Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargılama devam ederken davacılardan birinin vefat etmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-06-2010, 17:23   #1
av_tuysuz

 
Varsayılan Yargılama devam ederken davacılardan birinin vefat etmesi

Tüm Meslektaşlarıma Merhaba,
Muris muvazaasına dayalı tapu iptali(Tasarrufun İptali)davasında davacılardan biri yargılama devam ederken vefat etmiş ve geriye 4 mirasçı bırakmıştır.Aldığımız veraset ilamındaki mirasçılardan 3'ü vekaletname vererek davaya devam etmiş 1 tanesi ise vermiş olduğu vekaletnameyi daha dosyaya sunmadan azilname göndererek vekaletnameyi iptal yoluna gitmiştir.Davayı kendisine ihbar etmemize rağmen duruşmalara da gelmemiştir.Mahkeme bu mirasçıya dair de vekaletname istemekte veya terekeye temsilci atanmasını istemektedir.Ölen davalı olunca usulü bellidir, veraset ilamındaki mirasçıları davaya dahil etmek...Ancak ölen davacı olunca yapılması gereken konusunda düşüncesi olan veya buna dair pratiği elinde içtihadı olan meslektaşım var mı?Paylaşırlarsa memnun olurum.Herkese iyi günler.
Old 09-06-2010, 17:32   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/3490
K. 2004/3889
T. 7.4.2004
• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Mirasbırakanın Mal Kaçırmak Amacıyla Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesine Binaen Devredilen Taşınmaz Tapusunun Muvazaa Nedeniyle İptali Ve Muris Adına Tescilinin İstenmesi )
• MUVAZAA ( Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesine Binaen Muris Tarafından Davalıya Devredilen Taşınmazın Bu İşlemin Muvazaalı Olduğu İddiasıyla İptali İle Muris Adına Tescilinin İstenmesi )
• ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ ( Bu Sözleşmeye İstinaden Muris Tarafından Davalıya Devredilen Taşınmazın Muvazaa Nedeniyle Tapusunun İptalinin İstenmesi )
• DAVAYA MUVAFAKAT ( Mirasçıların Tamamının Davada Bulunmalarının Gerekmesi- Olmadığı Taktirde Davaya Temsilci Atanması Suretiyle Taraf Teşkilinin Sağlanmasının Gerekmesi )
• TARAF TEŞKİLİ ( Mirasçıların Tamamının Davada Bulunmalarının Gerekmesi- Olmadığı Taktirde Davaya Temsilci Atanması Suretiyle Taraf Teşkilinin Sağlanmasının Gerekmesi )
• BAKIP GÖZETME KOŞULU ( Bu Koşulla Yapılan Sözleşmenin Geçerliliğinin Sözleşmenin Düzenlendiği Tarihte Bakım Alacaklısının Bakıma Muhtaç Olmasının Gerekmemesi )
4721/m.640
818/m.18,511,514
ÖZET : Ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıttır.Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. Bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması, yada alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacılar, miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla 12 ve 2171 parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma akdi ile davalılara devrettiğini, miras bırakanın ölene kadar kendi evinde yalnız yaşayıp kendi bakımını yaptığını, bakıma ihtiyacı olmadığını ileri sürüp, muvazaa nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile miras bırakan adına tesciline, bu mümkün olmazsa tenkisine karar verilmesi isteğinde bulunmuşlardır.

Davalılar, ölünceye kadar bakma akdinden doğan bakım borcunu yerine getirdiklerini, muvazaanın söz konusu olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, dava konusu taşınmazların ölünceye kadar bakma akdi ile davalılara devredildiği, davalıların bakım borçlarını yerine getirdikleri, minnet duygusu ile temliklerin yapıldığı, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Emine Küçüksözen'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.

Mahkemece, iddianın sübut bulmadığına değinilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği ( iştirak halinde ) mülkiyeti halindedir. Davada istek ise terekeye iade şeklinde olup, dava dışı mirasçılar mevcuttur. Bu durumda öncelikle dava dışı diğer mirasçılarında davada yer almaları veya davaya muvafakatlarının sağlanması veyahut Medeni Kanunun 640. maddesi gereğince terekeye temsilci atanması suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesi zorunludur.

Diğer taraftan, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.

Bilindiği üzere, ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıttır. ( BK.m.511 ).Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. ( BK.m.514 ).Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması, yada alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.

Öte yandan, kural olarak bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikinde muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. ( BK.m.18 ).Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse ( örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise ), bu takdirde akdin ivazlı ( bedel karşılığı ) olduğundan söz edilemez;akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.

Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerekir.

Somut olaya gelince; tarafların ortak miras bırakanı Emin Saygılı memur emeklisi olup, 29.05.1997 tarihinde ölmüştür. Sağlığında fındık bahçesi niteliğindeki 13779 m2 yüzölçümlü taşınmazdaki sahip olduğu payı 13.04.1993 tarihinde aynı bina içinde ayrı bölümde oturan oğlu Sıddık'a, yine 59086 m2 yüzölçümlü, fındık bahçesi niteliğindeki bir diğer taşınmazdaki payını da diğer oğlu Mustafa ile birlikte davalı Sıddık'a 08.08.1995 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile temlik etmiştir. Ne var ki, çekişme konusu taşınmazların temlikiyle ilgili akit tabloları getirtilmediği gibi, murisin gerçek iradesinin sağlıklı bir şekilde açığa kavuşturulması açısından başkaca mal varlığı bulunup bulunmadığı araştırılmamış, tüm mal varlığına göre temlik edilen taşınmazların hangi oranda olduğu, temliklerin miras bırakanın akit yapmaktaki gerçek amacına uygun düşüp düşmediği hususları üzerinde durulmamıştır.

Hal böyle olunca, öncelikle taraf teşkili açısından usuli işlemlerin yerine getirilmesi ondan sonra yukarıda değinilen ilkeler ve yasa hükümleri çerçevesinde araştırma yapılarak soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, iddia ve savunma doğrultusundaki tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.04.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
velayeten açılan davada yargılama devam ederken çocuk reşit olursa Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 3 15-06-2015 15:23
yargılama devam ederken borçlunun mal kaçırması gtz Meslektaşların Soruları 4 31-03-2009 12:21
Boşanma davası devam ederken taraflardan birinin çocucuğu yurtdışına kaçırması? Semanur Meslektaşların Soruları 4 26-04-2008 11:44
Ltd şirketin tek imza yetkilsinin vefat etmesi? avangardea Meslektaşların Soruları 0 17-04-2008 17:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04616904 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.