Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

muris muvazaası nedeniyle tapu iptal tescil davaları hakkında

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-12-2016, 12:03   #1
Av. Göztepeli

 
Varsayılan muris muvazaası nedeniyle tapu iptal tescil davaları hakkında

Öncelikle tüm meslektaşlarıma hayırlı işler diler, saygı ve selamları iletirim.

Murisin A, B, C, D adında 4 çocuğu var. Muris sağlığında bir taşınmazını çocukları A ve B adına satış göstermek suretiyle devretmiş. Şimdi ise C muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açmak istiyor ama D bu davayı açmaya yanaşmıyor.

Böyle bir durumda C tek başına tapu iptal ve tescil davası açabilir mi? Eğer ki C, açtığı bu davayı kazanırsa, kararda D adına da hüküm tesis edilebilir mi? Yoksa yalnızca C'nin hissesi oranında mı tescil yapılır?

Cevap verecek meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla.
Old 22-12-2016, 13:01   #2
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Göztepeli
Öncelikle tüm meslektaşlarıma hayırlı işler diler, saygı ve selamları iletirim.

Murisin A, B, C, D adında 4 çocuğu var. Muris sağlığında bir taşınmazını çocukları A ve B adına satış göstermek suretiyle devretmiş. Şimdi ise C muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açmak istiyor ama D bu davayı açmaya yanaşmıyor.

Böyle bir durumda C tek başına tapu iptal ve tescil davası açabilir mi? Eğer ki C, açtığı bu davayı kazanırsa, kararda D adına da hüküm tesis edilebilir mi? Yoksa yalnızca C'nin hissesi oranında mı tescil yapılır?

Cevap verecek meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla.



Yargıtay 1. H.D. 2014/11142 E. 2016/7262 K. 14.06.2016 Tarih: "...Dava, “hukuki ehliyetsizlik”, “hile” ve “muris muvazaası” hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılan pay oranında tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, ileri sürülen isteklerden öncelikle incelenmesi gereken “ehliyetsizlik” hukuksal nedeni bakımından pay oranında iptal-tescil isteğiyle açılan davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Ne var ki, mirasçıların birbirleri arasındaki uyuşmazlıklarda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 688 ve devam eden maddelerinde öngörülen paylı mülkiyet hükümleri uygulanacağından, pay oranında istekle dava açılabilmesi mümkündür..."
Old 22-12-2016, 13:20   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Göztepeli
Öncelikle tüm meslektaşlarıma hayırlı işler diler, saygı ve selamları iletirim.

Murisin A, B, C, D adında 4 çocuğu var. Muris sağlığında bir taşınmazını çocukları A ve B adına satış göstermek suretiyle devretmiş. Şimdi ise C muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açmak istiyor ama D bu davayı açmaya yanaşmıyor.

Böyle bir durumda C tek başına tapu iptal ve tescil davası açabilir mi? Eğer ki C, açtığı bu davayı kazanırsa, kararda D adına da hüküm tesis edilebilir mi? Yoksa yalnızca C'nin hissesi oranında mı tescil yapılır?

Cevap verecek meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla.

Muris muvazaası nedeniyle Satış Sözleşmesinin Geçersizliğinin Tespiti suretiyle Tapu İptali ve Tescil davaları iki şekilde açılabilir:

1) Tapunun tamamının iptali ile terekeye dönmesi talep edilmişse, tüm mirasçıların davaya katılımı zorunludur. Bu durumda tüm mirasçılar için hüküm kurulur.
2) Tapunun sadece davacı miras payı oranında iptali talep edilmişse, davacı mirasçı tarafından tapuda malik görünen kişiye karşı davanın açılmış olması yeterlidir. Diğer mirasçıların davaya katılması gerekmez. Bu durumda sadece davayı açan mirasçı için hüküm kurulur.
Old 23-12-2016, 11:13   #4
imsel

 
Varsayılan

hissesi oranında iptal ve tescil talepli olarak açabilirsiniz.
Old 24-12-2016, 10:36   #5
Avukat İlkay Uyar Kaba

 
Varsayılan Muris Muvazası Yargıtay Kararı

T.C. YARGITAY

1.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/8115
Karar: 2014/9783
Karar Tarihi: 13.05.2014


TAPU İPTAL VE TESCİL VE TENKİS DAVASI - MURİS MUVAZAASI - SABİT TENKİS ORANININ VE ÇEKİŞMELİ TAŞINMAZIN BU ORANDA BÖLÜNÜP BÖLÜNMEYECEĞİNİN BELİRLENMESİ - BÖLÜNME MÜMKÜN DEĞİL İSE DAVALI TARAFA TERCİH HAKKININ HATIRLATILMASI GEREĞİ

ÖZET: Mahkemece, öncelikle uzman bilirkişi marifetiyle sabit tenkis oranı belirlenmeli, bu oran dikkate alınmak suretiyle çekişmeli taşınmazın bölünüp bölünmeyeceği konusunda ilgili makamlardan bilgi alınmalı, bölünmesi mümkün ise taraflar adına tesciline karar verilmeli, bölünmesi mümkün değilse davalı tarafa tercih hakkı hatırlatılmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir.

(4721 S. K. m. 561, 563, 564, 565, 570) (4722 S. K. m. 17) (YİBK. 11.11.1994 T. 1994/4 E. 1994/4 K.)

Dava: Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali-tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.05.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Nezahat Esin Aydın ile diğer temyiz eden davalı H. Ş. vekili Avukat Eren Mutlu, Davalılar D. Ş. vd. vekili Av. Raif Karagöz, davalılar M. A. vd. vekili. Av. Murat Kemal Gündoğmuş geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen diğer davalı asiller gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Süleyman Yumma tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Asıl dava ile birleşen 1999/283 esas ve 1999/319 esas sayılı davalar tenkis, birleşen 1999/64 esas sayılı dava ise; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.

Davacı, murisin bağış suretiyle yaptığı temlikler ile birleşen 1999/319 esas sayılı dosyasında 430 parseli murisin zilyetliğinde olmasına rağmen kadastro çalışmasında 14130/21100 payı davalı H. adına tespit ettirdiğini, saklı payını zedeleme kastı ile hareket ettiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemiş, birleşen 1999/64 esas sayılı dosyasında ise; 430 ve 712 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının davalı H.'a satış suretiyle yaptığı temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.

Mahkemece, muris muvazaası isteği ile ilgili olarak herhangi bir karar verilmemiş, tenkis isteklerine ilişkin davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan H. Ş.'ün 19.6.1974 tarihinde 256 ada 75 sayılı parseldeki 1/2 payını, 13.7.1977 tarihinde 274 ada 9 sayılı parseldeki 2/3 payını davalı H.'ye bağışladığı, 26.4.1983 tarihinde 256 ada 55 sayılı parselin tamamını, 256 ada 75 sayılı parselde geri kalan 1/2 payını ve 274 ada 9 sayılı parselde geri kalan 1/3 payını davalı H.'a, 256 ada 57 sayılı parseli de 1/2'şer pay olarak davalı H. ve H.'a bağışladığı, 4.12.1998 tarihinde 368 ada 2 sayılı parseldeki 881/6730 payını davalı H.'ye bağışladığı, 25.5.1990 tarihinde 430 sayılı parseldeki 4920/21100 payını ve 13.5.1994 tarihinde 712 sayılı parseldeki 16/32 payını davalı H.'a satış suretiyle temlik ettiği, ayrıca 3.11.1983 tarihinde kadastro çalışması ile 430 sayılı parsel sayılı taşınmazdaki 14130/21100 payın davalı Huriye adına tespit edildiği, ondanda 16.4.1996 tarihinde davalı H.'a devredildiği, daha sonra davalılardan H. ve H.'nin değişik tarihlerde anılan taşınmazlardan diğer davalılara temlikler yaptıkları bazı taşınmazların imar uygulamasına tabi tutulduğu, bazı parsellerde kat irtifakı kurularak bağımsız bölümlerin oluştuğu Alanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 1977/23 esas 1977/54 karar sayılı ve 7.2.1977 tarihli kararı ile murisin davacıyı evlat edinmesi için izin verildiği, muris H. Ş.'ün 20.1.1999 tarihinde ölümü ile mirasçı olarak eşi davalı Huriye ile evlatlığı davacının kaldığı, davalı H.'ın ise davalı H.'nin mirasçısı olduğu anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere; mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 17). Mirasbırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) ilgili hükümleri uygulanır.

Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Kanun uygulanacaksa bir aylık 4721 sayılı Kanun uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir. (TMK m.565) Miras bırakanın TMK'nin 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez.

Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tâbi olursa TMK. 563. maddede yer alan, alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir.

Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir.

Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz. O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir.

Somut olaya gelince; mahkemece 26.4.1983 tarihinde murisin yaptığı temlike konu 256 ada 75 sayılı parseldeki 1/2 pay terekeye dahil edilmemiş, 368 ada 2 sayılı parselde 881/6730 pay temlik edildiği halde tenkis hesabında eksik hesaplanmış, yine 274 ada 9 parsel sayılı taşınmaz tenkis hesabına dahil edilmemiş, ayrıca kadastro çalışmasında 430 sayılı parselde davalı H. adına tespit edilen pay yönünden dayanak tapu kaydının muris ile bağlantısı olup olmadığı araştırılmamıştır.

Öte yandan; muris muvaazası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine konu, birleşen 1999/64 esas sayılı dava dosyası yönünden bir karar verilmediği gibi davalılardan H., A., M., A. T., V. ve H. A. hakkında olumlu ya da olumsuz bir hükümde kurulmamıştır.

Hâl böyle olunca; tenkis istekleri bakımından yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte somut olguların gözetilmesi, birleşen 1999/64 esas sayılı dava dosyası yönünden muris muvazaası iddiasının değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de tenkis isteği yönünden murisin temlikte bulunduğu kişiler aleyhine hüküm kurulması gerekeceği gözardı edilerek diğer davalılar aleyhine tenkise karar verilmesi de isabetli değildir.

Sonuç: Tarafların temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflar vekilleri için 1.100.00.-TL. duruşma avukatlık ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle, karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davasında husumet ve dava değeri rainbow3 Meslektaşların Soruları 4 09-06-2017 02:31
muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil erdincdulger Meslektaşların Soruları 2 08-12-2016 18:35
muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil dilekgulsen Meslektaşların Soruları 14 03-02-2016 14:25
muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil Av.ZeynepMY Meslektaşların Soruları 4 16-02-2015 21:53
Muris Muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil-tenkis? merturk84 Meslektaşların Soruları 11 27-11-2014 00:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03090906 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.