Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anlaşmalı boşanma protokolünde üçüncü kişi yararına hükümler - Yargıtay kararı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-09-2011, 15:22   #1
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan Anlaşmalı boşanma protokolünde üçüncü kişi yararına hükümler - Yargıtay kararı

Sayın meslektaşlarım,
Anlaşmalı boşanma protokolünde üçüncü kişi yararına (örneğin, eşlerin çocukları lehine) hükümler konulabileceğine dair Yargıtay kararı arıyorum.
Bulup THS'ye aktaracaklara şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla.
Old 29-09-2011, 16:33   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sayın meslektaşlarım,
Anlaşmalı boşanma protokolünde üçüncü kişi yararına (örneğin, eşlerin çocukları lehine) hükümler konulabileceğine dair Yargıtay kararı arıyorum.
Bulup THS'ye aktaracaklara şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla.

Abi, kanaatimce taraflara göre 3. kişi konumunda olan çocuklara verilecek nafaka konusunda protokole madde konulabildiğine göre, yine bu çocuklar lehine belli bir yarar sağlanacağının eda hükmünü içerir ve koşula bağlı olmayacak şekilde düzenlenmesi mümkündür. Örneğin, bir adet taşınmazın çocuk adına tesciline dair maddenin kabulü ile, bu maddenin protokole konulması halinde hakim bunun yasaya aykırı olduğundan bahisle, protokolün kabul edilemez olduğunu söyleyemeyecektir.


" Bir sözleşmenin konusu, kanunun gösterdiği sınırlar içerisinde, serbestçe belirlenebilir. Kanuna, ahlaka, kamu düzenine aykırı bulunmadıkça, iki tarafın yaptığı sözleşmeler geçerlidir. (BK. md. 19) " Sözleşmedeki edim yükümlülüğünün taraflardan birine yüklenebildiği anlaşmalı boşanma davasının protoklünün, ihtilaf çıkaracağı veya infazının mümkün olmadığı da ileri sürülemeyecektir. Bu doğrultudaki maddenin geçerli olduğunu düşünüyorum. Karar arıyorum, bulursam eklerim.

P.S. Ancak hakimin protokle müdahale yetkisinin unutulmaması gerekir. Örneğin çocuğun menfaatini gözetme yükümlülüğünde olan hakimin, müşterek çocuğa nafaka bağlanmasına karar veren protokolün o maddesinin çocuğun menfaatine uygun olmadığını düşünür ise, taraflara öneri de bulunmadan karar veremeyeceğine dair Yargıtay kararlarının varlığını biliyorum.
Old 29-09-2011, 19:33   #3
tiryakim

 
Varsayılan Malesef

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sayın meslektaşlarım,
Anlaşmalı boşanma protokolünde üçüncü kişi yararına (örneğin, eşlerin çocukları lehine) hükümler konulabileceğine dair Yargıtay kararı arıyorum.
Bulup THS'ye aktaracaklara şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla.

3. Kişi yararına malesef prokole hüküm koyamazsınız....
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
ESAS:2010/5101 KARAR:2010/8238 TARİH:26.04.2010
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı Gülseren ile davalı, anlaşmalı (TMK. md. 166/3) olarak 14.02.2001 tarihinde boşanmışlardır. Taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolünde; ortak konut olarak kullanılan ve mülkiyeti davalının kardeşine ait olan evin davalı tarafından satın alınarak ortak çocuklar adına tapuya tescil ettirileceği, taşınmazın kullanımının davacı Gülseren’e bırakılacağı kararlaştırılmıştır. Bu protokol mahkemece uygun görülerek buna göre boşanmaya karar verilmiş, protokol hükümleri boşanma kararında gösterilmiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı Gülseren ve tarafların ortak çocuğu Asuman açtıkları dava ile; boşanma protokolündeki taşınmazla ilgili hükümlerin yerine getirilmediğini ileri sürmüşler tapu iptal ve tescil ile birlikte ecrimisil talebinde bulunmuşlar, daha sonra 16.08.2007 tarihli dilekçeyle “tapu iptal ve tescil” mümkün olmadığından davanın “alacak davası” olarak görülmesini istemişlerdir. Mahkemece ‘’karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulmuştur.Mahkeme gerekçesinde; tarafların boşanma protokolüne infazı mümkün olmayan bir hüküm koyduklarını bu nedenle bunun sonucuna katlanmaları gerektiği, ayrıca, anlaşmalı boşanma davasındaki bir malın daha sonra tekrar dava konusu yapılamayacağı belirtilmiştir.
Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. (TMK. md. 2) Bir sözleşmenin konusu, kanunun gösterdiği sınırlar içerisinde, serbestçe belirlenebilir. Kanuna, ahlaka, kamu düzenine aykırı bulunmadıkça, iki tarafın yaptığı sözleşmeler geçerlidir. (BK. md. 19) Tarafların anlaşma protokolüne , mülkiyeti üçüncükişiye ait bulunan taşınmazın tapuda tescilini amaçlayan madde koymaları, mülkiyet sahibi üçüncükişiyi infaza zorlama olanağı bulunmadığından doğru değildir. Davacı da yargılama sırasında bu nedenle davaya “ ‘’ alacak ve ecrimisil ” davası olarak devam edilmesini istemiştir. Boşanma protokolüne uygulama açısından duraksama yaratacak, yeni davaların açılmasına neden olabilecek hükümlerin konulmaması asıldır.
Ancak infaz imkansızlığı nedeniyle uygulanması mümkün olmayan protokol hükümleri nedeniyle sorumluluğu ve bu nedenle uğranılacak zararı sadece taraflardan birine yüklemek adalete, hakkaniyete uygun olmaz. Ortaya çıkan bu durumdan, taşınmazı üçüncükişi konumunda olan kendi kardeşinden alıp çocukları adına tescil ettirmeyi ve evin kullanımını davacıya bırakmaya kabul eden davalı da sorumludur. Bu protokol hükümleri üzerinde değişiklik yapılmadan buna uygun mahkemece boşanmaya hükmedildiği hususu da dikkate alındığında; protokolün uygulanamaması nedeniyle ortaya çıkan zararın, mağduriyetin giderilmesini istemek davacının hakkıdır. Tarafların delilleri incelenip değerlendirilerek davanın esası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.04.2010(Pzt.)
Old 29-09-2011, 19:43   #4
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
3. Kişi yararına malesef prokole hüküm koyamazsınız....
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

ESAS:2010/5101 KARAR:2010/8238 TARİH:26.04.2010
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı Gülseren ile davalı, anlaşmalı (TMK. md. 166/3) olarak 14.02.2001 tarihinde boşanmışlardır. Taraflar arasında düzenlenen
boşanma protokolünde; ortak konut olarak kullanılan ve mülkiyeti davalının kardeşine ait olan evin davalı tarafından satın alınarak ortak çocuklar adına tapuya tescil ettirileceği, taşınmazın kullanımının davacı Gülseren’e bırakılacağı kararlaştırılmıştır. Bu protokol mahkemece uygun görülerek buna göre boşanmaya karar verilmiş, protokol hükümleri boşanma kararında gösterilmiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı Gülseren ve tarafların ortak çocuğu Asuman açtıkları dava ile; boşanma protokolündeki taşınmazla ilgili hükümlerin yerine getirilmediğini ileri sürmüşler tapu iptal ve tescil ile birlikte ecrimisil talebinde bulunmuşlar, daha sonra 16.08.2007 tarihli dilekçeyle “tapu iptal ve tescil” mümkün olmadığından davanın “alacak davası” olarak görülmesini istemişlerdir. Mahkemece ‘’karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulmuştur.Mahkeme gerekçesinde; tarafların boşanma protokolüne infazı mümkün olmayan bir hüküm koyduklarını bu nedenle bunun sonucuna katlanmaları gerektiği, ayrıca, anlaşmalı boşanma davasındaki bir malın daha sonra tekrar dava konusu yapılamayacağı belirtilmiştir.
Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. (TMK. md. 2) Bir sözleşmenin konusu, kanunun gösterdiği sınırlar içerisinde, serbestçe belirlenebilir. Kanuna, ahlaka, kamu düzenine aykırı bulunmadıkça, iki tarafın yaptığı sözleşmeler geçerlidir. (BK. md. 19) Tarafların anlaşma protokolüne , mülkiyeti
üçüncükişiye ait bulunan taşınmazın tapuda tescilini amaçlayan madde koymaları, mülkiyet sahibi üçüncükişiyi infaza zorlama olanağı bulunmadığından doğru değildir. Davacı da yargılama sırasında bu nedenle davaya “ ‘’ alacak ve ecrimisil ” davası olarak devam edilmesini istemiştir. Boşanma protokolüne uygulama açısından duraksama yaratacak, yeni davaların açılmasına neden olabilecek hükümlerin konulmaması asıldır.
Ancak infaz imkansızlığı nedeniyle uygulanması mümkün olmayan protokol hükümleri nedeniyle sorumluluğu ve bu nedenle uğranılacak zararı sadece taraflardan birine yüklemek adalete, hakkaniyete uygun olmaz. Ortaya çıkan bu durumdan, taşınmazı
üçüncükişi konumunda olan kendi kardeşinden alıp çocukları adına tescil ettirmeyi ve evin kullanımını davacıya bırakmaya kabul eden davalı da sorumludur. Bu protokol hükümleri üzerinde değişiklik yapılmadan buna uygun mahkemece boşanmaya hükmedildiği hususu da dikkate alındığında; protokolün uygulanamaması nedeniyle ortaya çıkan zararın, mağduriyetin giderilmesini istemek davacının hakkıdır. Tarafların delilleri incelenip değerlendirilerek davanın esası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.04.2010(Pzt.)


Üstad bu kararı görmüştüm ancak yorumunuza katılmıyorum.

Zira kararda 3. kişinin satışa zorlanamayacağı gerekçesi ile protokolün uygulanabilir olmadığı belirtilmektedir. Oysa ki taşınmaz taraflardan birine ait olsa idi eda nitelikli bir hüküm ile tescile zorlanabilir, hatta protokole uyması amacıyla hakkında dava dahi açılabilirdi.

Benzer bir karar daha görmüştüm ve orada da taraflardan birisinin annesinden intikal edecek hissenin tarafların müşterek çocuğu adına tescilini öngören protokolü Yargıtay, ileride ihtilaf çıkabileceğinden bahisle uygulanabilir görmemişti.

Bu cümleden olmak üzere kanaatim değişmemiş olup, sadece uygulamaya örnek Yargıtay kararı bulunmaması nedeniyle mümkün olmayacağının söylenmesi sığ bir düşünce doğrultusunda hareket edilmesi demektir. Saygılarımla.
Old 29-09-2011, 20:58   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Boşanma protokolüne 3.kişi lehine hüküm konulmasına hukuken engel yoktur. Sorun, mahkemenin protokolü sadece onaylaması ve bu bağlamda protokol konusu hususun mahkeme kararı bakımından eda hükmünü içermemesi noktasında çıkabilir. Taraflar protokol hükmünü rızaen yerine getirmezse, ayrı bir eda davası açılması zorunlu olacaktır, kanaatindeyim.
Old 29-09-2011, 21:14   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Katkı

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/9760

K. 2004/11194

T. 4.10.2004

• BOŞANMA ( Anlaşmalı - Karar Verilebilmesi İçin Hakimin Tarafları Bizzat Dinleyerek Boşanmanın Mali Sonuçları İle Çocuklar Hakkında Düzenlemeyi Uygun Bulması Gereği )

• ANLAŞMALI BOŞANMA ( Karar Verilebilmesi İçin Hakimin Tarafları Bizzat Dinleyerek Boşanmanın Mali Sonuçları İle Çocuklar Hakkında Düzenlemeyi Uygun Bulması Gereği )

• BOŞANMA PROTOKOLÜ ( Mahkemece Yapılan Değişiklik Hakkında Taraflardan Beyan Alınmamış Olması - Anlaşmalı Boşanma Koşullarının Gerçekleşmediği )

4721/m. 166/3

ÖZET : Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini gözönünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini gözönünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur.

Taraflar 18.5.2004 tarihli son oturumda mahkemeye sundukları 15.5.2004 tarihli protokol uyarınca boşanmalarına karar verilmesi istemişlerdir.
Mahkemece üçüncü kişileri ilgilendirdiği gerekçesi ile 3.3. ve 3.4. maddelerde belirtilen hususlar dışında protokolün tasdikine karar verilerek, protokolde gösterilen diğer hususlara uygun boşanma hükmü kurulmuştur. Üçüncü kişileri ilgilendirdiğinden bahisle, protokolün 3.3 ve 3.4 maddelerine hükümde yer verilmemesi, protokolde değişiklik yapılması niteliğindedir. Bu konuda tarafların beyanlarının alınması zorunludur. Mahkemece yapılan bu değişiklik hakkında taraflardan bir beyan alınmamış olması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 166/3. madde koşulları gerçekleşmediğinden, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.


SONUÇ : Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Anlaşmalı boşanma davası protokolünde velayet konusu? ncoban Meslektaşların Soruları 7 29-01-2011 12:20
İİK.341 md.sanık yararına yargıtay kararı arıyorum Av.ilkay Meslektaşların Soruları 1 19-02-2010 22:14
Anlaşmalı boşanma protokolünde yüksek nafaka belirlenmesi av_my Meslektaşların Soruları 1 09-02-2009 16:04
Yargıtay Kararı: Beraat Eden Sanık Yararına AAÜT gereğince Avukatlık Ücreti Takdiri av.remzieroglu Hukuk Haberleri 3 31-01-2009 15:51
Üçüncü Kişi Yararına Şartlı Sözleşme duru şehir Hukuk Soruları Arşivi 0 15-09-2003 22:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06709790 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.