30-11-2005, 10:49 | #1 |
|
Vekaletnamenin Geçerliliği
Sayın Hukukçular, Hukukseverler :
Vekaletnamenin geçerliliği konusunda aşagıda arzettiğim konuyu ortaya koymak ve bazı sorular sormak istiyorum. Sorularıma da yanıt teşkil edecek şekilde beni bilgilendirebilirseniz teşekkürle karşılanacaktır. Kocası vefat etmiş olan Bayan (A) halen 92 yaşındadır. Bayan (A)'nın üç çocuğu vardır. Bayan (A)'nın taşınmaz mal ve nakit olarak varlığı bulunmaktadır. Bayan (A) 9 yıl önce - 1996 yılında - gerek vücut gerek zihinsel olarak sağlıklı durumda iken taşınmaz mallarının ve bankalardaki paralarının idaresi için Noterde yaptırdığı düzenleme vekaletname ile en büyük evladı Bay (B)'yi tam yetkili vekili tayin etmiştir. Bayan (A)'nın taşınmaz mal ve parasal varlıkları bu vekaletnameye istinaden halen oğlu Bay (B) tarafından idare edilmektedir. Bayan (A) 5 yıl önce - 2000 yılında - yaşlılık dolayısıyla felç olmuş, yatalak olmuştur. Bu arada zihinsel kapasitesinin % 99'unu da yitirmiştir.Bitkisel hayat yaşıyor denebilir. Bu durumda şu soruları sormak istiyorum : 1) Bayan (A)'nın sağlılklı durumda iken oğluna verdiği düzenleme vekaletname zihinsel yateneğini kaybettiği 2000 yılından sonra da geçerli olur mu ? 2) Bay (B) elindeki vekaletnameye istinaden zihin özürlü annesinin her türlü mal varlığı üzerinde istediği şekilde - yani kardeşlerine danışmadan - tasarrufta bulunabilir mi ? 3) Bay (B), annesinin yakında beklenen vefatından sonra da, elindeki vekaletnameye istinaden annesinin mirasını kendisine ve kardeşlerine istediği gibi -mutlak bir otorite ile/ kardeşlerinin düşüncelerini ve dileklerini bile kaale almadan- paylaştırabilir mi ? Sayın hukukçular, hukukseverler: Yukarıdaki sorularıma da cevap teşkil edecek şekilde bu konuda beni bilgilendirebilirseniz teşekkürle karşılanacaktır. Mümkünse acele yanıtlarınızı bekliyorum. Selam ve saygılarımla, Nur |
30-11-2005, 11:26 | #2 |
|
Sayın Nur
THS - Hukuk Soruları Bölümündeki 'Vekaletnamenin Süresi Kaç Yıl' konusuna bakın. Sorduklarınızla ilgili cevapların büyük bölümü orada cevaplandırılmış. http://www.turkhukuksitesi.com/hukuk...=vekaletn ame Saygılarımla |
07-12-2005, 10:57 | #3 |
|
Vekaletin sona erme nedenlerinden birisi de "Ehliyetsizliktir". Bu nedenle Türk Borçlar Kanunu madde 397. de aynen:
"Hilafına mukaveleden veya işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekalet, gerek vekilin gerekse müvekkilin ölümüyle ve ehliyetin zevali veya iflasiyle nihayet bulur. " şeklinde bir hüküm konulmştur. Bu maddenin ikinci fıkrasında ise aynen: " Şu kadar ki vekaletin nihayet bulması müvekkilin menfaatlerini tehlikeye koyuyorsa, müvekkil veya mirasçı veya mümessil bizzat işlerini görebilecek hale gelinceye kadar vekil veya mirasçı veya mümessil vekaleti ifaya devam ile mükelleftir. " hükmü vardır. Sanıyorum bu hüküm sizin olaya ışık tutabilecektir. İyi çalışmalar, |
14-12-2005, 09:47 | #4 |
|
Sayın Gemici, Sosyal Danışman; Sayın Saim Dikici, Avukat:
İlginiz ve cevaplarınız için teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla, Nur |
20-12-2005, 13:21 | #5 |
|
Sn.Nur , ben bu platformun hukukçulara soru sorma yeri değil bir tartışma ve paylaşma yeri olduğu kanaatindeyim. Şahsım sorunuza cevap vermediği gibi diğer meslektaşlarımında bu konuda cevap vermemelerini rica ediyorum. Size de gidip bir avukata ücretini ödeyerek danışma tavsiyesinde bulunuyorum. Saygılarımla ...
|
20-12-2005, 13:30 | #6 | |||||||||||||||||||
|
Görüldüğü gibi bu alan hukukçu olmayan kişilerin hukuki sorularına ayrılan bir bölüm. Başlığı bile böyle! Kaldı ki, hukukçu olmayan kişiler neyi kimle tartışacak? Çok detaya inmedikçe, buradaki soru soran kişilerle vekalet ilişkisine bulaşmadıkça, verilecek cevaplar bir hukukçu için endişe edilecek bir durum olmamalıdır. |
20-12-2005, 13:44 | #7 |
|
Bide ben soru sormak istiyorum sayın katılımcılar . Benim 200 m2 bi arsam var. üzerine 140 m2 lik 5 katlı bina yaptırmak istiyorum. Acaba yaptıracağım bu bina için kaç torba çimento , kaç ton demir , kaç ton kum ve kaç ne lazım gerekiyo ? cevaplarsanız memnun olurum. Bu zamana kadar hiç bi mimar ve mühendis bunu bilemedi. Çaresizim... saygılarımla...
__________________ ille de adalet ... |
20-12-2005, 16:58 | #8 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Bilal,
Dilerseniz forum yönetimini forum yöneticilerine bırakınız. Sizin kişisel görüşünüz bu sorulara yanıt verilmemesi şeklindeyse, bu sorulara yanıt vermemek en doğal hakkınızdır ancak sitenin ve bu alanın teamüllerini, kurallarını ve tarihçesini bilmeden bu alandaki mesajlara müdahale etmemenizi rica ederim. Hukukçular arası yazışmak ve tartışmak isterseniz, bu konuya ayrılmış özel bir alanımız vardır, orada dilediğinizce yazışabilirsiniz. Saygılarımla, |
04-01-2006, 10:38 | #9 |
|
Sayın Bilal, Avukat:
" Bu sitede soru sormayın... ve sayın avukatlar sizler de sorulan sorulara cevap vermeyin ( ! ? ) " şeklindekı mesajınızı yadırgadım. Bu değerli sitenin üyeleri hukuki konularda ne kadar çok soru sorarlarsa ve hukukçu olan üyeler de bunlara ne kadar ayrıntılı cevap verirlerse tüm üyeler için yararlı olur inancındayım.. Bu, bizler gibi hukukçu olmayan üyeler için şu bakımdan yararlı olur : Hukukçu olmayan üyelerin çeşitli hukuki konularda bigileri artar. Hayatta karşılaştıkları hukuki olaylara karşı duyarlılıkları artar. Avukatlarının karşısına nisbeten bilgili olarak çıkarlar. Bunun sonucunda avukatlarıyla daha kolay diyalaog içine girerler. Bu, sizler gibi hukukçu olan üyeler için ise şu bakımdan yarar sağlar : Çeşitli hukuki konularda müvekkillerinizin size ne gibi sorular yöneltebilecekleri ve bunların cevaplarının neler olabileceği hususlarında bilgilenmiş olursunuz. Böylece müvekkillerinizin karşısına daha bilgili, hazırlıklı ve kendine güvenen hukukçular olarak çıkarsınız. Bu sitede yüzlerce hukukçu olmayan üyeler karşılaştıkları hukuki konularda sorular soruyorlar. Bunun sonucunda siz avukatkar da müvekkillerinizin sizlere çok çeşitli alanlarda muhtemelen hangi soruları sorabileceği ve bunların cevaplarının ne olabileceği konusunda önceden bir miktar genel bilgi edinmiş ve bunun sonucunda müşterilerinizin muhtemel sorularına hazırlıklı olmak imkanına kavuşuyorsunuz. Size " bu sıtede soru sormayın ..." şeklinde mesaj göndermeye yönelten faktörün şöyle bir parasal endişeden kaynaklandığı inancındayım : . " Bu sıteye mesaj gönderen hukukçu olmayan insanlar bu siteye mesaj göndermeyip soracakları soruları doğrudan doğruya bulundukları yerlerdeki avukatlara sorsalardı avukatlar danışma ücreti olarak saatte en az 150,00/ 200,00 YTL üzerinden ücret geliri elde edeceklerdi. Dolayısıyla insanların soru sorarak bu siteden bilgi edinmeleri avukatların gelir kaybına sebeb olmaktadır. Dolayısıyla bu site parasal açıdan avukatların yararına değil... İnsanlar soru sorup bilgi edinmemeli ... ki avukatların gelir kaybı olmasın..." İnancıma göre, bu siteye mesaj gönderip soru soran üyelerin amacı, karşılaştıkları hukuki bir konuda bir avukata başvurmadan önce konu hakkında biraz ön bilgi derlemiş olarak avukatın karşısına bilgili çıkmak. Ki böyle olunca avukat da uzun uzun müşterisine izahatlarda bulunmaktan kurtulmuş ve zamandan tasarruf etmiş olur ve bilgili müşterisi ile daha kolay diyalog ve anlaşma içine girebilir. Yoksa, soru soran üyelerin amaçlarının avukatlara danışmaktan ve avukatlık ücretinden kaçınmak olmadığı inancındayım. Bu vesile ile Kurban Bayramınızı kalbi dileklerimle kutlar, Bayramın hepimiz için hayırlara vesile olmasını dilerim. Selam ve saygılarımla, Nur.. |
04-01-2006, 11:09 | #10 |
|
Sayın Nur,
Aynı hatırlatmayı sizin için de tekrar etmek zorundayım: Lütfen forum yönetimini forum yöneticilerine bırakınız ve forum alanlarında alanın ve içinde yazıştığınızın konunun içeriğiyle ilgisiz mesajlara yer vermeyiniz. Dilerseniz Sn.av.bilal'a özel mesaj ya da email'le yanıt verebilirsiniz. Ayrıca Sn.av.bilal'a katılmadığım gibi, sizin görüşlerinizin bir kısmına da katılmadığımı belirtmeliyim. Görünen o ki, bu Hukuk Soruları forumumuzun amacını hem hukukçu üyelerimizin, hem de hukukçu olmayan üyelerimizin bir kısmı tam olarak anlayabilmiş değil. Sanırım bu konuda yakın bir zamanda değişikliklere giderek, alanın var oluş amacını ve çalışma şekillerini yeniden değerlendirmek gerekecek. Saygılarımla, |
29-01-2006, 23:18 | #11 | |||||||||||||||||||
|
Sn, Nur; Öncelikle bir düzeltme yapalım, avukatlık ticari bir meslek değildir.İşini gördüğü kişiye müşteri denemez, bu yaklaşım bizi yanlış yere vardırır.Bunu bilgi eksikliğinden kaynaklanan bir hata olarak görüyorum.Saygılarımla.. |
04-03-2006, 13:24 | #12 |
|
vEKALETTE SÜRE VARDIR. sÜRE OLMADIĞININ İLERİ SÜRÜLMESİ ANAYASANIN EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRIDIR.
|
04-03-2006, 13:29 | #13 |
|
vEKALETTE SÜRE OLMADIĞINI veya zaman aşımı konusunda değerlendirilemeyeceğini düşünenlerin,Yargıtayın 18.02.1994 tarihli 1993/1460E ve 1993/10251 K. sayılı kararını irdelemeleri gerekir.
Noterlik kanununun 82.maddesi vekaletnamelerede şümuldür.20 yıl önve alınmış bir tevkil vekaletnamesinde 1136 S.Y.Avukatlık Kanunu Yövnetmeliğinin 18.maddesindeki özellikleri taşımamasına göre, vekaletnamelerin müddetsiz olduğu ileri sürülemez. Kaldı ki, bazı kamu kuruluşlarında vekaletlerde 5-10 yıllık zaman aşımı olup-olmadığı incelenirken, mahkemelerde bu hususun gözardı edilmesi suçtur. |
04-03-2006, 13:33 | #14 |
|
20 yıl öncesinden alınan bir tevkilin geçersiz olduğu hakkında bir mahkeme karar vermişken,bir başka mahkeme de vekalenamenin yasalara uygun olduğu hakkında karar vermiştir.Bu farklı kararlar dahi, ülkemizde vekalet hususunda bir yasal boşluk olduğunu göstermektedir.
Vekaletnamelerin,üstün güç imtiyazına haiz olduğu ve süresiz olduğu ileri sürülemez. Bu husus çok yakında yüksek mahkemeler nezdinde de tartışma konusu olacaktır.Temyiz sonuçlarını da bu sitede yazacağım. |
04-03-2006, 13:35 | #15 |
|
Vekaletname yönetmeliğin 18.maddesine haiz değilse, vergi incelemesinde vekaletin kullanıldığı davalar tespit edilebilir mi? Tespit edilemeyecek ise, avukatların vergi kaçırma gibi bir lüksü mü vardır?
|
05-03-2006, 01:23 | #16 |
|
VEKALETNAME,taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ANA belgesi olup, vekalet karşı ücret konusunda bir alacak ve talep hakkı da doğuran bir müesesedir. Hukuki ilişkilerde yüksek mahkemelerin belirlediği zaman aşımı süresi 10 yıl olduğuna göre, vekaletnamelerde de zaman aşımı süresi 10 yıldır.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
iş yerinde tutulan tutanakların geçerliliği nedir? | msener | Meslektaşların Soruları | 10 | 06-01-2008 23:13 |
İmza Geçerliliği | feyza | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 12-04-2005 22:00 |
Tapu Kaydının Geçerliliği | ŞEN ÇELİK | Meslektaşların Soruları | 7 | 23-03-2004 22:54 |
Senet' İn Geçerliliği | sunat | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 19-08-2003 11:45 |
Tahliye Taahhütnamesinin Geçerliliği | soner | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 04-03-2002 19:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |