Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

icra takibinin açıldığı gün yapılan ödeme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-02-2007, 17:01   #1
AV.SANEM

 
Varsayılan icra takibinin açıldığı gün yapılan ödeme

Herkese iyi çalışmalar,
Malum, uyap ile artık tam olarak saat kaçta icra takibi açmış olduğumuzu öğreniyoruz. Biz takibi 09.00'da açmışız, borçlu müvekkilin hesabına havaleyi aynı gün saat 11.30'da yapmış.Takibe, ödeme yaptığından bahisle itiraz etti. Biz de masraf ve vekalet ücreti yönünden itirazın iptalini talep ettik.Ancak konuya ilişkin yargıtay kararı bulamıyorum. Şimdiden teşekkürler.
Old 02-02-2007, 19:23   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Bu konuda çekle ilgili bir karar var.
T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2004/12-70

K. 2004/56

T. 11.2.2004

• TAKİBE İTİRAZ ( Takipten 1 Gün Sonra Borcun Ödenmesi - Alacaklının İcra Masraf ve Ücreti Vekalet Yönünden de Takibini Devam Ettirebileceği Düşünülmeksizin Takibin Tümden İptalinin İsabetsizliği )

• KARŞILIKSIZ ÇEK ( Takibe İtiraz/Takipten 1 Gün Sonra Borcun Ödenmesi - Alacaklının İcra Masraf ve Ücreti Vekalet Yönünden de Takibini Devam Ettirebileceği Düşünülmeksizin Takibin Tümden İptalinin İsabetsizliği )

• İCRA MASRAFI VE ÜCRETİ VEKALET ( Bu Yönlerden Takibin Devam Ettirebileceği Düşünülmeksizin Takibin Tümden İptalinin İsabetsizliği - Takibe İtiraz/Takipten 1 Gün Sonra Borcun Ödenmesi )

• ÇEK TAZMİNATI ( Muhatap Bankaya İbraz Edilen ve Ertesi Gün Takibe Konulan Çek/Takipten 1 Gün Sonra Borcun Ödenmesi - Hak Kazanılmadığının Gözetilmesi Gereği )

2004/m. 62

6762/m. 695/son

ÖZET : 24.06.2002 tarihinde muhatap bankaya ibraz edilen çekin karşılığı bulunmadığından, 25.06.2002 tarihli takipten 1 gün sonra 26.06.2002 tarihinde borcun ödenmiş olmasından alacaklının takip yapmasında haklı olduğu gözetilerek icra masraf ve ücreti vekalet yönünden de takibini devam ettirebileceği düşünülmeksizin, takibin tümden iptali isabetsizdir.
DAVA : Taraflar arasındaki "takibe itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli 1.İcra Tetkik Merciince talebin kabulüne dair verilen 08.07.2002 gün ve 2002/1023-1063 sayılı kararın incelenmesi davalı/alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 18.11.2002 gün ve 2002/22932-23798 sayılı ilamı ile; ( ...Çek, niteliği itibariyle görüldüğünde ödenir. 24.06.2002 tarihinde muhatap bankaya ibraz edilen çekin karşılığı bulunmadığından, ( TTK.nun 695/son maddesi gereğince alacaklının %5 çek tazminatı istemesine hak kazandığı gözetilmediği ) gibi, 25.06.2002 tarihli takipten 1 gün sonra 26.06.2002 tarihinde borcun ödenmiş olması da alacaklının takip yapmasında haklı olduğu gözetilerek icra masraf ve ücreti vekalet yönünden de takibini devam ettirebileceği düşünülmeksizin, takibin tümden iptali isabetsiz olup, Mercii kararının bozulması gerekmiştir... ) gerekçesiyle; davacı/borçlu vekilinin karar düzeltme istemi üzerine de 04.02.2003 gün ve 2002/29499-2003/2091 sayılı ilamı ile karar düzeltme istemi kısmen kabul edilerek; ( ...18.11.2002 tarihli Dairemiz bozma ilamında "TTK.nun 695/son maddesi gereğince alacaklının %5 çek tazminatı istemesine hak kazandığı gözetilmediği" belirtilmiş ise de; alacaklı vekilinin 05.07.2002 havale tarihli dilekçesinde takip masrafı ve ücreti vekaletin ödenmemiş olduğu kabulü karşısında takibin sadece bu kalemlere ilişkin olarak sürdürülmesi gerekir iken, %5 çek tazminatının da dahil edilmesi bozma gerekçesinde hataen yer almış olmakla borçlu vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir... ) gerekçesiyle 18.11.2002 tarih ve 2002/22932-23798 sayılı bozma ilamında yer alan ( TTK.nun 695/son maddesi gereğince alacaklının %5 çek tazminatı istemesine hak kazandığı gözetilmediği gibi ) ibarelerinin silinerek bozma ilamından çıkarılmasına, merci kararının bozma ilamında belirtilen diğer gerekçelerle bozulmasına ) karar verilerek dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı/alacaklı vekili
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.02.2004 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
yarx
Old 02-02-2007, 19:34   #3
AV.SANEM

 
Varsayılan

Sayın Işıl Yılmaz,ilginize çok teşekkür ederim.
Old 02-02-2007, 19:46   #4
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

burada su yapılabılırmı acaba...eger borclu bır odeme belgesı ıbraz etmıs ıse...
icra dosyasına su sekılde talepte bulunsanız...
''borcun ana mıktarı olan su mıktar ((ıcra takıbının acıldıgı gun olsa bıle)) su tarihte su kadar harıcen tahsılat yapılmıstır harclarının alınmasını talep edrım bakıye borc konusunda ((masraf ve ıcra vekalet ucretı vs hakkında)) borcluya muhtıra cıkarılmasını talep ederım''
burada kısmı ıtıraz gb dusunulurse sız zaten ıtırazı kabul etmıs sayılacaksınız ama bakıye konusunda takıbınızı devam ettırebıleceksınız..
davaya gerek kalmayabılır..tabı eger ıcra muduru talebı kabul ederse...sanırım bıraz zorladım ama...ıyı calısmalar...bu konuda meslektaslarımda gorus bıldırırlerse sevınırım dedıgım gb acaba...
Old 02-02-2007, 19:52   #5
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.Av.Ayse Eroral'ın çizdiği yol bence de denenmeli.

Bu konuda benim basımdan geçen birkaç dava oldu, ancak Yargıtay'dan geçmedi. Biz ödeme emrinin tebliğinden önce böyle birkaç borcu yatırmıştık ve itiraz ettik. Davaların hepsinde de takip tarihinden ödeme tarihimize kadar olan faizi, vek.ücretini ve icra giderlerini ödemeye mahkum edildik. ( Takibe sebebiyet verme + takip tarihi itibariyle temerrüde düşmüş sayılma gerekçeleriyle ) Rakamlar temyiz sınırın altında idi ve müvekkilim de ödeme yapmayı seçti. Bu nedenle Yargıtay'dan geçmiş dosyamız olmadı.

Saygılar.
Old 03-02-2007, 12:45   #6
AV.SANEM

 
Varsayılan

Öncelikle ilginize teşekkür ederim. Sayın Av. Ayşe Erol'un önerisi çok pratik ancak takip ilamsız takip ve borçlu ödeme emrine itiraz edip takibi durdurdu. Ödeme emri borçluya ulaşmadan evvel ve fakat takipten sonra borçlunun ödeme yapmış olduğu bir kaç itirazın iptali davasını kazandık ve ödenen miktar düşülüp bakiye harç ve vekalet ücretini tahsil ettik. Ancak takibin açıldığı gün yapılan ödeme hususunda hakimin bir celse daha dosyayı tecil etmesi kanaatinin olumsuz olduğunu düşündürdü. Çünkü aynı konuda fakat takipten 5 gün sonra yapılan ödeme konusunda tereddütsüz ilk celse karar vermişti. Aynı hakim tarafından verilen kararları emsal olarak ibraz etmemize rağmen karar verememiş olması şüphelendirdi bizi.
Old 06-02-2007, 18:42   #7
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

sayın sanem hanım..ben hala talep acmanın faydalı olacagını dusunuyorum..eger borclu borcun aslını odedım seklınde ıtıraz etmıs ıse kısmı ıtırazdır alacagın ferılerıne ayrıca ve acıkca ıtıraz etmedıgınden alacagınızın ferılerı yonunden takıp kesınlesmıstır gb gorunuyor..hele bırde ıtırazın ıptalı davanız bır celse daha uzadı ıse bence talep acmakta fayda var...ferılerı yonude kesınlesmıstır borca yeter mıktarda haczını talep ederım demenız yeterlı bır kaybınız yok bu durumda..talebınız red edılırse bıle ıtm den lehınıze karar cıkartırsınız ayrıca ıtırazın ıptalı davasınıda kesın kazanırsınız gorunuyor..sadece yorumlamaya calıstım yanlısda yonlendırmek ıstemem sızı ıyı calısmalar
Old 06-02-2007, 19:10   #8
AV.SANEM

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,itirazı takibe itiraz şeklinde feriler dahil yaptılar ama dediğiniz gibi davayı kazandım,hakim itirazın iptaline karar verdi. İlginize teşekkürler.Dediğiniz şekilde sadece asıl alacak yönünden beyanda bulunup itiraz ederler ise önerinize mutlaka uyacağım.İyi çalışmalar diliyorum.
Old 05-04-2007, 13:36   #9
Av. Nevin

 
Varsayılan

Av. Sanem Hanım;

Benzer durum benim başımda da var; Takibin açıldığı gün yapılan ödeme konusunda hakim nasıl karar verdi? Bilgilendirirseniz sevinirim
Old 05-04-2007, 17:21   #10
AV.SANEM

 
Varsayılan

Av. Nevin Hanım,
Biz takibi, ödeme yapılmasından önce açtık.İcra takibine konu alacağımız nedeniyle borçlunun " takibe sebebiyet vermiş bulunmakla takip açıldıktan sonra yapılan ödemeden kaynaklanan giderlerden de sorumlu tutulması gerektiğinden" vekalet ücreti ve masraf yönünden takibin devamına karar verildi.Asıl borç takibin açıldığı gün ödenmiş olduğundan davalı aleyhine tazminata hükmedilmedi. Ancak, bir başka davamda ödeme emrinin tebliğinden önce asıl alacak ödenmesi halinde borçlu aleyhine tazminata hükmedilmişti.Her iki dosyada yargıtay aşamasında, kesinleşmiş değiller henüz.Saygılarımla.
Old 02-09-2009, 17:21   #11
tansfrom

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.SANEM
Av. Nevin Hanım,
Biz takibi, ödeme yapılmasından önce açtık.İcra takibine konu alacağımız nedeniyle borçlunun " takibe sebebiyet vermiş bulunmakla takip açıldıktan sonra yapılan ödemeden kaynaklanan giderlerden de sorumlu tutulması gerektiğinden" vekalet ücreti ve masraf yönünden takibin devamına karar verildi.Asıl borç takibin açıldığı gün ödenmiş olduğundan davalı aleyhine tazminata hükmedilmedi. Ancak, bir başka davamda ödeme emrinin tebliğinden önce asıl alacak ödenmesi halinde borçlu aleyhine tazminata hükmedilmişti.Her iki dosyada yargıtay aşamasında, kesinleşmiş değiller henüz.Saygılarımla.

Mahkeme vekalet ücretini takdir ederken hangi alacak yönünden tespit etti? Takip alacağı üzerinden mi yoksa bakiye alacak üzerinden mi?
Old 03-09-2009, 21:31   #12
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

Alacak takibi borcun ödenmesinden önce yapılmış işe borçlu yapılan masraflardan, harçlardan ve vekalet ücretinden sorumludur.Eğer borçlu ödeme süresi içinde borcu öderse vekalet ücretinin tamamının değil 3/4'ünü ödeyecektir.Vekalet ücreti takipten sonraki takip çıkışına esas rakama göre hesaplanacaktır. Takibin yapılmasından sonra ödenen her borç için -ilamlı olsun olmasın- bu esas geçerlidir.Bu yönden bir sorun ve tartışılacak yön olmadığı kanaatindeyim.

Esas sorun takipten önce kısmi veya borcun tamamının ödenmesi ancak ferilerinin ilgili açıklık olmamasıdır.
Old 05-09-2009, 23:52   #13
AV.SANEM

 
Varsayılan

takip alacağı üzerinden vekalet ücretne hükmedildi
Old 16-09-2011, 09:25   #14
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.SANEM
Av. Nevin Hanım,
Biz takibi, ödeme yapılmasından önce açtık.İcra takibine konu alacağımız nedeniyle borçlunun " takibe sebebiyet vermiş bulunmakla takip açıldıktan sonra yapılan ödemeden kaynaklanan giderlerden de sorumlu tutulması gerektiğinden" vekalet ücreti ve masraf yönünden takibin devamına karar verildi.Asıl borç takibin açıldığı gün ödenmiş olduğundan davalı aleyhine tazminata hükmedilmedi. Ancak, bir başka davamda ödeme emrinin tebliğinden önce asıl alacak ödenmesi halinde borçlu aleyhine tazminata hükmedilmişti.Her iki dosyada yargıtay aşamasında, kesinleşmiş değiller henüz.Saygılarımla.

Dosyalarınızın yargıtay sonucu ne oldu sanem hanım
Old 15-03-2013, 11:00   #15
aurorainci

 
Varsayılan

Arkadaşlar bizim başımızdada tam tersi bir durum var. Borcun büyük bir kısmı 14:00 da ödenmiş ve icra takibi 15:41 de açılmış. Ben ödediğim kısma ilişkin borca itiraz edip kalan kısmı ferileri ile ödemeyi düşünüyorum. Daha öncede çünkü benzer bir olay başımıza gelmişti ve sonuç bizim açımızdan olumlu sonuçlandı.
Old 03-12-2014, 15:19   #16
Kemal Hapavko

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.SANEM
takip alacağı üzerinden vekalet ücretne hükmedildi

Sanem Hanım

Dosyalar yargıtay tarafından onandı mı?
Old 10-12-2014, 16:53   #17
Heradres

 
Varsayılan peki borca ve YETKİYE itiraz olursa ?

Herkese iyi çalışmalar,
Benzer bir durumu da biz yaşıyoruz fakat biraz farklılık var, şöyle ki; icra takibimiz faturaya dayanıyor ve borçlu takibin açıldığı günün ertesinde tutup müvekkilin banka hesabına fatura meblağını kuruşu kuruşuna yatırıp, YETKİYE ve borca itiraz ediyor. Yani avukatlık ücretini ve masrafları ödemeden kaçmak istiyor fakat itirazda "borca ve yetkiye itiraz ediyorum" demiş. Yetki itirazında haklı, dosyayı yetkisiz yerde açmışız. Buna göre şimdi dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesini istesek ve borçluya yeniden ödeme emri çıkarttırsak borçlu bu sefer "ben işbu takip açılmadan evvel asıl borcu ödemiştim" diyebilecek. Bu durumda biz takibi yetkili yerde açıp kalan vekalet ücreti ve masraf için takibe devam edebilir miyiz? Asıl borcu haricen ödeyip yetkiye itiraz ettiği için sizce yapabileceğimiz başka bir şey var mıdır? Elinde Yargıtay kararı olan varsa ve paylaşırsa sevinirim arkadaşlar.
Old 11-12-2014, 16:39   #18
Kemal Hapavko

 
Varsayılan Merhaba,

Dosyayı yetkili icra dairesine gönderip yeniden ödeme emri tebliğ ettirmeniz gerekiyor. Aşağıda yer alan karardan anlaşılacağı gibi Yetkili icra dairesine gönderilen dosya yetkisiz icra dairesinde başlatılan takibin devamı niteliğindedir. Yetkisiz yerde başlatılan takip nasıl zamanaşımını kesiyorsa, temerrüde de yol açar. Bu durumda ödeme takipten sonra yapıldığından, bu başlıkta daha önce eklenen karar gereği vekalet ücreti ve masraflar için itirazın iptali davası açabilir veya itirazın kaldırılmasını talep edebilirsiniz.



T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/29831
K. 2010/10924
T. 3.5.2010

• YETKİSİZ İCRA DAİRESİNDEKİ TAKİP İŞLEMİ ( Borçlunun Kabulü Dışındaki Hiçbir Takip İşlemi Yetkili İcra Dairesince Geçerli Sayılamayacağı )

• ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ ( Yetkisiz İcra Dairesindeki Borçlunun Kabulü Dışındaki Hiçbir Takip İşlemi Yetkili İcra Dairesince Geçerli Sayılamayacağı - Yetkili İcra Dairesinde Borçluya Takibin Başlamasını Sağlayan Yeni Bir Ödeme Emri Tebliğinin Zorunlu Olduğu )

• ZAMANAŞIMI HESABI ( İlk Takip Tarihi Nazara Alınacağı Gibi Bundan Başka Anlaşılması Gereken Şey Alacaklının Yetkisiz İcra Dairesindeki Dava Dilekçesi Hükmünde Olan Takip Talebi ve Buna Bağlı Olarak Gönderilen Ödeme Emri Takip Şeklinin Değiştirilemeyeceği )

2004/m.50


ÖZET : Kural olarak yetkili icra dairesine gelen icra dosyası ilk takip dosyasının devamıdır. :arrow: Zira zamanaşımının hesabında ilk takip tarihi nazara alınacağı gibi, bundan başka anlaşılması gereken şey, alacaklının yetkisiz icra dairesindeki dava dilekçesi hükmünde olan takip talebi, buna bağlı olarak gönderilen ödeme emri, takip şekli değiştirilemez. Ne var ki, yetkisiz icra dairesindeki borçlunun kabulü dışındaki hiçbir takip işlemi yetkili icra dairesince geçerli sayılamaz. Bu nedenledir ki, :arrow: yetkili icra dairesinde borçluya, takibin başlamasını sağlayan yeni bir ödeme emri tebliği zorunludur.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklının genel haciz yoluyla Kadıköy İcra Dairelerinde başlattığı takibe karşı borçlu, yasal süresinde icra dairesine Kadıköy İcra Dairelerinin yetkisine ve takipte istenen faize itiraz etmiştir.
Alacaklı tarafça borçlunun yetki itirazı kabul edilerek, dosya yetkili İstanbul İcra Dairesine gönderilmiş ve yetkili icra dairesince de borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmiştir.
Kural olarak yetkili icra dairesine gelen icra dosyası ilk takip dosyasının devamıdır. Zira zamanaşımının hesabında ilk takip tarihi nazara alınacağı gibi, bundan başka anlaşılması gereken şey, alacaklının yetkisiz icra dairesindeki dava dilekçesi hükmünde olan takip talebi, buna bağlı olarak gönderilen ödeme emri, takip şekli değiştirilemez. Ne var ki, yetkisiz icra dairesindeki borçlunun kabulü dışındaki hiçbir takip işlemi yetkili icra dairesince geçerli sayılamaz. Bu nedenledir ki, yetkili icra dairesinde borçluya, takibin başlamasını sağlayan yeni bir ödeme emri tebliği zorunludur.
Nitekim somut olayda da gözlendiği gibi, yetkili icra dairesince borçluya ilk takip şekline uygun olarak örnek ( 7 ) ödeme emri tebliğ olunmuş, borçlu, yasal süresi içerisinde 03/08/2007 tarihinde icra dairesine itirazlarını bildirmiştir.
Alacaklının, itirazın kaldırılması için icra mahkemesine itirazın kendisine tebliğinden itibaren 6 aylık süre içinde başvurup başvurmadığı ve itirazın kaldırılması isteminin esasının incelenip incelenemeyeceği yukarıda belirtilen kurallar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda belli olur.
Hal böyle olunca eksik incelemeye ve hatalı yoruma dayalı kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 03.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. (Kazancıdan alıntıdır.)
Old 11-12-2014, 23:51   #19
Heradres

 
Varsayılan

Kemal bey çok teşekkür ederim, siz itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali açabilirsiniz yazmışsınız, bana sanki borçlunun elinden çıkmış bir belge olmadığı için itirazın kaldırılması olmaz gibime geliyor, itirazdan sonra tek yol genel mahkemede itirazın iptali açmak sanki, ne dersiniz ?
Old 12-12-2014, 14:52   #20
Kemal Hapavko

 
Varsayılan Merhaba,

Bence müvekkilinizin hesabına gönderilen dekontun açıklamasında eğer fatura tarihi ve numarası varsa, bu dekont borç ikrarı sayılmak gerekir. Yani madem borcun yok neden ödeme yaptın diye sormazlar mı? Eğer "ödedim o yüzden borcum yok" derse bu beyan zaten borç ikrarı sayılmak gerekir. İtirazın iptali davası uzun süreceğinden evvela itirazın kaldırılması yolu denenebilir. Yada eğer Yargıtay fikir değiştirmediyse iki dava aynı anda açılabilir. Aşağıya kopyaladığım karar ikisinin eşzamanlı olarak açılabileceğini öngörüyor. İtirazın kaldırılması hem çabuk hem de ucuz bir yol.


T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 1999/1342
K. 1999/1570
T. 1.3.1999
• İTİRAZIN KALDIRILMASI ( Aynı Anda İtirazın İptali Davası Açılması )
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( İtirazın Kaldırılması İstendiği Halde Açılan )
• DERDESTLİK ( İtirazın Kaldırılması Yoluna Başvurulduğu İlk İtirazı )
2004/m.67
ÖZET : İcra Tetkik Merciinde itirazın kaldırılması isteği, mahkemedeki bir davada derdest olarak kabul edilemeyeceği gibi kesin hüküm olarak da nitelendirilemez. Bu nedenle alacaklı bu iki hakkı bir arada kullanabilir.
DAVA: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Dava itirazın iptali, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili davalının dava konusu taşınmazda 1.11.1997 başlangıç tarihli sözleşmeyle kiracı olduğunu, sözleşmenin özel şartlar 2. maddesi gereği tüm kira yılına ait kira bedelinin muaccel hale geldiğini, kira bedellerinin ödenmesi için başlatılan icra takibi nedeniyle davacıya 7/30 günlük ihtarlı ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davalı aynı konuda davacının İcra Tetkik Mercii Hakimliği`nden itirazın kaldırılmasını istediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece de davacının itirazın kaldırılması için İcra Tetkik Mercii Hakimliği`ne talepte bulunduğu bu nedenle ayrıca mahkemede dava açamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. İlamsız icra takibine itiraz halinde alacaklının iki hakkı vardır. Alacaklı tetkik merciinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir ya da İcra İflas Kanunu`nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası açabilir. Olayımızda alacaklının bu iki yolu kullanabilip kullanamayacağı sorusu karşımıza çıkmaktadır. İcra hukuku takip hukukudur. İcra Tetkik Merciinde itirazın kaldırılması isteği, mahkemedeki bir davada derdest olarak kabul edilemeyeceği gibi kesin hüküm olarak ta nitelendirilemez. Bu nedenle alacaklı bu iki hakkı bir arada kullanabilir. Bunu önleyen bir yasa hükmü de yoktur. Ancak alacaklı tetkik merciinin kesinleşen kararıyla hakkı istihsal etmişse onu infaz ettirmeyerek dava açmasında veya davayı yürütmesinde bir yararı olmayacaktır. Bu durumda davanın reddi gerekecektir. Bu nedenle işin esası incelenip neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.`nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 1.3.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra Takibinin Düşmesi (takipsizlikle Arşive Kaldırılması) ibrahimbey Hukuk Sohbetleri 10 18-10-2010 12:37
Asile Yapılan Tebligat-icra Emrinin İptali secretmask Meslektaşların Soruları 13 30-06-2010 13:30
Tapuda Ölmüş Kimse Adına Sahte Kimlikle Yapılan Satışlar Ve Sahtekarlıkla Yapılan Kaz terazinin kefesi Meslektaşların Soruları 2 26-08-2006 18:09
Nafaka Ödeme Mecburiyeti Var Mi? Süreyya Hukuk Soruları Arşivi 2 14-10-2003 11:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,14690590 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.