Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bononun Ticari İşletme Adına Keşidesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-04-2009, 08:38   #1
hukukcu15

 
Varsayılan Bononun Ticari İşletme Adına Keşidesi

Müvekkil bir ticari işletmeye iş yapıyor ve ticari işletme sahibinin kocası bu iş karşılığında bir bono tanzim ederek çift imza ile keşide ediyor. Ayrıca ticari işletmenin kaşesini de senede basıyor. Kaşede ticari işletmenin sahibinin ismi de bulunuyor. İcra takibinde bu karı-kocadan her ikisini de borçlu olarak gösterdik. İşletme sahibi bayan , takibi icra mahkemesinde şikayet yoluna götürdü. İmzalar bana ait değil diye. Bu durumda bu borçtan işletme sahibi bayanın sorumluluğu nedir ? Cezai açıdan da işletme sahibi bayanın bilgisi dışında kaşeyi bonoya vuran ve işletme yetkilisiymiş gibi bonoyu imzalayan kişinin sorumluluğu nedir ?Bu konuda görüşü ve elinde yargıtay kararı olan meslektaşım varsa ve paylaşırsa sevinirim. İyi çalışmalar dileklerimle...
Old 03-04-2009, 10:37   #2
korayoz

 
Varsayılan

Ticari işletmenin tüzel kişiliği olmadığı için ticari işletme adına kambiyo taahhütünde bulunmakta mümkün değildir. Bu durumda bononun üzerinde ki imzalara bakılmalı ve ilgili imzaların geçerliliğine göre sorumlular belirlenmelidir.
Old 03-04-2009, 10:48   #3
hukukcu15

 
Varsayılan

Ticari işletmenin tüzel kişiliğinin olmadığı doğru. Ancak kambiyo senedi düzenleyememesi hususuna anlam veremedim. Hukuki bir kişiliğe sahip olduğu için kambiyo senedi düzenlemesi mümkündür. Bunu bizzat Ticari işletmenin sahibi tacir yapabileceği gibi ,ticari vekil veya ticari mümessili vasıtasıyla kambiyo senedi düzenleyebilir.Bu çerçevede ilk sorumu değerlendirirseniz sevinirim.
Old 03-04-2009, 12:09   #4
korayoz

 
Varsayılan

Hukuki kişilikten kastınız ticari işletme mi ? Çünkü eğer bunu tartışırsak hukuk fakültesi 1. sınıfı, hocalarımız bize tekrar ettirir Tacir elvette kendi adına kambiyo taahhütünde bulunabilir. Ticari vekil ve ticari mümessil de taciri temsil ederler ticari işletmeyi değil. Örneğin bk m. 450'ye bakarsanız, "Ticari mümessil, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı, müessese sahibi hesabına kambiyo taahhütlerinde bulunmak ve onun namına müessesenin gayesine dahil olan bilümum tasarrufları yapmak salahiyetini haiz sayılır", ticari mümessilin kimin hesabına kambiyo taahhütünde bulunabileceğini görebilirsiniz.
Old 03-04-2009, 12:22   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hukukcu15
Müvekkil bir ticari işletmeye iş yapıyor ve ticari işletme sahibinin kocası bu iş karşılığında bir bono tanzim ederek çift imza ile keşide ediyor. Ayrıca ticari işletmenin kaşesini de senede basıyor. Kaşede ticari işletmenin sahibinin ismi de bulunuyor. İcra takibinde bu karı-kocadan her ikisini de borçlu olarak gösterdik. İşletme sahibi bayan , takibi icra mahkemesinde şikayet yoluna götürdü. İmzalar bana ait değil diye. Bu durumda bu borçtan işletme sahibi bayanın sorumluluğu nedir ? Cezai açıdan da işletme sahibi bayanın bilgisi dışında kaşeyi bonoya vuran ve işletme yetkilisiymiş gibi bonoyu imzalayan kişinin sorumluluğu nedir ?Bu konuda görüşü ve elinde yargıtay kararı olan meslektaşım varsa ve paylaşırsa sevinirim. İyi çalışmalar dileklerimle...

İmza bayana ait değilse bayan sorumlu tutulamaz. Diğer imza eşine ait ise, eşi şahsen mesul olur.
Diğer yandan tüzel kişiliği olmayan işletmelerin, adi ortaklık sayılacağı ve BK.520 vd. maddelere tabi olacağı açıktır. Adi Şirketlerle ilgili BK.533. maddeyi özellikle incelemenizde yarar görüyorum.
Old 03-04-2009, 16:33   #6
nephilis

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Saim
Diğer yandan tüzel kişiliği olmayan işletmelerin, adi ortaklık sayılacağı ve BK.520 vd. maddelere tabi olacağı açıktır.

Bu cümlenizin dayanağı nedir acaba ?
Old 03-04-2009, 18:02   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan nephilis
Bu cümlenizin dayanağı nedir acaba ?

BK.520. maddeyi okursanız dayanağı görürsünüz. Olayda bahsedilen karı kocanın işletmeleri için adi ortaklığın geçerli olup olmayacağı hususu BK.520 vd. maddeler ile belirlenecektir. Bir işletmede ortaklığın tüzel kişiliği yoksa, BK.520. maddeye göre o işletmedeki ortaklık için adi şirket hükümleri tatbik edilir. Olay budur.

Alıntı:
ADİ ŞİRKET

A) TARİFİ

MADDE 520 - Şirket bir akittir ki onunla iki veya ziyade kimseler, sâylerini ve mallarını müşterek bir gayeye erişmek için birleştirmeği iltizam ederler.

Bir şirket, ticaret kanununda tarif edilen şirketlerin mümeyyiz vasıflarını haiz değil ise bu bap ahkâmına tabi adi şirket sayılır.
Old 03-04-2009, 21:22   #8
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

İzlenimlerimi aktarıyorum:
Bir ticari işletme kaşesi kullanılarak bono tanzim edilmiş. Öncelikle bu "ticari işletme" ile kastedilen TK.m.11 anlamında ticari işletme ise, sahibi de tacir demektir. Sahibi bayan ise, bir "tek kişi işletmesi tacir"den söz edebiliriz. İşletme kaşesi de, muhtemelen ticaret unvanı olsa gerek. Anladığım kadarıyla, ticaret unvanı altında işletme sahibi bayan ile kocasının adı bulunmakla birlikte sadece kocanın imzası var. Tacirin imzası bulunmadığına göre, tacirin sorumlu tutulamaması düşünülebilir. Fakat ticaret unvanı altında imzası bulunan kocanın tacir ile aynı soyadı taşıdığı ihtimali de dikkate alındığında, adi şirket ilişkisinin var olabileceği akla gelebileceği gibi; gerçekte böyle bir ilişki bulunmasa da kocanın "tacir gibi sorumlu" sayılması sözkonusu olabilir. Özetle, bu bono nedeniyle imza sahibi kocanın sorumlu tutulabileceği kesin.
Old 06-04-2009, 12:25   #9
nephilis

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Saim
BK.520. maddeyi okursanız dayanağı görürsünüz. Olayda bahsedilen karı kocanın işletmeleri için adi ortaklığın geçerli olup olmayacağı hususu BK.520 vd. maddeler ile belirlenecektir. Bir işletmede ortaklığın tüzel kişiliği yoksa, BK.520. maddeye göre o işletmedeki ortaklık için adi şirket hükümleri tatbik edilir. Olay budur.

Öncelikle cevabınızdaki sinirli usluba bir anlam veremediğimi belirtmek isterim. Neyse ben yine de yararlı olması dileğiyle düşüncelerimi yazayım.

Öncelikle ticari işletme ile adi ortaklık birbirinden tamamen farklı kavramlardır. Burada genelde karıştırılan husus, tacir ile ticari işletmedir;
Ticari işletmenin tanımı TTK m.11 de "Ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer müesseseler" olarak yapılmıştır. Mesela, bir Fabrika veya bir Atölye yahut bir restoran ticari işletmedir.
Tacir ise TTK md.14'e göre "Bir ticari işletmeyi, kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimse"dir. İşte bu ticari işletmeyi işleten tacir bir ticaret şirketi olabileceği gibi bir adi şirket de olabilir. Dolayısıyla adi şirket tarafından işletilen ticari işletmeyle adi şirketi karşılaştırmak, teşbih de hata olmaz, elma ile armudu karşılaştırmak gibi olur.

Alıntı:
Bir şirket, ticaret kanununda tarif edilen şirketlerin mümeyyiz vasıflarını haiz değil ise bu bap ahkâmına tabi adi şirket sayılır.

Bu maddenin "Ticari işletmelerin, adi ortaklık sayılacağı ve BK.520 vd. maddelere tabi olacağı" şeklinde yorumlanması mümkün değildir. Çünkü sözkonusu madde "Bir şirket" ibaresiyle başlamaktadır maddede bir şirketten bahsedilmektedir. Ticari işletme ise bir şirket olmadığından, bir ticari işletmenin adi şirket kabul edilerek BK 520 vd. na tabi olacağını söylemek mümkün değildir. Örneklemek gerekirse bir fabrika hiçbir zaman adi şirket olarak kabul edilemez. Ancak bu fabrikaya ortak olan şahıslar arasında çıkacak ihtilaflar adi şirket hükümlerine tabi olabilir.[Eğer bu fabrikayı kurmuş oldukları bir ticaret şirketi nezdinde işletmiyorlarsa (Kollektif, Komandit, Limited şirket gibi..)]

Kaldıki soruya dönersek sözkonusu ticari işletmenin sahibinin bayan eş olduğu belirtilmektedir. Yani işletmenin sahibi tek bir gerçek kişidir. Oysaki "şirket" en az iki kişiden oluşan bir ortaklıktır. Dolayısıyla ortada gerçek kişi tacir tarafından işletilen bir ticari işletmenin varlığı sözkonusudur. Ve bu gerçek kişi tacir ile işletmekte olduğu ticari işletmenin adi şirketle herhangi bir ilgi ve alakası yoktur.

Dolayısıyla yukarıda Sayın Saim'in dayanak olarak gösterdiği madde hükmünün olayda uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Peki bu madde hangi durumlarda uygulanabilir ???

Şöyle bir örnekle anlatmaya çalışırsak, mesela ortaklaşa milli piyango bileti alan iki arkadaş arasında BK m.520/2 gereğince bir adi ortaklık oluşur ve ortaya çıkması muhtemel sorunlar BK daki adi şirket hükümlerine göre çözülür.

Alıntı:
Yazan HUKUKDOKTORU
İşletme kaşesi de, muhtemelen ticaret unvanı olsa gerek.

Bu noktada da bir kaç hususu açıklığa kavuşturmak gerekli kanımca.
Öncelikle burada da ayırdedilmesi gerekli iki kavram devreye giriyor;

1- Ticaret ünvanı 2- İşletme adı

Ticaret ünvanı - gerçek kişi tacirlerde - TTK m.43/1'e göre "48 inci maddeye uygun olarak yapabilecek ilaveler ile kısaltılmadan yazılacak ad ve soyadından terekküb eder. (oluşur)" Gerçek kişi tacir için örnek, Ahmet Yılmaz..

İşletme adı ise TTK m.55'e göre "İşletme sahibini hedef tutmaksızın doğrudan doğruya işletmeyi tanıtmak ve benzer işletmelerden ayırdetmek için kullanılan adlar" olarak tanımlanmıştır. Örnek; Petek Pastaneleri..

Yine TTK m.41/1'e göre "Her tacir, ticari işletmesine mütaallik muameleleri ticaret unvaniyle yapmaya ve işletmesiyle ilgili senet ve sair evrakı bu unvan altında imzalamaya mecburdur."

ve nihayet TTK m.48/2 e göre "Tek başına ticaret yapan hakiki şahıslar, ticaret unvanlarına bir şirketin mevcut olduğu zannını uyandıracak ilaveler yapamazlar." Mesela tek kişi olmasına rağmen " Ahmet Yılmaz ve ortakları" şeklinde bir ünvan kullanmak.

Yukarıdaki yasal hükümler ışığında bir değerlendirme yapacak olursak bono'ya basılan kaşede ticari işletme ismi değil ticaret ünvanı bulunmalıdır. Bu ticaret ünvanında ticari işletme sahibi gerçek kişi olan bayanın ad ve soyadı bulunmalıdır. Yine sözkonusu kaşede birden fazla ismin bulunması TTK 48'e göre yasaktır.(Gerçekte, tek bir gerçek kişi tacir tarafından işletildiğinden) Olaydaki bono üzerinde mevcut bulunan ve bu nitelikleri taşımayan kaşenin hukuki bir bağlayıcılığı yoktur. Zaten anladığım kadarıyla bononun üzerinde işletme sahibi bayanın imzası da mevcut değil. Bu durumda sözkonusu bayanın ve işlettiği ticari işletmenin böyle bir bonodon dolayı sorumluluğu doğmaz.

Bono üzerinde imzası bulunan işletme sahibi bayanın eşi ise kanımca bono bedelinden TTK m.690 göndermesiyle -salahiyet olmaksızın imza - başlığını taşıyan TTK m.590 gereğince şahsen sorumludur, diye düşünüyorum.

İyi çalışmalar..
Old 09-04-2009, 13:42   #10
Av. Mehmet Toprak

 
Varsayılan

Burada iki boyutlu düşünelim.

1. İmza inkarı nedeni ile yapılacak imza incelemesi:
Bildiğiniz üzere imza inkarına dayalı incelemede sadece davacının duruşmada alınan imzası ile yetinilmemektedir. Davacının eski tarihli imzaları da dikkate alınacaktır. Bunun anlamı imzasını inkar eden borçlunun eşi tarafından eski tarihlerde işletme kaşesi üzerine atılmış imzaları celb ettirmeniz halinde imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının çürütülmesidir. Örnek imzaları celbettirebileceğiniz yerler olarak aklıma: işletmede bağlı bulunan pos makinesine yatan paraları çekmek için verilen talimat dilekçesi, belediyedeki işyeri dosyası, vergi dairesi beyannamesi, tabela vergisi beyannamesi geliyor.

2.Davacının eşinin onun tacir sıfatı ile işlettiği ticari işletmesinde tacir yardımcısı olarak kabul edilmesi:
Çoğu işletmede gerçek işletmeciler çeşitli sebeplerle eşlerini yahut bir aile büyüklerini işletmenin sahibi gibi göstermektedirler. Ancak işyerinin sahibi başkası göründüğü için çoğunlukla noterlikçe düzenleme şeklinde bir vekaletnameleri de bulunmaktadır. Bu vekaletnameyi gerekmedikçe ortaya çıkarıp ibraz etmeseler dahi belirli işlemler için kullanmaları gerekmektedir. Böyle bir vekaletnamenin varlığının ortaya çıkarılması halinde kocanın ticari mümessil olarak kabul edilmesini gerektiren bir delil elde etmiş olursunuz.
Bu vekaletnamenin kullanıldığı yerler olarak aklıma gelenler: vergi dairesi yoklama tutanakları ve mükellef dosyasında yer alan pişmanlık d,lekçeleri, sgk bildirge ve bordroları, işletmede bulunan pos makinesinin sahibi olan bankada bulunan sözleşme ve müşteri dosyası geliyor.
Old 14-04-2009, 12:20   #11
hukukcu15

 
Varsayılan

Bonoda imzası bulunan kocanın tebligat adresi (kendisinin alacaklı olduğu bir dosyada bu adresi bildirmiş) ticari işletmenin adresi ile aynı.Bu bağlamda adi ortaklık iddiasında bulunmamız hususu nasıl bir anlam kazanır?Koca ,ticari işletme ile hiçbir ilgisi olmadığı söylüyor. Bu deliller ışığında kocayı savcılığa şikayet etmemiz dolandırıcılık eylemi açısından değerlendirilebilir mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bir İşletme Varlığı Olarak Abone Devri Ve Sonuçları Av.Mehmet Saim Dikici Hukuk Sohbetleri 4 26-08-2010 07:58
çifte imza kuralı ve çek keşidesi denizyldz_84 Meslektaşların Soruları 4 18-08-2008 21:54
İşletme Adı- Tüketici Mahkemesi- İdari Yargı? ad-hoc Meslektaşların Soruları 1 15-06-2007 21:25
Dernek ticari işletmesinin vakıf ticari işletmesinden farkı Av. Mesut Meslektaşların Soruları 0 17-04-2007 12:22
Dolandırıcılık (ve Karşılıksız Çek Keşidesi) Admin Hukuk Haberleri 0 16-01-2002 19:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,12033010 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.