerine bende il sağlık müd.ne bu yer üzerinde şu anda ve ileriye yönelik olarak sağlık ocağı yapılmasının mümkün olup olmadığını-değilse sebeplerini sordum. Gelen cevabi yazıda şöyle diyor; "Sağlık Bakanlığınca çıkartılan 2003/104 sayılı genelge gereğince belde ve köylerde sağlık ocağı planlanabilmesi için nüfusun 2500 ün üzerinde olması gerekmektedir. 1998 ETF sayımlarına göre Akyar Köyü nüfusu 740 olduğundan bu yerde sağlık ocağı yapılması mümkün değildir."
Bu cevap çerçevesinde yarın davamı açacağım. Sonuçta köyün nüfusu yıllardır hep aynı.Hatta giderek de azalıyor. Bu noktadan hareketle de bu yer üzerinde hiçbir zaman sağlık ocağı yapılamayacak diye düşünüyorum. Yani ortada haklı bir neden yok.

Saygılarımla...
Old 13-12-2007, 15:56   #7
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Sayın Bozkara,
Başarılar dilerim.
Davadan olumlu sonuç alabileceğiniz kanısındayım.
Saygılarımla.
Old 13-12-2007, 17:38   #8
Viyola

 
Varsayılan

Sayın Bozkara,
Kolaylıklar diliyorum.Gelişmelerden haberdar olmak isteriz.
Saygılar.
Old 04-02-2008, 12:20   #9
caner87

 
Varsayılan

sağlık ve sosyal yardım vakfına 1989 yılında bağışlanan taşınmaz sağlık ocağı olarak kullanılıyor. Ancak aile hekimliği uygulması sebebi ile de bu taşınmaz şu an doktorlara kiralanmış vaziyette.. bu durumda yapılan bağışın geri alınması mümkün müdür? çünkü vaktiyle vakfa bağışlanmış bir yer şimdi kira ilişkisi ile kullandırtılıyor... muhtemelen il sağlık müdürlüğüne kira veriliyor? bu durumda olan var mı? ne yapabiliriz?
Old 12-10-2016, 12:14   #10
av-alp

 
Varsayılan

Üstad, dava ile ilgili bir gelişme oldu ise paylaşabilir misiniz?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adİ Yazili TaŞinmaz BaĞiŞlamasi SPARTACUS Meslektaşların Soruları 2 18-07-2007 14:32
Haksiz İhraÇ Edİlen Üyenİn Kooperatİften AlacaĞi mim20 Meslektaşların Soruları 1 10-07-2007 14:49
Jandarmanın tüzel kişiliği Hammerfall Meslektaşların Soruları 4 23-05-2006 11:21
Tüzel Kişilerin Cezai Sorumluluğu orcan talşık Hukuk Soruları Arşivi 5 15-02-2002 00:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05703306 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.