Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

sebepsiz zenginleşmenin ispatı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-08-2014, 10:42   #1
S.YÜCE

 
Soru sebepsiz zenginleşmenin ispatı

İYİ günler,
Müvekkil Şirket ,100000dolar kadar parayı banka dekontu ile ticari defterlerine kayıt ederek 3. şahsa borç olarak vermiştir. kararlaştılan tarihte borç ödenmemiştir. bunun üzerine ihtar çektik ancak ihtara cevap verilmedi.Ardından icra takibi başlatınca borca itiraz etti.Şimdi itirazın kaldırılması davası açacağım ancak banka dekontu ve ticari defter bu davayı ispatlalamama yetermi.
Old 11-08-2014, 13:14   #2
hırs

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/12589

K. 2012/16025

T. 19.6.2012

• ÖDÜNÇ AKTİNE DAYALI ALACAĞIN TAHSİLİ ( İspat Yükü Alacaklı Olan Davacıya Ait Olup İddiasını Yasal Delillerle Kanıtlayamadığı - Davada Miktar İtibariyle Tanık da Dinlenemeyeceği )

• YEMİN DELİLİ ( Ödünç Aktine Dayalı Alacağın Tahsili - Davacı Dava Dilekçesinde Her Türlü Delil Demek Suretiyle Yemin Deliline de Dayandığı/Mahkemece Davacının Davalıya Yemin Yöneltme Hakkı Olduğu Hatırlatılarak Bir Karar Verilmesi Gerektiği )

• İSPAT YÜKÜ ( Alacaklı Olan Davacıya Ait Olup İddiasını Yasal Delillerle Kanıtlayamadığı - Davada Miktar İtibariyle Tanık da Dinlenemeyeceği )

818/m.306

ÖZET : Dava, ödünç akdine dayalı alacağın tahsili isteğine ilişkindir. Davacı, banka havalesi ile davalıya ödünç para verdiğini ileri sürmüş, davalı ise gönderilen paranın kendi alacağına karşılık gönderildiğini savunarak gerekçeli inkarda bulunmuştur. Bu durumda İsbat yükü alacaklı olan davacıya ait olup iddiasını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Davada miktar itibariyle tanık da dinlenemez. Ne var ki davacı dava dilekçesinde her türlü delil demek suretiyle yemin deliline de dayanmıştır. Öyle olunca mahkemece davacının davalıya yemin yöneltme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalıya banka havalesi ile toplam 13.092 TL borç para verdiğini, banka dekontunda bu hususta açıklama olduğunu, davalının borunu ödememesi üzerine hakkında icra takibinde bulunduğunu, ancak itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; Hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dava, ödünç akdine dayalı alacağın tahsili isteğine ilişkindir. Davacı, banka havalesi ile davalıya ödünç para verdiğini ileri sürmüş, davalı ise gönderilen paranın kendi alacağına karşılık gönderildiğini savunarak gerekçeli inkarda bulunmuştur. Bu durumda İsbat yükü alacaklı olan davacıya ait olup iddiasını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Davada miktar itibariyle tanık da dinlenemez. Ne var ki davacı dava dilekçesinde her türlü delil demek suretiyle yemin deliline de dayanmıştır. Öyle olunca mahkemece davacının davalıya yemin yöneltme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

2–Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına.

SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığınaa, peşin alınan 195.00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 19.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 11-08-2014, 13:16   #3
hırs

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/9709

K. 2002/1424

T. 19.2.2002

• TAZMİNAT DAVASI ( Davacının Ortağı Olduğu Şirketten Olan Alacaklarını Talebi-Şirkete Borç Olarak Verdiği Paraların Talep Edilmesi )

• BORÇ PARA VERİLMESİ ( Şirkete Para Verilmesine İlişkin Şİrket Ortakları Arasında Düzenlenen Belgenin Davalı Şirketi Bağlamaması )

• ŞİRKETİN SORUMLULUĞU ( Şirkete Para Verilmesine İlişkin Şİrket Ortakları Arasında Düzenlenen Belgenin Davalı Şirketi Bağlamaması )

• YURTDIŞINDAN GÖNDERİLEN HAVALELER ( Davacının Gönderdiğini İddia Ettiği Havalelerin Zamanaşımına Uğraması )

818/m.126

ÖZET : Davacının dayandığı şirkete borç para verilmesine ilişkin davalı şirket ortakları arasında düzenlenen belge davalı şirketi bağlamaz. Yaptırılan bilirkişi incelemeleriyle uyuşmazlığın çözülemeyeceği anlaşılmıştır. Davacı alacağını yurt dışından gönderdiği havalelere dayandırmıştır. Davacının gönderdiğini iddia ettiği ( 110.000 )USDlik ile ( 50.000 )USD bedelli havaleler zamanaşımına uğramıştır. ( 17.200 )USDlik havalede ise ödünç olduğuna dair bir kayıt bulunmayıp, bunun ödünç olduğuna dair kanıt yükü davacıdadır.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 3. Ticaret Mahkemesince verilen 14.5.2001 tarih ve 1997/1236-2001/521 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 19.2.2002 günde davacı avukatı F. Özgür Öztürk ile davalı avukatı Necati Toker gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %40 ortağı ve 1996 yılına kadar yönetim kurulu üyesi olduğunu, diğer büyük ortak Hüseyin Kalkavan ile şirkete verilen borçlar konusunda karşılıklı mutabakata ilişkin belge düzenlediklerini, buna göre müvekkilinin davalı şirketten ( 1988-1994 )yılları arası için ( 242.910 )USD alacaklı olduğunu, ayrıca müvekkilinin davalı şirkete değişik tarihlerde Zürihteki hesabından toplam ( 177.200 )USD havale gönderdiğini, ancak borç verilen bu paraların iade edilmediğini ileri sürerek, toplam ( 420.110 )USD.nin fiili ödeme günündeki TL. karşılığının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının şirkete verdiği ( 242.910 )USD.nin borç para olmayıp, ortakların ayaküstü yaptıkları centilmenlik mutabakatı sonucu her ortağın payı oranında şirketin acil ve zaruri ihtiyacını karşılamak için yaptıkları para takviyesi olduğunu, havale gönderilen paranın ise yurt dışında kalmış şirket alacaklarının şirket transferinden ibaret olup, davacının o tarihte şirkete borçlu olduğundan ödünç para vermesine olanak bulunmadığını, kaldı ki, bu alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacının dayandığı şirkete borç para verilmesine ilişkin 6.12.1995 tarihli davalı şirket ortakları arasında düzenlenen belgenin davalı şirketi bağlamayacağı, yaptırılan bilirkişi incelemeleriyle uyuşmazlığın çözülemeyeceğinin anlaşıldığı, davacının alacağını yurt dışından gönderdiği havalelere dayandırdığı, davacının gönderdiğini iddia ettiği 30.6.1987 tarih ve ( 110.000 )USDlik ile 24.9.1990 tarih ve ( 50.000 )USD bedelli havalelerin BK.nun 126/4ncü maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığı, 2.12.1994 tarih ve ( 17.200 )USDlik havalenin ise ödünç olduğuna dair bir kayıt bulunmadığı, bunun ödünç olduğuna dair kanıt yükünün davacıda olup, buna ilişkin yazılı bir kanıt ibraz etmediği ve karşı tarafa yemin teklif etmeyeceğini bildirdiği gerekçesiyle, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacının davalı şirkete borç verdiğini iddia ettiği ( 242.910 )USD yönünden denetime elverişli olan 2. bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, davacının davalı şirkete borç verdiği dönemlere ait davalı şirket defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı ve bu kayıtlara göre de, davacı ortağın şirketteki cari hesabına göre borç-alacak karşılaştırması sonucu davacının alacaklı değil ve fakat borçlu göründüğü ve söz konusu kayıtların davacı ortağın sorumluluğunda tutulduğunun anlaşıldığı, ayrıca ( 117.200 )USD tutarındaki davacının davalıya gönderdiği havaleler yönünden ise, taraflar arasında ortaklık ilişkisi olduğuna, dava konusu borcun bu ilişki sebebiyle verildiği ve taraflar arasındaki söz konusu ilişkinin süregeldiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığına göre, anılan havalelerin bir kısmı yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddi doğru değil ise de, davalı şirket kayıtları ile havale belgelerinde söz konusu paranın borç olarak verildiğine dair bir açıklık bulunmadığı gibi, davalı tarafça da, bu husus kabul edilmemiş ve davacı vekilinin açıkça karşı tarafa yemin teklif etmeyeceklerini bildirmesi karşısında, kanıtlanamayan davanın reddinde bir usulsüzlük bulunmadığından davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.720.000 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19.2.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 13-08-2014, 14:41   #4
Alican Esen

 
Varsayılan

Banka dekontları İİK 68 de sayılan belgelerden olmadığından ancak bir delil başlangıcı olarak kullanılabileceğinden icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açmanız halinde davada istediğiniz neticeyi alamayacağınız kanısındayım,genel mahkemede itirazın iptali dava açmanız daha yerinde görülüyor.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İşsizliğin ispatı... umutlaw Meslektaşların Soruları 2 12-08-2012 16:25
faturaların ödendiğinin ispatı av.medinegürbüz Meslektaşların Soruları 4 22-03-2012 12:38
muvazanın ispatı sumeyra Meslektaşların Soruları 3 12-06-2009 09:30
sebebsiz zenginleşmenin itirazın iptali davasında görülmesi stjav.umut Meslektaşların Soruları 0 14-06-2007 13:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04962707 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.