Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ek Dava

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-01-2009, 13:50   #1
Nil Şeker

 
Varsayılan Ek Dava

Kalıpçı ustası olarak çalışırken İş kazası geçirmiş olan müvekkilin halen devam etmekte olan davasında müteahhitle birlikte, resmiyette sadece inşaatın projesini çizmiş gibi görünen fakat iş sahibi olarak bir sorumluluğu olmayan şahsada dava açılmış durumda.Biz bu mimarın inşaatın asıl sahibi ve işi yürürten kişi olduğu iddiasıyla dava açmıştık.Tazminat davası devam etmekteyken aynı konuya ilşkin ceza mahkemesinin aldırdığı bilkirkişi raporunda bizizm dava ettiğimiz mimarın dışında 2 kişinin daha kusurlu olduğu saptandı.Ben şimdi ceza dosyasındaki bilirkişi raporuna dayanarak dava açılmamış 2 kişiye dava açıp diğer dosyayla birleştirilmesini talep etmeyi düşünüyorum.Bu konuda dikkat etmem gereken bir şey var mı?Yeni dava açmadan mevcut dosyaya raporu sunup dahil-i dava edebilme imkanı var mıdır?Lütfen görüşlerinizi paylaşın..Teşekkür ederim..
Old 12-01-2009, 14:30   #2
justicewarior

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
10.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/171
Karar: 2004/3121
Karar Tarihi: 13.04.2004

ÖZET: Dosya kapsamındaki müfettiş incelemesi ve ekindeki beyanlardan 506 sayılı Yasa'nın 10. maddesi koşullarının gerçekleştiği açıkça anlaşılmaktaysa da, 10. maddeye dayalı olarak sorumluluğu yoluna gidilen işverenin, iş kazasının gerçekleşmesinde ayrıca işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına aykırı kusurlu eylemiyle etkide bulunmamış olması halinde sorumlu olacağı gerçek zarar tavan değerinin %50'den az olmamak üzere yapılacak indirime göre belirleneceği gerçeği gözetilerek, iş kazasının gerçekleşmesine işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına aykırılık sonucu neden olmak yönünde kusurunun bulunup bulunmadığının konuda uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek raporla belirlenmesi ve sorumluluk sınırlarının buna göre tayin edilmesinde zorunluluk vardır.

(506 S. K. m. 10, 26/2) (818 S. K. m. 43, 44) (7201 S. K. m. 21)

Davacı, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği hüküm altına almıştır.

Hükmün, davacı ve davalılardan Çomoğlu Müh.Müt.Tic.İnş.A.Ş. Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ercan Turan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davalılardan Çomoğlu Müh.Müt.Tic.A.Ş.'nde muhasebeci olarak çalışmakta olan Alaattin Çetiner'in 26.05.1994 günü şirketin vergi borçları nedeniyle vergi memurlarının haciz işlemi uygulamaları sırasında çıkan olay sonucu şirketin diğer çalışanlarından Muhsin Özkan tarafından öldürülmesi nedeniyle açılan rücuan tazminat davasında 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddelerine dayanılmış, davanın kabulüne ilişkin karar gerekçesinde ise; "Davalı Muhsin Özkan iş kazasında vefat eden Alaattin Çetiner ile davacı Kurum arasındaki sigorta ilişkisine göre 3. kişi durumunda olup, diğer davalı Çomoğlu Mühendislik Müteahhitlik A.Ş. ise Muhsin Özkan'ı çalıştıran konumundadır. Kaza davalı Muhsin Özkan'ın kasıtlı eylemiyle meydana gelmiş ve vergi borcunu süresinde ödemeyerek icra takibine sebebiyet vermiş olan diğer davalı şirketin, 5. Ağır Ceza Mahkemesi kararındaki gerekçelere göre kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu anlaşılmış, kaza kasten işlenen suça dayandığından kusur yönünden bu dava için derecelendirme yapılmasına gerek görülmemiş ve bu açıklamalar ışığında davacı Kurumun dava konusu yaptığı zararından 506 sayılı Kanunun 26/2. maddesi hükmü uyarınca her iki davalıda Kuruma karşı birlikte ve müteselsilen sorumlu bulunmuştur." İfadesine yer verilmiştir.

İş kazası sonucu ölen sigortalı Alaattin Çetiner 01.01.1987 tarihinden itibaren Sosyal Sigortalar Kurumundan yaşlılık aylığı almaktayken, 01.01.1994 tarihinden itibaren de davalı şirkette muhasebeci olarak çalışmaya başlamış, ancak çalışmaları Kurum'a bildirilmemiştir. Bu nedenle de davalı işveren Şirketin sorumluluğunun dayanağı öncelikle 506 sayılı Yasa'nın 10. maddesi olarak gösterilmiş, ayrıca 506 sayılı Yasa'nın 26/1. maddesi uyarınca kusura dayalı sorumluluğu gereğine de yer verilmiştir.

Dosya kapsamındaki müfettiş incelemesi ve ekindeki beyanlardan 506 sayılı Yasa'nın 10. maddesi koşullarının gerçekleştiği açıkça anlaşılmaktaysa da, 10. maddeye dayalı olarak sorumluluğu yoluna gidilen işverenin, iş kazasının gerçekleşmesinde ayrıca işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına aykırı kusurlu eylemiyle etkide bulunmamış olması halinde sorumlu olacağı gerçek zarar tavan değerinin Borçlar Kanununun 43, 44. maddeleri uyarınca %50'den az olmamak üzere yapılacak indirime göre belirleneceği gerçeği gözetilerek, iş kazasının gerçekleşmesine işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına aykırılık sonucu neden olmak yönünde kusurunun bulunup bulunmadığının konuda uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek raporla belirlenmesi ve sorumluluk sınırlarının buna göre tayin edilmesinde zorunluluk vardır.

Ayrıca, dosya içeriğinde yer alan müfettiş raporunda işverenin birden fazla adresine yer verildiği halde yalnızca birine tebligat yolu denenip ayrıca ticaret sicilindeki adresinin belirlenmesi gereği gözetilmeksizin yapılan zabıta araştırması sonucunda belirlenen adrese Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca yapılan tebliğ nedeniyle yargılamaya katılamadığını belirten davalı şirket vekilinin beyanları da gözetilerek, hak sahibi eşin öldüğü bu nedenle gelirlerin fiili ödemeye dönüştüğü iddiasının nüfus ve Kurum kayıtlarından araştırılması, ölümün gerçekleşmediği durumda dahi yaşlılık aylığı almaktayken asgari ücretle tekrar çalışmaya başlamış olan sigortalının ölümü nedeniyle hak sahiplerinin pasif dönem zararından söz edilemeyeceği için sigortalının 60 yaşından sonraki dönemde muhtemel ölüm tarihine kadar geçen süre için destekten yoksunluk hesabı yapılmaması gereği gözetilmeksizin düzenlenen hesap raporunun hükme dayanak kılınmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı Çomoğlu Müh.Müt.Tic.İnş.A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.04.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları



belki işinizi görür
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Dava sürerken sigorta poliçesinin dava dışı 3. kişiye devri Av.Bülent Özkan Meslektaşların Soruları 0 17-11-2008 10:56
Dava açılacak şirkete Tmsf'nin el koyması durumunda TMSF'ye dava açmak hbelgin Meslektaşların Soruları 3 04-09-2008 09:40
Dava dilekçesinde dava konusu parselde yapılan maddi hatanın düzeltilmesi AVUKAT AYŞE Meslektaşların Soruları 1 12-03-2008 14:37
Tarafların ve dava sebebinin aynı dava konusunun ise farklı olduğu dava Av. Harun O Meslektaşların Soruları 2 27-11-2007 21:26
şiddetli geçimsizliğe dayalı dava kesinleşmeden yeni bir dava açılabilirmi? avukatyildiz Meslektaşların Soruları 17 25-09-2006 13:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03825498 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.