Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Paylı mülkiyete tabi arsa vasıflı taşınmaz için ortaklığın giderilmesi açılabilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-11-2016, 16:56   #1
olgu

 
Varsayılan Paylı mülkiyete tabi arsa vasıflı taşınmaz için ortaklığın giderilmesi açılabilir mi?

Merhaba,

Müvekkiller paydaşı olduğu arsa vasıflı 2000 m2 büyüklüğünde bir taşınmazdan 10/11 çoğunluk ile kat karşılığı noterde inşaat sözleşmesi yapıyorlar. akabinde arsa üzerindeki gecekondular yıkılıyor.

Daha sonra anlaşmaya varmayan 1/11 pay sahibi ortaklığın giderilmesi davası açıyor. amacı hissesine 1,5 daire düşerken 3 daire için sıkıştırmak.

paylı mülkiyete tabi, arsa vasıflı taşınmazın bildiğim kadarıyla tarım arazilerinde olduğu gibi bölünemezlik ilkesi sözkonusu değil. 1/11 pay sahibi ortağın açtığı davanın itiraz halinde reddi mümkün müdür?

Teşekkürler...
Old 07-11-2016, 20:52   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Merhaba,

Müvekkiller paydaşı olduğu arsa vasıflı 2000 m2 büyüklüğünde bir taşınmazdan 10/11 çoğunluk ile kat karşılığı noterde inşaat sözleşmesi yapıyorlar. akabinde arsa üzerindeki gecekondular yıkılıyor.
""Eser sözleşmelerinin bir türü olan “Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri” uygulamadaki adıyla “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri” bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden TMK’nın 706, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan BK’nın 213., Noterlik Kanunu’nun 60 ve Tapu Kanunu’nun 26. maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Ayrıca, TMK'nın 692. maddesi gereği sözleşmenin tüm paydaşların katılımı ile yapılması zorunludur.
 
TMK'nın 692. maddesi gereğince, paylı taşınmaz malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi olağanüstü tasarruflardan sayıldığından, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Bu nedenle sözleşme konusu taşınmaz üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince sözleşmenin imzalanmış olması veya yapılan sözleşmeye "onay" verilmesine bağlıdır.""
 
Alıntı:
paylı mülkiyete tabi, arsa vasıflı taşınmazın bildiğim kadarıyla tarım arazilerinde olduğu gibi bölünemezlik ilkesi sözkonusu değil. 1/11 pay sahibi ortağın açtığı davanın itiraz halinde reddi mümkün müdür?

Teşekkürler...
Somut olayda; ortaklığın giderilmesi davasını engelleyecek (TMK. 698..) bir durum yok diye düşünüyorum.
Saygılarımla,,
Old 08-11-2016, 10:09   #3
olgu

 
Varsayılan

Cevabınız için teşekkür ederim, detayını yazmayı unutmuşum, normal arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde bahsettiğiniz gibi oybirliği karar gerekmekte, ancak bu olayda arsa kentsel dönüşüm alanında yer almakta, riskli yapı ilanı ediliyor, arsa üzerindeki gecekonduların davacıya ait olan dışındakiler yıkılıyor. 10/11 paydaş ile sözleşeme yapan yüklenici de kentsel dönüşüme ilişkin teşviklerden faydalanıyor.

Benim kafamı karıştıran husus 6306 sayılı Afet riski altındaki alanları dönüştürülmesi hakkında kanunun 6. maddesi oldu
Alıntı:
MADDE 6- (1) Üzerindeki bina yıkılarak arsa hâline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatleri aranmaksızın Bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce resen terkin edilerek, önceki vasfı ile değerlemede bulunularak veya malik ile yapılan anlaşmanın şartları tapu kütüğünde belirtilerek malikleri adına payları oranında tescil edilir. Bu taşınmazların sicilinde bulunan taşınmazın niteliği, ayni ve şahsi haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh, hisseler üzerinde devam eder. Bu şekilde belirlenen uygulama alanında cins değişikliği, tevhit ve ifraz işlemleri Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından resen yapılır veya yaptırılır. Bu parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesi esastır. Bu çerçevede, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karara katılmayanların bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları, Bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKİ’ye veya İdareye devredilir. Bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılır.
Old 08-11-2016, 14:22   #4
etez

 
Varsayılan

Öncelikle aklıma TMK md.696 geldi. Ancak http://www.kentseldonusumvehukuk.com...tilmesi-davasi adresinden ulaştığım makalede Yargıtay'ın bu durumlarda 696 uygulamsını kabul etmediği yazmakta. Yine de bu yönde bir araştırma yapılması faydalı olabilir. Birde hakkın kötüye kullanılması yönünde araştırma yapmalısınız bence.

"..Medeni Kanun’un 696. maddesinde “Kendi tutum ve davranışlarıyla veya malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin tutum ve davranışlarıyla diğer paydaşların tamamına veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde çiğneyen paydaş, bu yüzden onlar için paylı mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hâle getirmişse, mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarılabilir.” denilerek paydaşlıktan çıkarmanın mümkün olduğu belirtilmiştir. Paydaşlıktan çıkarmaya ilişkin karar, malikler tarafından ayrı bir sözleşme ile aksi kararlaştırılmadığı müddetçe pay ve paydaş çoğunluluğuyla alınır.

Pay sahibinin paydaşlıktan çıkarılabilmesi için;

a) Bir paydaşın tutum ve davranışı ile diğer paydaşların tümüne veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır surette ihlal etmesi,
b) Bu davranışı yüzünden müşterek mülkiyet ilişkisinin devamının çekilmez hale gelmesi gerekmektedir.
Paydaşlıktan çıkarma davalarında hâkimin paydaşlıktan çıkarma yönündeki istemi haklı görmesi halinde, çıkarılması istenen paydaşın payını karşılayacak kısmın malın tamamından ayrılabilecek nitelikte olması halinde bu ayırmayı yaparak ayrılan parçanın paydaşlıktan çıkarılana tahsis edilmesine karar verebilir. Malın ayrılmasına imkân bulunmaması halinde ise çıkarılması istenen paydaşın payının kendilerine devrini isteyen paydaşlar bu istemlerini dilekçelerinde belirtmelidirler. Bu halde hâkim davayı kabul ederse uygun bir süre içinde pay değerinin ödenmesine veya tevdiine karar verebilir. Bu yönde bir istem olmaması halinde ise hâkim çıkarılması istenen paydaşın payını başkasına devretmesi için süre verir. Çıkarılması talep edilen paydaşın payını devretmemesi halinde payın açık artırmayla satılmasına karar verir.

Yükümlülüklerin ne zaman ağır surette ihlal edilmiş olacağını, ne zaman paylı mülkiyetin çekilmez hale geldiğini tespit Medeni Kanun’un 2 ve 4. maddeleri ile hakimin takdirine bırakılmıştır. Bu durumun ortaya çıkmasında paydaşlıktan çıkarılması istenen paydaşın kusuru aranmamıştır. Paydaşlar, bir paydaşı doğrudan doğruya paydaşlıktan çıkaramazlar. Bunun için ilgili paydaşa karşı bir dava (paydaşlıktan çıkarma davası) açmaları gerekir.

Ne yazık ki, arsa payı ile mülkiyet düzenlenmiş olan eskiyen bazı bina ve sitelerin yeniden yapılması için Medeni Kanun’un 696. maddesindeki paydaşlıktan çıkarma düzenlemesinin kullanımı Yargıtayca engellenmiştir. Yargıtay konuyla ilgili bir kararında “Davalının diğer paydaşlarla birlikte kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmaması yasanın anladığı anlamda hissedarlara karşı yükümlülüklerini ağır surette ihlal ettiği anlamına gelmez.” demiştir.

Yargıtay paydaşlıktan çıkarılması istenen paydaşın inşaat sözleşmesi yapmaya yanaşmaması paydaşlıktan çıkarılması için tek başına geçerli bir sebep olarak kabul etmemektedir.

Bu düzenlemeler göstermektedir ki; gerek kat mülkiyetine geçilmiş yapılardaki bağımsız bölüm maliklerinin, gerekse kaçak inşaat veya iskân alınmaması sebebiyle arsa payı şeklinde ilgili daire veya dükkânlara malik olanların eskiyen yapıyı yeniden yaptırmak için oybirliği ilk yoldur.

Oybirliği sağlanamıyorsa; Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 47. maddesine ve Medeni Kanun’un 696. maddesine dayanarak açılacak olan karşı çıkan malikin arsa payının devri veya onu paydaşlıktan çıkarma davaları bilimsel çevrelerce uygulanabilir bulunmakla beraber maalesef Yargıtay tarafından henüz kabul edilmemektedir.."
Old 08-11-2016, 14:54   #5
olgu

 
Varsayılan

Sayın Etez, cevabınız için teşekkür ederim,

Paydaşlıktan çıkartmak benimde aklıma geldi ancak hem yazdığınız gibi şartları yok hemde o da hakim müdahalesi ile gerçekleşiyor yine bir yargı yolları var.

Acaba 6306 sayılı yasanın da bahsettiği üzere yüklenici ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapmayan malikin hissesini diğer malikler ihale usulü ile alır demekte ancak bu payı kim nasıl ihaleye çıkartıyor o konuda açıklama yok... yoksa bunun içinde mi mahkemeye başvuracağız...
Old 08-11-2016, 16:55   #6
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın olgu;
Alıntı:
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün dava konusu 1302 ada 494 parsel sayılı taşınmaza ait "Riskli Yapı Evrak Dosyası" incelendiğinde, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin "Açık Artırma Usulü ile Satış" başlıklı 15/A maddesi gereğince, arsa ile ilgili işlemlerde 2/3 çoğunluk sağlanmış ancak oybirliği ile karar alınamamasından dolayı karara katılmayan paydaşların hisselerinin açık artırma usulü ile satışına karar verilmiştir.
Mahkemenin araştırması gereken, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün dava konusu taşınmazla ilgili uygulama dosyasının ne aşamada olduğu vs..

14.Hukuk Dairesi
Esas: 2015/5292
Karar: 2016/1513
Karar Tarihi: 08.02.2016

Dava ve Karar: Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.03.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Erem ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin davanın mahiyeti gereği reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.

Davacı vekili, 1302 ada 494 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki 2 numaralı depo vasfındaki bağımsız bölüme davalılar Hatice, Emine, Ayşe ve Sultan ile birlikte iştirak halinde malik olduklarını, taşınmazın ortaklığının satış yoluyla giderilmesini istemiştir.

Bir kısım davalılar vekili, dava konusu 1302 ada 494 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki bağımsız bölümlerden birinde ikamet eden Hatice'nin 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun gereğince, ana yapının riskli yapı kapsamında olup olmadığının tespitini talep ettiğini, Kayseri Şehircilik ve Çevre İl Müdürlüğünün 14.01.2014 tarihli ve 479 sayılı kararı ile ana yapının riskli yapı olduğuna karar verildiğini, davacının bu karara itiraz etmesi üzerine, itirazın reddine karar verildiğini, arsa payının % 68'ni aşan oranda mülkiyet sahiplerinin ana yapının yıkımı ve yeniden inşa ettirilmesi kararı aldıklarını, paylaşma talebinin uygun olmayan bir zamanda ileri sürüldüğünü, davacının taşınmaz üzerinde % 2 oranında arsa payı malik olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulü ile 1302 ada 494 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.

Hükmü, davalı Erem vekili ve bir kısım davalılar Hatice vd. vekili temyiz etmiştir.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'un 6/1. maddesinde; "Üzerindeki bina yıkılarak arsa haline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatleri aranmaksızın Bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce re'sen terkin edilerek, önceki vasfı ile değerlemede bulunularak veya malik ile yapılan anlaşmanın şartları tapu kütüğünde belirtilerek malikleri adına payları oranında tescil edilir. Bu taşınmazların sicilinde bulunan taşınmazın niteliği, ayni ve şahsi haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh, hisseler üzerinde devam eder. Bu şekilde belirlenen uygulama alanında cins değişikliği, tevhit ve ifraz işlemleri Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından re'sen yapılır veya yaptırılır. Bu parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesi esastır. Bu çerçevede, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karara katılmayanların bağımsız bölümlerine ilişkin arsa paylan, Bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına re'sen tescil edilir ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKİ'ye veya İdareye devredilir. Bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılır" şeklinde düzenlenme mevcuttur.

Somut olaya gelince; 1302 ada 494 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki 2 numaralı bağımsız bölümün elbirliği halinde malikleri arasındaki ortaklığın giderilmesi için dava açılmıştır. Dava açılmadan önce 1302 ada 494 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki ana yapının Kayseri Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 14.01.2014 tarihli ve 479 sayılı kararı ile 6306 sayılı Kanun gereğince "riskli yapı" olduğuna karar verilmiş, bu karara karşı yapılan itirazın reddi üzerine dava konusu bağımsız bölümün bulunduğu ana yapının yıkıldığı anlaşılmıştır.

1302 ada 494 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kat mülkiyetine tabi ana yapının yıkılması üzerine kat irtifakı tesisi terkin edilerek, ana taşınmaza geri dönülmesi üzerine davacı vekili 1302 ada 494 parsel sayılı taşınmazın diğer paylı maliklerini de davaya dahil ederek 1302 ada 494 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir.

Dosya içerisindeki Kayseri Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün dava konusu 1302 ada 494 parsel sayılı taşınmaza ait "Riskli Yapı Evrak Dosyası" incelendiğinde, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin "Açık Artırma Usulü ile Satış" başlıklı 15/A maddesi gereğince, arsa ile ilgili işlemlerde 2/3 çoğunluk sağlanmış ancak oybirliği ile karar alınamamasından dolayı karara katılmayan paydaşların hisselerinin açık artırma usulü ile satışına karar verilmiştir. Daha sonra arsa ile ilgili işlemlerde 2/3 çoğunluğun kararına katılmayan pay sahipleri Emine vd. vekili Av. Mehmet'in dava konusu 1302 ada 494 parsel sayılı taşınmaz hakkında yapılacak işlemler konusunda diğer paydaşlarla anlaşmaya vardıklarını, taşınmaz maliklerinin 2/3 çoğunluğunun yaptığı/yapacağı anlaşmaya katılacaklarını bildirmesi üzerine ve dosya içerisinde noter onaylı sözleşme şartlarını içeren evrakların bulunmaması nedeniyle ihale iptal edilmiştir.

Her ne kadar dosya içerisinde noter onaylı sözleşme şartlarını içeren evrakların bulunmaması ihalenin iptali nedenlerinden birisi ise de dava konusu 1302 ada 494 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin 2/3 çoğunluğunu oluşturan paydaşların Kayseri 11. Noterliğince düzenlenen 27.08.2014 tarihli ve 23241 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın üzerine zemin+3 normal kattan oluşan binada toplam 6 daire ve 2 adet dükkan yapılması konusunda sözleşme düzenledikleri, bu sözleşmeye katılmayan paylı maliklere de sözleşmeye katılmaları için Kayseri 11. Noterliğince düzenlenen 05.09.2014 tarihli ve 24278 yevmiye numaralı ihbarnamenin tebliğ edildiği, noter onaylı sözleşmenin dosyaya ibraz edildiği anlaşılmıştır.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun gereğince "riskli yapı" olduğu anlaşılan dava konusu taşınmazın üzerinde aynı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15. maddesi gereğince riskli yapının bulunduğu parselde yapılacak uygulama işlemlerine başlandığı sırada taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi dava açıldığı, mahkemece 6306 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği gereğince uygulanması gereken işlemlerin sonucu beklenmeden taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiği görülmüştür.

Dava konusu taşınmazın 2/3 arsa payının çoğunluğunu oluşturan malikler tarafından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış, sözleşmeyi imzalayan maliklerin talebi üzerine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 6302 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği gereğince, ihaleye katılmayan paydaşların paylarının ihale ile satışı istendiği sırada arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine katılmayan maliklerin sözleşmeye katılacaklarını bildirdikleri halde sözleşmeye katılmayarak ortaklığın giderilmesini istedikleri anlaşılmıştır.

Bu durumda 6306 sayılı Kanun hükümlerine göre sözleşmeyi imzalayan 2/3 arsa payı çoğunluğunun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yürütülen ihale işlemlerinin sonucunun beklenmesinde hukuki yararları mevcut olduğundan 6100 sayılı HMK'nın 165. maddesi gereğince, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine katılmayan paydaşların paylarının satışına ilişkin işlemlerin sonucu bekletici mesele yapılması gerekir.

Mahkemece bu durum gözetilmeden ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Erem vekili ve bir kısım davalılar Hatice vd. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliği gereği diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.02.2016 gününde oybirliği ile karar verilmiştir. SİNERJİ İÇTİHAT PROGRAMI

Saygılarımla,
Old 09-11-2016, 12:12   #7
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ufuk Bozoğlu
Sayın olgu;

Bu durumda 6306 sayılı Kanun hükümlerine göre sözleşmeyi imzalayan 2/3 arsa payı çoğunluğunun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yürütülen ihale işlemlerinin sonucunun beklenmesinde hukuki yararları mevcut olduğundan 6100 sayılı HMK'nın 165. maddesi gereğince, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine katılmayan paydaşların paylarının satışına ilişkin işlemlerin sonucu bekletici mesele yapılması gerekir.

Şu durumda ilgili Yönetmeliğe göre, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yürütülen ihalede, paydaşlardan alıcı çıkmazsa taşınmaz ihaleye çıkarılan bedelle Hazine adına tescil edileceğinden davanın reddedilmesi gerekiyor.

Neden bekletici mesele yapılıyor, onu anlamadım. Yani Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından açılacak ihalenin düşmesi gibi bir sonuç doğmayacak:

Alıntı:
Hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile alınan karara katılmayan maliklerin arsa payları; 15/A maddesinde belirtilen usule göre, arsa payı değeri üzerinden anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir ve en az üçte iki çoğunluk ile alınan karar çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKİ’ye veya İdareye devredilir. Bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılır
6306 SAYILI KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ md. 15/3

Saygılarımla.
Old 09-11-2016, 13:50   #8
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Özgür KARABULUT
Şu durumda ilgili Yönetmeliğe göre, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yürütülen ihalede, paydaşlardan alıcı çıkmazsa taşınmaz ihaleye çıkarılan bedelle Hazine adına tescil edileceğinden davanın reddedilmesi gerekiyor.

Neden bekletici mesele yapılıyor, onu anlamadım. Yani Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından açılacak ihalenin düşmesi gibi bir sonuç doğmayacak:

6306 SAYILI KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ md. 15/3

Saygılarımla.
İdare belki işlemi geri alır. Sonucu görmeden hüküm kurmamak yararlı olabilir.


Saygılarımla,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Paylı Mülkiyete Tabi İşyerinde Kiralananın Tahliyesi Usulü censor86 Meslektaşların Soruları 0 19-11-2014 16:03
tapuda arsa vasıflı 10 daireli apartmanın ortaklığın giderilmesi av.burcuyurtsever Meslektaşların Soruları 3 07-12-2012 15:19
Hacizli Taşınmaz Paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi krizantem Meslektaşların Soruları 2 28-07-2011 15:56
Kat mülkiyeti kurulmuş olan bir binada, paylı mülkiyete tabi bir bağımsız bölümdeki o Metallicaal Meslektaşların Soruları 2 17-01-2010 01:16
Paylı Mülkiyete Tabi Olup20.000 dönüm altında olan arzide pay satışı.. ESRA ÖZGEN Meslektaşların Soruları 2 10-06-2008 11:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07014298 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.