Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Avukatin KarŞiliksiz Çekten Şİkayette BulunduĞu Halde İcra Takİbİ BaŞlatmamasi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-10-2010, 02:27   #1
mutlumutlu8

 
Varsayılan Avukatin KarŞiliksiz Çekten Şİkayette BulunduĞu Halde İcra Takİbİ BaŞlatmamasi

Sayın Türk Hukuk Sitesi Kullanıcıları;
Müvekkilin bana vermiş olduğu çek fotokopisiyle Savcılığa suç duyurusunda bulundum.Sanığa ceza çıktı.Sanık kararı temyiz etti.Dosya Yargıtayda.
Çek aslı ve masraf gelmediği için icra takibine geçemedim.Müvekkilin bana başka çekleri ve senetleri olduğunu, bunları da takip için vermek istediğini telefonla arayıp bildirmesi üzerine, alacaklarının tahsili kabil olmadığını düşündüğümden dolayı artık işlerini takip etmeyeceğimi sözlü olarak bildirdim.
Bu konuşmanın olduğu tarihte çek henüz 6 aylık zamanaşımına uğramamştı.
En büyük hatam şu oldu ki "gidip notere istifa etmedim".o da beni azil etmedi.
6 ayllık süre geçtikten sonra başka bir meslektaşa gitti.Adi takip yaptılar. Borçlu itiraz etti. Ve bunun üzerine şikayet edildim.Akabinde itirazın iptali davası açtılar Mahkeme reddetti. Kararı temyiz etmediler. Çeki yazılı delil başlangıcı olarak gösterip alacak davası da açmadılar.
Bana ceza aldırıp tazminat davası açıp benden tahsil etmeyi düşündükleri kanaatindeyim.
Müvekkili yolda gördüm pişkin pişkin arabama bindi.Arabayı yerinden oynatmadığım gibi içinde de konuşmadım.Gider bu seferde beni zorla arabaya aldı indirmedi şeklinde hürriyeti tahditten vs. şikayet eder diye dışarıya çıkalım dedim. (Bu adamdan artık her şeyi beklerim) Çıktık dışarda neden yaptın dedim. Bana avukatım "seni şikayet hakkım olduğunu söyledi ben de hakkımı arıyorum" dedi. Ver benim paramı deyip bir de beni borçlu yerine koydu.
Meslektaşı buldum inkar etmedi.Şikayet et dedim ama dilekçeyi ben yazmadım dedi.Peki alacak davası açma hakkı olduğunu niye söylemedin müvekkiline dedim. cevap vermedi, veremedi döndü arkasını gitti.

Hakkımda TCK 257/2 den dava açıldı haftaya duruşmam var. Şu an sabahın 03.10 u herkes uyurken benim uykularım kaçtı. Bu olay aile hayatımı bile bozdu. Bi kusurum olsa yaptım bi hata diyeceğim, sineye çekeceğim. Fakat resmen bir komplonun kurbanı olacağım. Bu savunmayı yapsam heyete masal gelecek. Zaten avukatlara ceza vermeye yer arıyorlar diye düşünüyorum.
Arkadaşlar elinde içtihadı, bilgisi veya fikri olan varsa acilen yardımlarını bekliyorum...Şimdiden teşekkür ederim.
Av.Sinan MUTLU
Old 08-10-2010, 10:18   #2
üye32062

 
Varsayılan

Karşılıksız çekten şikayet etmeniz aynı zamanda icra takibi yapmanızı zorunlu kılmaz diye düşünüyorum. Borçlunun -genellikle olduğu gibi-icra yoluyla ödeme kabiliyeti olmayabilir. Bu durumda çok kez alacaklılar takip masrafı yapmak istemiyorlar.
Alacaklı masrafı ve evrak aslını göndermemiş. Dosya zamanaşımına ugrayacak diye masrafı cebinizden karşılamanız gerekmiyor. Bu durumda masraf ve çek aslı olmadığından icra takibi yapamayacaktınız zaten.
Tek sorun sizin, müvekkilinizi 6 aylık zamanaşımı konusunda uyardığınızı ispat noktasında. Bunu da tanık ifadesi ile ispat edebilirsiniz diye düşünüyorum. Karşı tarafın gerekli masrafı karşılayıp evrakı teslim etmeden niçin icra takibi yapmadın şeklinde bir hakkı olmadığını düşünüyorum. Yalnız dediğiniz gibi mahkemeler avukatlara ceza vermek için sırada bekliyorlar. Bir arkadasım 300-tl lik icra takibini takip etmediği için Ağır ceza mahkemesinde yargılanıyor. Saygılar
Old 08-10-2010, 11:49   #3
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Müvekkil masraf göndermediği zaman noterden müvekkile masraf göndermedin işe başlayamadım diye ihtarname çekmek gerekiyor diye biliyorum.
Old 08-10-2010, 13:52   #4
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Müvekkilin masraf vermemesi halinde vekile ihtar çekme zorunluluğu getirilmemeli.

Müvekkil masrafını verdiğini kendisi ispatlamalı.Masraf vermesi gerektiğini müvekilline söyleyen vekilin vermediği taktirde çekin zamanaşımına uğrayacağını söylediğide kabul edilmeli ve ihtar çekme külfeti vekile yüklenmemeli.Bu tıpkı meslektaşta olduğu adilane olmayan sonuçlar doğurur.
Old 08-10-2010, 15:34   #5
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
4. Ceza Dairesi

E:2008/2254
K:2008/15675
T:07.07.2008

Görevi Savsama
Görevde Yetkiyi Kötüye Kullanma
Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması

Özet
Avukat olan sanığın, katılan hakkında açılan davayı takip etmek hususunda anlaşıp vekalet almasından sonra; katılanın masraflarını vermemesi nedeniyle duruşmalara katılamaması karşısında, davayı takip etmeyeceğini katılana bildirmesi gerektiği gözetilerek, davanın takipsiz bırakılıp, katılanın mağduriyetine neden olunması eyleminin görevi savsama suçunu oluşturacağı gözetilmelidir.

5237 s. Yasa m. 257/2
1136 s. Yasa m. 34,41

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; bir hukuki uyuşmazlık nedeniyle başkasını temsil etme görevini kabul ederek vekalet ilişkisi kurulmasını sağlayan avukat, müvekkilinin menfaatine ve iradesine uygun bir sonuca yönelen bir iş görmeyi, zaman kaydına tabi olmaksızın ve nispeten bağımsız olarak yapma borcunu, amacın elde edilememesinden doğacak sonuç ona ait olmamak üzere yürütür. Duruşmalara katılmayan avukatın o işe ait vekalet görevini 1136 sayılı Avukatlık Yasası'nın 41. maddesine göre durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile sürdürmesi ve aynı Yasa'nm 34. maddesi uyarınca bu sürede görevini "özen, doğruluk ve onur" içerisinde yerine getirmesinin zorunlu bulunduğu gözetildiğinde, avukat olan sanığın, katılanla hakkında açılan tenkis davasını, adına takip etme hususunda anlaşıp vekalet almasından sonra, katılanın masraflarını vermemesi nedeniyle duruşmalara katılamaması karşısında anılan Yasa'nın 41. maddesi uyarınca davayı takip etmeyeceğini müvekkili katılana bildirmesi gerektiği gözetilmeden, davayı takipsiz bırakarak katılanın mağduriyetine neden olması biçimindeki eyleminin 5237 sayılı TCY'nin 257/2. maddesine uyan görevi savsama suçunu oluşturduğu gözetilmeden yasal temelden yoksun gerekçelerle beraat kararı verilmesi,
Yasaya aykırı ve katılan Esra'nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesinden başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07.07.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 08-10-2010, 16:19   #6
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Benim karardan anladığım şudur.

Bir kişiye ücretini ödemediği hizmetten yararlanamayacağı ihtar edilmeli.

Bu külfet neden vekile yükleniyor anlamadım.Çok saçma bir karar.
Davanın devamı için gereken masrafları ödemediğini bilen müvekkil avukatından ne bekliyor?

Şunu düşünüyor olabilir mi? Avukat bana masrafları öde dedi ödemesemde olur.Avukat bi şekilde halleder.Telefon açtığı zamanda cevap vermem olur biter''

Yargıtayın bu kararına göre de cümlenin devamı şu şekilde olmalı

''zaten avukat ta masrafları ödemediğimden dolayı davaya devam etmeyeceğini bana ihtar etmek zorunda. İhtar ettiği zaman öderim.''
Old 08-10-2010, 16:26   #7
üye32062

 
Varsayılan

Sunulan karar vekaletten istifa ile alakalı. Haliyle istifa edildiğini müvekkile bildirmek için ihtarname gönderilmeli. bu yenibir durum.
Buna karşın icra takibinde bulunurken harç adı altında vs. masrafta bulunulduğu vaka. Dolayısıyla bu konuda ayrıca ihtar edilmesi yönünde bir gereklilik bulunması banada makul gelmiyor.Ancak Sn.Murat Kılıçında belirttiği durumlara bende şahit oldum.
Old 08-10-2010, 23:42   #8
BALDIRAN

 
Varsayılan

Öncelikle geçmiş olsun. eğer müvekkille aranızda yazılı sözleşme varsa, ve sözleşmede, masrafların müvekkile ait olduğu, avukatın, masraflar ödenmeden dava açma/takip yapma yükümlülüğü bulunmadığı yolunda madde varsa (ki ben sözleşmelere hep bunu yazıyorum) bu sözleşmeye dayanabilirsiniz. Aksi halde, masrafı istediğinizi ispatlamak size, siz bunu ispatlarsanız, masrafı ödediğini ispatlamak müvekkile düşecektir. Saygılar
Old 08-10-2010, 23:43   #9
av.suleyman

 
Varsayılan

İcra takibine başlayabilmek için masrafın ödenmesi gerekir. Aksi halde avukatın sorumluluğu doğmaz. bu durumu(yukardaki savunmanızı) tanıkla ispatlarsanız ceza davasından berat edersiniz diye düşünüyorum. Ayrıca şunu anlamış oluyoruz. BİZİM EN BÜYÜK DÜŞMANIMIZ YİNE BİZİM MESLEKTAŞIMIZDIR. O şahsa o aklı veren meslektaşımız biraz etik düşünebilse bu durum ortaya çıkmayacaktı.
Old 09-10-2010, 00:06   #10
avmhy

 
Varsayılan

şahsi kanaatim diğer meslektaşın açtığı yaptığı işlemlerden, müvekkili yönlerndirmesinden, bahsettiğiniz davayı açmamasından sorumlu olacağı. En azından disiplin hukuku açısından.

Bağlı olduğunuz baro başkanlığı'na ilgili şikayeti çekinmeden yapın bence değerlendirilecektir.

Diğer yandan şifahi bir vekalet sözleşmesi yaptığınızı düşünüyorum. O zaman sadece başlattığınız işlemler açısından vekaletiniz daha doğrusu vekalet akdiniz olduğu söz konusu olabilir.

Yani bu çeke ilişkin karşılıksız çek şikayeti yapmak ve ilgili davanın takibini yapmak üzere anlaşmış olabilirsiniz.

Hukuk davası ayrı çek davası ayrı bir konudur.
öyle olmasa müdahil yana ceza davasında ayrı bir vekalet ücreti hükmetmezdiler.

Bu durumda hukuk davası için masraf verdiğini ispat edemeyen müvekkilinizin sizden şikayetçi olamayacağını düşünüyorum.

Kalldıki tüm hukuki yolları usulüne uygun takip ederek karşı yandan alacağını alamadığı ortaya çıkmadan sizden şikayetçi olamaz zararını rücu edemez diye düşünüyorum.
Yani dava ve takip haklarını sonuna kadar kullanmadan sizden alacağını talep edemez.

Lütfen üzülmeyin. Şu mesleğe başlayalı beri kaç uykusuz gecem geçti kurup durmaktan. Baroya derdinizi doğru bir şekilde anlatabilirseniz müvekkilinizin uyanıklığına karşı sizin yanınızda yer alacağını düşünüyorum.

Umarım en kısa zamanda bu sıkıntıdan kurtulursunuz.
Old 09-10-2010, 06:50   #11
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mutlumutlu8
Sayın Türk Hukuk Sitesi Kullanıcıları;
Müvekkilin bana vermiş olduğu çek fotokopisiyle Savcılığa suç duyurusunda bulundum.Sanığa ceza çıktı.Sanık kararı temyiz etti.Dosya Yargıtayda.
Çek aslı ve masraf gelmediği için icra takibine geçemedim.Müvekkilin bana başka çekleri ve senetleri olduğunu, bunları da takip için vermek istediğini telefonla arayıp bildirmesi üzerine, alacaklarının tahsili kabil olmadığını düşündüğümden dolayı artık işlerini takip etmeyeceğimi sözlü olarak bildirdim.
Bu konuşmanın olduğu tarihte çek henüz 6 aylık zamanaşımına uğramamştı.
En büyük hatam şu oldu ki "gidip notere istifa etmedim".o da beni azil etmedi.
6 ayllık süre geçtikten sonra başka bir meslektaşa gitti.Adi takip yaptılar. Borçlu itiraz etti. Ve bunun üzerine şikayet edildim.Akabinde itirazın iptali davası açtılar Mahkeme reddetti. Kararı temyiz etmediler. Çeki yazılı delil başlangıcı olarak gösterip alacak davası da açmadılar.
Bana ceza aldırıp tazminat davası açıp benden tahsil etmeyi düşündükleri kanaatindeyim.
Müvekkili yolda gördüm pişkin pişkin arabama bindi.Arabayı yerinden oynatmadığım gibi içinde de konuşmadım.Gider bu seferde beni zorla arabaya aldı indirmedi şeklinde hürriyeti tahditten vs. şikayet eder diye dışarıya çıkalım dedim. (Bu adamdan artık her şeyi beklerim) Çıktık dışarda neden yaptın dedim. Bana avukatım "seni şikayet hakkım olduğunu söyledi ben de hakkımı arıyorum" dedi. Ver benim paramı deyip bir de beni borçlu yerine koydu.
Meslektaşı buldum inkar etmedi.Şikayet et dedim ama dilekçeyi ben yazmadım dedi.Peki alacak davası açma hakkı olduğunu niye söylemedin müvekkiline dedim. cevap vermedi, veremedi döndü arkasını gitti.

Hakkımda TCK 257/2 den dava açıldı haftaya duruşmam var. Şu an sabahın 03.10 u herkes uyurken benim uykularım kaçtı. Bu olay aile hayatımı bile bozdu. Bi kusurum olsa yaptım bi hata diyeceğim, sineye çekeceğim. Fakat resmen bir komplonun kurbanı olacağım. Bu savunmayı yapsam heyete masal gelecek. Zaten avukatlara ceza vermeye yer arıyorlar diye düşünüyorum.
Arkadaşlar elinde içtihadı, bilgisi veya fikri olan varsa acilen yardımlarını bekliyorum...Şimdiden teşekkür ederim.
Av.Sinan MUTLU

Üzülmenize gerek yok. Size getirilmemiş bir belge ile takip yapmanız zaten mümkün değildi. Kaldı ki sadece çekin getirilmesi değil, masrafların da ödenmesi gerekir. Unsurları oluşmayan bu suçtan beraat edeceğinizi düşünüyorum.

Avukatlık Kanunu 173. maddesi:

Alıntı:
Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kararlaştırılan avukatlık ücreti yalnızca avukatın üzerine almış olduğu işin karşılığı olup, mukabil dava, bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra kovuşturmaları veya her türlü hukuki yardımlar ayrı ücrete tabidir.

Avukata tevdi edilen işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harc ve giderler iş sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından ilk istekte avukata veya gerektiği yere ödenir. Bu harcamaların avukat tarafından yapılabilmesi için, yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş olması gerektir. Avukatın iş için yapacağı yolculuk masrafları ve bulunduğu yerden ayrılma tazminatı, anlaşma gereğince iş sahibi tarafından ayrıca ödenir. Bu giderler peşin olarak ödenmedikçe avukat yolculuğa zorlanamaz. Bu hükmün aksine sözleşme yapılabilir.
Old 09-10-2010, 17:17   #12
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Somut olay açısından bakıldığında, asıl sorun, vekalet akdinin "görev" yönünden kapsamına çekin icra takibatı da dahil midir?Yazılı bir talimat ve ya tutanak/sözleşme yoktur.Bu hususta masrafların verildiğine dair makbuz vs. de yoktur. Bu durumda iş sahibi, takibatın avukatın görevi kapsamında olduğu, masrafların verildiği, kaldı ki bunun karine olarak kabul edildiği, karşılıksız çek şikayetinin yapıldığı,3167 SK'nun 4/2 md. göre çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ile icra takibi yapılabileceği, icra takibinin yapılmadığı ve bu nedenlerle zarara uğradığı ve avukatın görevini ihmal ettiğini ileri sürebilir mi?Vekilin bu durumda hukuki ve cezai sorumluluğu var mıdır?

Sözleşmeye aykırılık nedeniyle vekilin hukuki mesuliyetine gidilebilmesi için öncelikle davacı tarafından "zarar"ın ispatı gerekmektedir.Zararın doğabilmesi için,alacaklının talep hakkının ihmal nedeniyle ortadan kalmış olması gerekir. Zamanaşımı dolan çek yazılı delil başlangıcı teşkil eder. Lehtar açısından çeke dayanılarak temel ilişkiye dayalı dava genel zamanaşımı süresi içerinde açılabileceği gibi, hamilin de sebepsiz iktisap nedeniyle süresi içerisinde dava açması mümkündür. Bu nedenle zarar ispatlanamadığı taktirde tazminat da söz konusu olmayacaktır.

Zararın ispat edildiği varsayımında , davalının ademi ifada kusurlu olmadığını ispatlaması halinde sorumluluğu olmayacaktır. Karşılıklı edimleri içeren vekalet sözleşmesinde, her iki yana da borç ve mükellefiyet yüklenir.Bu nevi akitlerde bir tarafın diğerinden edim ifa talep edebilmesi için kendi üzerine düşen muaccel edimlerini ifa etmiş olması gerekir.BK. 394. Maddesi, vekaletin gereği için yapılması gereken masrafları avans olarak tediyeyi ilk planda müvekkile yüklememiştir.Vekil, işin yapılması için masraf yapacak ve bilahare bunu faiziyle birlikte iş sahibinden talep edecektir.Ne var ki, avukat-müvekkil arasındaki ilişki açısından ilk planda uygulanması gereken ve özel yasa olan Av. Kanununun 173/2 maddesi, masraflar için vekile avans talep etmek yetkisini vermiştir. Buna göre işin yapılması için yapılması gereken masrafların ödenmesi yükümlülüğü iş sahibinde olup, bunun için yeteri kadar avansın vekile verilmiş olması gerekir. (yükümlülük) .Yargıtay 13. HD’nin 2008/13260 E. Salı kararında, “....Avukatlık Kanunu'nun 173/2. maddesinde, “Avukata tevdi edilen işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harç ve giderler, iş sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından ilk istekle avukata veya gerektiği yere ödenir. Bu harcamaların avukat tarafından yapılabilmesi için yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş olması gerekir” hükmü mevcut olup, bu hüküm gereğince, işin görülmesi için gerekli olan tüm masraflann iş sahibi tarafından işin başında avukata ödenmiş olduğu karine olarak kabul edilmeli, bunun aksini ileri süren, başka bir ifade ile müvekkilinden masraflar için avans almadığını iddia eden avukatın da, bu iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğu kabul edilmelidir. Dava konusu olayda davalı avukat, "masrafların işin başında alınmadığı" konusundaki bu ispat yükümlülüğünü yerine getirmediğinden, takip ve davalara ilişkin masrafların işin başında avukata verildiğinin kabul edilmesi gerekirken...” düşüncesi ileri sürülerek, Av.K.nun 173/2 maddesinden, masrafların avukata avans olarak verilmiş olduğu karinesi çıkartılmıştır.Ne var ki bu içtihata katılmıyorum.Zira, maddede iş sahibine bir yükümlülük verilmiştir.Yükümlülüğün yerine getirildiğini ispat yükü bizzat iş sahibinde olması gerekirken maddeyi tersten okuyarak masrafların avukata karine olarak ödenmiş olduğunu kabul etmek fahiş bir yanılgıdır.Bu nedenle bu açıdan da , davacının kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemiş olması nedeniyle karşı edimi talep edemeyeceğinden – vekilin ifa borcu müeccel veya şarta bağlı olduğundan- tazminat davasının reddi gerekmektedir.

Zararın ispatlandığı ve masrafların karine olarak vekilin yükümlülüğünde olduğu faraziyesinde dahi , davalının sözleşmeye aykırılık nedeniyle sorumlu olabilmesi için vekalet sözleşmesi kapsamında “edimini” kusurlu olarak ifa etmemiş olması gerekir. Ama vekalet akdinin kapsamı, yapılacak işler ve iş sahibinin istemleri neye göre belirlenecektir.HMUK. 62.maddesinde vekaletin kapsamı "yetki" açısından ele alınmıştır. Peki vekalet akdinin "görev" bakımından kapsamı nedir?
Vekaletnamenin mercie tevdii veya bu belirli bir hususta vekil olarak işlem yapılmış olması vekalet akdinin kurulduğuna delalet eder.Vekalet aktinin genel hükümlerine göre , vekil müvekkilin "menfaatine" ve "iradesi"ne göre davranmak yükümlülüğündedir.İşin ifası gereği talimat alır. Vekilin iradesi hususunda, Yasaya göre, lüzumlu görülen görüşme ve talepler/talimatlar tutanakla imza altına alınır.Ama tutanak tanzimi zorunluluk değildir, akit şifahi de olabilir.Yukarıda örneğe dönmek gerekirse, iş sahibinin vermiş olduğu çek fotokopisi ile karşılıksız çek şikayetinde bulunulmuştur.Bilahare iş sahibi şifahen, başkaca senetleri olduğunu, bunların da takibatı konusunda talepte bulunmuş, avukat tarafından bu talep reddedildiği gibi "artık işlerin takip edilmeyeceği" belirtilerek vekaletten istifa iradesi gösterilmiştir.Öncelikle şifahi olarak vekaletten istifa geçerli değildir. İstifa beyanının tebliği ve bunun üzerine 15 gün geçmiş olması gerekir.Bu taraflar arasında vekalet aktinin cari olduğu açıktır. Olayda vekilin karşılıksız çek şikayeti yanında kendisine çekin icra takibinin de yapılması edimi yüklenebilir mi? Olayda “Müvekkilinbih” çekin tahsilatının sağlanması ise, bu kapsama icra takibi de dahil edilebilir.Bu konuyu tartışmak isterim.

Cezai sorumluluk açısından ise, ilk planda müsnet suç zarar suçu olduğundan ve zararın ispatı da gerektiğinden beraatle sonuçlanacağını düşünüyorum .
Old 10-10-2010, 14:03   #13
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın Türk Hukuk Sitesi Kullanıcıları;
Müvekkilin bana vermiş olduğu çek fotokopisiyle Savcılığa suç duyurusunda bulundum.Sanığa ceza çıktı.Sanık kararı temyiz etti.Dosya Yargıtayda.
Çek aslı ve masraf gelmediği için icra takibine geçemedim.Müvekkilin bana başka çekleri ve senetleri olduğunu, bunları da takip için vermek istediğini telefonla arayıp bildirmesi üzerine, alacaklarının tahsili kabil olmadığını düşündüğümden dolayı artık işlerini takip etmeyeceğimi sözlü olarak bildirdim.
Bu konuşmanın olduğu tarihte çek henüz 6 aylık zamanaşımına uğramamştı.
En büyük hatam şu oldu ki "gidip notere istifa etmedim".o da beni azil etmedi.
6 ayllık süre geçtikten sonra başka bir meslektaşa gitti.Adi takip yaptılar. Borçlu itiraz etti. Ve bunun üzerine şikayet edildim.Akabinde itirazın iptali davası açtılar Mahkeme reddetti. Kararı temyiz etmediler. Çeki yazılı delil başlangıcı olarak gösterip alacak davası da açmadılar.
Bana ceza aldırıp tazminat davası açıp benden tahsil etmeyi düşündükleri kanaatindeyim.
Müvekkili yolda gördüm pişkin pişkin arabama bindi.Arabayı yerinden oynatmadığım gibi içinde de konuşmadım.Gider bu seferde beni zorla arabaya aldı indirmedi şeklinde hürriyeti tahditten vs. şikayet eder diye dışarıya çıkalım dedim. (Bu adamdan artık her şeyi beklerim) Çıktık dışarda neden yaptın dedim. Bana avukatım "seni şikayet hakkım olduğunu söyledi ben de hakkımı arıyorum" dedi. Ver benim paramı deyip bir de beni borçlu yerine koydu.
Meslektaşı buldum inkar etmedi.Şikayet et dedim ama dilekçeyi ben yazmadım dedi.Peki alacak davası açma hakkı olduğunu niye söylemedin müvekkiline dedim. cevap vermedi, veremedi döndü arkasını gitti.

Hakkımda TCK 257/2 den dava açıldı haftaya duruşmam var. Şu an sabahın 03.10 u herkes uyurken benim uykularım kaçtı. Bu olay aile hayatımı bile bozdu. Bi kusurum olsa yaptım bi hata diyeceğim, sineye çekeceğim. Fakat resmen bir komplonun kurbanı olacağım. Bu savunmayı yapsam heyete masal gelecek. Zaten avukatlara ceza vermeye yer arıyorlar diye düşünüyorum.
Arkadaşlar elinde içtihadı, bilgisi veya fikri olan varsa acilen yardımlarını bekliyorum...Şimdiden teşekkür ederim.
Av.Sinan MUTLU

Sn Sinan Mutlu,

Haklı iseniz korkmayın.

Beraat edeceğinizi tahmin ediyorum. Yargılamayı illa da 2x2=4 kurallarına oturtamayız. Avukat, masraf almadığını ispatlamalı, almadı ise ihtar çekmeli yoksa görevi ihmal suçu olur diyemeyiz.

Kendinizi hakim yerine koyun, anlattığınız olayda kendinize hak veriyorsanız, hakim de hak verebilir. Her hakim de avukata ceza verme hastası değil ya...

Haklı her zaman güçlü, haksız her zaman korkak ve tedirgindir.

Haklı iseniz korkmayın...
Old 10-10-2010, 16:58   #14
Av.S.C

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,öncelikle bu kadar endişeli olmayın.Çünkü müvekkilinizin çek aslını size teslim ettiğini,gerekli masrafı verdiğini,size çeke dayanarak icra takibi yapmak hususunda yetki verdiğini yazılı delil ile isbatlamak zorunda.Aksi durumda siz ben çek aslını almadım,masraf almadım ve icra takibi yapmak konusunda da müvekkille vekalet akti yapmadım dediğinizde aksini müvekkilinizin isbatlaması gerekir.O size çek aslını,masrafı verdiğini isbatlayabiliyormu ki sizin bu işi yapmadıgınızı ileri sürerek hukuki ve cezai başvuruları yapmakta haklı olsun.Saygılarımla.
Old 11-10-2010, 08:43   #15
furugferruhzad

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım benzer bir olay benim de başıma geldi ve hakkımda tazminat davası açıldı herkesin başına gelme ihtimali de var üzülmeyin ama insanın nasıl uykuları kaçar nasıl hisseder inanın çok iyi biliyorum.Bütün masraf ve avansların işin başında avukata verildiğinin karine olarak kabul edilmesi bence de çok haksız bir yorum.Ancak mahkemeler uygulamada bu yorumu ters yüz eden çok daha hakkaniyete uygun kararlar veriyorlar,umutsuz olmayın,Saygılarımla.
Old 11-10-2010, 20:09   #16
Av.S.C

 
Varsayılan

"Sayın meslektaşım benzer bir olay benim de başıma geldi ve hakkımda tazminat davası açıldı herkesin başına gelme ihtimali de var üzülmeyin ama insanın nasıl uykuları kaçar nasıl hisseder inanın çok iyi biliyorum.Bütün masraf ve avansların işin başında avukata verildiğinin karine olarak kabul edilmesi bence de çok haksız bir yorum.Ancak mahkemeler uygulamada bu yorumu ters yüz eden çok daha hakkaniyete uygun kararlar veriyorlar,umutsuz olmayın,Saygılarımla" Bu cevapta bahsi geçen karine bence daha farklı yorumlanması gereken bir şekilde geçerli.Şöyleki eger avukat üzerine aldıgı bir iş için harç yada masraf adı altında bir harcama yapmışsa,bu paranın müvekkil tarafından avukata verildiği şeklinde bir karine mevcuttur.Burdaki karine avukatın yatırdıgı harcın kendi hesabından oldugunu ancak müvekkilden aldıgı bir yazılı belge ile isbatlanması konusudur.Bu itibarla soru olan olaya uygulanamaz.Saygılarımla.
Old 15-10-2010, 19:15   #17
mutlumutlu8

 
Varsayılan GÖrevİ İhmalden Cezalandirildim

Tek Celsede.
MÜŞtekİnİn Zararinin Olup OlmadiĞi AraŞtirilmadan.
Taleplerİm DeĞerlendİrİlmeden.
Savunma Hakkimi Kisitlayarak.
5 Ay Hapİs Cezasi GÜnlÜĞÜ 50 Tl Den 7500 Tl Para Cezasi.!
Old 15-10-2010, 19:21   #18
Av.S.C

 
Varsayılan

Gerekçeli kararı aldıgınızda umarım bizlerle paylaşırsınız.Çünkü çok vahim bir durum.Geçmiş olsun ama belkide temyizde düzelir.
Old 15-10-2010, 19:23   #19
mutlumutlu8

 
Varsayılan

Bİr De Savcinin Beraat MÜtaalaasina RaĞmen...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İlamli İcrada Bozma Sonrasi Yenİ İcra Takİbİ MÜmkÜn MÜ? Av.Ahmet KEZER Meslektaşların Soruları 24 12-01-2016 16:51
Taraf Sifati Eksİk GÖsterİlen İcra Takİbİn Ayri Bİr İcra Takİbİ Yapilabİlİrmİ Av.Gök Meslektaşların Soruları 1 29-10-2009 14:44
İcra Takİbİ Av.Osman Yücel Önal Meslektaşların Soruları 6 07-09-2008 04:26
İcra takibinde borçlu mal beyanında bulunduğu halde menfi tespit davası açabilir mi? Av. Ersin Aslan Meslektaşların Soruları 7 20-01-2008 01:29
Hİssesİnİ Devreden Ltd.Ştİ. Temsİle Yetkİlİ OrtaĞin KarŞiliksiz Çekten SorumluluĞu Av.Nursel Meslektaşların Soruları 1 30-06-2007 07:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06531906 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.