|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
19-09-2018, 09:16 | #1 |
|
Sözleşmeye Konulacak "Faturaya İtiraz Edilemez" Kaydının Geçerliliği Hakkında
Sayın meslektaşlarım merhaba,
Üzerine çalıştığım bir konu var, hayli araştırma yaptığımı düşünüyorum fakat uygulamada yargılama konusu yapılmış bir örneğine rastlayamadığım gibi, doktrinde de buna ilişkin bir bilgi edinebilmiş değilim. Faturaya itiraz süresi olan 8 günlük sürenin hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi olmaması nedeniyle sözleşme ile değiştirilebileceği öngörülüyor. Bunun dayanağı olarak faturanın adi karine teşkil etmesi gösterilmekte. Peki biz bu yorumu, faturaya itiraz hakkı bakımından da yapabilir miyiz? Sözleşme ile "düzenlenecek olan faturanın içeriğine itiraz edilemez" hükmünün getirilmesi halinde, TTK 21/2'de yer alan faturaya itiraz hakkının ortadan kaldırılabilmesi mümkün müdür? Bilgilerini paylaşacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla. |
19-09-2018, 18:34 | #2 |
|
Meslektaşım,
"Faturanın içeriğine itiraz edilemez" düzenlemesi ile tam olarak amaçladığınız husus nedir acaba? |
19-09-2018, 20:31 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
İlginiz için teşekkür ederim sayın meslektaşım. İncelediğim bir sözleşmede karşıma çıktı bu husus. "Alıcı'nın, düzenlenen fatura içeriklerine itiraz hakkı yoktur." şeklinde bir hüküm var. Böyle bir hükümle, düzenlenecek olan faturaların peşinen kabul edilmiş sayılacağı anlamı çıkıyor. Fakat bunun geçerliliği olacak mıdır? Bunun, bir "delil sözleşmesi" hükmü olarak değerlendirilebileceği de aklıma geliyor. Şayet böyle değerlendirilirse, tek tarafın ispat hakkını sınırlandırdığından bahisle geçerliliğinin olmadığını ileri sürebiliriz (HMK 193/2) ama bu yorum ne kadar doğru olacaktır bilemiyorum. Eğer bu şartın geçerli olduğunu ve faturaların peşinen kabul edilebileceğini düşünürsek, bu hükmün fevkalade ağır nitelik arz etmesi durumu vardır. Zira faturanın içeriği kabul edildikten sonra geriye sözleşmesel ilişkinin ve mal tesliminin ispatı kalıyor. Örneğin 5 bidon yağ satılacak, teslim yapılmış, sözleşme var. Bu durumda satıcı faturaya malın fiyatını dilediği gibi yazabilir ve artık buna itiraz edemez hale gelinir. Bu ciddi bir sakınca olacaktır diye düşünüyorum ancak bu yorumlarım isabetli mi bundan emin olamıyorum. Saygılarımla. |
19-09-2018, 21:43 | #4 |
|
Sayın meslektaşım,
İlgili sözleşme maddesinin yorumu yapılırken sözleşmenin tümünü dikkate almak gerekeceğini ve bu yorumun isabetle yapılması için; tarafların mezkur hükmü kaleme alma amaçlarının tespiti gerektiğini düşünüyorum. Sözleşmenin tamamını bilmediğim için de kesin bir yargıdan kaçınmak isterim. Her halükarda ilgili hükme ne vasıf yüklersek yükleyelim, hükmün TMK 23 ve TBK 27 sınırlamalarına takılabileceğini de göz ardı etmemek gerekir. Son paragrafınızda dile getirdiğiniz meselelerde dayanabileceğiniz maddeler bunlardır bence. |
21-09-2018, 20:48 | #5 |
|
YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ
T. 14.10.1997 E.1997/4264 K.1997/7002 DOĞMAMIŞ HAKTAN PEŞİNEN VAZGEÇİLEMEZ VE FERAGAT OLARAK NİTELENDİRİLEMEZ Özet : Doğmamış haktan peşinen vazgeçilemeyeceği yolundaki evrensel hukuk ilkesi gözden kaçırılarak, davacının borç miktarına itiraz etmeyeceği ve dava açmayacağına dair beyanına dayanılmak suretiyle sonradan çıkarılan borca karşı dava hakkından feragat ettiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU T. 31.03.1993 E.1992/16-759 K.1993/132 DOĞMAMIŞ HAKTAN FERAGAT HUKUKİ SONUÇ DOĞURMAZ Özet : Kadastro Komisyonu tarafından karar verilmedikçe 3402 sayılı Kadastro Kanunun geçici 5. maddesi gereğince doğrudan Kadastro mahkemesine dava açması mümkün değildir. Davacı, yasal prosedüre uygun dava açmadığını öğrenince, erken açtığı davayı yürütmek istememiş ve davadan feragat etmiştir. Doğmayan bir haktan feragat hukuken sonuç doğurmaz.. T.C. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Esas No:2013/16549 Karar No:2014/1242 K. Tarihi:28.1.2014 Davacının davaya konu ettiği tüm tedavi giderleri, kazanç kaybı ve ulaşım giderleri bu ibraname tarihinden sonra gerçekleşmiştir. İbraname, imzalanan tarihe kadar ki tedavi gideri gibi maddi zararlara karşılık gelmekte olup 22.10.2007 tarihinden sonraki henüz oluşmayan ve oluşması davacı tarafından bilinmeyen zararları kapsamamaktadır. Hukukumuzun genel prensibi gereğince doğmamış haktan feragat edilmeyeceğinden davacı tarafından imzalanan bu ibranamenin geleceğe değil, imzalandığı tarihten önceki zararları kapsadığının, kazadan kısa bir süre sonra ve hastanede imzalatılan bu ibranamenin geçersizliğinin kabulü gerekir. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
"Her türlü yasal, sair ve takdiri deliller" ibaresinin HMK hükümleri ışığında geçerliliği | Av.Hatice1 | Meslektaşların Soruları | 7 | 15-07-2020 18:27 |
" Devletin Dili ", " Resmi Dil ", " Ortak Dil "... | Doç. Dr. Özge Yücel | Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu | 12 | 14-11-2012 18:12 |
İletişimin Tespiti Kararına "Takılan" Başka Konuşmaların Geçerliliği | Yerleşik Yabancı | Meslektaşların Soruları | 5 | 21-09-2008 09:33 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |