Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tüketici Mahkemelerinin Görevli Olması Üzerine

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-02-2008, 13:17   #1
ad-hoc

 
Varsayılan Tüketici Mahkemelerinin Görevli Olması Üzerine

Sulh hukuk mahkemesinde açılan davanın tüketici mahkemelerinin görevine girdiğinden reddine dair verilen karara uygun olarak davayı tüketici mahkemesinde açtık, tüketici mahkemesinde görülen davaların hiçbir harç ve resme bağlı olmadığını düzenleyen hüküm uyarınca sulh hukuk mahkemesinde açılan dava için harcın iadesini talep edebilir miyiz?
Old 08-02-2008, 14:10   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Aşağıdaki karar aydınlatıcı olabilir.
Saygılar.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2000/19-936
K. 2000/999
T. 14.6.2000
• İTİRAZIN İPTALİ ( Esasa İlişkin Nihai Kararlarla Birlikte Yargılama Harç ve Giderlerine Hükmedilmesi )
• DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI ( Yargılama Harç ve Giderlerine İlişkin Karar Verilmesinin Gerekmesi )
• PEŞİN ALINAN KARAR VE İLAM HARÇLARININ GERİ VERİLMESİ ( Davanın Açılmamış Sayılması Konusuz Kalması Yada Diğer Usule İlişkin Nihai Kararlarda )
1086/m.409,427
492/m.2,7,31
ÖZET : Harç, Özel ve Tüzel kişilerin özel çıkarlarına ilişkin olarak kamu kuruluşlarının hizmetlerinden yararlanılması karşılığı yaptıkları ödemelerdir. Yargı harcı ise, devletin mahkemeler aracılığıyla yaptığı adli hizmete ondan yararlananların katkısıdır. Yargılama harç ve giderlerinden sorumluluk, ancak davanın bitiminde söz konusu olur. Bu nedenle kural olarak, ancak esasa ilişkin nihai kararlarla birlikte yargılama harç ve giderlerine hükmedilir. Ancak, davanın konusuz kalması, açılmamış sayılması ya da diğer usule ilişkin nihai kararlarda da yargılama harç ve giderlerine hükmetmek gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 25.12.1998 ve 11.1.1999 gün ve 1998/385 E- 617 K. sayılı kararların incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 11.5.1999 gün ve 1999/2323-3248 sayılı ilamı ile; ( ...Yerel mahkemenin "Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin 25.12.1998 tarihli kararında, harç konusunda bir karar verilmemiştir. Davacı vekilinin bakiye haran iadesi yolundaki talebi ise mahkemece verilen 11.1.1999 tarihli kararla reddedilmiştir. Her iki karar taraflara tebliğ edilmiş ve davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.

Nisbi karar ve ilam hara, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda, esas hakkında karar verilmesi halinde, hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden alınır. Usule ilişkin nihai kararlarda ise karar ve ilam hara maktudur. Davalının açılmamış sayılmasına ilişkin kararlar usule ilişkin nihai kararlardır. Bu itibarla, somut olayda alınması gereken maktu haran peşin yatırılan harçtan mahsubu ile fazla yatırılan harcın iadesi ( Harçlar Kanunu md. 31 ) gerekirken, bu konuda bir karar verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, davalı borçlular hakkındaki icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

Yerel mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karan, Özel Daire "davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararlar usule ilişkin nihai kararlardır. Bu itibarla alınması gereken maktu harcın peşin yatırılan harçtan mahsubu ile fazla yatırılan harcın iadesi gerekirken bu konuda bir karar verilmemiş olmasının yanlışlığına" değinilerek bozulmuştur.

Mahkeme, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 2. maddesinde hangi işlemlerin harca tabi olduğunun açıkça belirtildiğini, yargı işlemlerinden adı geçen kanuna bağlı ( 1 ) sayılı tarifede yazılı harçların alınacağı; HUMK.nun 409/V nci maddesi gereğince verilen "davanın açılmamış sayılmasına" ilişkin kararın esas hakkında bir karar olmadığı gibi davanın reddine ilişkin bir karar da olmadığını; mahkemenin yasadan doğan görevi gereği ve esas defterini kapatmak için verdiği bu nitelikteki bir kararın harca tabi olacağına dair ( 1 ) sayılı tarifede açıklık bulunmadığını belirterek önceki kararında direnmiştir.

Uyuşmazlık, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde harca hükmedilip, hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Harç, Özel ve Tüzel kişilerin özel çıkarlarına ilişkin olarak kamu kuruluşlarının hizmetlerinden yararlanılması karşılığı yaptıkları ödemelerdir ( 7.12.1964 gün 3/5 sayılı İç. Bir. Kararı ). Yargı harcı ise, devletin mahkemeler aracılığıyla yaptığı adli hizmete ondan yararlananların katkısıdır ( 16.11.1983 gün, 5/6 sayılı İç.Bir.Kararı ). Bir davada alınacak harçlar ve oranlan, ( yargı harçları ) Harçlar Kanunu'nun 2. maddesi ile bu kanuna bağlı ( 1 ) sayılı tarifede gösterilmiştir.

Harçlar Kanunu'nun 31. maddesi "peşin alınan karar ve ilam harcı işin hitamında ödenmesi gerekenden fazla olduğu anlaşırsa fazlalık istek üzerine geri verilir" hükmünü içermektedir. Yargılama harç ve giderlerinden sorumluluk, ancak davanın bitiminde söz konusu olur. Bu nedenle kural olarak, ancak esasa ilişkin nihai kararlarla birlikte yargılama harç ve giderlerine hükmedilir. Ancak, davanın-konusuz kalması, açılmamış sayılması ya da diğer usule ilişkin nihai kararlarda da yargılama harç ve giderlerine hükmetmek gerekir.

Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin ( HUMK. md. 409/V ) kararlar usule ilişkin nihai bir karardır. Çünkü, mahkeme böyle bir karar vermekle davadan elini çekmektedir ve temyize tabidir ( HUMK. md. 427 ).

Dava, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse, yeniden harç alınır ( HUMK. md. 409/IV, Harçlar Kanunu md. 7 ). Yenileme talebinde bulunanın ödeyeceği bu harç dava açılırken ödenmiş olan karar ve ilam harcının dörtte biri ile başvurma harcıdır. Bu harç Yenileme talebinde bulunan davacı veya davalı taraftan alınır ve dava sonunda karşı tarafa yüklenilmez.

Burada kanun koyucu davanın sürüncemede kalmamasını amaçlamıştır. Davanın işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içinde yenilenmezse mahkeme kendiliğinden ( re'sen ) davanın açılmamış sayılmasına karar verir ( HUMK. m. 409/V ). Bu halde yukarıda açıklandığı üzere usule ilişkin nihai bir karar verildiğinden yargılama harç ve giderlerine hükmedilmek gerekir.

Somut olayda, dava taraflarca takip edilmediğinden 16.9.1998 günlü ilk oturumda yenileninceye kadar işlemden kaldırılmıştır.

Mahkemece, 25.12.1998 tarihli kararla; dava, süresinde taraflarca yenilenmediğinden HUMK. 409/V. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin harcın iadesi istemi ise 11.1.1999 tarihli ek kararla reddedilmiş, her iki kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava dilekçesinde başvurma harcı ile birlikte dava değeri üzerinden nisbi harcın 1/4 ü olan 581.430.000 TL. peşin harç alınmıştır. Davanın taraflarca takip edilmemesi üzerine, dava 16.9.1998 tarihinde taraflarca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmış, üç ay geçmesine rağmen yenilenmediğinden mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu karar usule ilişkin nihai bir karar olmakla birlikte davanın esasına ilişkin olarak verilmiş bir karar olarak kabul edilemez. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı ( 1 ) sayılı tarifenin mahkeme harçları başlığı altındaki III. Karar ve ilam harcı bölümünün 1/a fıkrasında konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden nisbi harç alınacağı, 2/a fıkrasında ise 1.fıkra dışında kalan kararlarda maktu harç alınacağı belirtilmiştir. Davada HUMK.nun 409/V. maddesi uyarınca davanın esasi hakkında bir karar verilmediğine göre yukarıda belirtilen tarife hükümleri uyarınca karar harcı olarak maktu harca hükmedilmesi açıktır. Şu durum karşısında, mahkemece, maktu karar harcına hükmedilerek, Harçlar Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca davanın açılması sırasında yatırılan ve peşin alınan harçtan, hükmolunacak maktu harç dışındaki fazla harcın davacıya iadesine karar verilmek gerekir. O nedenle davacının harcın iadesi isteminin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 14.6.2000 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar nihâi karardır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409. maddesi uyarınca işlemden kaldırılan dosyanın açılmamış sayılması kararı sonucunda anılan maddenin dördüncü fıkrasına göre bir ay geçtikten sonra ki yenilemede yeniden harç alınması yasa koyucu tarafından öngörülmüş olduğundan işlemden kaldırıldıktan sonra üç ay içinde yenilenmeyen veya ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılan dosya için de Ödenen harçların hazineye intikalini amaçladığı kabul edilmelidir.

Usul ekonomisi gereğince davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması görevi Anayasa'nın 141/son maddesi uyarınca yargıya verilmiştir. Takip edilmeyen davalarla davalının sürekli tahdit altında bırakılmaması için bir aydan fazla takipsiz bırakıldığı için işlemden kaldırılan davalı için yatırılan harcın yeniden yatırılmasında olduğu gibi yasa koyucunun nihai bir karar ile esası kapatılan dosyada da yatırılmış harcın tamamen Hazineye intikali davaların uzamasını önleyeceğinden yerel mahkemenin direnme kararının onanması düşüncesiyle çoğunluğun bozma kararına katılamıyoruz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Taksilerin Tüketici Yasasına Kapsamında Hukuki Durumu ve Tüketici Heyetine Şikayet Av.ZekiÖZSOY Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 5 13-06-2007 12:01
istinaf mahkemelerinin akıbeti bozoli Hukuk Sohbetleri 12 23-01-2007 22:40
Aile mahkemelerinin ihbar yükümlülüğü ÖzlemTİ Meslektaşların Soruları 5 30-11-2006 16:09
Tüketici Mahkemelerinin Durumu ISIL YILMAZ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 03-10-2006 16:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04558206 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.