Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

KeŞİdecİ İmzasi Yerİne Lastİk Damga-cİrantalarin Durumu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-05-2010, 14:55   #1
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan KeŞİdecİ İmzasi Yerİne Lastİk Damga-cİrantalarin Durumu

Keşideci(keşideci gerçek kişidir) imzası kısmında ıslak imza yerine lastik damga(şeklen bir imza var) kullanılan ve gözle dahi durumun kolayca farkedilebildiği senet kambiyo senedi midir ?Bu senet birden fazla ciroyla el değiştirimişse imza atanlar bononun cirantaları olarak değerlendirilip imzaların bağımsızlığı ilkesinden hareketle,aleyhlerine kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi yapılabilir mi?Yoksa ıslak imzayı(dolayısıyla zorunlu şekil şartlarından birisini) taşımayan bir senet kambiyo senedi olarak nitelenemeyeceğinden imza atanlar kambiyo hukukuna göre sorumlu olmazlar mı denecektir?
Old 28-05-2010, 16:10   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Keşideci(keşideci gerçek kişidir) imzası kısmında ıslak imza yerine lastik damga(şeklen bir imza var) kullanılan ve gözle dahi durumun kolayca farkedilebildiği senet kambiyo senedi midir ?Bu senet birden fazla ciroyla el değiştirimişse imza atanlar bononun cirantaları olarak değerlendirilip imzaların bağımsızlığı ilkesinden hareketle,aleyhlerine kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi yapılabilir mi?Yoksa ıslak imzayı(dolayısıyla zorunlu şekil şartlarından birisini) taşımayan bir senet kambiyo senedi olarak nitelenemeyeceğinden imza atanlar kambiyo hukukuna göre sorumlu olmazlar mı denecektir?

Sayın Av. Ömeroğlu,

6762 S.K. m.688: "Bono veya emre muharrer senet:...7. Senedi tanzim edenin imzasını ihtiva eder."

818 Sayılı Kanun m.14: "İmza, üzerine borç alan kimsenin el yazısı olmak lâzımdır. Güvenli elektronik imza elle atılan imza ile aynı ispat gücünü haizdir.
Bir âlet vasıtasiyle vazolunan imza, ancak örf ve âdetçe kabul olunan hallerde ve hususiyle çok miktarda tedavüle çıkarılan kıymetli evrakın imzası lâzım geldiği takdirde, kâfi addolunur."

m.15: "İmza vaz'ına muktedir olmayan bir şahıs, imza yerine usulen tasdik olunmuş ve el ile yapılmış bir alâmet vazetmeğe yahut resmî bir şahadetname kullanmağa mezundur. Kambiyo poliçesine müteallik hükümler mahfuzdur."

1086 S.K. m.297: "Mühür veya bir alet vasıtasiyle vazolunan imza veya cüzdan ile muamele icrasını itiyat etmiş olan müesseselerde muamelenin iptidasında tâyin olunup bir sureti hesap defterine veya cüzdana mevzu bulunan mühür veya imza ile yapılacak muamele muteberdir. Bundan başka imza vaz'ına muktedir olamıyan veya yazı bilmiyen şahsın heyeti ihtiyariye ve mahallince mâruf iki şahıs tarafından tasdik edilmiş ve el ile yapılmış bir işaret veya mühür istimal etmesi caizdir."

mucibince BK m.14 teki şartlara müteallik bir husus / istisnaları düzenleyen 1086 S.K. m.297 / borçlunun senedi kabul etmesi dışında ortada bir bono yoktur (diye düşünüyorum ).

Şartlar dahilinde;
1086 S.K. m.292: "Senetle ispatı lâzımgelen hususlarda tahriri bir mukaddimei beyyine mevcut olursa şahit istimaı caizdir.
Mukaddimei beyyine müddeabihin tamamen sübutuna kâfi olmamakla beraber bunun vukuuna delâlet eden ve aleyhine ibraz edilmiş olan taraf canibinden verilen evrak ve vesaiktir."
çerçevesinde değerlendirilebilir kanaatindeyim.

Saygılarımla...
Old 28-05-2010, 16:21   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Keşideci(keşideci gerçek kişidir) imzası kısmında ıslak imza yerine lastik damga(şeklen bir imza var) kullanılan ve gözle dahi durumun kolayca farkedilebildiği senet kambiyo senedi midir ?Bu senet birden fazla ciroyla el değiştirimişse imza atanlar bononun cirantaları olarak değerlendirilip imzaların bağımsızlığı ilkesinden hareketle,aleyhlerine kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi yapılabilir mi?Yoksa ıslak imzayı(dolayısıyla zorunlu şekil şartlarından birisini) taşımayan bir senet kambiyo senedi olarak nitelenemeyeceğinden imza atanlar kambiyo hukukuna göre sorumlu olmazlar mı denecektir?


Soruyu şu şekilde değiştirebilir miyiz?

Lastik Damga ile imzalanan kambiyo senedinde keşidecinin /tanzim edenin imzayı kabul etmesine (itiraz etmemesine) rağmen cirantalar tarafından kambiyo senedinin geçersizliği ileri sürülebilir mi?
Old 30-05-2010, 22:08   #4
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Veya icra müdürü durumu farkederse,kambiyo takibi talebini reddedebilir mi?İcra hakimi süresi içerisinde başka bir nedenle önüne gelen bir itirazda takibi resen(kambiyo vasfının olmaması nedeniyle)iptal edebilir mi?Sorular uzayabilir Ama eğer bu son iki soruya verilecek cevap evetse,sayın Dikici'nin de sorusuna olumlu cevap vermek gerekir.
Old 31-05-2010, 13:53   #5
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Somut vakıa:
Bonoda tanzim edenin imzası lastik damga ile atılmıştır.

Soru:
Bu senet, kambiyo senedi (bono) vasfında mıdır?

1-Tanzim edenin imzası bononun zorunlu unsurlarındandır. Zorunlu şartların eksik olması halinde bu eksiklik tamamlanamaz niteliktedir ve senet, bono vasfını yitirir.

2- İmza, kanunen belirtilen şekilde olması gerekir. Bu anlamda imza, aletle atılamaz ve lastik damga ile imza, –imza olarak- kabul olunamaz.

3- Lastik damga ile imza eden bonoyu tanzim edenin imzası, kanunen imza olarak geçerli kabul edilemeyeceğinden, somut olaydaki senet, bono vasfında değildir.


Soru:
İmzaların bağımsızlığı ilkesinden dolayı cirantalar aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapılabilir mi?

İmzaların bağımsızlığı ilkesi bonoya atılan –geçerli- imzaların imzayı atan kişiyi sorumlu kılmasıdır. Geçersiz imza atanların imzası, bu imzaların sahiplerini sorumlu kılmasa da;
1- Bononun, bono vasfını ortadan kaldırmaz.
2- Bonodaki ciro zincirini koparmaz.
3- Bonoyu geçerli olarak imza eden cirantalar diğer imzaların geçersiz ve/veya sahte olması riskini de üzerine almış varsayılır ve geçerli imza sahipleri, diğerlerinin imzalarının geçersiz olduğundan bahisle işbu bono ile borçlu oldukları gerçeğinden de kurtulamaz.
4- Tartışmalı olmakla beraber sahte imza, sahibini bağlamasa da bu kişi senedi kabulü ile -bonodan dolayı- borçlu kabul edilmektedir.
Görüldüğü üzere imzaların bağımsızlığı ilkesinden bahsedebilmek için –ön şart- ortada bir bononun olmasıdır. Somut olayda –tanzim edenin imzası geçersiz olmakla- ortada bir bono olmadığından imzaların bağımsızlığı ilkesini değerlendirmek somut vakıada gereksizdir (diye düşünüyorum ).

NOT: Senedin bono vasfında olmadığını ileri sürmek ile imza inkarı birbirinden farklıdır. Özellikle takip hukuku bakımından 1. husus şikayet, 2.husus itiraz konusudur.

Peki somut vakıada İcra Müdürlüğü kendiliğinden bu senedin bono vasfı olmadığından bahisle talebi reddebilir mi?
–Her ne kadar konu şikayete tabi ve İcra Müdürlüğünün de senedin kambiyo vasfını re’sen tetkik yetki ve görevi var ise de- somut vakıanın özelliği –çoğu zaman- bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulacak bir husus olmakla İcra Müdürlüğü bu şekilde bir işlem yapmamalıdır(diye düşünüyorum ).

Saygılarımla...
Old 21-09-2010, 20:31   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Forum konusunu okuyacak meslektaşlarımız için, bu başlık altında bulunmasında fayda olduğu kanaatiyle TTK nın ilgili maddelerini de eklemek istedim:

TTK m.668: "Poliçe üzerindeki beyanların el yazısı ile imza edilmesi lazımdır.

El yazısı ile olan imza yerine, mihaniki her hangi bir vasıta veya el ile yapılan veyahut tasdik edilmiş olan bir işaret yahut resmi bir şahadetname kullanılamaz."

m.690: "Bononun mahiyetine aykırı düşmedikçe... poliçeye mütaallik muamelelerin yapılması icabeden yer ve imza hakkındaki (664 - 668)...maddeler hükümleri bonolar hakkında da caridir."

m.730: "Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da tatbik olunur:
...poliçeye mütaallik muamelelerin yapılması lazımgelen yer ile el yazısı ile imzaya dair 666 - 668 inci maddeler..."

Saygılar...
Old 21-09-2010, 22:06   #7
ilhanyigit

 
Varsayılan

Sorunuz uzun olduğundan meselenin keşidecinin imzasının geçersizliğinin diğer imzalara halel getirip getirmediği ve bu nedenle de bononun kambiyo senedi vasfını kaybedip kaybetmediği ile ilgili. Bir meslektaşımın belirttiği üzere burada imzaların istiklali ilkesi uygulanır ve cirantalar, şartları oluşmuşsa (ödememe protestosu süresinde çekilmişse) kambiyo senedi dolayısıyla sorumlu olurlar.
KOlay gelsin.

İlhan Yiğit
Old 22-09-2010, 10:17   #8
Levent Cirit

 
Varsayılan

lastik damganın üzerine keşideci adını ve soyadını el yazısı ile yazmış mı? Eğer yazmış ise ortada geçerli bir imza da bulunmaktadır.
Old 22-09-2010, 12:07   #9
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ilhanyigit
Sorunuz uzun olduğundan meselenin keşidecinin imzasının geçersizliğinin diğer imzalara halel getirip getirmediği ve bu nedenle de bononun kambiyo senedi vasfını kaybedip kaybetmediği ile ilgili. Bir meslektaşımın belirttiği üzere burada imzaların istiklali ilkesi uygulanır ve cirantalar, şartları oluşmuşsa (ödememe protestosu süresinde çekilmişse) kambiyo senedi dolayısıyla sorumlu olurlar.
KOlay gelsin.

İlhan Yiğit

Sayın Yiğit,

Keşidecinin imzası geçerli midir? Geçerli ise neden? Geçersiz ise keşidecinin imzasını havi olmayan bir senet kambiyo senedi midir? Kambiyo senedi ise neden? Kambiyo senedi değilse, olmayan kambiyo senedinde imzaların istiklali prensibinden bahsedebilir miyiz?

Teşekkürler,

Alıntı:
Yazan Levent Cirit
lastik damganın üzerine keşideci adını ve soyadını el yazısı ile yazmış mı? Eğer yazmış ise ortada geçerli bir imza da bulunmaktadır.

Sayın Cirit,

Keşidecinin adı ve soyadını elle yazmış olması işbu yazının "imza" olması sonucunu doğurmaz. İmzanın bir vasıta kullanılarak atılmış olmasına rağmen neye mesnetle imzayı geçerli kabul etmek lazım geleceğini açıklayabilir misiniz?

Teşekkürler,

Saygılar...
Old 22-09-2010, 15:36   #10
Levent Cirit

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın Cirit,

Keşidecinin adı ve soyadını elle yazmış olması işbu yazının "imza" olması sonucunu doğurmaz. İmzanın bir vasıta kullanılarak atılmış olmasına rağmen neye mesnetle imzayı geçerli kabul etmek lazım geleceğini açıklayabilir misiniz?

Teşekkürler,

Soyadı Kanunu Md.2 "Söyleyişte, yazışta, imzada öz ad önde, soy adı sonda kullanılır."
Borçlar Kanunu Md.14 "İmza, üzerine borç alan kimsenin el yazısı olmak lazımdır."
TTK Md.692 " Çek:
1. 'Çek' kelimesini ve eğer senet Türkçe'den başka bir dille yazılmış ise o dilde 'Çek' karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;
2. Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için havaleyi;
3. Ödeyecek kimsenin 'muhatabın' ad ve soyadını;
4. Ödeme yerini;
5. Keşide gününü ve yerini;
6. Çeki çeken kimsenin (Keşidecinin) imzasını;
ihtiva eder."

TTK, imzanın nasıl atılacağını belirlememiş ve sadece keşidecinin imzasının bulunması gerektiğini belirtmiştir. Soyadı Kanunu'nun ilgili maddesi ve Borçlar Kanunu'nun imza başlıklı maddesinde ise imzanın el yazısı ile ad ve soyadın yazılmasından oluşacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla çekte lastik imzanın olduğu yere kişi ayrıca el yazısı ile adını ve soyadını yazmış ise geçerli bir imza mevcuttur.
Old 22-09-2010, 15:38   #11
Levent Cirit

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/1234
Karar: 2009/9222
Karar Tarihi: 28.04.2009

ÖZET: Davanın niteliği gözetildiğinde, ispat külfetinin alacaklıya ait olduğu düşünülerek borçlunun ad ve soyadını yazmak suretiyle imza atmak şeklinde bir uygulaması olup olmadığı araştırılması gerekir.

(818 S. K. m. 14)

Dava: Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Borçlu hakkında 22.09.2007 keşide tarihli çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edilmesinden sonra yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, çekte ciro imzasının ve bu nedenle borçlu sıfatının bulunmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır.

Takip dayanağı çekin arka yüzünde muteriz borçlu Yücel'in ad ve soyadının yazılı olduğu, ayrıca imzasının bulunmadığı görülmektedir. Alacaklı, bu ismin borçlu tarafından yazılıp yazılmadığının incelenmesi gerektiğini iddia etmiştir.

BK'nın 14. maddesi (imza, üzerine borç alan kimsenin el yazısı olmak lazımdır) düzenlemesini getirmiştir. El yazısı ile atılacak imzanın ne şekilde olacağı konusunda ayrı bir şekil şartı yoktur. Kişi, kendisine özgü, belirli karakteri içeren sembolleri göstererek imza atabileceği gibi, ad ve soyadını yazmak suretiyle de imza atabilir. Ancak kişi, bu şekilde karakterleri ve sembolleri kullanırken veya ad veya soyadını yazarken imza atmayı amaç edinmelidir. Bu husus kişinin uygulamada hangi imza şeklini benimsediğinin tespiti ile anlaşılabilir. Alacaklıya yukarıdaki açıklamalar ışığında delil ve örnek imza sunması için imkan tanınmamıştır. Davanın niteliği gözetildiğinde, ispat külfetinin alacaklıya ait olduğu düşünülerek borçlunun ad ve soyadını yazmak suretiyle imza atmak şeklinde bir uygulaması olup olmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 28.04.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 22-09-2010, 15:59   #12
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Levent Cirit
... Ancak kişi, bu şekilde karakterleri ve sembolleri kullanırken veya ad veya soyadını yazarken imza atmayı amaç edinmelidir. Bu husus kişinin uygulamada hangi imza şeklini benimsediğinin tespiti ile anlaşılabilir...

Sayın Cirit,

Sunduğunuz Yargıtay kararının özü yukarıda alıntıladığım husustur.
Siz de takdir edersiniz ki;
kişinin ad-soyadının imza olarak kabul edilmesini ileri sürmekle; bir kişinin imzasının ad ve soyadından oluştuğunu ileri sürmek farklı şeylerdir

Siz mesajınızda:
Alıntı:
Yazan Levent Cirit
lastik damganın üzerine keşideci adını ve soyadını el yazısı ile yazmış mı? Eğer yazmış ise ortada geçerli bir imza da bulunmaktadır.
demektesiniz. Bunun hukuken doğru olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı kanaatindeyim

Diğer taraftan bir kişi, imzasını adını ve soyadını yazarak atmakta ise bu durumda "sorunun özünü oluşturan" lastik damganın da bir önemi zaten kalmazdı (diye düşünüyorum )

Saygılar...
Old 22-09-2010, 16:08   #13
ilhanyigit

 
Varsayılan keşidecinin imzası

keşidecinin imzası TK 668 uyarınca elle atılmak lazımdır, yani ıslak imza gerekir. Dolayısıyla damga, elektronik imza vs. diğer şekillerde atılan imzalar geçerli değildir.

İmzaların istiklali ilkesinden bahsedilebilmesi için şeklen de olsa geçerli bir bono bulunmalıdır; zira bu ilke ancak ve ancak kambiyo senedine ilişkin bir düzenlemedir. Dolayısıyla ortada TK'nın aradığı şekilde bir imza olmadığı takdirde ortada bono da yoktur ve imzaların istiklali ilkesinden bahsedilemez.

Saygılarımla....

İlhan Yiğit
Old 22-09-2010, 16:31   #14
Levent Cirit

 
Varsayılan

Sayın Nevra Öksüz;
Kanun, el yazısı ile ad ve soyad yazmanın imza yerine geçeceğini düzenlemiş ise ve keşideci de ad ve soyadını el yazısı ile yazmışsa ortada geçerli bir imza vardır diye düşünüyorum . Bu durum özellikle kambiyo senedinin geçerliliği ve cirantalara müracaat açısından önem arz etmekte. Kişi el yazılı ad ve soyadını genel olarak imza yerine kullanmıyor ise senedin üstüne yazmasındaki maksadı ne olabilir? Yetkili hamilin, kendinden önceki cirantaların ve keşidecinin ad ve soyadını imza yerine kullanma adeti olup olmadığını bilmesi mümkün müdür? Değildir. Bu durumda iyiniyetli hamilin hakları ne olacak?
Old 22-09-2010, 16:42   #15
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Levent Cirit
Sayın Nevra Öksüz;
Kanun, el yazısı ile ad ve soyad yazmanın imza yerine geçeceğini düzenlemiş ise ve keşideci de ad ve soyadını el yazısı ile yazmışsa ortada geçerli bir imza vardır diye düşünüyorum . Bu durum özellikle kambiyo senedinin geçerliliği ve cirantalara müracaat açısından önem arz etmekte. Kişi el yazılı ad ve soyadını genel olarak imza yerine kullanmıyor ise senedin üstüne yazmasındaki maksadı ne olabilir? Yetkili hamilin, kendinden önceki cirantaların ve keşidecinin ad ve soyadını imza yerine kullanma adeti olup olmadığını bilmesi mümkün müdür? Değildir. Bu durumda iyiniyetli hamilin hakları ne olacak?

İlginç bir yaklaşım. Tartışılabilir buluyorum.
Old 22-09-2010, 16:49   #16
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Levent Cirit
Sayın Nevra Öksüz;
Kanun, el yazısı ile ad ve soyad yazmanın imza yerine geçeceğini düzenlemiş ise ve keşideci de ad ve soyadını el yazısı ile yazmışsa ortada geçerli bir imza vardır diye düşünüyorum . Bu durum özellikle kambiyo senedinin geçerliliği ve cirantalara müracaat açısından önem arz etmekte. Kişi el yazılı ad ve soyadını genel olarak imza yerine kullanmıyor ise senedin üstüne yazmasındaki maksadı ne olabilir? Yetkili hamilin, kendinden önceki cirantaların ve keşidecinin ad ve soyadını imza yerine kullanma adeti olup olmadığını bilmesi mümkün müdür? Değildir. Bu durumda iyiniyetli hamilin hakları ne olacak?

Sayın Cirit,

1- Önce netleştirelim. Soru: "Keşideci(keşideci gerçek kişidir) imzası kısmında ıslak imza yerine lastik damga(şeklen bir imza var) kullanılan ve gözle dahi durumun kolayca farkedilebildiği senet kambiyo senedi midir ?"
Bahsettiğiniz konunun işbu forum konusu ile zaten alakası bulunmamaktadır.

2- Konuyu sizin çektiğiniz mecraya taşıyalım.
Alıntı:
Yazan Levent Cirit
Kişi el yazılı ad ve soyadını genel olarak imza yerine kullanmıyor ise senedin üstüne yazmasındaki maksadı ne olabilir?
a- Ben de soruyu size şöyle yöneltebilirim: Kişinin imzası ad-soyadından oluşuyorsa lastik damgayla imzayı neden kullanmıştır? Siz de takdir edersiniz ki konuyu bu şekle getirmek, bizi hiçbir yere götürmez.
b- Tanzim eden lastik damga kullanmıştır. TTK m.689: "...Tanzim edilen yer gösterilmiyen bir bono, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır." Avukat olarak çalışmanız hasebiyle yeterince bono gördüğünüzü tahmin ediyorum. Bonoda tanzim edenin ad-soyadı zorunlu unsurlardan olmamakla beraber genelde bonoda yer alır. Kanunkoyucu da bunu öngörerek TTK 689 da alıntıladığım bir düzenlemeye dahi gitmiştir.

3-
Alıntı:
Yazan Levent Cirit
Bu durumda iyiniyetli hamilin hakları ne olacak?
İmzanın lastik damga ile atıldığını anlamayacağını düşündüğümüz hamili de (imzayı geçerli sayıp) iyi niyetli hamil olarak değerlendirmemiz gerekecek mi?

P.S: Konuyu tamamen lastik damgayı yok sayarak ve TTK m.589 da düzenlenen: ("Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısiyle ilzam etmiyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez.") bir duruma getirmemiz halinde zaten tartışacak hiçbir şey kalmayacağını düşündüğümü de belirtmek isterim.

Bunu 12 no'lu mesajımda da :
Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Diğer taraftan bir kişi, imzasını adını ve soyadını yazarak atmakta ise bu durumda "sorunun özünü oluşturan" lastik damganın da bir önemi zaten kalmazdı (diye düşünüyorum )
şeklinde ifade etmiştim

Saygılar...
Old 08-11-2010, 12:06   #17
Bahadır Turan DURMAZ

 
Varsayılan Keşidecinin imzası sahte olsa dahi cirantalar sorumludur

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2004/20680 K. 2004/25278 Tarih 07.12.2004
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : TTK.'nun 720/2. maddesi gereğince çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği ( ibraz günü de gösterilmek suretiyle ) çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmelidir. Somut olayda takip dayanağı çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği ve TTK.'nun 720. maddesine göre ödenmeme sebebinin muhatap banka tarafından belirlendiği anlaşıldığından Mahkemenin usulüne uygun ibraz olmadığı yönündeki gerekçesi yerinde değildir.
Öte yandan, borçlu ciranta çekteki keşideci imzasının keşideciye ait olmadığından bahisle itirazda bulunmuştur. Takip borçlu cirantanın cirosu ile hamil durumda olan alacaklı tarafından yapılmıştır. TTK.'nun 730/3. maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 589. maddesinde "Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısların herhangi bir sebep dolayısı ile ilzam etmeyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez" hükmü getirilmiştir. Bu nedenle ciranta kendi imzasını inkar etmediğine göre çek bedelini ödemekle yükümlü olup, keşideci imzasının geçerli olmadığı yolundaki itirazı dinlenemez. İmza sahte bile olsa ciranta olan borçlu kendi imzasından sorumludur. TTK'nun 692/6. maddesi ve fıkrasında aynen "çeki çeken kimsenin ( keşidecinin ) imzasını" zorunlu kılmıştır. Anılan maddede sadece imzadan söz edilmiş keşideci adının yazılması ve imzanın adı yazılı kişiye ait olması koşul olarak kabul edilmemiştir. Bu nedenle çekte keşide imzasının bulunması yeterli olup bu imzanın keşideciye ait olup olmaması, TTK.'nun 730/3. maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 590. maddesinde "Temsile salahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kimse o poliçeden dolayı bizzat mesul olur" hükmü de dikkate alındığında çek vasfına etkili olmaz. O halde Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir.
Kabule göre de, çekteki keşideci imzasının keşideciye ait olup olmadığı hususu yöntemince incelenip belirlenmeden imzanın keşideciye ait olmadığı sonucuna varılması doğru değildir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
Old 08-11-2010, 13:36   #18
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Bahadır Turan DURMAZ
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2004/20680 K. 2004/25278 Tarih 07.12.2004
...Bu nedenle çekte keşide imzasının bulunması yeterli olup bu imzanın keşideciye ait olup olmaması, TTK.'nun 730/3. maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 590. maddesinde "Temsile salahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kimse o poliçeden dolayı bizzat mesul olur" hükmü de dikkate alındığında çek vasfına etkili olmaz. O halde Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir...

Sayın Bahadır Turan DURMAZ,
Yargıtay kararını forum konusu için mi eklediniz bilemiyorum ama eğer forum konusu için eklemişseniz; tartışılan konunun eklenen kararla alakalı olmadığını belirtmek istedim (Herhangi bir şekilde) var olan imza değil de; bir imzanın var olup olmadığı tartışılıyor

Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Çekİ Kaybeden KeŞİdecİ İptal Davasi AÇabİlİr Mİ Av.Kemal Camuz Meslektaşların Soruları 3 28-02-2018 17:04
Bonoda Yetkİsİz Temsİlcİyle Beraber Yetkİlİ Temsİlcİnİnde İmzasi Durumu advokatpremium Meslektaşların Soruları 10 23-09-2009 20:35
Daha Önce AÇilan İcra Takİbİne DİĞer Cİrantalarin Dahİl Edİlmesİ Av.Nursel Meslektaşların Soruları 5 02-05-2008 08:34
Hacİz TutanaĞi Ve Kapicinin Beyani - İmzasi kenan iskender Meslektaşların Soruları 3 26-02-2008 14:34
Damga Vergisi - Damga Pullarının Gider Gösterilmesi av.korcan Mali Hukuk Çalışma Grubu 5 29-09-2006 08:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07354307 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.