Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

mirasçının 3. kişiye yaptığı satış

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-11-2010, 17:03   #1
filizsongur

 
Acil mirasçının 3. kişiye yaptığı satış

Muris sağlığında beraber yaşadığı kızına tek malvarlığı olan taşınmazını satış göstermek suretiyle tapudan devrediyor.Taşınmazı alan kızı da kısa bir süre sonra bu taşınmazı eşit hisselerle üç kişiye annesinden devraldığı bedelle satıyor.(bu üç kişi de kardeş )Murisin vefatı ile diğer mirasçı kızkardeş durumu öğreniyor ve annesinin son günlerinde "ben büyük bir hata yaptım. kızıma evimi vererek öbür kızımı mağdur etim" dediğini de akrabalarından duyuyor.Bu durumda
* miras payı oranında muvazaya dayalı tapu iptali ve tescil davası
* ve terditli talep olarak da tenkis davası açmayı düşünüyorum.

Tapu iptali ve tescil talebimiz kabul edilirse buradaki miras payı yasal miras payı mıdır ? yoksa saklı pay oranı mıdır ? Eğer saklı pay oranında iptal ve tescil söz konuus ise 3.kişilere devir olduğundan direk diğer mirasçı kardeşe Tenkis davası açmak daha pratik bir çözümmüdür ? Saygılarıma
Old 30-11-2010, 17:58   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Muvazaa nedeniyle tapu iptal davası kazanılırsa taşınmaz terekeye aynen geri döner,mirasçılar yasal miraspaylarını
alırlar. Bu dava süreye tabi değildir.Tenkis davası kazanılırsa saklı pay oranında miras payı geri döner.

Muvazaa nedeniyle tapu iptalini hem ilk satış için,hem de 2. satış için aynı dava içinde isteyebilirsiniz.(2.Satış ta muvazaalı ise)



Konu İle İlgili :

Hukuk Genel Kurulu

1998/1–860

K. 1998/894

T. 9.12.1998

• MURİS MUVAZAASI ( Tenkis davası ile ilişkisi )

• TENKİS ( Muris Muvazaasına dayalı iptal davası ile birlikte )

• BEKLETİCİ MESELE ( Muris Muvazaası ve Tenkis Davaları )

• KESİN HÜKÜM ( Muris Muvazaası ve Tenkis Davaları )

• MURİS MUVAZAASINA DAYALI İPTAL VE TESCİL ( Dava Devam Ederken Tenkis Davasının Sonuçlanması )

• TENKİS DAVASI SONUÇLANDIĞINDA MURİS MUVAZAASINA DAYALI İPTAL VE TESCİL DAVASININ SÜRMESİ

• TENKİS İLAMININ KESİNLEŞMESİ ( Başka Bir Davada İptal ve Tescil Davasının Sürmesi )

• İPTAL VE TESCİL DAVASI ( Tenkis İlamının Kesinleşmesi Karşısında Durumu )

743/m.502

818/m.18

ÖZET : 1.Muris muvazaasına dayalı iptal davaları ile tenkis davaları, ileri sürülüş biçimleri, hukuksal esasları, kapsamları, hüküm ve sonuçları bakımından birbirinden tamamen farklı davalardır.
Ancak;
2.Aynı dava içinde kademeli olarak ileri sürülebilirler veya ayrı ayrı da açılabilirler.
3.Davalar ayrı ayrı açıldığında:
a )Muris Muvazaası sebebiyle açılan tapu iptali davası tenkis davası için bekletici mesele oluşturur.
b )Davalara ayrı ayrı bakılır ve önce Tapu İptali davası kabul edilirse tenkis davası konusu kalmadığından red edilmelidir. Önce tenkis davası hakkında karar verilirse bu karar murisin işleminin geçerliliğini onadığı takdirde; kesinleşen bu hüküm işlemin geçersizliğinin iddia edildiği tapu iptali davasının taraflarını da bağlar.
DAVA VE KARAR: Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Milas Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12/5/1997 gün ve 1995/407 – 416 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 25/9/1997 gün ve 1997/10320 – 11103 sayılı ilamı;
( … Dava, “muris muvazaası” hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Gerçekten, 22/5/1987 tarih, 4/5 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme kararına göre, bu tür davalarda iptal isteği ile birlikte kademeli olarak tenkis talebinde de bulunulabilir. Bunun yanısıra, ayrı bir tenkis davası açılmış ve henüz o dava sonuca bağlanmamış ise, daha kapsamlı olan iptal davası hükme bağlanabilir. Ne var ki; önceden açılmış davada, davacı mirasçıların hakları tenkis hükümlerine göre tanınmış ve buna ilişkin ilamda kesinleştiği takdirde kesinleşen tenkis ilamına rağmen iptale hükmedilmesine yasal olanak yoktur. Somut olayda davacıların açtıkları tenkis davasının eldeki davaya bakılırken sonuçlandırıldığı ve tenkis ilamında kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir… ) gerekçesiyle bozularak Dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve Dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Muris muvazaasına dayalı iptal davaları ile tenkis davaları, ileri sürülüş biçimleri, hukuksal esasları, kapsamları, hüküm ve sonuçları bakımından birbirinden tamamen farklı davalardır. Bu iki dava 22.5.1987 tarih 1986/4 esas, 1987/5 karar sayılı İçtihatları Birleştirme kararında belirtildiği üzere aynı dava içerisinde kademeli istek olarak ileri sürülebileceği gibi, ayrı ayrı da açılabilir. Birbirlerinin açılmasını engelleyen bir yasa hükmü bulunmadığından davacılar, bunlardan birini ötekisine tercihen açmaya zorlanamaz. Bu davalardan birinin önceden açılması, açık bir irade beyanı olmadan ötekisinden feragat anlamınada gelmez. Biri hakkında verilen hüküm ötekisi hakkında kesin hüküm oluşturmaz. Bu iki dava arasında derdestlik itirazı dinlenemez.
Ancak, bu iki davanın birbirleri ile yakın ilişkilerinin bulunduğu hüküm ve sonuçları bakımından birbirlerini etkiledikleri de kuşkusuzdur. Bu yakın ilişki ve etkinin doğal sonucu olarak ayrı davalar söz konusu ise daha kapsamlı muvazaa davası olumlu sonuçlandığı takdirde tenkis davasının konusu kalmayacağından tenkis davası için bekletici sorun sayılmakta kademeli biçimde tek davada yer almaları halinde önce muvazaaya dayalı istek yönünden araştırma yapılıp hüküm kurulmakta bu davanın kanıtlanamaması durumunda tenkis hükümlerine göre dava çözüme kavuşturulmaktadır.
Öte yandan tenkis davaları geçerli temliki tasarruflar, muvazaa davaları ise temelde geçersiz tasarruflar hakkında açıldığından tenkis davasında sözleşmenin geçerli olduğu olgusu kabul edilmiş ve verilen hüküm kesinleşmişse, aynı taraflar arasında görülen muvazaa davasında bu olgunun tarafları bağlayacağı ve temliki tasarrufun geçersizliğinin artık ileri sürülemeyeceği gerek uygulamada gerekse bilimsel alanda ortaklaşa kabul edilmektedir.
Somut olayda ise önce tenkis davası açılmış aynı taraflar arasında, aynı taşınmaz hakkında daha sonra açılan muvazaa davası görülmekte iken temliki tasarrufun geçerliliği kabul edilmek suretiyle tenkise hükmedilmiş temyiz itirazı üzerine “murisin davalı tarafından bakılıp gözetildiği, minnet duygusu altında temlikte bulunduğu, miras yoluyla kendisine intikal eden taşınmazları da davacılara verdiği, mahfuz hisseyi ihlal kastının bulunmadığı” gerekçesi ile verilen hüküm bozulmuş bozmaya uyularak verilen davanın reddine ilişkin karar kesinleşmiştir.
Açıklandığı üzere tenkis davasında temliki tasarrufun geçerli olduğu, bozmadan sonra tenkise dahi karar verilemeyeceği kabul edilip dava reddedildiğine göre, kesin hükümle belirlenen bu olgu muvazaa davasında tarafları bağlar. Başka bir anlatımla sözleşmenin geçerli olduğuna ilişkin belirlenen bu olgudan sonra temlik tasarrufun geçersizliği ileri sürülemez.
Hal böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyularak muvazaa davasının reddine karar vermek gerekirken önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa’ya aykırıdır. Bu nedenle Yerel Mahkemenin direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarda gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliği ile karar verildi.
Old 18-02-2015, 14:05   #3
EcemDerinöz

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım benzer bir konuda bir sorum olacak. Bir dosyamda müvekkilenin babası sağlığında müvekkilenin abisine bir evi satış gibi göstermek sureti ile bağışlamıştır. Daha sonra bu ev kamulaştırılarak Devlete geçmiştir.Bizim burda açmamız gereken dava müvekkilenin abisine karşı tenkis davası mıdır? Değil ise hangi davayı açmalıyız?
Old 18-02-2015, 15:48   #4
filizsongur

 
Varsayılan

Ben muris muvazaasına dayalı tazminat davası açtım.Her ne kadar karşı taraf davayı tenkise yönlendirmeye çalışşa da hakim talebimi haklı gördü davayı kazandık.Miras hissesi oranında taşınmazın değerinin yarısı tarafımıza ödendi.(Yargıtay aşamasından da geçti.İhtiyaç duyarsanız size kararı paylaşabilirim.
Old 20-02-2015, 08:32   #5
EcemDerinöz

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim sn. filizsongur.Kararı da paylaşırsanız çok sevinirim.
Old 20-02-2015, 11:26   #6
filizsongur

 
Varsayılan

T.C. İZMİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2010/631 Esas - 2013/241
/
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
İZMİR
4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2010/631 Esas
KARAR NO: 2013/241
HAKİM:
KATİP:
DAVACI :
VEKİLİ: Av. FİLİZ SONGÜR - Belediye Caddesi Kılınç İş Merkezi No:227 Urla/ İZMİR
DAVALI :

VEKİLİ:
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 28/12/2010
KARAR TARİHİ: 13/05/2013
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 13/05/2013
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının
sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile müvekkili ile davalının kardeş
olduğunu, murisleri G_____'ın dul olarak 13/11/2010 tarihinde vefat ettiğini,
murislerinin tek mirası olan İzmir ili, Konak ilçesi, ___________ parselde kayıtlı 141 m2'lik kargir ev vasfındaki taşınmazını murisin 21/05/2009 tarihinde 43.000,00-TL bedelle davalıya sattığını, davalının da bu taşınmazı 27/10/2009 tarihinde hisseli olarak yine 43.000,00-TL bedelle M____, H____ ve Ş____ isimli üç kardeşe sattığını haricen öğrendiklerini, ortak murisin bakıma ihtiyacı olduğu için davalının baskısı ile tek taşınmazını davacıyı yasal miras payından yoksun
bırakmak için mal kaçırmak saiki ile ve aslında bedelsiz bağışladığı halde muvazaalı olarak 43.000,00-TL gibi düşük bir bedel ile davalıya satış yapmış gibi göstermek suretiyle aynı gün sağlık ocağından alınan rapora da dayanılarak davalıya devrettiğini, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması halindemurisin ölüm tarihi itibari ile taşınmazın gerçek değerinin ortaya çıkacağını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 8.000,00-TL tazminatın ölüm tarihi itibari ile yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın zaman aşımına uğradığını, davacının ölümüne kadar annesine bakmadığını, müvekkilinin annesine baktığını, hatta son zamanlarında geçirmiş olduğu kısmi felç ve yaşlılık nedeni ile hiçbir ihtiyacını görememesi nedeniyle bakıcı tuttuğunu, her ay annesinin bakımı için 475,00-TL para verdiğini, davacının kötü niyetle hareket ettiğini, davacının müvekkiline borçlu olduğunu, davacının halen
ekonomik olarak kötü durumda olduğunu, annesinin ölümün fırsat bilip müvekkilinin iyi niyetini suistimale çalıştığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, muris muvazaasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Taraflar kardeş olup, muris G_____'ın çocuklarıdırlar. Dava konusu İzmir İli, Konak İlçesi, ____________ sayılı taşınmazın 46/375 hissesi G_____'a ait iken bu hisse G_____ tarafından 21.05.2009 tarihinde 43.000,00 TL. bedelle davalı K____'a satılarak devredilmiştir. K_____ da 27.10.2009
tarihinde 46/375 hisseyi her biri 14.333,33 TL. olmak üzere toplam 42.999,99 TL.na M____, H____ ve Ş_____'ya satarak devretmiştir. Muris G_____ 13.11.2010 tarihinde vefat etmiştir. Davacı ve davalıdan başka mirasçısı yoktur.
Davacı vekili satış işleminin muvazaalı olduğunu, davalının baskısı ile miras hakkından yoksun bırakmak için taşınmazın bedelsiz olarak davalıya devredildiğini, tapu iptaline engel olmak için davalının taşınmazı devraldıktan kısa süre sonra hisseli olarak dava dışı kişilere sattığını, davalının satın alma gücü bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakkı
saklı kalmak üzere miras payına ilişkin 8.000,00 TL.nın tahsilini istemiştir.
Davacı tanıkları N____ ve H_____ davalının kendilerine murisin Ballıkuyu'daki evini 45.000,00 TL.na sattıklarını, üstü için kredi çekerek
kendisi adına başka ev satın aldığını söylediğini, murisin ölen eşinden dul maaşı aldığını, satma ihtiyacı bulunmadığını bildirmişlerdir.
Getirtilen tapu kaydından davalının 11.11.2009 tarihinde İzmir İli, Karabağlar İlçesi,Adnan Süvari Mah. _________no.lu meskeni Finansbank'tan kredi çekmek suretiyle satın aldığı belirlenmiştir.
Davalı tanığı C____ davacı ve davalının başlangıçta murise nöbetleşe
baktıklarını, davacının muris ile tartıştığını, davacının “seninle bir daha görüşmem, sana kim bakarsa baksın, malını da kime verirsen ver” dediğini, murisin de davacıya “seninle bir daha görüşmek istemiyorum, cenazeme de gelme” diye söylediğini, bu tartışmadan sonra murise davalının bakmaya başladığını, bakıcı bulduğunu, murisin oturduğu ev küçük
olduğundan murisin davalıya evi satma teklifinde bulunduğunu, evini 43.000,00 TL.na tanımadığı birine sattığını, 20-25.000,00 TL.nı miras hakkındır diye davalıya verdiğini, davalının kredi çekip Hatay semtinden ev aldığını, artan parayı murisin kendisine bakım parası olarak ayırdığını, bakım masrafını bu paradan karşıladığını..... bildirmiştir.
Davalı tanığı E_____ murisin bakıcılığını yaptığını, ücretini davalının
verdiğini, parası yetmediği için murisin evini satıp borçlarını ödediğini, davalınınkredi çekip Hatay semtinde ev aldığını bildirmiştir.
Yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın
21.05.2009 satış tarihindeki değerinin 62.420,00 TL. olduğu bildirilmiştir.Taşınmazın muris tarafından davalıya satıldığı tarih itibariyle belirlenen gerçek değeri ile resmi satış sözleşmesinde gösterilen bedel arasında %50 fark vardır. Murisin vefat eden
eşinden dul maaşı aldığı taraflar arasında tartışmasızdır.Murisin paraya ihtiyacı olduğu için sattığı savunması inandırıcı bulunmamıştır. Muris taşınmazını kızı davalıya satış yolu ile devretmiştir. Davalı tanığı C____, murisin taşınmazı üçüncü kişiye sattığını, 20-25.000,00 TL.nı miras payı diye kızına verdiğini, kalanını kendisine ayırdığını söylemiştir.
Oysa taşınmaz payı muris tarafından davalıya devredilmiş; davalı da kısa süre sonra üçüncü kişilere satmıştır. Satıştan Birkaç ay sonra davalı, kendisi adına başka daire satın almıştır. Bu olgular karşısında davalı tanıklarının anlatımları inandırıcı bulunmamıştır.
Taraflar ½ miras payına sahip olup; taşınmazın satış işlemi tarihindeki gerçek değeri 62.420,00 TL.dır. Davacının payı karşılığı 31.210,00 TL.dır.
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde murisin taşınmaz hissesini satma ihtiyacı bulunmadığı, satışın muvazaalı olduğu vicdani kanaatine varılmakla taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmelidir.
Her ne kadar tenkis hesabı yaptırılmış ise de; dava muris muvazaasına dayalı tazminat isteğine ilişkin olduğundan, talep doğrultusunda karar verilmelidir.
HÜKÜM: Davanın KABULÜNE,
1- 8.000,00 TL. tazminatın 28.12.2010 dava tarihinden itibaren yasıl faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına,
2- Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 546,48-TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile kalan 529,30-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacının yapmış olduğu 1.021,50-TL mahkeme masrafı ile Avukatlık Asgari
Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 960,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Taraf vekilleri yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen tefhim kılındı. 13/05/2013
Katip 95899 H
Old 20-02-2015, 15:01   #7
EcemDerinöz

 
Varsayılan

Vermiş olduğunuz bilgiler ve karar için tekrar teşekkür ederim sn. filizsongur
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
şufa davası 20 kişiye satış norm Meslektaşların Soruları 5 22-07-2010 17:00
Satış vaadi+3. kişiye devir hukukcu_35 Meslektaşların Soruları 6 22-06-2010 16:26
Babanın Sağken oğluna yaptığı muvazaalı satış cesur_yürek Meslektaşların Soruları 5 11-08-2009 18:08
temsilcinin üçüncü kişiye yaptığı ödeme meltem2007 Meslektaşların Soruları 3 19-05-2008 11:57
Murisin Kardeşine Yaptığı Satış/ Oğlunun Açtığı Muvazaa Sebebi İle Tapu İptal Davası Yeşim Dağgeçen Meslektaşların Soruları 10 02-05-2008 13:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04843092 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.