Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Toplu Yapı Yönetim Planının geçersizliği iddiası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-03-2012, 18:19   #1
av.ela

 
Varsayılan Toplu Yapı Yönetim Planının geçersizliği iddiası

Meslektaşlarım merhaba,
634 sayılı Kanunun 66. maddesi gereğince Toplu Yapı Yönetim koşullarının oluştuğu iddiası ile usulsüz bir şekilde alındığı iddia olunan Toplu Yapı Yönetim Planının geçersizliğinin tespitine ilişkin açılacak bir davada, 634 sayılı Kanunun Ek madde:1 hükmünün yani Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahsetmek mümkün değil diye yorumluyorum. Davalı olarak da bütün kat maliklerini göstererek, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmayı düşünüyorum, ancak hatalı bir yorum yapmak da istemiyorum. Yorumuma dayanak dlığım karar metni ise;

T.C.


YARGITAY


3. HUKUK DAİRESİ


E. 2011/1696


K. 2011/6345


T. 14.4.2011


• GÖREV ( Toplu Yapı Yönetiminin Kuruluş ve Faaliyetlerinin Hukuka Aykırılığının Tespiti - 5711 S. Yasa İle Değişik 634 S. Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 66. Md. Göre Toplu Yapı Yönetimine Geçilmemiş Olmakla Davacının Talebi 634 S. Yasa Kapsamında Değerlendirilemeyeceği/Uyuşmazlığın Genel Hükümlere Göre Çözüleceği )


• TOPLU YAPI YÖNETİMİNİN KURULUŞ VE FAALİYETLERİNİN HUKUKA AYKIRILIĞININ TESPİTİ ( Tahsilatın İstirdadı - Toplu Yapı Yönetimine Geçilmemiş Olmakla Davacının Talebi 634 S. Yasa Kapsamında Değerlendirilemeyeceği/Uyuşmazlığın Genel Hükümlere Göre Çözüleceği )


• TOPLU YAPI YÖNETİMİNE GEÇİLMEMİŞ OLMASI ( Toplu Yapı Yönetiminin Kuruluş ve Faaliyetlerinin Hukuka Aykırılığının Tespiti/Tahsilatın İstirdadı - Davacının Talebi 634 S. Yasa Kapsamında Değerlendirilemeyeceği/Uyuşmazlığın Genel Hükümlere Göre Çözüleceği )


• PARA İLE ÖLÇÜLEMEYEN TALEPLER ( Sulh Hukuk Mahkemesinde Açılan Davada Dava Dilekçesinin Görevsizlik Nedeniyle Reddi Gereği - Toplu Yapı Yönetiminin Kuruluş ve Faaliyetlerinin Hukuka Aykırılığının Tespiti/Davacının Talebi 634 S. Yasa Kapsamında Değerlendirilemeyeceği )


1086/m.1,8


634/m.66



ÖZET : Dava dilekçesinde toplu yapı yönetiminin kuruluş ve faaliyetlerinin hukuka aykırılığının tespiti, tahsilatın istirdadı istenilmiştir. Davaya konu birden fazla parsel üzerinde kurulu sitede, 28.11.2007 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 5711 sayılı Yasa ile değişik 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 66. maddesine göre toplu yapı yönetimine geçilmemiş olmakla, davacının talebi 634 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemez. Uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözülmesi gerekir.
Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada konusu para ile ölçülemeyen talepler bulunması halinde, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Dava dilekçesinde toplu yapı yönetiminin kuruluş ve faaliyetlerinin hukuka aykırılığının tespiti, tahsilatın istirdadı istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; müvekkilinin halen SS Y... 88 Konut Yapı Kooperatifinin üyesi bulunduğunu, bağımsız bölümler üzerinde kat irtifakı kurulup yönetim planının tapu idaresine verildiğini, hukuka aykırı olarak parsel ve kat malikleri kurulu seçimi yapılarak kat malikleri yönetim kurulu oluşturulduğunu, yasanın aradığı usule uygun olarak toplu yapı yönetimine geçiş şartının oluşmadığını ve bu nedenle ana taşınmazın yönetiminde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin ve bu bağlamda kat irtifakı sahiplerinin genel giderlere katılma ve sorumluluklarında 20. madde hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığını bu nedenle SS Y... Toplu Yönetiminin kuruluşu ve yönetim kurulunun faaliyetlerinin hukuka aykırılığının tespiti ile toplu yapı yönetimi adına davalılar tarafından aidat bedeli altında yapılan tahsilatlardan 125 TL'nin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yönetimin oyçokluğu ile yasaya uygun şekilde oluşturulduğu, bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.
Davaya konu birden fazla parsel üzerinde kurulu sitede, 28.11.2007 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 5711 sayılı Yasa ile değişik 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 66. maddesine göre toplu yapı yönetimine geçilmemiş olmakla, davacının talebi 634 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemez. Uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözülmesi gerekir.
Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi asıl, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi ise kanunlarda sayılan istisnalar olduğundan, konusu para olmayan veya para ile değerlendirilmeyen davalar ile yasanın açık biçimde Sulh Hukuk Mahkemesini görevlendirmediği tüm davalar Asliye Hukuk Mahkemesinde görülür.
Mahkemeler arasındaki görev ilişkisi kamu düzenine ilişkin olduğundan dava sonuçlanıncaya kadar re'sen nazara alınması gerekir.
O halde mahkemece davada konusu para ile ölçülemeyen talepler bulunmasından dolayı, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince ( BO-ZULMASINA ) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sizlerden bu konudaki değerli fikirlerinizi paylaşmanızı, var ise emsal karar göndermenizi rica ediyorum. Teşekkürler.
Old 12-03-2012, 18:21   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ela
Meslektaşlarım merhaba,
634 sayılı Kanunun 66. maddesi gereğince Toplu Yapı Yönetim koşullarının oluştuğu iddiası ile usulsüz bir şekilde alındığı iddia olunan Toplu Yapı Yönetim Planının geçersizliğinin tespitine ilişkin açılacak bir davada, 634 sayılı Kanunun Ek madde:1 hükmünün yani Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahsetmek mümkün değil diye yorumluyorum. Davalı olarak da bütün kat maliklerini göstererek, genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmayı düşünüyorum, ancak hatalı bir yorum yapmak da istemiyorum. Sizlerden bu konudaki değerli fikirlerinizi paylaşmanızı, var ise emsal karar göndermenizi rica ediyorum. Teşekkürler.

Soruyu tam anlamak için sorayım, usulsüzlük nedir?
Old 12-03-2012, 18:31   #3
av.ela

 
Varsayılan

Sayın Ergin,

Esasen 2 farklı site (A ve B siteleri diyelim) şeklinde yıllardır teşekkül etmiş bir düzen varken, A sitesi 1999 yılında tapuları ferdileştirmiş, kat irtifakı tesis edilmiş, Yönetim Planı mevcut iken, B sitesi kat irtifakını henüz tesis etmiş ve Tapuya Yönetim Planı sunarken her nasılsa A sitesine dahil konutları da Yönetim Planında göstermiş. Bunun üzerine de B sitesi yöneticileri tek bir Yönetim Planı var olduğundan bahisle A sitesi üyelerinden site ortak giderleri için masraf talep etmek yoluna gittiğinde, bütün bu hususlar öğrenilmiş bulunmakta. Varlığı henüz öğrenilen ve her nasılsa Tapuya sunulmuş Toplu Yapı Yönetim Planı adı altındaki plaının geçersizliğinin tespitine ilişkin dava açmak aşamasında yorum sıkıntısı yaşıyorum. İlginiz için şimdiden teşekkürler.
Old 13-03-2012, 11:31   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ela
Sayın Ergin,

Esasen 2 farklı site (A ve B siteleri diyelim) şeklinde yıllardır teşekkül etmiş bir düzen varken, A sitesi 1999 yılında tapuları ferdileştirmiş, kat irtifakı tesis edilmiş, Yönetim Planı mevcut iken, B sitesi kat irtifakını henüz tesis etmiş ve Tapuya Yönetim Planı sunarken her nasılsa A sitesine dahil konutları da Yönetim Planında göstermiş. Bunun üzerine de B sitesi yöneticileri tek bir Yönetim Planı var olduğundan bahisle A sitesi üyelerinden site ortak giderleri için masraf talep etmek yoluna gittiğinde, bütün bu hususlar öğrenilmiş bulunmakta. Varlığı henüz öğrenilen ve her nasılsa Tapuya sunulmuş Toplu Yapı Yönetim Planı adı altındaki plaının geçersizliğinin tespitine ilişkin dava açmak aşamasında yorum sıkıntısı yaşıyorum. İlginiz için şimdiden teşekkürler.

Karara göre yorumunuz doğru. Çünkü sizin olayınızda da usulüne uygun bir toplu yapıya geçiş yok.
Old 13-03-2012, 14:27   #5
av.ela

 
Varsayılan

Teşekkür ederim meslektaşım.

Şimdiye dek çalıştığım bir konu olmadığından ve çok az sayıda emsal karara ulaşabildiğimden tereddüt etmiştim doğrusu.

Değerli fikriniz için tekrar teşekkür ediyorum.
Old 17-03-2012, 10:55   #6
peling

 
Varsayılan

Merhabalar,
Yönetim konuları ile daha önce ilgilenmemiş biri olarak bugun ben de bu konuda gelen bir soru için Yargıtay Hakimi tarafından yazılmış açıklamalı bir Kat Mülkiyeti Kanunu şerhi okudum orada her Sulh Hukuk Mahkemesi ibaresini gördüğümde aklıma 6100 sayılı Kanun geldi Özel / Genel Kanun ayrımına rağmen tekrar kontrol etmek istedim.

Asliye hukuk mahkemelerinin görevi
MADDE 2- (1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.

(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.
Bu maddeye göre dava konusu müdeabbihin degerine bakılmaksızın görevli mahkeme Asliye hukuk Mahkemesi olarak belirlenmiştir.(HMK4)de ise Sulh Hukuk Mahkemesinin görevleri belirtilmiştir.

Sulh hukuk mahkemelerinin görevi
MADDE 4- (1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları,
görürler.
Old 17-03-2012, 14:06   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan peling
Merhabalar,
Yönetim konuları ile daha önce ilgilenmemiş biri olarak bugun ben de bu konuda gelen bir soru için Yargıtay Hakimi tarafından yazılmış açıklamalı bir Kat Mülkiyeti Kanunu şerhi okudum orada her Sulh Hukuk Mahkemesi ibaresini gördüğümde aklıma 6100 sayılı Kanun geldi Özel / Genel Kanun ayrımına rağmen tekrar kontrol etmek istedim.

Asliye hukuk mahkemelerinin görevi
MADDE 2- (1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.

(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.
Bu maddeye göre dava konusu müdeabbihin degerine bakılmaksızın görevli mahkeme Asliye hukuk Mahkemesi olarak belirlenmiştir.(HMK4)de ise Sulh Hukuk Mahkemesinin görevleri belirtilmiştir.

Sulh hukuk mahkemelerinin görevi
MADDE 4- (1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları,
görürler.

Vardığınız sonucu açıklamamışsınız.
Old 10-12-2012, 22:34   #8
klozo

 
Varsayılan

Birden çok parselden oluşan ana taşınmazda,bazı kat maliklerinin tip projeye aykırı imalatlarını meşrulaştırmak üzere Kat Malikleri Kurulu`nun aldığı proje tadilatına ilişkin kararlarının iptali için müvekkilem adına 2010 yılında Sulh Hukuk Mahkemesi`ne dava açtık.Yargıtay geçen hafta verdiği kararda;
5711 sayılı kanun gereği,Toplu Yapı Yönetimi`ne geçilmemiş olduğundan,davayı görev yönünden redddederek Asliye Hukuk Mahkemesi`ni görevli saymış ve davanın da Genel Hükümler`e göre bakılacağına hükmetmiştir.Şimdi,Asliye Hukuk Mahkemesi`nde açılacak davanın konusu ne olacaktır?Talebimiz ne olacaktır?

90 kat malikinin 81 inin onaylı tip projeyi ihlal ederek oybirliği yerine 4/5 çoğunluğa dayandırarak toplantıda almış oldukları tadilat projesi kararını asliye hukuk ta hangi taleple iptal ettirebiliriz?

Bu tadilat projesine dayanarak kanuna aykırı imalat yapan kat maliklerine karşı ne gibi bir dava açabiliriz?

Sitedeki bu kanunsuzluğa imza atan malikler blok çoklu yönetime geçmemeye direnirse bunun yaptırımı ne olabilir?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
toplu yapı yönetiminin yönetim adına araç satın alması primavera Meslektaşların Soruları 0 03-11-2010 10:59
Tapuya işlenmemiş olan yönetim planının geçerliliği. Avselim4437 Meslektaşların Soruları 0 26-01-2010 16:13
site yönetim planının değiştirilmesi aliosman Meslektaşların Soruları 1 17-07-2009 16:45
Toplu yapı yönetim planı Av.Nihan Meslektaşların Soruları 1 20-04-2009 14:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07228208 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.